• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Çocuk ve dayak

fikirlerinizin bir kısmına katılırken diğer kısmı bana tamamen ters ve yanlış gelmesine rağmen, yazınızı çok içten buldum.

Ayrıca tek bir doğru da olmadığını düşünüyorum. Bazen her anne kendi çocuğu için en doğrusunun ne olduğunu daha iyi biliyor. Siz kendi çocuklarınız için doğrusunu yapmış gibisiniz. Samimiyetinizden dolayı tebrik ederim. Fikrimi paylaşmak istedim :)

Ben, çocuğunuza vurduğunuz için sizi "şeytan ya da doktorluk" olarak gören zihniyette değilim..
Tabii ki hiç bir zaman sopayla,ü ağız burun kırarcasıya bir çocuğu dövmek taraftarı olmadım.. Surata tokat atılmasından da hazzetmem. kulak ya da göz için geri dönülemeyecek zararı olur.. Ya da daha "hayır" "yapma" "olmaz" kelimelerini kullanmadan, kulanırken veya bunları bir kere kullanmışken atılan gereksiz şaplaklardan da yana değilim. Ama şu olsun istemiyorum:

1. Her sokağa çıktığımda minimum bir kere tanık oluyorum : 5- 10 yaşındaki veled annesine tekme tokat girşiyor.. sebep? "Neden istediğim olmuyor?".. Be güzel anne artık onun poposuna patlak zamanı gelmiş.. Daha ne durmaktasın? "Ay çocuğa vurulur mu? Konuşa konuşa anlatmak lazım".. e çocuk sna vuruyo? bu çok m u sağlıklı? Konuşmuşsun ve becerememişsin işte.. azmetmenin anlamı ne?

2. Bir şeyi yapamayacağını, yaşına göre anlayabileceği şekilde 10 kere anlattıktan sonra sonra hala gidip onu yapan çocuk. Örneği de şudur misal: Misafirliğe gelen komşu ya da iş arkadaşı çocuğu göz açıp kapayana kadar senin yatak odanda çekmece karıştırmaktadır. Ve annesi "aaa ama buraya gel canım" iye uzaktan bağırır.. kalkıp almaya tenezzül etmez ve çocuk karıştırmaya devam eder..

Evet minimum dozda şaplaktan daha iyi bir ev içi eğitim bulamazsın. Doktora görünmenizi tavsiye edenlerin acilen doktora görünmesini ben tavsiye ederim. Zira ben; Sokakta annesine vuran, oyuncakçı önünde arsızca kendini paralayıp "alacaksın bana onu o.. " diye anne ve babasına bağıran, okula gittiğinde öğretmenn karşısında elini beline koyup "sana ne?" diyebilen, herhangi bir öğretmenin yüzüne "eşek, gerizekalı, bi s.. git" diyebilecek kadar korkusuz çocuğun etrafta dolanması taraftarı değilim..

Belli yaş üstü ebeveynlerde anne babasındn şaplak yememiş olan var mı? Bir kere olsun yemiştir.. Hayır diyen yalan söylüyor ya da hatırlamıyordur.. Peki ne zararı oldu bize? Çok mu psikolojik sorunlu yetiştik?

Geçin bu hollywood etkilerini.. Çocuk Amerika da dövülmez.. Çünkü Amerika daki sosyal yaşantıda buna gerek yoktur.. Çocuk bir bireydir. 18 yaşına gelince %70'i ya ilesinin garajına taşınır ya da ev tutar ve ayaklarının üstünde durmayı öğrenir.. İnsanları ve hayatı tanır. Bizdeki gibi 30 yaşına gelmiş ama hala evlenmedi diye ailesi yaşayan kesimde "çocuk dövmemek" o "çouğu" sadece korkusuz yapar.. Korkmayan çocuğunda başına bin türlü iş gelme ihtimali korkandan daha fazladır.

korkmayan çocuk bir kere arsız olur.. Çünkü ceza sistemi konuşmak sadece.. yahu çizgi filmlerde bile hırsızlık yapılınca konuşa konuş "hımm olmaz ama küstüm" muamelesi ile cezalandırılan bir sistemi gerçek olarak nasıl çocuğa sunarsınız? Sunduğunuz da ne olur? İşte yukarıda saydığım; anne babadan korkusu olmayan, saygısı olmayan, arsız, terbiyesiz bir nesiliniz olur.. İyi bir şey midir? tabii ki değildir.

Şimdi beni "ö kaka" ilan edecek çok bilmiş sevgili anneler.. "Benim oğlum - kızım 4-5 yaşında.. hiç dövmedim hiç de yaramazdeğil" diyorsunuz ya :) Külahımı bırakıp gidecem anlatırsınız ona.. Şimdi yaramaz ve arsız değil ise 5 sene sonra olur merak etmeyin.. Ha dayak yemese de arsız olmayan çocuk yok mudur? tabii ki vardır. numunedir. Siz o kumarı oynayın.. Benim çocuğum kıymetli.. Ben o kumarı oynamam.. Ne benim ne de oğlumun arkasından yarın kimse küfür etsin istmiyorum ben.. çünkü gördüm ki herkesin çocuğu kendine normal.. 5 yaşındaki veledin ardından elinde tabak yeme yesin diye koşturana da kendi çocuğu normal geliyor, 3 yaşında veled oyunçcakçının önünde avazı çıktığı kadar bağırdıında da normal geliyor annesine hatta kmi baba eğleniyor..

Uzun uzun psikolojik etkisi bıdır hıırı yazmayacam.. AKıllı antıklı, internet kullanan insanlarsınız.. Biraz kafa çalıştırıp hiç bir şey bilmiyosanız kıyaslama yapın.. kendi çoculluğunuz ve kendi çocuğunuzla ilgili..

Tekrar diyorum.. teme tokat olur olmaz çocuğa dalmayın tabii ki.. bu hastalık.. ama bir şaplak için sizi hasta yerine koymaya kalkanlara da kulak asmayın.. Şöyle anlatayım..

1 yaşındaki oğlum sıralama aşamasında... benim evimde tek bir biblonun yeri değişmedi ya da herhangi bir şey olduğu yerden kaldırılmadı.. Sebep mi? oğlum poposuna yediği bir şaplak ile "hayır" ın ve o hayır sesinin tehlikeli bir şey olduğunu öğrendi.. 10 larca kez hayır dememe rağmen cd leri indirmeye kalkan oğluun poposuna bir şaplak yapıştırıp hayır dedim.. o oldu.. 2 aydır sadece hayır diyorum başka bir şey yapmama gerek kalmıyor :)

Sonuçtan gayet memnunum.. Ben kötü bir anne miyim şimdi? kimine göre evettir ama; çocuğu kurcalamasın diye evini düzenini değiştiren, çocuk sakin dursun da ben ev temizliyim diye her istediğini çocuğun eline veren, aman ağlamasın diye bütçesini aşan harcamalar yapan ya da başa çıkmadığı için çakmakla oynamasına izin veren zihniyet benden daha kötü anne.. hani kim iyi kim kötü herkes buna krar verebiliyorsa diye söyledim..

Çok yadırgadım bir çok yazıyı.. Doktora görün ne demek ya? Nasıl bir adab ki bu? Sen gidiyor musun doktora da bir insanı bu şekilde yargılayabilyorsun? ya da hele ki yeni bebeği olanlar.. ben de ahkam kesiyodum oydu buydu diye.. hele bi durun . az büyüsün hareketlensin :) yatağında dut gibi yatan bebeğe tabii ki şaplak gerekmez .. kalksın ayağa ben o zaman sorucam size :)

Siz bildiğiniz ve baş edebildiğiniz gib davranın.. Sadece çocuğu sarkastik etmeyin . :) yani kızdınız ve şaplağınızı indirdiyseniz bir yarım saat yüz vermeyin.. ya da olur olmaz herşey için vurmayın.. bağırmak da aynı şekilde.. mümkün mertebe sınırlarınzı zorlayın ve bir şeyleri tanımak için elne aldığında gık çıkarmayın.. ama tutturmasına izin vermeyin.. Kendinizi ona göre ayarlayın.. Hiç dayak atmamak kadar kötü bir şey varsa ççok dayak atmak. ama ev içindeki düzeninizi siz biliyorsunuz .. olabildiğince bağırmak ve şaplaklardan kaçının yine de gerektiği hallerde yapın.. Ama tutturması ve meraklı olması hallerini iyi analiz edin.. merak ettiği şeyi görsün ellesinfakat kontrolün kimse olduğunu uutasına izin vermeyin.. Dünya onun etrafında dönmüyor.

İçinizi sıkmayın.. kötü hissetmeniznomal ama hepimiz büyüdük bir şekilde.. Kendi doğrunuzu en iyi kendiniz bulursunuz.. Eğer çocuğunuzun davranışlarını hiç bir şekilde kontrol edemez hale geldiyseniz bir uzman ile görüşün.. ama unutmayın orunlu olan hç kmse yok ortada.. siz ya da çocuğunuz sorunlu değil .. sadece ortak bir dil bulabimeniz gerekiyor..

Sevgi ile kalın :)
 
Şu mesele gerçekten canımı sıkmaya başladı.
Ciddi ciddi konuşulup karara varılırsa çok güzel olur.
Bir konu açılıyor,konuya yorum yapma hakkım var.Şöyle bir kural var da ben mi hatırlamıyorum.
''Bekarlar,anne olmayanlar yorum yapamaz.''
Böyle bir kural var ve ben de ona göre yorumumu yapıyorum.İsteyen dikkate alır,istemeyen almaz.
Ama kimse de yorum yapma hakkıma karışamaz.
Madem o kadar rahatsızsınız bekarların yorum yapmasından buyurun ciddi ciddi yönetime iletin rahatsızlığınızı.
Toptan bütün forum bekarlara kapalı olsun.

Bekarım,ve özellikle yorum yaparken neleri kaynak aldığımı yazdım.
Başta ailem olmak üzere,çevremden.Gördüklerimden.Yaşadıklarımdan.

Madem empati yapamam anlayamam kıtım sorarım o zaman size,
Yavaş vurmak nedir?Madem yavaş vuracaksınız o zaman hiç vurmayın.
Popoya ele vurmakla birşey olmaz ama boyunuz da uzamaz.
Çözüm değil ki bu.O an için bir çözüm sağlar.
Kimi çocuk kaldıramaz.
Kimisi de dayak arsızı olur.
Kimi şiddet görür ama kendi ailesinde bu yola başvurmaz.
Seçenek çok.


Yavaş ya da hızlı vurmak,acıyan yere ya da acımayan yere vurmak farketmez.
Bariz ''ben senden güçlüyüm.'' mesajı verir.İki iki daha dört.

Bazen eşiniz,patronunuz sizi çocuğunuzdan daha fazla sinir etmiyor mu?
Onlara da vurun o zaman.Ay pardon yavaş vurun.
Böyle birşey yok !

Şu lafa da öldüm.
''Sabiha Paktuna da çocuğunu dövmüş.''
Yanlış anlaşılmasın özellikle tuvalet eğitimi konusunda yazılarını çok beğenirim Sabiha Paktuna'nın..
Ama ne yani O kendini köprüden aşağı atsa siz de mi atacaksınız kendinizi.

Bekarlar büyük konuşuyormuş !
Allah hayırlı bir evlat nasip etsin,hayırlı bir anne olmamı nasip etsin.
Eğer evladımı birazcık okşayacaksam (!) Allah bana anne olmayı nasip etmesin.
O'na fiske olayının dışında dünyada cehennemi yaşatacaksam anne olmamı nasip etmesin.


Bu forumda bekarlara karşı önyargı olduğunu biliyordum ama bu kadar suçlama olacağını tahmin edemezdim.
Siz bekarlara karşı önyargılı değil düşmansınız resmen.
Halbuki benden bir farkınız yok.İnsanız işte !
Tek bir olay;bir imza.
Ki siz de önceden bekardınız.
Şimdi ise bekarları resmen ''kıt'' yapıyor,aşağılıyorsunuz.

Elim kırılaydı da şu konuya hiç yorum yapamayaydım.
Ne diyeyim..

daha önceki yorumlarınızı okumadım, tesadüfen bu yazınızı gördüm lakin bekar bir kadın olarak da elbette yorum yapmaya hakkınız var. Yalnız bekar olmanızdan bağımsız olarak bir eleştiri getireceğim söylediklerinize müsade ederseniz;

Öncelikle dayağa kesinlikle karşı olduğumu belirteyim. Ben çocuğumu dövmem, çocuklarını dövenleri de tasvip etmem ancak lütfen biraz makul davranacak olursak vurmak ve vurmak arasında fark olduğunu da kabul etmek gerekiyor. Bence de keşke hiç biri olmasa, herkes çocuğunu disiplinli bir şekilde ama ufacık bir fiske bile vurmadan büyütse ancak küçücük bacaklarıyla annesi tarafından sokakta çekiştirilirken düştüğü için evire çevire dövülen çocuğun annesi ile ebeveyneriyle inatlaşma dönemindeki bir çocuğun,sabırların taştığı bir anda bir tokat atan anneyle bir tutulması ve kötü anne ilan edilmesi de bana yanlış ve acımasız geliyor.

Bu davranış anneyi hatalı bir anne yapar ancak kötü bir anne yapmaz.

Ayrıca "yavaş bir vuruşun bile, ben senden güçlüyüm" mesajı verdiği konusuna katılıyorum ancak çocuğa televizyonu yasaklamak ya da çikolatayı yasaklamak da ben senden güçlüyüm mesajını veriyor. Sonuçta aynı çocuk anne babasına kızdığında hem de haklı bir sebeple kızdığında, anne babasına televizyonu ya da bilgisayarı yasaklayamıyor..Yani aslında evet.. Ebeveynler çocuklarından güçlü ve çocuklar bunu bilerek, doğal bir süreç halinda kabulleniyorlar. Lütfen yanlış anlamayın. Bir tutmuyorum kesinlikle dayakla.. Ceza vermek bir yöntemdir ve dozunda ve doğru şekilde yapılırsa, en iyi yöntemdir ve dayakla kıyaslanamaz bile ancak "dayak yanlıştır" düşüncemizi bu mantığa dayandırmak hatalı olur diye düşünüyorum.
 
3.5 yasında bi oğlum var ve bazen sinirlerime hakim olamıyorum vuruyorum.hani vurmasam da bagırıyorum.su anda kendimi çok kötü hissediyorum:KK43:((ben kötü bi anne miyim?ama gerçekten bazen sinirlerim kaldırmıyor....
Öncelikle geçmiş olsun çok zor bir durum. Ben de çocuk sahibi olmadan önce bir çocuğa nasıl vurulur diyordum ama davulun sesi uzaktan hoş geliyormuş. Neyse size öfkenizi kontrol etmeniz için ibrahim saracoglu hocanın muz süt yumurta kürünü öneririm. Internetten araştırın. Ben denedim gerçekten ise yarıyor. Öfkenizi kontrol edemediginizde tekrar tekrar yapabilirsiniz Allah yardımcınız olsun
 
Kesinlikle yanlış!bunu bir iki değil yüzlerce evlat yetiştirmiş bir öğretmen olarak söylüyorum.bir fiske bile bir çocuğun dünyasini karartmaya yeter.kimse kendini haklı bulmamalı ve insan böyle yetiştirilmez.uzun uzun anlatirdim ancak zamanim yok.kısa ve net şapplak maplak diye masumlaştirmayin o şapplağin etkileri çocukla beraber çığ gibi büyüyor.o çocuğa şaplaği reva görüyorsaniz sizinde hata yapinca alacağiniz ceza bir yumrukçuk olmali,cüsseye göre oranlarsak değilmi.
 
Back