Çocuk yapmak, kaygılar

Merhaba,

Buradan aldığım eski bir üyeliğim vardı fakat aktif bir üye olmadığım için giriş bilgilerimi hatırlayamadığımdan yeni bir üyelik aldım.

Yaklaşık bir yıl önce kadar evlenmemden sonra şu an eşimle benim haricimdeki insanların kesin olarak ilerde çocuk yapacağımızı düşünerek yaptığı yorumlardan sonra içimdeki endişelere engel olamıyorum. Sanırım bu konuda daha çok orta yaşlara gelmiş çocuksuz kadınların samimi yanıtlarına denk gelmeyi çok isterim. Çok uzun olabilir kusura bakmayın.

Yaşım 27. Kocamınki de 30. İçinde huzursuz günlerin daha çok olduğu geleneksel bir türk ailesinde istediğim şekilde gezip tozamadan, ilerde bağımsızlığımı kazanıp kendi hayatımı dilediğim gibi yaşama hayalleriyle kendi paramı kazanma hayali kurduğum bir evde büyüdüm. bekar şekilde kendi evime çıkmama izin verilmediği için o dönem flörtüm olan sevgili eşimi "bak gezemiyoruz, istediğimizi yapamıyoruz, hadi maaşlarımızı da birleştirirsek süper güç oluruz" diyip, flört sürecimizi psikolojik baskılarla kısa kestirmek zorunda bıraktım. Şuan ikimiz de kariyerimizde yoğun bir dönemde olduğumuz için nadiren gezebiliyoruz. İlerde kiradan ayrılıp kendi evimize çıkmak ve paramızın enflasyonda erimesinin önüne geçmek için ek işler yapıyoruz. Minik bir tatil, gezinti ya da romantik bir plan için özel bir boş vakit belirlememiz gerekiyor. Bizim karıkoca olarak hayatın tadına varmamız için birkaç yıla daha ihtiyacımız var. Eşim illerde şartlarımız hazır olduğunda iki çocuk yapmamızı istiyor ama benim tarafta beklentiler çok farklı.

Aileler arasında kültürel çok fark var fakat hepsinin ilerdeki ortak beklentileri çocuk yapmamız. Şuanki kariyerim beni tatmin eden seviyede ama kayınvalidem bu maddi varlığımı çocuğuma bakıcı ayarlayarak kullanacağımı düşünüyor. Annem ise kendi çocuğuma evimde bakmazsam çocuğumun bu günlerinde yanında olamamanın vicdanını taşıyacağım için iki yıl evde bebekle ilgilenmemi istiyor. Şuan evliyken bile bize birçok konuda müdahalede bulunmalarına engel olduğumuz ailelerimiz, biz çocuk sahibi olduğumuzda daha da müdahale etmek isteyeceklerinden korkuyorum. Bizi doğururken bizlere sormamış olan ailem, kendilerine torun vermemizi evlatlık görevi olarak görüyorlar. Bu arada eşim de ben de doğumu istenmemiş fakat doğurulmaya son anda karar verilmiş çocuklarız.

Mesele şu ki ben liseden beri bu yaşıma kadar sadece mesleğimi yapmayı bildim. Çocuk bakmanın beni depresyona iteceğini biliyorum ve çocuğuma kendim bakmıycaksam da sadece çocuk sahibi olmak için de çocuk yapmak istemiyorum. tüm bunların sonucunda aslında ben çocuk sahibi olmak istemediğimi düşünüyorum. Çocuk sahibi olsam da onu doğuran ben olmak istemiyorum, evlatlık alma fikrine sıcağım ama doğurmakla ilgili aşamadığım endişelerim var. Evlatlık fikrini daha çok sevdiğimi söylediğimde de insanlar benim yerime "aaa öyle diyosun ama hiçbiri kendi çocuğunun yerinin tutmaz" diye emin oluyorlar.

benim bu konuyla ilgili çok sebebim var.
1. ben bile keşke doğmasaydım diyip anne babamı birçok konuda suçlamışken bir çocuğa daha hayat derdi yüklemek istemiyorum.
2. onun büyütürken yanlış yapmaktan korktuğum her şey için vicdanım sızlayıp duracak, hayatıma bir anksiyete sebebi daha eklenecek.
3. ikimizin bir kopyasını yapma romantizmine kapılırsam, o çocuğu beraber yaptığım eş bu sorumlulukla beni tek başıma bırakıp aile olmakla ilgili tüm inançlarımı zedelerse ve ben o adamdan soğursam diye korkuyorum.
4.mükemmel şekilde büyütmeye çalıştığım çocuğumu elin kekolarının büyüttüğü ruh hastası çocukların benim çocuğumun hayatı üzerindeki etkileri engelleyememekten korkuyorum.
ve en önemlisi
5. yaşın geç olmadan şimdiden denemeye başla diyen tüm anneler, aynı zamanda çocuk bakmanın ne kadar zor olduğunu bana çocuklarıyla uğraşırken saatlerce anlatırken. Madem bu kadar zor niye bana tavsiye ediyosun diye sorduğumda ise tek cümleyle insanın kendi çocuğunun olması çok güzel bir his diyerek olayı özetliyorlar. uzun uzun bana bir çocuğu büyütmenin niye güzel olduğunu açıklayan bir anne tanımadım. buna anlam veremiyorum.

Bu arada sorumluluk sahibi ve romantik olarak eşimle kendi çocuğuma sahip olmayı isteyecek biriyim fakat bu meselenin yaşam kalitemi düşürmesinden çok korkuyorum. sanki çocuğum olmazsa şuanki yaşantımla hayatımdan daha keyif alacakmışım gibi düşünüyorum.
Her görüşten fikre açığım, cesaret öykülerine ya da kendi fikrimden emin olmama yetecek hikayeler duymaya açığım.



"Yaşın henüz genç hormonların tavan yapınca (hatta seneye) kendi çocuğunu istiyceksin" diyerek de şuanki hormonlarımın neden düşük olduğu kanaatine vardıklarını anlayamadığım bazı insanlar var ki ben ilk reglimi 14 yaşında oldum.
Keşke tüm insanlar sizin gibi düşünebilseler de herkes ebeveyn olmasa, çocuklar ziyan olmasa, inceliğinizi ve güzel düşüncelerinizi tebrik ederim öncelikle.
Konuya gelince, her kadın anne olmak zorunda değil, istemiyorum ve olmadım, pişmanlık duymuyorum, 45 yaşındayım, eşimle ortak kararımız bu.
Sizin konunuzda ailelerin ne dediğinin bir önemi yok ancak eşinizin ne istediği önemli. Ortak bir hayat yaşıyorsunuz, bu kararınızı bilmesi ve ona göre hayatınızı şekillendirmeniz gerekli. Siz anne olmak istememe hakkına sahipken o da baba olmayı isteme hakkına sahip. Ebeveyn olmak ya da olmamak ikinizin ortak kararı olmalı
 
Kendimi bildim bileli anneliğe mesafeli bir kadın oldum.
Baskı dediğimiz olay, iğrenç bir şey ve gücünü küçümsememek lazım. Ben en başından evlenmeden önce bile dile getirmeme rağmen, evlenme hatasını yaptığım yaratık ve ailesi sistematik bir manipülasyonla, baskıyla beni çocuk istediğime ikna etmişti. İçten içe biliyordum bir şeylerin ters olduğunu ve bu yüzden hep erteleyecek bahaneler buldum yapmadım. Boşandım. Çok şükür yapmadım.
Psikolojik tedavi gördükçe anladım ki; kendimi gerçekleştirip, hayallerimin en azından bir kısmına ulaşıp ve en mühimi ise yarın bir gün doğurursam, babasının hayırsız çıkmasından tutalım da ölmesine kadar geniş skalada, bu bebeği yalnız büyütebilecek maddi manevi güce ulaşmak hedefim.
Sizin bu kaygılı düşüncelerinizin temeli de böyle bir şeye dayanıyor olabilir. 28 yaşından bildiriyorum; kendimi gerçekleştirmeden bir insan yetiştirmeyi erteledim. İlerde nasip olursa olur, olmazsa hayırlısı olsun.
 
Ana benim gibi düşünenler varmış , korkanlar emin olamayanlar .. 30 yaşındayım 7 yıllık evlilik başlarda çocuk olmadı eşim 38 yaşında şu an. Ben şimdiki kadsr emin değildim, şimdi özellikle istemiyorum
yaşayamadigim bı hayat olduğuna inanıyorum yılları boş geçirmişim.
İleriye ertelesem(olursa tabi) eşimin yaşı... Dede gibi mi olcak çocuğu olursa bunları düşünüyorum....
Keşke zamanında içimde ukte kalmayacak olan şeyleri yaşasaydım. Zaman geçiyor ben de kararsızım ama çok da uzağım. Daha kendime yetemezken ömür boyu sürecek bir sorumluluk .. benim kv de torun diye deliriyor başka torun şansı da yok... Puf
 
Kendi çocuğunuzuda doğursanız, evlat da edinseniz aynı sorumluğu almış olacaksınız. Hazır hissetmeden bu yola girerseniz psikolojik açıdan çökecek gibi duruyorsunuz. Çocuk içinde sağlam bir psikoloji ve sabır lazım olduğunu düşünürsek bence bunun için kafanızı toplamaya ihtiyacınız var gibi gözüküyor. Olmadı bir uzmandan yardım alıp bu konuda düşüncelerinize bir yön verebilir ve ona göre hareket edebilirsiniz. Çünkü çok fazla endişeniz var bu konuda ve kafanız çok karışmış.
 
Merhaba,

Buradan aldığım eski bir üyeliğim vardı fakat aktif bir üye olmadığım için giriş bilgilerimi hatırlayamadığımdan yeni bir üyelik aldım.

Yaklaşık bir yıl önce kadar evlenmemden sonra şu an eşimle benim haricimdeki insanların kesin olarak ilerde çocuk yapacağımızı düşünerek yaptığı yorumlardan sonra içimdeki endişelere engel olamıyorum. Sanırım bu konuda daha çok orta yaşlara gelmiş çocuksuz kadınların samimi yanıtlarına denk gelmeyi çok isterim. Çok uzun olabilir kusura bakmayın.

Yaşım 27. Kocamınki de 30. İçinde huzursuz günlerin daha çok olduğu geleneksel bir türk ailesinde istediğim şekilde gezip tozamadan, ilerde bağımsızlığımı kazanıp kendi hayatımı dilediğim gibi yaşama hayalleriyle kendi paramı kazanma hayali kurduğum bir evde büyüdüm. bekar şekilde kendi evime çıkmama izin verilmediği için o dönem flörtüm olan sevgili eşimi "bak gezemiyoruz, istediğimizi yapamıyoruz, hadi maaşlarımızı da birleştirirsek süper güç oluruz" diyip, flört sürecimizi psikolojik baskılarla kısa kestirmek zorunda bıraktım. Şuan ikimiz de kariyerimizde yoğun bir dönemde olduğumuz için nadiren gezebiliyoruz. İlerde kiradan ayrılıp kendi evimize çıkmak ve paramızın enflasyonda erimesinin önüne geçmek için ek işler yapıyoruz. Minik bir tatil, gezinti ya da romantik bir plan için özel bir boş vakit belirlememiz gerekiyor. Bizim karıkoca olarak hayatın tadına varmamız için birkaç yıla daha ihtiyacımız var. Eşim illerde şartlarımız hazır olduğunda iki çocuk yapmamızı istiyor ama benim tarafta beklentiler çok farklı.

Aileler arasında kültürel çok fark var fakat hepsinin ilerdeki ortak beklentileri çocuk yapmamız. Şuanki kariyerim beni tatmin eden seviyede ama kayınvalidem bu maddi varlığımı çocuğuma bakıcı ayarlayarak kullanacağımı düşünüyor. Annem ise kendi çocuğuma evimde bakmazsam çocuğumun bu günlerinde yanında olamamanın vicdanını taşıyacağım için iki yıl evde bebekle ilgilenmemi istiyor. Şuan evliyken bile bize birçok konuda müdahalede bulunmalarına engel olduğumuz ailelerimiz, biz çocuk sahibi olduğumuzda daha da müdahale etmek isteyeceklerinden korkuyorum. Bizi doğururken bizlere sormamış olan ailem, kendilerine torun vermemizi evlatlık görevi olarak görüyorlar. Bu arada eşim de ben de doğumu istenmemiş fakat doğurulmaya son anda karar verilmiş çocuklarız.

Mesele şu ki ben liseden beri bu yaşıma kadar sadece mesleğimi yapmayı bildim. Çocuk bakmanın beni depresyona iteceğini biliyorum ve çocuğuma kendim bakmıycaksam da sadece çocuk sahibi olmak için de çocuk yapmak istemiyorum. tüm bunların sonucunda aslında ben çocuk sahibi olmak istemediğimi düşünüyorum. Çocuk sahibi olsam da onu doğuran ben olmak istemiyorum, evlatlık alma fikrine sıcağım ama doğurmakla ilgili aşamadığım endişelerim var. Evlatlık fikrini daha çok sevdiğimi söylediğimde de insanlar benim yerime "aaa öyle diyosun ama hiçbiri kendi çocuğunun yerinin tutmaz" diye emin oluyorlar.

benim bu konuyla ilgili çok sebebim var.
1. ben bile keşke doğmasaydım diyip anne babamı birçok konuda suçlamışken bir çocuğa daha hayat derdi yüklemek istemiyorum.
2. onun büyütürken yanlış yapmaktan korktuğum her şey için vicdanım sızlayıp duracak, hayatıma bir anksiyete sebebi daha eklenecek.
3. ikimizin bir kopyasını yapma romantizmine kapılırsam, o çocuğu beraber yaptığım eş bu sorumlulukla beni tek başıma bırakıp aile olmakla ilgili tüm inançlarımı zedelerse ve ben o adamdan soğursam diye korkuyorum.
4.mükemmel şekilde büyütmeye çalıştığım çocuğumu elin kekolarının büyüttüğü ruh hastası çocukların benim çocuğumun hayatı üzerindeki etkileri engelleyememekten korkuyorum.
ve en önemlisi
5. yaşın geç olmadan şimdiden denemeye başla diyen tüm anneler, aynı zamanda çocuk bakmanın ne kadar zor olduğunu bana çocuklarıyla uğraşırken saatlerce anlatırken. Madem bu kadar zor niye bana tavsiye ediyosun diye sorduğumda ise tek cümleyle insanın kendi çocuğunun olması çok güzel bir his diyerek olayı özetliyorlar. uzun uzun bana bir çocuğu büyütmenin niye güzel olduğunu açıklayan bir anne tanımadım. buna anlam veremiyorum.

Bu arada sorumluluk sahibi ve romantik olarak eşimle kendi çocuğuma sahip olmayı isteyecek biriyim fakat bu meselenin yaşam kalitemi düşürmesinden çok korkuyorum. sanki çocuğum olmazsa şuanki yaşantımla hayatımdan daha keyif alacakmışım gibi düşünüyorum.
Her görüşten fikre açığım, cesaret öykülerine ya da kendi fikrimden emin olmama yetecek hikayeler duymaya açığım.



"Yaşın henüz genç hormonların tavan yapınca (hatta seneye) kendi çocuğunu istiyceksin" diyerek de şuanki hormonlarımın neden düşük olduğu kanaatine vardıklarını anlayamadığım bazı insanlar var ki ben ilk reglimi 14 yaşında oldum.
“Bir şeyi ‘olduğu gibi’ görebilmek için, ‘istediğimiz gibi’ görmekten vazgeçmemiz gerekiyor” kime ait olduğunu bilmediğim bu söz, sizin çocuk sahibi olma veya olmama fikrinize dair ‘olduğu gibi’ görebildiğinizi hissettirdi bana yazdıklarınızdan. Çok güzel ifade etmişsiniz. İlkel üreme halimize aklınızla, duygularınızla yaklaşmışsınız. Sırf ‘annelik veya babalık’ duygusunun tatmini veya ‘soyun devamı’ içgüdüsü ile bencilce karar vermek istememişsiniz. Çünkü bir tek doğduktan sonra değil, doğmadan öncede duyarlı olmak lazım. Bir canın sorumluluğundan ziyade (ki eminim fazlasıyla sorumluluklarını yerine getiren bir anne olacağınıza eminim) asıl sorun yaşamın sürekliliğinde o canın nasıl bir hayatı yaşayacağının bilinmeme korkusuyla rastgele şekillenen bir kaderin içinde varlık bulmasını istememeniz.

Orta yaşlı ve çocuk sahibi olmayan kişilerin fikirlerini almak istemişseniz de, bir çocuk sahibi bir anne olarak yorum yaptım. Bir kızım var. Her zaman fasit bir daire içinde anneliği yaşadım. Dünyaya geldiği andan itibaren ‘sorgularım her daim devam etti’. Kızımın varlığına dair değil, kızıma sunduğum hayata dair. Çalışan bir anneyim. Çalışma zamanları dışında akşam beşten sonra, hafta sonları haricinde kızıma annelik yapamadım. Çalışmazsam daha iyi yaşaması için para kazanmam gerekiyor gerçeğinden sıyrılamadım. Anneanne ve dede, teyzeleriyle benden daha çok vakit geçirdi yetişirken. Sorgularımın esas kaynağı bir noktada bu oldu. Madem anneyim neden çalışıyorum, madem çalışıyorum neden çocuk yaptım? Dünyaya geldiği andan itibaren masal gibi bir varmış, bir yokmuş bir anne olmak çocuk gelişiminde olumlu olduğunu düşünmüyorum. Annenizin iki sene çocuğa bakarsın görüşüne katılmıyorum. İki sene çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılayabilme noktasında bile yetersiz. Kaldı ki bir karakter gelişimi iki sene içinde olup bitmiyor. Yine aynı mantıkla bakıcıya da verilmesi taraftarı değilim. Karakteri için, çocuğa bakan kişinin dünyayı algılayışı ile ilgili bir sürece çocuk maruz kalacak. (Bakanın iyi veya kötü bir insan olması değil, bakanın penceresinden kendi çocuğunuz şekillenecek)

Anlatmak istediğim, fikir sorduğunuz için söylüyorum, anne olabilecek olgunlukta ve yürekliliktesiniz. Ama yine aynı sebepten anne olmayı tercih etmemenizi diliyorum. Çünkü duyarlı yapınız, doğduğu andan itibaren siz bu hayattan gidene kadar sizin en büyük savaşınızın sebebi olacak.
 
Bu kadar detay düşünüyorsan bence de çocuk sahibi olma, çocuk büyütmek genişlik ister ciddi sorumluluk ve küçük anlardan mutlu olmayı gerektirir. Ama bir şey diyim mi saydıklarının hepsi bahane
 
X