Çok kötüyüm. Eşimin kuşu benim yüzümden öldü. Eşime nasıl söyleyeceğim?

mahmut abi

Üye
Kayıtlı Üye
20 Haziran 2024
843
884
48
Daha önce evcil hayvanlar bölümünde konu açmıştım eşimin muhabbet kuşu ile ilgili.
Eşim bu kuşu aldı ve çok seviyordu. Evimizde kedi olduğu için onu evimizin üst katında kendi çalışma odasında tutuyordu. Evin en büyük odası ve eşim zamanının çoğunu da o odada geçiriyordu. Kuşun kafesi devamlı açıktı, kuş uçuyordu eşimle oynuyordu vs.
Eşim ailesinin sağlık sorunları nedeniyle 3,5ayı aşkın bir süredir uzakta ailesinin yanında kalıyor. Yani ayrıyız. Ben kedi ve kuş ile birlikte evdeyim.
Çok vicdan azabı çekiyorum ama evde kedi var diye kuşu salona getirmedim. Salonda olsa kafesi kapalı tutmak zorundaydım, eşimin odasında ise kafesi açık istediği gibi uçuyor, bir sürü de oyuncağı vardı, bir de gündüzleri ona radyo açıyordum bazen, camda da tel var diye aralık bırakıyordum, bahçeden kuş sesleri falan da geliyordu.
Sıkılmaması için böyle yapıyordum ama doğruya doğru günün koşuşturması içerisinde hayvanın yanına pek uğramıyordum. Sadece mamasını ve suyunu kontrol etmek için günde bir iki kez girip çıkıyordum, arada kafesini temizliyordum vs. Zaten üst kata sadece çamaşır yıkamak ve asmak dışında çıkmıyorum normalde hep alt kattayım.
Yine de kuş bakımından hiç anlamama rağmen hayvanı bu şekilde 4 aya yakındır sorunsuz bir şekilde yaşattım. Ancak havalar soğuduğu için geçen hafta camı kapattım, klimayı da 19 dereceye ayarladım, odası ılıktı.
Bugün temizlik için yardımcı kadın geldi. Kuşun odasını da temizledi. Sonra aşağıya inerken "odayı temizlerken kafesini kapattım açayım mı kapısını?" dedi. "Aç tabi uçuyor o orada" dedim. Akşama kadar da gidip bakmak aklıma gelmedi.
Neyse gece saat 22.30 gibi çıktım kuşun odasına ama kuş yok. Deliler gibi bir saat aradım onu odanın içinde. Sonra odanın öteki tarafında bir tüneği var. Oraya tüneyince tuvaleti yeri pisletmesin diye çöp tenekesini altına koymuştuk. Bir baktım ki çöpün içinde (çöpe yeni poşet geçirilmişti) bu da poşetin kıvrım yerine girmiş, görünmüyor. Aldım baktım hayvan normal değil, hasta gibi. Oysa sabah normaldi. Kafasında tüyler de yolunmuş gibiydi. Sonra bir baktım camlarda perdeler hep kapalı olur ama kadın perdeleri açmış. Bu da anladığım kadarıyla camdan uçmak istemiş kendini cama çarpmış. Nasıl aklıma gelmedi ki perdeleri söylemek?
Eşimi aradım mecburen anlattım durumu, hatta görüntülü de aradım gösterdim kuşu. "o sersemlemiş sen onu koy kafesine, sabaha kendine gelir" dedi. Ama hayvanın hali yok. Suyun yanındaki tüneğe koydum, bu arada bacakları güçlü tutuyordu ama dönerken kuyruğunu toparlayamıyor. Gözleri de yarı açık. Veterineri aradım "sabah 9da getir" dedi. Ama 1 saat sonra kuş öldü.
İki gün sonra eşimin doğum günü ve yanına gidecektim, kutlama yapacaktık. Ben eşime nasıl şöyleyim şimdi? Ne kadar üzülecek. Benim yüzümden öldü vicdan azabı çekiyorum.
 
Ben kuş aşığı birisiyim, bir çok kuş baktım ve hepsine elimden geldiğince en iyi şartlarda bakmaya çalıştım. Ama kuşlar o kadar narin hayvanlar ki ne kadar iyi baksanız, en iyi şartları sağlasanız bile bazen bir anda ölebiliyolar. Ben sizin pek suçlu olduğunuzu düşünmüyorum. Elinizden geldiğince bakmaya çalışmışsınız. Çarptığı için olmamıştır veya çarpmamıştır bile cama. Kuşlar hastalandığında kafasındaki tüyler dikleşir belki de ömrü bu kadardı, size denk geldi maalesef ki. Bu kadar kendinizi suçlamayın.
 
Hayatımda hiç kuş bakmadım, ben kediciyim. Kuşla alakalı tek tecrübem geçen yaz evin içine giren annesiz yavru kargaydı 🥰
Bende hayvanın cama çarptığını düşünmüyorum, belki hastalandı. Kuşlar çok hassas hayvanlar diye biliyorum, eşiniz ne zamandır yokmuş, belki de yalnız kaldığı için depresyona falan girmiştir. Kayınvalidemin papağanı strese girince kendi tüylerini yoluyordu, başındaki tüyler o yüzden olmuş olabilir mi?
Kendinizi üzmeyin, belki de ömrü bu kadardı
 
çok üzücü olmuş , ilk okuduğumda acaba kedi mi yedi diye düşündüm çok saçma bir sebepten ölmüş. ama olan olmuş artık. bence bir an önce eşinize söyleyin durumu geciktirmeyin.
sizin bi suçunuz yok. eşiniz varken de ölebilirdi.
 
Yaa üzüldüm. :KK43: Monkey arkadaşa katılıyorum. Daha önce defalarca kuş besledim. Kuşlar ve akvaryum balıkları; herşeyden etkilenen, hassas hayvanlar ve uzun ömürlü değiller maalesef. Kendinizi suçlamayın lütfen. Eşinize de geciktirmeden söyleyin. Elbette üzülecektir ama anlayışla karşılayacaktır. Sizin suçunuz ya da ihmaliniz söz konusu değil.
 
Daha önce evcil hayvanlar bölümünde konu açmıştım eşimin muhabbet kuşu ile ilgili.
Eşim bu kuşu aldı ve çok seviyordu. Evimizde kedi olduğu için onu evimizin üst katında kendi çalışma odasında tutuyordu. Evin en büyük odası ve eşim zamanının çoğunu da o odada geçiriyordu. Kuşun kafesi devamlı açıktı, kuş uçuyordu eşimle oynuyordu vs.
Eşim ailesinin sağlık sorunları nedeniyle 3,5ayı aşkın bir süredir uzakta ailesinin yanında kalıyor. Yani ayrıyız. Ben kedi ve kuş ile birlikte evdeyim.
Çok vicdan azabı çekiyorum ama evde kedi var diye kuşu salona getirmedim. Salonda olsa kafesi kapalı tutmak zorundaydım, eşimin odasında ise kafesi açık istediği gibi uçuyor, bir sürü de oyuncağı vardı, bir de gündüzleri ona radyo açıyordum bazen, camda da tel var diye aralık bırakıyordum, bahçeden kuş sesleri falan da geliyordu.
Sıkılmaması için böyle yapıyordum ama doğruya doğru günün koşuşturması içerisinde hayvanın yanına pek uğramıyordum. Sadece mamasını ve suyunu kontrol etmek için günde bir iki kez girip çıkıyordum, arada kafesini temizliyordum vs. Zaten üst kata sadece çamaşır yıkamak ve asmak dışında çıkmıyorum normalde hep alt kattayım.
Yine de kuş bakımından hiç anlamama rağmen hayvanı bu şekilde 4 aya yakındır sorunsuz bir şekilde yaşattım. Ancak havalar soğuduğu için geçen hafta camı kapattım, klimayı da 19 dereceye ayarladım, odası ılıktı.
Bugün temizlik için yardımcı kadın geldi. Kuşun odasını da temizledi. Sonra aşağıya inerken "odayı temizlerken kafesini kapattım açayım mı kapısını?" dedi. "Aç tabi uçuyor o orada" dedim. Akşama kadar da gidip bakmak aklıma gelmedi.
Neyse gece saat 22.30 gibi çıktım kuşun odasına ama kuş yok. Deliler gibi bir saat aradım onu odanın içinde. Sonra odanın öteki tarafında bir tüneği var. Oraya tüneyince tuvaleti yeri pisletmesin diye çöp tenekesini altına koymuştuk. Bir baktım ki çöpün içinde (çöpe yeni poşet geçirilmişti) bu da poşetin kıvrım yerine girmiş, görünmüyor. Aldım baktım hayvan normal değil, hasta gibi. Oysa sabah normaldi. Kafasında tüyler de yolunmuş gibiydi. Sonra bir baktım camlarda perdeler hep kapalı olur ama kadın perdeleri açmış. Bu da anladığım kadarıyla camdan uçmak istemiş kendini cama çarpmış. Nasıl aklıma gelmedi ki perdeleri söylemek?
Eşimi aradım mecburen anlattım durumu, hatta görüntülü de aradım gösterdim kuşu. "o sersemlemiş sen onu koy kafesine, sabaha kendine gelir" dedi. Ama hayvanın hali yok. Suyun yanındaki tüneğe koydum, bu arada bacakları güçlü tutuyordu ama dönerken kuyruğunu toparlayamıyor. Gözleri de yarı açık. Veterineri aradım "sabah 9da getir" dedi. Ama 1 saat sonra kuş öldü.
İki gün sonra eşimin doğum günü ve yanına gidecektim, kutlama yapacaktık. Ben eşime nasıl şöyleyim şimdi? Ne kadar üzülecek. Benim yüzümden öldü vicdan azabı çekiyorum.
Olanla ölene care yok sizde sonuçta kasıtlı yapmadiniz eşiniz üzülür mutlaka belki ilk an size tepki de verebilir üzüntüyle ama sonrasında durumu kabullenip anlayacaktır kendinizi çok üzmeyin olan olmuş
 
Ben kuş aşığı birisiyim, bir çok kuş baktım ve hepsine elimden geldiğince en iyi şartlarda bakmaya çalıştım. Ama kuşlar o kadar narin hayvanlar ki ne kadar iyi baksanız, en iyi şartları sağlasanız bile bazen bir anda ölebiliyolar. Ben sizin pek suçlu olduğunuzu düşünmüyorum. Elinizden geldiğince bakmaya çalışmışsınız. Çarptığı için olmamıştır veya çarpmamıştır bile cama. Kuşlar hastalandığında kafasındaki tüyler dikleşir belki de ömrü bu kadardı, size denk geldi maalesef ki. Bu kadar kendinizi suçlamayın.

Hayatımda hiç kuş bakmadım, ben kediciyim. Kuşla alakalı tek tecrübem geçen yaz evin içine giren annesiz yavru kargaydı 🥰
Bende hayvanın cama çarptığını düşünmüyorum, belki hastalandı. Kuşlar çok hassas hayvanlar diye biliyorum, eşiniz ne zamandır yokmuş, belki de yalnız kaldığı için depresyona falan girmiştir. Kayınvalidemin papağanı strese girince kendi tüylerini yoluyordu, başındaki tüyler o yüzden olmuş olabilir mi?
Kendinizi üzmeyin, belki de ömrü bu kadardı
Teşekkür ederim.
Yani sabah hiçbir şeysi yoktu. Kafasındaki tüyleri yolmuş olsaydı daha önceden fark ederdim. Tüylerin eksildiği yerde kızarıklık var gibiydi, yani içim kötü olduğu için fazla da bakamadım ama sanki çarpmış olabilir gibi geldi bana :KK43:
 
Teşekkür ederim.
Yani sabah hiçbir şeysi yoktu. Kafasındaki tüyleri yolmuş olsaydı daha önceden fark ederdim. Tüylerin eksildiği yerde kızarıklık var gibiydi, yani içim kötü olduğu için fazla da bakamadım ama sanki çarpmış olabilir gibi geldi bana :KK43:
Kuşlar strese girdiğinde intihar edebiliyorlar. Gerçekten çok hassas hayvanlar. Kafasında mantar varsa dökülme ondan kaynaklı da olabilir. Ya da strese girip kendini oradan oraya savurmuş ve yaralanmış da olabilir. Birçok etken var yani. Ama hiç birisi için kendinizi suçlamayın.
 
Ya kendimi eşimin yerine koyuyorum da emanet ettiğim hayvan, o kadar da uzak kalmış özlemiş. Hergün kuşu soruyordu bana. Ay sonu gelecekti ve bir süre burada kalıp tekrar dönecekti. Kavuşacağı günü iple çekiyordu ve iki gün sonra doğum gününü kutlayacaktık (bu doğum günü de onun için çok özel bir doğum günü olduğu için ailesi ile birlikte hep beraber kutlayalım istemişti). Ya düşünüyorum da mesela benim kedim ölse böyle ben kendime gelemem kahrımdan...
 
Daha önce evcil hayvanlar bölümünde konu açmıştım eşimin muhabbet kuşu ile ilgili.
Eşim bu kuşu aldı ve çok seviyordu. Evimizde kedi olduğu için onu evimizin üst katında kendi çalışma odasında tutuyordu. Evin en büyük odası ve eşim zamanının çoğunu da o odada geçiriyordu. Kuşun kafesi devamlı açıktı, kuş uçuyordu eşimle oynuyordu vs.
Eşim ailesinin sağlık sorunları nedeniyle 3,5ayı aşkın bir süredir uzakta ailesinin yanında kalıyor. Yani ayrıyız. Ben kedi ve kuş ile birlikte evdeyim.
Çok vicdan azabı çekiyorum ama evde kedi var diye kuşu salona getirmedim. Salonda olsa kafesi kapalı tutmak zorundaydım, eşimin odasında ise kafesi açık istediği gibi uçuyor, bir sürü de oyuncağı vardı, bir de gündüzleri ona radyo açıyordum bazen, camda da tel var diye aralık bırakıyordum, bahçeden kuş sesleri falan da geliyordu.
Sıkılmaması için böyle yapıyordum ama doğruya doğru günün koşuşturması içerisinde hayvanın yanına pek uğramıyordum. Sadece mamasını ve suyunu kontrol etmek için günde bir iki kez girip çıkıyordum, arada kafesini temizliyordum vs. Zaten üst kata sadece çamaşır yıkamak ve asmak dışında çıkmıyorum normalde hep alt kattayım.
Yine de kuş bakımından hiç anlamama rağmen hayvanı bu şekilde 4 aya yakındır sorunsuz bir şekilde yaşattım. Ancak havalar soğuduğu için geçen hafta camı kapattım, klimayı da 19 dereceye ayarladım, odası ılıktı.
Bugün temizlik için yardımcı kadın geldi. Kuşun odasını da temizledi. Sonra aşağıya inerken "odayı temizlerken kafesini kapattım açayım mı kapısını?" dedi. "Aç tabi uçuyor o orada" dedim. Akşama kadar da gidip bakmak aklıma gelmedi.
Neyse gece saat 22.30 gibi çıktım kuşun odasına ama kuş yok. Deliler gibi bir saat aradım onu odanın içinde. Sonra odanın öteki tarafında bir tüneği var. Oraya tüneyince tuvaleti yeri pisletmesin diye çöp tenekesini altına koymuştuk. Bir baktım ki çöpün içinde (çöpe yeni poşet geçirilmişti) bu da poşetin kıvrım yerine girmiş, görünmüyor. Aldım baktım hayvan normal değil, hasta gibi. Oysa sabah normaldi. Kafasında tüyler de yolunmuş gibiydi. Sonra bir baktım camlarda perdeler hep kapalı olur ama kadın perdeleri açmış. Bu da anladığım kadarıyla camdan uçmak istemiş kendini cama çarpmış. Nasıl aklıma gelmedi ki perdeleri söylemek?
Eşimi aradım mecburen anlattım durumu, hatta görüntülü de aradım gösterdim kuşu. "o sersemlemiş sen onu koy kafesine, sabaha kendine gelir" dedi. Ama hayvanın hali yok. Suyun yanındaki tüneğe koydum, bu arada bacakları güçlü tutuyordu ama dönerken kuyruğunu toparlayamıyor. Gözleri de yarı açık. Veterineri aradım "sabah 9da getir" dedi. Ama 1 saat sonra kuş öldü.
İki gün sonra eşimin doğum günü ve yanına gidecektim, kutlama yapacaktık. Ben eşime nasıl şöyleyim şimdi? Ne kadar üzülecek. Benim yüzümden öldü vicdan azabı çekiyorum.
kendinizi suçlamayn onlar çok narin hayvanlar hasta olmuştur vs ölmüştür benim kuşum da kızım dogduktan 3 ay sonra kıskanıp küsüp öldü mesela veterinere götürdüm hcbseyi yoktu resmen içine kapandı öldü o kdarda ilgileniyordum ama bebeğimi kucagımda gördüğü an deliriyordu ömrü okdarmış sıkmayn canınızı
 
Sabah saglikli oldugundan eminseniz saglikli bir hayvan akşamina tüyü yolunmuş şekilde kendi kendine ölmez. Çarptiysa bile cama carpmayla da tüy yolunmaz.
Temizlikcinin hemen peşinden baksaydiniz keşke kuşa...
Kafese kadin sokmuş, kafesten de o cikartmiş sanirim. Yani kuşu bari kendiniz kafese koysaydiniz temizlikcinin işi değil kuş. Kim bilir ne oldu
 
Acaba temizlikçi mi bisey yaptı yada süpürge sesinden falan çok korkup stres olmus da olabilir çok üzüldüm ne kadar anlayışlı bir eşsiniz eşiniz daha bilmiyor ama onun üzülecek olma ihtimaline üzülüyorsunuz maşallah diyelim
 
Sabah saglikli oldugundan eminseniz saglikli bir hayvan akşamina tüyü yolunmuş şekilde kendi kendine ölmez. Çarptiysa bile cama carpmayla da tüy yolunmaz.
Temizlikcinin hemen peşinden baksaydiniz keşke kuşa...
Kafese kadin sokmuş, kafesten de o cikartmiş sanirim. Yani kuşu bari kendiniz kafese koysaydiniz temizlikcinin işi değil kuş. Kim bilir ne oldu
Kafesini zaten hep kendim temizliyordum. Kadın odayı temizlerken kuş dışarıdaysa kafese koyuyorduk ama bu sefer kafesin içindeymiş kadın kapısını kapatmış sadece, sonra da ben aç deyince açmış. Tüyler yolunmuş dediysem dökülmüş yani açıklık vardı ve kızarıklık var. Keşke baksaydım. Zaten onun için kendimi suçluyorum perdeleri açıp da açık bırakabileceği aklıma bile gelmedi. Aklıma gelseydi söylerdim zaten hiç aklıma gelmedi.
 
Acaba temizlikçi mi bisey yaptı yada süpürge sesinden falan çok korkup stres olmus da olabilir çok üzüldüm ne kadar anlayışlı bir eşsiniz eşiniz daha bilmiyor ama onun üzülecek olma ihtimaline üzülüyorsunuz maşallah diyelim
Temizlikçı kadın ilk defa gelmiyor ki, çok kez geldi süpürge tutuldu o odada, kendim de tuttum. Kuş pek iplemiyordu yani mamasını yiyordu ben süpürge tutarken. Yani ondan kaynaklı bir şey olduğunu sanmıyorum.
Eşim daha önce muhabbet kuşu beslemiş ve öldüğünde hüngür hüngür ağlamış, aylarca yasını tutmuş. Çok hassas böyle hayvanlara karşı. Bir keresinde yolda ezilmiş bir kaplumbağa bulduk 40 kilometre geri döndük yoldan kaplumbağayı veterinere götürdük. Veteriner yaşamaz, uyutulması lazım dedi, kaplumbağa uyutulurken eşim ağladı...
Ya ne yapacağımı bilmiyorum. Kuşu gömsem mi eşimi mi beklesem. Eşime yeni bir muhabbet kuşu alsam mı diye de düşünüyorum ama ne yapacağım "aaa sürpriz senin kuş öldü bu da benden sana doğum günü hediyen" demiş gibi mi olacağım? Ya gerçekten hani eşimin üzülecek olmasına üzülmem bir yana ne yapacağımı da bilmiyorum şu an.
Keşke eşime bir şey söylemeseydim sonra alıştıra alıştıra söylerdim. Şimdi sabah ilk işi arayıp kuşu soracak.
 
Son düzenleme:
Yenisini almayın yas sürecini yaşamalı ona herşeyi sarılarak anlatın telefonda olmaz o yol boyunca ağlar durur. Benim kardeşim de böyle. Fazıl Hüsnü diye bir balığı vardı fanusuna kocaman bir salyangoz kabuğu koymuştuk uyumak için içine girmiş çıkamamış ve orda ölmüş. Yerlere falan bakmıştık yoktu iki gün sonra buldu onu. Kabuğu kırarken çok ağlamıştı. Bir daha yeni balık besleyemedi... Hassas insanlar ruhu çok güzel insanlardır.
 
"Kuşu sabah veterinere götürdüm, tedaviye aldılar, kuşu da orada bıraktım" mı desem, kuş da sonradan ölmüş mü olsa. Ay eşime hiç yalan söylemedim ama şimdi böyle şeyler düşünmeye başladım... Veteriner de kedim için devamlı gittiğimiz veteriner, şimdi onu da yalanıma ortak edemem ki.. Offf eşime şimdi yalan söylesem güvenini sarsmış olur muyum?
 
Son düzenleme:
"Kuşu sabah veterinere götürdüm, tedaviye aldılar, kuşu da orada bıraktım" mı desem, kuş da sonradan ölmüş mü olsa. Ay eşime hiç yalan söylemedim ama şimdi böyle şeyler düşünmeye başladım... Veteriner de kedim için devamlı gittiğimiz veteriner, şimdi onu da yalanıma ortak edemem ki.. Offf eşime şimdi yalan söylesem güvenini sarsmış olur muyum?
Hah buldum. Ben sabah geri zekalı gibi kuşu veterinere götüreyim. Veteriner de "ölmüş bu" desin. Sonra ben eşime bu yalanı söyleyim. Sonra eşim ola ki ileride veterinere soracak olursa veteriner de "kuş bize geldiğinde ölmüştü zaten" der. Böylelikle veterineri yalanıma ortak etmiş olmam. Ama kuşun cenazesi ne olacak şimdi bir de o var? Eşim "ne vakit gömdün?" diyecek. Çünkü eşimin doğum gününden sonra birlikte dönmeyi planlıyoruz. Gecenin 4ünde kafam pek iyi çalışmıyor :KK43:
 
Son düzenleme:
X