Nişanlımla 7 yıl bir flört döneminden sonra evlenmeye karar verdik. Bu 7 yıl zarfında o ve ben okullarımızı bitirmiş ve ben onun askerden dönmesini, işe girmesini bekledim. İkimiz de farklı memleketlerdeniz. İkimiz de örf, adetlerden pek anlamayız. İşte bu yüzden şuan sorunlar yaşamaktayım. Nişan tarihimizi okulların yarı dönem tatiline girdiği zamana denk getirdik nişanlımın isteğiyle. Çünkü ağbisi bir üniversite de okutman ve işi dolayısıyla şehir dışında. Neyse kayınvalidem o sıralar doktor doktor dolaştığı için bizi pek arayıp sormadı. Biz de iyi niyetli olduğumuzdan hoş gördük. Nişanlımla konuştuğumuz bir gün yüzüklerimizi dayısının keseceğini söyledi. Ben de pek anlamam ya tamam dedim. Bu arada istendiğim günden evvel sözde kıza bir yüzük geleceğinden yüzük seçmeye gittik. Baktım kayınvalide nişan yüzüklerini de seçtiriyor. Ben çok mahcup oldum hem tek başınayım hem de yanımda para yok. Daha önce nişanlıma karşılıklı olarak yüzükleri alacağımızı söylemişti ama o da unutmuş sonradan öyle dedi. Bunun haricinde de seti de beğendirttiler bana. Kadını tanımadığımdan kırmak istemedim ve bunun dışında kendimi mahcup hissettiğimden hemen seçip oradan çıkmak istedim. İstendiğimde kayınvalidem bütün insanlar içinde şimdi şartınız nedir diye konuşmaya başlamış. Annem de bunun yeri olmadığını daha sonra konuşulması gerektiğini söylemiş. Bunlar bizim taraftan bir gelin almışlar ve bu yüzden gözleri korkmuş. İşte kız kına gecesini siz ayrı biz ayrı yapacağız demiş. Sonra bu kız bohçasına kumaşlık elbise aldırmak istemiş ama kabul etmemişler falan filan. Ben de gözleri korktukları için sorduklarını düşündüm hep. Fakat kayınvalidenin şu sözü dikkatimi çekti Bana şart koşmayın yalnız ben yapacağımı biliyorum demişti. Neyse bohçamı çok şükür eksik etmediler ama makyaj malzemeleri biraz pahalı tuttu. Onların paraları çıkışmadı biz verdik sonra onlar da bize geri ödediler. Böyle şeylerin olması doğal sonuçta ama nişanlımın bohça alışverişinden dönerken 5-6 yıl borç ödeyeceğim demesi beni üzdü. Nişan günü geldi çattı beni ve ailemi ne arayan var ne soran. Bu arada yüzükleri ağbimin kesmesi gerektiğini ablam söyledi. Bu arada kuaförü nişanlıma onların karşılaması gerektiğini ve kuaförün istediği fiyatı söyledim. O da çok buldu ama seninkini karşılarım dedi kimisi annesinin, kardeşinin de karşılanmasını istiyor dedi. Ben de tamam dedim ama bu arada söylediği laf da dikkatimden kaçmadı işte yengesi evlenirken gelin olacağını söylememiş de öyle saçını yaptırıp tacını takmış. Sanırım bunlar daha önceden konuşulmuş ki bana söyledi. Nişan günü kayınvalide eve girdiği gibi en büyük oğlunun yüzükleri keseceğini söyledi. Kendi evi gibi nişanımı yönetti. Ağbim de yurtdışından gelmiş, yüzüklerimi kesmeyi umuyordu. Çok üzüldüm bu konuda. Kayınvalide bir de diyor ki ha siz ha biz ne fark eder değil mi diye. Annem ve ablam arada ben varım diye ses etmediler, fark etmez dediler. Daha sonra ben nişanlıma bütün bu olanları anlattım. Belki biraz anlatırken sert çıkışmış da olabilirim ama hakarete varan şeyler ağzımdan hiç çıkmadı. Annen niye elinde nişan tepsisiyle gelip böyle yaptı. Niye hiç aranmadık. Ondan sonra taktığı bilezik için beni niye aramadı benim bildiğim aranılır, beğendirilir dedim ona. O da seni yormak istememiştir falan dedi. Ben de öyle şey mi olur dedim koluma bile olmadı ki gerçekten öyle. Beğenmedin mi dedi hayır dedim. Nişanlım da benim söylediklerime alındı. O ruh haliyle gidip her şeyi annesine anlatmış. Bizim de aramız limoni oldu bu olaydan dolayı. Bir mesaj attı işte takı para mevzuları olacaksa ben yokum bu işte. Ben de bizimkilere-babam hariç-durumu anlattım çok üzüldüler. Annem konuşmak istedi izin vermedim. Sonra biz aramızda konuyu öyle böyle hallettik gibi. Görümcem de hamileydi ve doğum yaptıktan sonra onu aradım, tlflere cevap vermedi. Kayınvalideyi aradım annemle beraber hayırlı olsun dedik. İkinci aramamda görümcem yine telefonlarıma cevap vermedi. Yine kayınvalideyi aradım. Bu sefere kayınvalide demediğini bırakmadı bana. Yok, işte onları çok uyarmışlar bizim taraflardan kız almayın diye. O lafları söylemişim mahvetmişim onu. Bu yüzden kızı iki gün doğuramamış o yüzden tlflere bakmıyormuş. Nişanlıma demiş ya o ya ben! İşte düşün taşın benim evime başkalarının dolduruşlarıyla gelme bizim evimizde yok öyle şeyler diye. Sen böyle birisi değilsin ben seni böyle tanımadım dedi. Sanki ben evlerinden hiç çıkmıyormuşum gibi konuştu. Halbuki bi iade-i ziyarette kadını tanıdım o kadar. Cahilmişim çünkü akrabalarının yanına tanışmaya gitmemişim. (Ben nişanlımla konuşurken bu konu hakkında işte kendimi nişan günü yalnız hissettim kimse benle tanışmadı sizden dedim. Kızlar sizde nasıl bilmem ama bizde kız gitmez erkek tarafının akrabalarına tanışmak için. Onlar tanıştırır.Nişanımızı evde yaptık biz. O yüzden ben odadaydım çıkmadım yüzükler kesilene kadar. Yüzükler kesilecek yüzükler nerde diye nişanlımı çağırdığımızda annesi üşüştü,tepsiyi aldı organize etti nişanımı kendisi. Oturma odasından çağırdı kendi tarafını bizimkiler bi şey anlayamadı bile. Birden oldu bitti her şey. Ailemle doğru düzgün bir foto bile çekilemedim o kadar karıştı işte. Nişanlım da saf mıdır nedir söylediğimde ona bunu işte biz gizli bi şey yapmıyorduk ki herkes oraya nişan için geldi. Anlamadı bi türlü nato kafa nato mermer yani.)İşte o bilirmiş kızı doğum yaptıktan sonra nişanımızı yapmayı ama biz istemişiz, ağbimi beklemişler falan. Biz onlara sadece nişan yapılırsa cumartesi günü olmalı dedik o kadar. Çünkü ertesi günü ağbimin yola çıkması gerek. Arayacağı varsa da aramayacakmış bundan sonra. Bir de düğün alışverişi yapılacağı vakit böyle olursa baştan olmasın dedi. Taktığı bileziği değiştireceği varsa değiştirmedim, alacağım varsa da almadım dedi. Ben de anneme ve ablamlara durumu anlattım. Moralim çok bozuldu ve sonrasında nişanlımı aradım annesinin yaptıklarını anlattım haberim yok dedi sakinleş ben konuşucam dedi. Olaydan sonra da babasıyla konuşmuş babası ikisine de kızmış. Oğluna benim görevim seni evlendirmek, bir yola çıktıysan sonunu getir bu çocuk oyuncağı değil demiş. Olaydan sonra da konuşmak için buluştuk ama doğru düzgün de konuşamadık. O halen annesinin verdiği takıyı hediye olarak görüyor. Sinirlerim hopladı. Annesinin yaptıklarına kadar ben haksızmışım ama şimdi annesi ve ben de haksızmışım. Annen dedim bana rest çekti o da sen de çektin dedi. Nasıl yani dedim işte o tepsi olayını anlatırken rest çekmiş oldun dedi. İşte biz karar vericez devam edip etmeyeceğimize dedi bir de. Annem ve ablamlara anlattım olayı. Çok üzüldüler. Ablam da akıl verdi dedi ki tamam olayı kapatın de ki ben ne bileyim siz de hediye biz de takı. Ama annenden gözüm korktu de dedi. Bunu aradım bakmadı tlflere. Mesaj attım. Mesajla anlattım ablamın dediklerini. Sonra da dedim ki böyle tlfleri açmayarak olmaz kedi köpek gibi kavga edelim ama küsmeyelim dedim. Ertesi sabah mesaj atmış. İşte beni de anladığını onu da benim anlamam gerektiğini, önümüze bakmamızı işte ailesi örf adet bilmeyebilir dedi. Yanıt vermedim çünkü çok moralim bozuktu. Sonrasında aradı konuştuk falan. Benden annesini aramamı rica etti onla konuşmuş işte o sinir anıyla falan söylemiş. Ablası arkadaşlarının da tlflerine bakmıyormuş bebekle ilgilendiğinden. Ben de dedim ki ben daha önce aradığımda yanıtlayamazsa dönüş yapıyordu bana ne bileyim dedim. Gerçi ben bu dediklerine de pek itibar etmiyorum artık yaşadıklarımdan dolayı. Çünkü hak edecek bir şey yapmadım bunları. Derdim sadece neden son anda haberdar olmamız, aranmamamız. Tamam, hasta olabilir ama o kadar da mı yani bir tlf açmak zor mu? Psikolojim bozuldu resmen. Daha ben bu ailenin içine girmeden yaşıyorum bunları. Ne yapacağımı, nasıl davranacağımı bilemiyorum. Şimdi yarın görüşücez nişanlımla ama ona son kez bu konuyu konuşup kapatalım dedim. Derdimi nasıl anlatabilirim kızlar, ne yapmam gerek? Bir de bana bir mesajında benim tanıdığım sen maddi ve basit şeylere bakmazdın falan demişti. Bazı şeyler lafı bile olmamalıydı falan. Konuşmaya çalıştığımız o gün gene nişandan sonra niye bunları söyledin daha öncesinde söyleseydin falan dedi ben de dedim ki ne zaman söyleseydim evlenince mi hayır hiçbir zaman dedi. Şok oldum resmen. Annesine düşkünlüğünü görmemiştim şimdiye kadar ama ben ilk mesajından hani şu ben yokum mesajından sonra onunla konuştuğumda annesinin laflarını aynen bana söylemişti. Memleketler kısmı hariç. Sadece işte o takı hediyeydi. Almayabilirdi. Beğenmemezlik olur mu? İşte yanlış anlama ama biz tek taş yüzük de almayabilirdik sana ki bu lafı annesi de söyledi kızlar. Canım çok sıkkın. Büyük ablama kalsa nişanı atayım, diğer ablam da gene çok üzüldü çünkü kendisi severek evlendiği için anlıyor halimden. O da dedi ki iki ucu b
u değnek diye. Nişanlımı seviyorum ama bu olanlar canımı çok yaktı. Sabahları hep uyumak istiyorum, gün içersinde de hiçbir şey yapasım yok. Bu yazıyı bile zorla yazdım resmen. Depresyona girmekten de korkuyorum açıkçası.