Çocuktan sonra kaybedilenler

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Su anda online ergoterapi randevusu aldım.Benim anlattığım iki üç cümleyle temkinli çocuk sendromu dedi.Haftaya perşembe akşamı online görüşme var.Salincak,plates topu falan istedi.haftaya daha ayrıntılı analtacak
Hadi inşallah faydası olur, işlerinde çok iyiler sanki.
 
Zaten bizim psikolojimizin bozulma sebebi çocuk kaynaklı. Aglamadigi gün gözlerimin içi gülüyor. Tabii ki çocuk düşer ağlar,istediği olmaz ağlar onlara hiç sözüm yok.Ama düşünün sabah uyanıyor ve gözünü açıp ağlamaya başlıyor.Degisik bir ağlama Zaten. Yabancılama durumunda da aynı.zaten kriz geçince soruyor anne ben neden ağladım.Aglama bitince resmen enkaz gibi oluyoruz.Ve biliyorum ki Avm ye de gitsek ,misafirliğe de ,biri de gelse sonu hep bu ağlama. Daha küçükken alışır geçer diye avunduk ama geçmiyor. Mesela sürekli götürdüğümuz oyun grubunda 20 defada 1 kendisi içeri girip hiç biz yokmuşuz gibi oynadı. Aha bitti alıştı dedik.Ama bir diğer gün gittiğinde masanın altından çıkmadı. Önceki gün çok mutluydu aslında orada.Ortam aynı, öğretmen aynı, çocuklar aynı.dunden farklı ne oldu.Ergoterapist olayını okudum dün.Benim memleketimde ünlü bir ergoterapist buldum.5-6 seansta çözüm bulanlar var.Ama ancak yaz tatilinde çünkü 14 saat mesafe var.Duzenli devamı yaz tatilinde sağlayabiliriz.

Çocuk kaynaklı psikoloji bozulma olayı bana çok abartı geliyor. Bence ancak biz ebeveynler onların psikolojisini bozarız onlar da tepki gösterir.

Kızım 8 yaşında hala yemek yedirmek işkence gibidir. Küçükken iki saatte üç kaşık çorba içerdi. Aç büyüdü. Hala muz, kavun, karpuz üzüm yemez mesela. Sadece yayla çorbası ile büyüdü. Birde babaannemin tarlası ve yaprak sarması. Uyumayan bir çocuktu. Onun gözünde uyku ve yemek yemek vakit kaybıydı. Etrafı keşfetmek üzere programlı bir çocuk. Gündüz uykusu bir yaş itibariyle yarım saat filandı.
( Üç buçuk yaşında lösemi oldu. Hastane sürecine girmiyorum bile.)

İkizler var beş yaşında. Bir obsesif, biri kafayı bir şeye taktım bitti.

İstediği olmayınca iki saate yakın ağlama krizlerine olurdu. " Bana ağlayarak istediğini yaptiramazsin, ağlamakta serbestsin. Ağlama bitince gel sarılalım." Yıllardır papağan gibi bunu tekrarlıyorum. Anca azaldı. Asla otorite kabul eden bir çocuk değil. Okula başladı " ben derse girmek istemiyorum, etkinlik yapmak istemiyorum." Dedi. Ama okulu çok seviyor. Öğretmen yavaş yavaş okuldan soğutmadan alıştırdi. Şimdi en azından etkinlik yapılırken sınıfta, kağıt karalıyor. İlkbahar gibi muhtemelen destek alcaz.

Obsesif olan genel olarak onu ağlatacak şeyleri yada obsesyonu etkileyecek şeyleri yapmıyoruz. Tepkisini önceden biliyorum. Gittikçe azaldı. Mesela eskiden yemek yerken üstüne dökerdi, o kıyafet çıkmadan yemek yemezdi. Ağlar dururdu. Bir kase çorba için beş kıyafet değiştirdik. Şimdi bitiriyor öyle kıyafet değiştiriyor.

Anne olmak çok zor. Hele hasta olduklarında üç hafta uykusuz geçiyor. Tüm bunlara rağmen hiç suçu çocuklarım da görmedim. Katil olucam demedim. Çocuk yüzünden psikolojim bozuldu demedim. Size sayfalarca yazıldı hala "çocuk kaynaklı" diyorsunuz. Hayır hanımefendi çocuk kaynaklı değil, ebeveyn kaynaklı. Çocuğunuza bakış açınızı değiştirin. Hiçbir çocuk kolay değil, sadece bazıları biraz daha zor.
 
Çocuk kaynaklı psikoloji bozulma olayı bana çok abartı geliyor. Bence ancak biz ebeveynler onların psikolojisini bozarız onlar da tepki gösterir.

Kızım 8 yaşında hala yemek yedirmek işkence gibidir. Küçükken iki saatte üç kaşık çorba içerdi. Aç büyüdü. Hala muz, kavun, karpuz üzüm yemez mesela. Sadece yayla çorbası ile büyüdü. Birde babaannemin tarlası ve yaprak sarması. Uyumayan bir çocuktu. Onun gözünde uyku ve yemek yemek vakit kaybıydı. Etrafı keşfetmek üzere programlı bir çocuk. Gündüz uykusu bir yaş itibariyle yarım saat filandı.
( Üç buçuk yaşında lösemi oldu. Hastane sürecine girmiyorum bile.)

İkizler var beş yaşında. Bir obsesif, biri kafayı bir şeye taktım bitti.

İstediği olmayınca iki saate yakın ağlama krizlerine olurdu. " Bana ağlayarak istediğini yaptiramazsin, ağlamakta serbestsin. Ağlama bitince gel sarılalım." Yıllardır papağan gibi bunu tekrarlıyorum. Anca azaldı. Asla otorite kabul eden bir çocuk değil. Okula başladı " ben derse girmek istemiyorum, etkinlik yapmak istemiyorum." Dedi. Ama okulu çok seviyor. Öğretmen yavaş yavaş okuldan soğutmadan alıştırdi. Şimdi en azından etkinlik yapılırken sınıfta, kağıt karalıyor. İlkbahar gibi muhtemelen destek alcaz.

Obsesif olan genel olarak onu ağlatacak şeyleri yada obsesyonu etkileyecek şeyleri yapmıyoruz. Tepkisini önceden biliyorum. Gittikçe azaldı. Mesela eskiden yemek yerken üstüne dökerdi, o kıyafet çıkmadan yemek yemezdi. Ağlar dururdu. Bir kase çorba için beş kıyafet değiştirdik. Şimdi bitiriyor öyle kıyafet değiştiriyor.

Anne olmak çok zor. Hele hasta olduklarında üç hafta uykusuz geçiyor. Tüm bunlara rağmen hiç suçu çocuklarım da görmedim. Katil olucam demedim. Çocuk yüzünden psikolojim bozuldu demedim. Size sayfalarca yazıldı hala "çocuk kaynaklı" diyorsunuz. Hayır hanımefendi çocuk kaynaklı değil, ebeveyn kaynaklı. Çocuğunuza bakış açınızı değiştirin. Hiçbir çocuk kolay değil, sadece bazıları biraz daha zor.
Sizinki de benzer şeyler aslında.Bunlar çocukta sonradan yada doğuştan bir şeylerle tetiklenmistir muhtemelen. Ben bu tarz davranışların uygun destekle düzeleceğini düşünüyorum ama uygun desteği bulamıyorum.
 
Sizinki de benzer şeyler aslında.Bunlar çocukta sonradan yada doğuştan bir şeylerle tetiklenmistir muhtemelen. Ben bu tarz davranışların uygun destekle düzeleceğini düşünüyorum ama uygun desteği bulamıyorum.

Çocuklar benzer bakış açıları farklı. Bilmiyorum ben çocuklar konusunda çok hassasım. Belki çok ağır ve çok acı tecrübeler yaşadım için. Kızım bir yaş öncesinde gece sabaha kadar açlıktan uyumazdı. Uyku sersemi kaç sefer kavga ettik eşimle, kaç kere kızdık, küstük ama çocuklarımızı hiç suçlamadık.

Yüreği çok derinden yanmış, evladı ölümün eşiğinden dönmüş bir anne olarak söylüyorum. hayatta evlattan daha kıymetli bir şey yok. Daha güzel, daha önemli bir şey yok. Onun boşluğunu dolduracak , yada acısını geçirecek birşey yok. Yaşadığımız hiç birşey onlarin suçu değil.
Bunu ona hissettirmek zorundasınız.
Yoksa hiç bir terapi ise yaramaz.

Mesela ben bunu yazarken içerisi kavga kıyamet 🤣herkes gücü yettiğine söz geçirmeye çalışıyor.
 
Çocuk kaynaklı psikoloji bozulma olayı bana çok abartı geliyor. Bence ancak biz ebeveynler onların psikolojisini bozarız onlar da tepki gösterir.

Kızım 8 yaşında hala yemek yedirmek işkence gibidir. Küçükken iki saatte üç kaşık çorba içerdi. Aç büyüdü. Hala muz, kavun, karpuz üzüm yemez mesela. Sadece yayla çorbası ile büyüdü. Birde babaannemin tarlası ve yaprak sarması. Uyumayan bir çocuktu. Onun gözünde uyku ve yemek yemek vakit kaybıydı. Etrafı keşfetmek üzere programlı bir çocuk. Gündüz uykusu bir yaş itibariyle yarım saat filandı.
( Üç buçuk yaşında lösemi oldu. Hastane sürecine girmiyorum bile.)

İkizler var beş yaşında. Bir obsesif, biri kafayı bir şeye taktım bitti.

İstediği olmayınca iki saate yakın ağlama krizlerine olurdu. " Bana ağlayarak istediğini yaptiramazsin, ağlamakta serbestsin. Ağlama bitince gel sarılalım." Yıllardır papağan gibi bunu tekrarlıyorum. Anca azaldı. Asla otorite kabul eden bir çocuk değil. Okula başladı " ben derse girmek istemiyorum, etkinlik yapmak istemiyorum." Dedi. Ama okulu çok seviyor. Öğretmen yavaş yavaş okuldan soğutmadan alıştırdi. Şimdi en azından etkinlik yapılırken sınıfta, kağıt karalıyor. İlkbahar gibi muhtemelen destek alcaz.

Obsesif olan genel olarak onu ağlatacak şeyleri yada obsesyonu etkileyecek şeyleri yapmıyoruz. Tepkisini önceden biliyorum. Gittikçe azaldı. Mesela eskiden yemek yerken üstüne dökerdi, o kıyafet çıkmadan yemek yemezdi. Ağlar dururdu. Bir kase çorba için beş kıyafet değiştirdik. Şimdi bitiriyor öyle kıyafet değiştiriyor.

Anne olmak çok zor. Hele hasta olduklarında üç hafta uykusuz geçiyor. Tüm bunlara rağmen hiç suçu çocuklarım da görmedim. Katil olucam demedim. Çocuk yüzünden psikolojim bozuldu demedim. Size sayfalarca yazıldı hala "çocuk kaynaklı" diyorsunuz. Hayır hanımefendi çocuk kaynaklı değil, ebeveyn kaynaklı. Çocuğunuza bakış açınızı değiştirin. Hiçbir çocuk kolay değil, sadece bazıları biraz daha zor.
Obsesyonu tetikleyecek şeylerden kaçınmanız doğru birşey değil Yaptığınız şey bir tür koruma mekanizması Ama takıntı ile başetmeyi öğretmiyor ne yazık ki Ben de annelik içgüdüsü ile önceden yaptım
 
Obsesyonu tetikleyecek şeylerden kaçınmanız doğru birşey değil Yaptığınız şey bir tür koruma mekanizması Ama takıntı ile başetmeyi öğretmiyor ne yazık ki Ben de annelik içgüdüsü ile önceden yaptım

Çocuk daha beş olacak. Minicik bebekle nasıl bir obsesyon tedavisi uygulanabilirim ki. Üstelik evde onun dışında iki tane çocuğum var. Yaşına göre doğru davrandığimı düşünüyorum açıkçası. Mesela yemeği benim yedirmemi istedi kabul etmedim, yavaş yavaş bunun normal olduğunu, üstünün kirlenmesin kötü bir şey olmadığını anladı.

Ama tavsiyeniz için teşekkür ederim. İlerde sıkıntı yaşarsam destek alırım.
 
Çocuk daha beş olacak. Minicik bebekle nasıl bir obsesyon tedavisi uygulanabilirim ki. Üstelik evde onun dışında iki tane çocuğum var. Yaşına göre doğru davrandığimı düşünüyorum açıkçası. Mesela yemeği benim yedirmemi istedi kabul etmedim, yavaş yavaş bunun normal olduğunu, üstünün kirlenmesin kötü bir şey olmadığını anladı.

Ama tavsiyeniz için teşekkür ederim. İlerde sıkıntı yaşarsam destek alırım.
Ergoterapi bu tarz durumlar için öneriliyormus.hatta ben Ergoterapistin sayfasını incelerken aynı sizin yazdığınız tarzda şikayetlerin de duzeldigini okudum
 
O kadar kolay olmuyor işte o işler.Evdeki kediyi sahiplendirirken bin kez düşünüyor insan.Cocuk sahibi olmak bizim için hatadır. Ama şahsi fikrim senelerdir aaa siz neden çocuk düşünmüyorsunuz ,ileride çok pişman olacaksınız, ya bi gülüşü var ki diye başlayan cümleleri kurup ,çocuk yetiştirmenin en zor taraflarını günah diye saklayan insanlar bizi bitirdi.Bu insanlar az çok bizim yaşam tarzımız biliyorlardı.simdi düştüğümüz durumu gördükçe ya böyle olacağını bilsek hiç ısrar etmezdik dediler.
Neden bakıcı düşünmüyorsunuz ciddiyim ? Size biraz nefes aldırır
Maddi kaygılar olabilir ama
Yorumlarınızı okudum şu an sizi bunaltan şey 7/24 çocuk bakımı
Eşle dönüşümlü bakıyoruz demişsiniz bu kadar kasmayın bakıcı tutun
Kızınız kreşe gitsin ya da yaşı gelmiş zaten
 
Neden bakıcı düşünmüyorsunuz ciddiyim ? Size biraz nefes aldırır
Maddi kaygılar olabilir ama
Yorumlarınızı okudum şu an sizi bunaltan şey 7/24 çocuk bakımı
Eşle dönüşümlü bakıyoruz demişsiniz bu kadar kasmayın bakıcı tutun
Kızınız kreşe gitsin ya da yaşı gelmiş zaten
Biz de zaten bizden başka üçüncü bir kişi için uğraşıyoruz aylardır.Keske krese gidebilse yada bakıcı ile biz olmadan durabilse.Aylardir tüm çabamız bunun için.mesela az önce kapalı bir oyun parkına gittik.Biz de yanındayız. Birden Ağlamaya başladı.Orada bir posta kustu.Ne oldu dedik,oyun parkındaki abi ona bakmış. Ortaokul çocuğu vardı.Ama biraz değişik bir çocuktu. Bir rahatsızlığı olabilir.Zar zor sakinleşti. O.ara markete gittik.Eve döndük. Evde tekrar sordu.ben orada neden ağladım. Biliyorum ki bana yem atıyor. Ağbiye ağladın dersem bi daha başlayacak. Konuyu değiştirmeye uğraştım falan.Ama başarılı olmadım. Ağbiye ağlamıştım diye kendi cevapladı.Ağlama krizi bir daha.Yine kustu.Sonra sakinleşti
 
Ergoterapi bu tarz durumlar için öneriliyormus.hatta ben Ergoterapistin sayfasını incelerken aynı sizin yazdığınız tarzda şikayetlerin de duzeldigini okudum

Bizim problemimiz başka. Sorunun neden kaynaklandığını biliyorum.

Sosyal hayata uyumda problemimiz yok. Sıkıntılar zamanla azalıyor, başka sıkıntılar çıkıyor. Şu anda çocukluk krizleri olarak görüyorum. Ama artarsa, sosyal hayatta, okul hayatında sıkıntı yaşarsa destek alırız.
 
Bizim problemimiz başka. Sorunun neden kaynaklandığını biliyorum.

Sosyal hayata uyumda problemimiz yok. Sıkıntılar zamanla azalıyor, başka sıkıntılar çıkıyor. Şu anda çocukluk krizleri olarak görüyorum. Ama artarsa, sosyal hayatta, okul hayatında sıkıntı yaşarsa destek alırız.
Ergoterapi sadece sosyal hayat değilmiş ki. Yeme bozuklukları, bazı kıyafetleri giymeme,mesela toka,eldiven kullanamama, kıyafetine nokta kadar birşey bulaşsa onu değiştirmeden günlük hayatına devam edememe aslında sizin yazdığınız hersey .Duyu bütünlemede eksiklik kaynaklı ve bu genellikle doğuştan oluyormuş.3 farklı tür duyu bütünlüğü var dedi.Isimlerini tam hatırlamıyorum şu anda ama hangi duyunun bütünlenmesi eksikse ona yönelik ödevler verecekmis
 
Evliliğinizin ve psikolojinizin bozulma sebebi çocuğunuz değil şunu bir kabullenseniz mi artık? Çocuk zaten sizin sağlıksız evliliğinizin üstüne geldi. Bütün ayılıkları için yok annesi böyle yok babası şöyle diye eşinize anlayışınız var ama çocuğunuza sadece çocuk olduğu için bile anlayışınız yok.

Ayrıca ben sizin dünyayı, gördüklerinizi, yaşadıklarınızı çok ilginç yorumladığınızı ve anlamsız çözüm yolları bulup saçma sapan işler yaptığınızı düşünüyorum. O yüzden burda çocuk ağladığında niye ağladığını, sizin nasıl tepki verdiğinizi yazdığınızda verdiğiniz verilerin de güvenilir olduğunu sanmıyorum. Algınız değişik çünkü. Çocuk uyumuyor diye balkonda bebek arabasıyla yürüyüş bandında uyutmuş insansınız ve dönüp ben ne yapıyorum diye sorgulamamışsınız ve yine böyle bi fecaat memlekete gitme maceranız vardı detaylarını hatırlamıyorum.

Kızım doğduğunda 5 6 ay uyanık olduğu her saniye ağladı. Aşırı gazlı bir bebekti. Bütün gün kucağımda olmasını geçtim kucağımda pozisyon bile değiştiremiyordum. Üstelik doğumum çok kötü geçmişti komplikasyon oluşmuştu ve o 5 6 ay zaten yeni iyileşiyordum. Ama bebekti işte ve bunlar sadece benim başıma gelmiyordu. Ağlıyor diye etiketleyip o yanlış algıyla mı büyütseydim çocuğumu. Sadece o ağladığı için siz gerilmiyorsunuz siz gerildiğiniz için de ağlıyor. Bunun bir kısırdöngü olduğunu anlayamıyorsunuz.

Çocukla ilgileniyorum sürekli ilgileniyorum diyip sorulduğunda onu alalım mı bunu alalım mı diye sorduğunuzu anlatıyorsunuz. İlgilenmek bu mu? Vermediğiniz sevgiyi başka şeylerle doldurmaya çalışmak mı? Şunu sorduğumda vereceğiniz cevaptan o kadar eminim ki. Beraber vakit de geçiriyoruz, etkinlik de yapıyoruz. Şuraya yazdığınız o kadar mesajda asla şöyle sarıldım böyle öptüm dediğinizi okumadım. Tamam çocuğa belki kötü davranmıyorsunuz ama sevgi de vermiyorsunuz. Çocuklar bazen sizden olmuş veya olacak durumlara bıt bıt bıt açıklama beklemez. O an onu teselli edecek tek şey onu öpmeniz olabilir. Ama siz kişilik olarak, yaşantı olarak bu tarz şeylere çok uzaksınız gibi duruyor. Sakin mesafeli falan değil donuk ve tutuk biri olduğunuz hissini alıyorum yazdıklarınızdan.

Ha çocuğunuzun anlattığınız gibi olmasının sebebi bunlar olmayabilir. Yine de bu sizin durumunuzdaki garipliği değiştirmez.
 
Ergoterapi sadece sosyal hayat değilmiş ki. Yeme bozuklukları, bazı kıyafetleri giymeme,mesela toka,eldiven kullanamama, kıyafetine nokta kadar birşey bulaşsa onu değiştirmeden günlük hayatına devam edememe aslında sizin yazdığınız hersey .Duyu bütünlemede eksiklik kaynaklı ve bu genellikle doğuştan oluyormuş.3 farklı tür duyu bütünlüğü var dedi.Isimlerini tam hatırlamıyorum şu anda ama hangi duyunun bütünlenmesi eksikse ona yönelik ödevler verecekmis
Eşiniz bağrıyor demişsiniz sonrada çocuk etkilenmesin diye uğraşıyorum demişsiniz . 15 yılın ardından çocuğunuz olmuş ama çocuk aramızı bozdu demişsiniz . Bence çocuk değilde sizlerin tedavi alması lazım . Her çocuğun yapısı farklıdır. Herşeyede ağlayabilir gülebilir şaşırabilir. Bence szin eş olarak devam etmeniz için evliliğinizin düzelmesi lazım birbirine sevgiyle bağlı olan yuvada çocukta mutlu olur yavaş yavaş bütün sıkıntıları geçer.
 
Ergoterapi sadece sosyal hayat değilmiş ki. Yeme bozuklukları, bazı kıyafetleri giymeme,mesela toka,eldiven kullanamama, kıyafetine nokta kadar birşey bulaşsa onu değiştirmeden günlük hayatına devam edememe aslında sizin yazdığınız hersey .Duyu bütünlemede eksiklik kaynaklı ve bu genellikle doğuştan oluyormuş.3 farklı tür duyu bütünlüğü var dedi.Isimlerini tam hatırlamıyorum şu anda ama hangi duyunun bütünlenmesi eksikse ona yönelik ödevler verecekmis

Sosyal hayatımızı etkileyen ölçüde sorunumuz yok demek istedim. Bazıları yaşadıklarımız, bazıları karakter. Ama zorlanirsam destek alırım.

"Onu değiştirmeden günlük hayata devam edememe" diyorsunuz ya, biz artık devam edebiliyoruz. O bitti geçti mesela.donemsel bir kriz gibiydi.

En ufak bir problemde yada sıkıntı da terapist terapist gezmek de bana çok doğru gelmiyor. Aşamadığım yerde destek aldım, gerekirse gene alırım.
 
Evliliğinizin ve psikolojinizin bozulma sebebi çocuğunuz değil şunu bir kabullenseniz mi artık? Çocuk zaten sizin sağlıksız evliliğinizin üstüne geldi. Bütün ayılıkları için yok annesi böyle yok babası şöyle diye eşinize anlayışınız var ama çocuğunuza sadece çocuk olduğu için bile anlayışınız yok.

Ayrıca ben sizin dünyayı, gördüklerinizi, yaşadıklarınızı çok ilginç yorumladığınızı ve anlamsız çözüm yolları bulup saçma sapan işler yaptığınızı düşünüyorum. O yüzden burda çocuk ağladığında niye ağladığını, sizin nasıl tepki verdiğinizi yazdığınızda verdiğiniz verilerin de güvenilir olduğunu sanmıyorum. Algınız değişik çünkü. Çocuk uyumuyor diye balkonda bebek arabasıyla yürüyüş bandında uyutmuş insansınız ve dönüp ben ne yapıyorum diye sorgulamamışsınız ve yine böyle bi fecaat memlekete gitme maceranız vardı detaylarını hatırlamıyorum.

Kızım doğduğunda 5 6 ay uyanık olduğu her saniye ağladı. Aşırı gazlı bir bebekti. Bütün gün kucağımda olmasını geçtim kucağımda pozisyon bile değiştiremiyordum. Üstelik doğumum çok kötü geçmişti komplikasyon oluşmuştu ve o 5 6 ay zaten yeni iyileşiyordum. Ama bebekti işte ve bunlar sadece benim başıma gelmiyordu. Ağlıyor diye etiketleyip o yanlış algıyla mı büyütseydim çocuğumu. Sadece o ağladığı için siz gerilmiyorsunuz siz gerildiğiniz için de ağlıyor. Bunun bir kısırdöngü olduğunu anlayamıyorsunuz.

Çocukla ilgileniyorum sürekli ilgileniyorum diyip sorulduğunda onu alalım mı bunu alalım mı diye sorduğunuzu anlatıyorsunuz. İlgilenmek bu mu? Vermediğiniz sevgiyi başka şeylerle doldurmaya çalışmak mı? Şunu sorduğumda vereceğiniz cevaptan o kadar eminim ki. Beraber vakit de geçiriyoruz, etkinlik de yapıyoruz. Şuraya yazdığınız o kadar mesajda asla şöyle sarıldım böyle öptüm dediğinizi okumadım. Tamam çocuğa belki kötü davranmıyorsunuz ama sevgi de vermiyorsunuz. Çocuklar bazen sizden olmuş veya olacak durumlara bıt bıt bıt açıklama beklemez. O an onu teselli edecek tek şey onu öpmeniz olabilir. Ama siz kişilik olarak, yaşantı olarak bu tarz şeylere çok uzaksınız gibi duruyor. Sakin mesafeli falan değil donuk ve tutuk biri olduğunuz hissini alıyorum yazdıklarınızdan.

Ha çocuğunuzun anlattığınız gibi olmasının sebebi bunlar olmayabilir. Yine de bu sizin durumunuzdaki garipliği değiştirmez.
Ağlama krizlerinde zaten ilk tavsiye edilen şey sarılmadir. Ancak her çocuk sarılmayla sakinleşmez. Aksine bazı çocuklar sarılmak isteyince daha da coşuyor. Bizimki zaten normalde de kendi rızası dışında dokunulmaktan hoşlanan bir çocuk değil.Gun içinde öperken önce soruyoruz seni öpebilir miyim diye yada Sana sarılmak istiyorum diyoruz.Her zaman olumlu cvp vermiyor. Bazen ben şu anda sarılmak istemiyorum diyor.Biz o sarılarak sakinlestirin kısımlarını çok denedik. Benim ve eşimin çocuktan önce bir hayatı vardı.Arada kavga ediyorduk ,bazen mutsuz olduğumuzu düşünüyorduk ama bunlar hep geçiyordu. Hayata bakış açımız daha pozitifti. Tatillere gitmedik ama benim delicesine sevdiğim sanatçının konserlerini eşim takip edip,yakın şehirlere bilet alırdı.Bu benim için mutluluktu. Akşamları yağmurda karda saatlerce yürüyüp, küçük bir yerde kahve çay içerdik mutluluktu.Ben gün içinde yaz kış çok eve girdiğimizi hatırlamıyorum ve hersyden keyif alarak yapardık.Saatlerce bisiklete binerdik. Yakın ilçelere gidip sokak hayvanlarını beslerdik.Normalde yukarıda yazdıklarım çocukla da yapılır diyeceksiniz ama normal bir çocukla.Her an yanınızda el bombası gibi neye ne zaman patlayacak belli olmayan ve patladığında sonu mutlaka kusmaya giden bir çocukla yapılmıyor. Denemedim mı.Denedik.Ama tükendik.Bir otele gidip kalamıyoruz bile çünkü mutlaka gece tutacak krizi.Otel.ayaga kalkar.Bir zaman sonra bizm de psikojimjz bitti.Inanin sabah olsun istemiyorum. Hatta çoğu gece Allahim keşke ben de çocuk da sabah olsa hiç uyanamsak diye dua ettiğimi biliyorum. Geceleri çocuk aglamasiyka uyanıyorum bir ara.Ama bakıyorum uyuyor. Ya da okulda ders anlatırken kulağıma ses geliyor kalbim çarpmaya başlıyor.Fobi oldu artık bizde .Normal bir ağlama değil. Karşı binadaki komşunun mesaj attığını biliyorum ben.Cocuk yandı mı ne oldu diye.Mahalleye her çıktığımızda neden ağlatıyorsunuz bu çocuğu.Biz ağlatmıyoruz.Anlatamiyorum ki etrafa.
 
Eşiniz bağrıyor demişsiniz sonrada çocuk etkilenmesin diye uğraşıyorum demişsiniz . 15 yılın ardından çocuğunuz olmuş ama çocuk aramızı bozdu demişsiniz . Bence çocuk değilde sizlerin tedavi alması lazım . Her çocuğun yapısı farklıdır. Herşeyede ağlayabilir gülebilir şaşırabilir. Bence szin eş olarak devam etmeniz için evliliğinizin düzelmesi lazım birbirine sevgiyle bağlı olan yuvada çocukta mutlu olur yavaş yavaş bütün sıkıntıları geçer.
Çocuk mutsuz değil.Normal zamanlarda görseniz bu çocuk mu derseniz.Gun içinde gezmisiz, full eğlence. Arabada sevdiği şarkıyı çalıyor, o da eşlik ediyor. Laylaylom.Tam o anda bisey oluyor daha doğrusu bizimki yaratıyor.O kadar saçma birşey ki buna da ağlamis olamazsın diyorum içimden.Normal bir ağlama olsa tamam.Nefesi kesiliyor, morarıyor kusuyor. Geçen gün arkadaşın arabasına bindik,onların araç içi krem renk koltuklar falan.Bizimki siyah.Aradan 3 5 gün geçti.Bizim arabadayiz.Yemek yemişiz. Hiç bir sorun yok.Fatma teyzelerin arabasının içi neden o renk dedi.Ben de anlatıyorum.Beyaz üretilmiş falan.Bizmki de öyle olsaydı çok güzelmiş dedi.Ve koptu. Arabanın içine yediğini kusana kadar ağladı. O anda ben ne yapsam boş. Ne desem boş.Esime azcık duralım sağda dedim.Hay demez olaydım.Kızım daha çok coştu. Durmayalım diye bagirip ağlıyor. Ve kustu. Bu gün içinde bazen 3-5 defa oluyor. Kelimeleri düzgün geçiyorum. Buna ağlar dediğim şeyleri hemen o görmeden imha ediyorum. Geçen gün arkadaş muz vereyim mi sana dedi.Karsidan kaş göz yapıyorum. Karnı tok,muzu yiyemeyecek ama yemek isteyecek ve ağlayacak.Bizimki ver dedi.Yiyeck misin yada alalım sonra mı yersin dedim.Yiyecegim dedi.Muzu soydum.Yemeywcgim diye başladı. Ben bunun böyle olacağını biliyorum. Canı istiyor ama yiyemiyor çünkü tok. Tabii ki ağlar ama 5 dakika ağlar susarsın.2 saat ağlaması beni bitiriyor
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Günaydın.
Yaşadığınız yerdeki uzmanlar çare bulamamış maalesef.

Madem her ikiniz de eğitimcisiniz. Bize göre çok uzun tatilleriniz var duyduğum kadarıyla. Şu ara tatil mi olur sömestir tatili mi olur hemen o döneme denk gelecek iyi bir psikolog, psikiyatrist bulun çocuk üzerine. İstanbul,Ankara,İzmir’de bilmiyorum nerede iyisi varsa yani. Mutlaka bir çözümü vardır. Derdi veren Rabbim dermanını da verir inşallah.

Daha önce de söyledim mutlaka eş terapisi de almanız gerekir diye düşünüyorum. Uzman değilim de siz biz iyiydik deseniz de maalesef o hayata alıştığınız ya da alışmak zorunda olduğunuz için iyi olduğunuzu sanıyorsunuz.

Çok üzgünüm yanlış anlamayın da maddi problemi olmayan bir çift tatile gitmiyorsa neden evli kalır ki? Hele ki kadın bunu çok istiyorsa, adam inatla kabul etmiyorsa. Neden evliliğe devam edilir ki?

Bunun cevabı sadece sizde…
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X