Çocuklar yemek seçmeyi de, beğenmeyi de ailesinden öğrenir alinti!

Celisuenis

Nirvana
Kayıtlı Üye
15 Mart 2008
1.431
20
ŞEMSİNUR ÖZDEMİR

Çocuğuyla yemek konusunda sorun yaşamayan aile çok azdır. Ancak, çocuğu reddettiği bir gıdayı yemeye zorlarken önce kendimize bakalım. Çocuklar her konuda olduğu gibi yemek konusunda da aynamızdır.
Yemek yeme bedenin büyümesi için gerekli besin öğelerinin alımı ile sınırlı değildir. Aile içinde bir birey olmaya başlayan çocuk, pek çok gelişme ve değişim gösterir. Çocukların beslenme alışkanlıkları da bu sayısız gelişim ve değişimlerin arasında yer alır. Çocuklar besinlere karşı davranış geliştirirken aileden, özellikle anne ve babanın beslenme alışkanlıklarından etkilenir. Çocuklar bizim en değerli varlıklarımızdır ve onların sağlıklı olarak yetişmeleri ve hayatlarını sağlıklı bireyler olarak sürdürmeleri için yeterli ve dengeli beslenmeleri gerekir. Beslenmeye yönelik doğru davranış biçimleri ve alışkanlıkların bebeklik döneminden başlayarak kazandırılmasının önemi çok büyüktür. Acıbadem Kocaeli Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Canan Alataş, özellikle yemek seçen veya iştahsız çocuklara nasıl davranmamız gerektiği ile ilgili sorularımızı cevapladı.

***

ÇOCUKLARIN BAZI GIDALARI SEVMEMESİ NEDEN KAYNAKLANIR?

Besin alımında çocuklar arasında geniş farklılıklar gözlenir. Çocuklar arasında büyüme hızındaki değişiklikler besin alımına da yansır. Erken çocuklukta başlayan besin seçme, bazı besinleri sevmeme, bazılarını sevme davranışı yetişkinliğe kadar sürebilir. Bu tür davranışları etkileyen faktörlerin başında aile çevresi, medya, arkadaşlar ve hastalıklar gelir. Özellikle 1-6 yaş arası ‘oyun çocuğu’ diye adlandırdığımız dönemde çocuklar, yiyecek bakımından kendine sunulan besinlere tabidir. Yemek yeme alışkanlığının gelişmesinde ailenin tutum ve davranışları başlıca etkendir. Çocuk bütün davranışlarında anne, baba, büyük kardeş veya bakımını yapan kişileri örnek alır; onlar gibi davranmaya çalışır. Kısaca onların sevdikleri veya sevmedikleri yiyeceklerin çocuklar tarafından da taklit edilebileceği unutulmamalıdır.

***

BESİNLERİ SEVDİRME KONUSUNDA AİLELERİN YAPTIĞI HATALAR NELERDİR?

Ailenin besin ve beslenmeye ilişkin yaklaşımları çocuğun seçimini yönlendirir. Sofraya konulmuş olan bir yemeğe karşı aile bireylerinin olumsuz bir tepki göstermesi, çocukta benzer tepkinin oluşmasına yol açar. Ayrıca aile bireyleri tarafından çok sevilmeyen yiyecekler, doğal olarak evde de az bulunduğundan çocuğun o yiyecekle temasını sınırlandırır. Küçük yaşlarda yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarının öğrenilebilmesi için öncelikle bütün ailenin doğru besleniyor olması altın kuraldır.

***

BESİN DEĞERİ YÜKSEK BİR GIDAYI REDDEDEN BİR ÇOCUĞA KARŞI NASIL DAVRANMALI?

Oyun çocuğu diye adlandırdığımız yaş grubunda, henüz dengeli ve besin değeri yüksek besin seçme yeteneği gelişmemiştir. Çocuk büyükleri tarafından verilen yiyecekleri almak durumundadır. Çocuklar bir besine yoğun istek veya tamamen reddetme şeklinde bir beslenme alışkanlığı geliştirebilir. Çocuğun bu ve benzeri davranışları ebeveynler için stres kaynağıdır. Çocuğun hiç tüketmediği besin değeri yüksek bir yiyeceği onun için ilgi çekici bir hale getirmek veya farklı alternatifler yaratmak, başka yiyeceklerin içeriğine ekleyerek tüketmesini sağlamak çözüm oluşturabilir.

***

ÇOCUĞA YEMEK YEDİRMEYİ FAZLA MI ABARTIYORUZ?

Özellikle anneler, kaçırılan bir öğünün çok fazla önemi olmayacağını, çocuğun acıkması için diğer öğüne kadar beklenebileceğini bilseler de uygulayamazlar. Çocuklar kendisine verilen yemeği reddederken anne ve babalarının davranışlarını da kontrol ederek onları isteklerini elde etmek için yönlendirir. Özellikle de oyun çağı ve ilkokul dönemi, çocuklar için en iyisini yapmak isteyen anneler, kendi bilgilerine göre en faydalı besinleri çocuğuna fazla miktarda yedirmek ister. Eğer anne bu isteği büyük bir ısrarla belirtiyorsa, çocukta yemeği reddetme, böylece yemek seçme ve karar verme özgürlüğünün elinden alınmasına direnme isteği ortaya çıkar. Sonuçta yemek yeme bir doyum ve zevk olmaktan çıkıp her iki taraf için de bir işkenceye dönüşür.

Çocukların beslenmesini etkileyen olumsuz davranış modellerinden biri de öğün aralarında yenilen bol şekerli, çikolata, gazoz, bisküvi veya cips tarzında besinlerin tüketimidir. Abur cubur tabir edilen bu yiyeceklerin, ebeveynler tarafından da pazarlık aracı veya ödül niteliğinde kullanımı çocukların bu yiyecekleri daha sık tercih etmelerine, yanlış beslenme alışkanlıklarının oluşmasına neden olur. Sağlıklı bir besini tüketmesi için ödül olarak sunulan abur cubur niteliğindeki gıda sayesinde çocuk, sağlıklı besini bir ceza gibi algılayabilir. Bu nedenle çocuk beslenmesinde rüşvet veya pazarlık yöntemine başvurmamak en doğrusu olacaktır. Yemeği ceza veya pazarlık aracı haline getirmek yerine, çocuğa yemeğin, sağlıklı büyümesi ve gelişimi için önemli olduğu anlatılmalıdır.

İŞTAH PROBLEMİ OLAN ÇOCUKLAR İÇİN ÖNERİLER

* Öncelikli olarak çocuklarının yeterli ve dengeli beslenmesini amaçlayan ebeveynler bu konuda kendileri iyi bir rol model oluşturmalıdır.

* Yemek saatleri zevkli bir hale dönüştürülebilir.

* Çocuğun sosyalleşmesi, kendini güvende hissetmesi, doğru beslenme alışkanlıklarını edinebilmesi açısından ailece yemek yenilmesi, en azından günde 1 öğünün bu şekilde planlanması önemlidir.

* Çocuğun düzenli öğün tüketmesine dikkat etmek, öğün dışında abur cubur tabir edilen besinlerin yenmesine izin vermemek önemlidir.

* Sizi taklit ettiklerini unutmayın, bu nedenle yemeklerle ilgili olumsuz düşünceler belirtmekten kaçının.

* Yemekleri tabağına gereğinden fazla koymayın.

* Yemek süresini fazla uzatmadan; ama yavaş yemeye ve iyi çiğnemeye teşvik edin.

* Oyun oynarken, televizyon izlerken yemek yiyen iştahsız bir çocuğun doygunluk hissinin çabuk oluşabileceğini unutmayın.

* Çocuklarınıza besinler ve beslenme konusunda sıkılmayacakları eğitimler verin. Bu konuda zorlanıyorsanız bir diyetisyenden yardım alın.

* Çocuğunuzun keyif alacağını, seveceğini düşündüğünüz yeniliklere açık olun ve deneyin.

* Beslenmeyi çocuğunuz ve kendiniz için neşeli zaman dilimlerine dönüştürmeye çalışın.

* Israr ve cezaya dayalı bir beslenme yaklaşımının yanlış olduğunu unutmayın.

SEBZE ÇORBASI

Malzemeler: 1 orta boy soğan, 4 yemek kaşığı yağ, 2 yemek kaşığı un, 5 su bardağı sıcak su, 3-4 adet kereviz yaprağı, 1 adet pazı yaprağı, 3-4 dal maydanoz, 2 küçük boy patates, 1 küçük boy havuç, 1/4 çay bardağı pirinç, 2 tatlı kaşığı tuz (silme), 1/4 tatlı kaşığı karabiber, 1 adet yumurta, 1 su bardağı süt.

Yapılışı: İnce doğranmış soğanı yağ ile tencereye koyarak kısık ateşte ara sıra karıştırarak 2-3 dakika pişirin. Unu ekleyip birkaç kez karıştırın, üzerine suyu ekleyip karıştırıp kaynamaya bırakın. Diğer sebzeleri yıkayıp yapraklı olanları ayıklayın, ince ince doğrayın, patates ve havucu soyup rendeleyin. Pirinci yıkayıp, sebzeleri pirinç ve tuzu kaynayan karışıma ekleyin, yumuşayana kadar 35-40 dakika pişirin. Süzgeçten veya blender’dan geçirip, karabiber ekleyin ve tekrar karıştırıp ateşe koyun. Yumurtayı ayrı bir kapta, sütle iyice çırpıp içine sıcak çorbadan birkaç kaşık ekleyip ılıtın. Süt yumurta karışımını tencereye azar azar eklerken, çorbayı sürekli karıştırın. Kaynayınca ocağı kapatın.

***

PEYNİRLİ KEK

Malzemeler: 4 adet yumurta, 1/4 su bardağı yoğurt, 1 su bardağı yumuşak margarin, 250 gram ezik beyaz peynir, 4 su bardağı un, 1/2 demet maydanoz, 1 tatlı kaşığı karbonat.

Yapılışı: Yıkadığınız maydanozların saplarını kesin. Peyniri bir kaba koyarak üzerine maydanozları kıyın. Unu, karbonatı, erimiş yağ, yoğurt ve yumurtayı koyup iyice karıştırın. Yağlanmış ve unlanmış kek kalıbına döküp orta sıcaklıkta hafif pembeleşinceye kadar pişirin.

***

ISPANAKLI TOPLAR

Malzemeler: 3 adet patates, 2 adet havuç, 1 adet kabak, beyaz peynir (miktarı isteğe bağlı), kaynamış süt (miktarı 1 cezve civarı), haşlanmış ya da pişmiş sebze yemeklerinden (ıspanak, brokoli gibi), 1 yumurta sarısı, bir miktar un veya galeta unu.

Yapılışı: Patates, havuç ve kabağı haşlayın (çok yumuşak olmasınlar). Bunları derin bir kaba alın. Çatalla ezin, biraz fındık yağı gezdirin, ayrıca biraz beyaz peynir rendeleyin, hepsini 1 çatalla karıştırın. Üzerine kaynattığınız sütü ekleyin, miktarı ayarlarken karışımın kulak memesi kıvamında olmasına dikkat edin.Sonra köfte yapar gibi avucunuzun içine 1 kaşık bu karışımdan koyup elinizde yayın, ortasına da haşlanmış sebzenizi (ıspanak veya brokoli) koyup, kapatıp 2 elinizle yuvarlayın. Bütün malzemeleri bu şekilde hazırladıktan sonra bunları çırptığınız yumurta sarısına ve galeta ununa bulayıp az yağda kızartın.

***

SEBZELİ-KIYMALI BOHÇA

Malzemeler: 1 bardak pirinç, 3 adet yufka, 2 adet domates, 3 adet sivri biber, yarım kilo kıyma, yarım demet dereotu, 1 fincan soya yağı, karabiber, tuz.

Yapılışı: Tavanın içine yağı koyun, domatesleri, ince kıyılmış biberleri, kıymayı, kıyılmış dereotunu, karabiber, tuz ve haşlanmış pirinci ekleyip 5 dakika kadar pişirin. Yufkaları kare kare kesin. Ortalarına hazırladığınız malzemeden koyup bohça şeklinde kapatın. Üzerine yumurta sarısı sürüp 180 derece fırında 25 dakika pişirin. 1 bardak ayranla servis edebilirsiniz.

***

FIRINDA KITIRLI PİLİÇ

Malzeme: 1 kilo piliç biftek, 1 paket krema, yeterince corn flakes, tuz, karabiber. Garnitür için: 3 adet kabak, 3 çorba kaşığı süzme yoğurt, 2 çorba kaşığı mayonez, 3 diş sarımsak, tuz.

Yapılışı: Fırın tepsisini az margarin ile yağlayıp un serpin, piliç bifteklerine tuz ve karabiber serpip krema ilave edip karıştırın. Fırın tepsisine biftekleri aralıksız dizip üzerine corn flakes serpip fırında pişirin. Püre için: Kabakları soyup, küp küp doğrayın, üzerine hafifçe örtecek kadar su koyup kabakları yumuşayıncaya kadar pişirin. Süzüp püre olacak şekilde ezin, tuzu, mayonezi ve sarımsaklı yoğurdu ekleyip karıştırın. Piliç biftekleri bu garnitürle servis edin.
Sayı: 242
Bölüm: Çocuğum
ailem dergisi

 
X