- 22 Mart 2024
- 164
- 301
- Konu Sahibi renascentia
- #1
Merhabalar
34 yaşındayım 21 aylık oğlum var. Çocuktan önce istifa ettim kamuda memur olarak çalışıyordum, çalıştığım meslektende çalıştığım insanlardan da hoşlanmıyordum. O yüzden şu kadar bunaldığım günlerde bile memuriyete geri dönmek istemedim.
İstifadan sonra yüksek lisana başladım alan dışı bir bölümdü yaparım sandım sevdiğim alan sandım ancak olmadı devam edemedim.
Bu sene sınava girip psikoloji okumak istiyorum. İkinci çocuğuda istiyorum o hangi ara olacak bilmiyorum.
Öyle çok maharetli çok iyi iş yapan bir kadın değilim. Çocuğuma çok iyi bakarım, yemeği gezmesi oyunu eksik kalmaz. Bu arada oğlum çok meraklı çok hareketlidir, birlikteyken tuvalete girmek bile sorun neredeyse. İlk aylarda yapışık yaşadık çünkü uyuyamıyordu tuvalete bile gidemezdim Ben aileden çok çektiğim için oğlum zarar görmesin derken ben çok yıpranıyorum. Evlat yetiştirmek çok zor gerçekten
Evim dağılır bi gazla toplarım sonra öyle dururum. Ev işinden de nefret ederim çok saçma gelir ama toplu evi çok severim. Mükemmelliyetçi yapım vardır o da çok zorlar beni. Ev dağınık olunca moralim bozulur.Yani ne bileyim bu dertleri yaşayan bir benmişim gibi geliyor. Bazı kadınları görüyorum çocukta sürekli tv kendi halinde büyüyor çocuk. Daha neler gördüm burada anlatmak istemiyorum konu da o değil.
Memur olmama - yani halihazırda bir yol çizmiş olmama rağmen - kendimi gerçekleştiremediğimi bi türlü elimden gelenin en iyisi olamadığımı hissediyorum. Eşimden, evladımdan hayatımdan evimden herşeyden memnunum bir tek kendim için bir dünyam bir ait olduğum yer yok o beni çok üzüp zorluyor.. Yani sanki bu olay benim benim sabrımın enerjimin yüzde 70 ini alıyor gibi geliyor. Geriye kalanla çocuk ve ev işlerine harcıyorum ama ben çok yıpranıyorum. Zaten kök ailem sabrımın çocuğu bitirdiler.
Çok karmakarışık yazdım ama gönlümden geçenleri yazdım. Okuyan olursa teşekkürler şimdiden
34 yaşındayım 21 aylık oğlum var. Çocuktan önce istifa ettim kamuda memur olarak çalışıyordum, çalıştığım meslektende çalıştığım insanlardan da hoşlanmıyordum. O yüzden şu kadar bunaldığım günlerde bile memuriyete geri dönmek istemedim.
İstifadan sonra yüksek lisana başladım alan dışı bir bölümdü yaparım sandım sevdiğim alan sandım ancak olmadı devam edemedim.
Bu sene sınava girip psikoloji okumak istiyorum. İkinci çocuğuda istiyorum o hangi ara olacak bilmiyorum.
Öyle çok maharetli çok iyi iş yapan bir kadın değilim. Çocuğuma çok iyi bakarım, yemeği gezmesi oyunu eksik kalmaz. Bu arada oğlum çok meraklı çok hareketlidir, birlikteyken tuvalete girmek bile sorun neredeyse. İlk aylarda yapışık yaşadık çünkü uyuyamıyordu tuvalete bile gidemezdim Ben aileden çok çektiğim için oğlum zarar görmesin derken ben çok yıpranıyorum. Evlat yetiştirmek çok zor gerçekten
Evim dağılır bi gazla toplarım sonra öyle dururum. Ev işinden de nefret ederim çok saçma gelir ama toplu evi çok severim. Mükemmelliyetçi yapım vardır o da çok zorlar beni. Ev dağınık olunca moralim bozulur.Yani ne bileyim bu dertleri yaşayan bir benmişim gibi geliyor. Bazı kadınları görüyorum çocukta sürekli tv kendi halinde büyüyor çocuk. Daha neler gördüm burada anlatmak istemiyorum konu da o değil.
Memur olmama - yani halihazırda bir yol çizmiş olmama rağmen - kendimi gerçekleştiremediğimi bi türlü elimden gelenin en iyisi olamadığımı hissediyorum. Eşimden, evladımdan hayatımdan evimden herşeyden memnunum bir tek kendim için bir dünyam bir ait olduğum yer yok o beni çok üzüp zorluyor.. Yani sanki bu olay benim benim sabrımın enerjimin yüzde 70 ini alıyor gibi geliyor. Geriye kalanla çocuk ve ev işlerine harcıyorum ama ben çok yıpranıyorum. Zaten kök ailem sabrımın çocuğu bitirdiler.
Çok karmakarışık yazdım ama gönlümden geçenleri yazdım. Okuyan olursa teşekkürler şimdiden