çocuk sahibi olmak ya da olmamak..

Bir de bundan çok değil 30 sene önce köyde ölen her bebek hastalıktan ölmüyordu. Binlerce fail anne var kendi çocuğunu öldüren. Tabi o dönem ölü keşif muayenesi yok, otopsi yok. Biraz tatsız bir gerçekten bahsettim ama çocuk doğunca sevgisi otomatik yüklenmiyor dediğim gibi. Lohusalık çok sıkıntılı bir dönem öyle ki hafifletici sebep bile sayılması tartışılıyor bazen
 
Çocuk planlamazken 10 yıl üstüne sürpriz bir hamilelikle ana oldum ben, çekilin en çok ben konusucam

1. Ben 2.5 aylık hamilelikten sonra psikolojik olarak düzelip mutlu olma aşamasına geçtim.. 9 hafta kadar ağladım
2. Annelik bana yüklendi mi yüklendi mecbursun buna, başka çaren yok ki senden başka kimsesi olmayan bir var karşında. resmen içgüdü annelik.
3. Mutlu muyum evet, onu çok çok seviyorum her yeni bir sey öğrendiğinde buna şahit olduğumda dünyalar benim oluyor sanki.
4. Öteki taraftan istemediğin için pişman mısın dersen, hayır. Neden istememiş olduğumu doğurduktan sonra anladım, hayatın tamamen çocuğa kanalize oluyor. Gelecek planların, kariyer planların. Benim bu yöndeki planlarım tamamen askıda. Yaklaşık 2021den beri. 2025e kadar da sanırım askıda kalacak.
Ha çocuğumu çok seviyorum o ayrı, ama ben aman çocuğum diyerek kendimi komple bu hayattan kazıyacak tipte bir insan değilim. Aksine çocuğum için artık daha çok çabalamam gerekiyor.

Sonuçta bana sorarsan, ileride fikrin değişebilir. Bence en temizi tek çocuk, küçükken de rahat. Büyüdüğünde daha rahat. Tek çocuk yapılıp bakılmayacak bir sey değil, iki üç dört sıkıntılı bence
 
34 yaşındayım. Daha genç olsam ve yenebileceğime inansam 3. Çocuğu da isterdim. Fakat iki benim kapasitem için yeterli. Kendimi bildim bileli çocukları çok sevdim, çocuk olduğum zamanları da çok sevdim. Hep anne olma isteğim vardı. Zamanına karar vermek zordu sadece. Görev gibi yapılan hiçbir şey kimseye mutluluk getirmez. Buna çocuk da dahil.

Çocuk sevmeyen, çocuk sesi sevmeyen insanların kendi çocuğunu yetiştirirken mental olarak daha fazla zorlandığını düşünüyorum. Çünkü kendi rahatsızlıklarından ötürü çocuğa ve kendilerine daha fazla baskıda bulunabiliyorlar. Çocuk ağlıyor diye gerilip aylarca dışarı çıkamayan anne dolu ortalık, yani çocuktan önceki sınırları çocuktan sonra kişinin kendisini boğuyor bir nevi.
 
benim iki kizim var. biri 9 olacak biri 4. ikinci kızım çok zor bir cocuk. beni resmen tüketti, hayattan soğuttu. allahtan sevimli de neyse. şimdiki aklım olsa asla 2.cocugu yapmazdım. çünkü bende çok fazla cocuk seven vavvvvv hayatımı onlara adamaliyim gibi biri değilim. psikolojimin kaldırmadigi bir gerçek. bazen diyorlar 3.yap belki erkek olur. tövbe yarabbim ikisi yetmedi de 3. yapacagim bir de erkek olacak. allahim isteyen ve olmayanlara versin. benim yavrularıma da uzun sağlıklı ömür versin. kısaca istemiyorsanız sakin yapmayın. güya ben çok severim çocukları. şimdi başka çocukları görecek gözüm yok
 
Evlenmeden once ben de cocuk istemiyorum askim diyen beyler evlenip 3 4 yil gecince isteyebiliyor ve sonrasinda siz istemezseniz bosanma talep edebiliyor. Hani iyice konusun oyle anlasin evlenmeye. Maalesef 2 3 ornek var etrafimda.
 
Tamamen kendi özelimde yazıyorum. Ben “anne olunca seversin” ya da “anne olunca o içgüdü otomatik gelir” düşüncesine pek inanmıyorum. Öyle olsa bir kere lohusa sendromu diye bir şey olmazdı. Benim gözlemim bazı kadınlar anaç yapıda (kendi çocukları olmasa bile) bazıları ise anaçlıktan uzak. Ben de ikinci gruptanım.

Hiçbir zaman çocukları çok çok seven biri olmadım. Öte yandan yeğenlerim var, özellikle biriyle çok içli dışlı geçti ergenliğim. Evet sevdim hatta zaman zaman baktım bile ama yeğenim olduğu için sevdim. Onunla oynarken aşırı keyif alma ya da böyle içime sokarcasına sevme durumu hiç olmadı. Şu an o kendi ergenlik döneminde ve ilişkimiz yok gibi bir şey.

Diğer yandan o yeğenimle geçirdiğim yıllarda bir annenin çocuğu için yapması gereken neredeyse her şeyi yaptım (bakım anlamında). O konuyu da deneyimledim ve ilerisi için hevesim kalmadı. Hani bazı kadınlar çocuğuna mama yedirdiğini ya da oyuncak oynadığını hayal eder, imrenir ve heyecanla bekler bunu deneyimleyebilmek için. Ben de o yok çünkü zaten biliyorum nasıl bir his olduğunu.

Annelik konusunda net kararımı verdiğim son nokta kızımı (kedimi) sahiplendikten sonra oldu. 2 yaşında bir kedim var. 2 aylıktan beri benimle. Onu o kadar isteyerek sahiplendim ki anlatamam. Fakat hiçbir zaman hayal ettiğim bağı kuramadık. Muhtemelen anaçlıktan ne kadar uzak olduğumu o da anlamış olacak ki kendine anne olarak beni değil annemi seçti (aynı evde yaşıyoruz). Şu an teorik olarak ben annesiyim desem de, bir annemin onu sevme şekline bakıyorum bir de kendime, annelikle uzaktan yakından alakam yok. O da bunu hissetmiş ki geceleri annemle yatıyor, evde onu arıyor, ben umurunda bile değilim. Bu sonucu da görünce benden anne olmayacağını tescillemiş oldum.

Şu an yaşım 27. Gelecekte ne olur bilmiyorum. Ama şu anda içimde en ufak bir annelik hevesi, isteği, içgüdüsü yok.

Eğer emin olamıyorsanız siz de bir kedi köpek sahiplenerek bunu görebilirsiniz, çocuk doğurmaya en yakın sorumluluk evcil hayvan sahiplenmek bence. Ama tabii ki olmadı yapamıyorum sevemiyorum deyip iki gün sonra başınızdan atmamak şartıyla. Doğan çocuğu nasıl bırakamıyorsak onu da bırakamayız.
 
Ben hep çocuk sahibi olmayı düşünen bir insandım ama kız kardeşim asla çocuk istemem diyordu . Benim kızım olunca çocuk sevmeye başladığını ve artık çocuk istediğini söyledi . Bilmiyorum bu konuda netseniz evlenmeden tekrar konuşmanız gerekir . Anne veya baba olmamayı istememek bir tercih ve çevreden böyle çocuğu olan insan gördükçe sevgiliniz hadi bizim de çocuğumuz olsun diyebilir
 
İçimi kararttınız yahhhu gideyim annemin ellini öpeyim bunca yıl kahrımı çekti kadınPazar pazar içimi kararttınız yeminle, bahar da geldi şöyle iyi bir flört konusu patlatacak yok mudur
Doktor ile hemşirenin hikayesi açmadı mı
 
Yüklenmedi bana felegim şaştı benimBide bayılırım bebeklere severim çocukları bı sabır bı tahammül şansıma banada bildiğin en mizmizi düştü iyimi ....Ben çocuğumun sessiz olduğu kesintisiz uyuduğu bir gün bilmiyorum yok benim hafızada......Hep hatırladığım o ciyak ciyak ağlama hep bir itfaiyeci gibi hissetmem hani siren çalıyor birde bı baslardi böyle Allah Allah savaş çanı Hücum yani öyleydi abartmıyorum Seviyorum çok onsuzluğu düşünemiyorum o ayrı.Bence ilk çocuktan sonra daha net bı fikriniz olur bende öyle oldu tekte kaldım
 
Benim için acikcasi sonradan oluştu.ama senin kadar çocukları sevmiyorum demedim hiç bir zaman.evlendikten bir müddet sonra anne olma annelik yapma kıvamına geldim sanırım.esim hemen olsun istiyordu.ben beklemek istedim. sonra ne boş bir hayatım var dedim sanırım kendime çoçuk olunca daha dolu dolu geçiyor hayat.esin ile daha net kararlar alıyorsun.hedwfiniz hayalleriniz hep bir nokta da kesisiyor.
Yani çok zor taraflarida var .mesela ben oğlumu 1 yaşından sonra sevmeye başladım sanırım. Tabiki evladımdi seviyordum ama şuan kine nazaran arada çok fark vardı.cok zor bir bebekti o kadar yoruluyordum,zorlaniyordum ki onu sevmem gereken şekilde sevememistim.bunu da sonraları farketmistim.ama şuan herseyim o benim.ve resmen gün sayıyorum büyüyüp evden gitmesine şu kadar yıl kaldı diye.her aninda yaninda olmaya gayret ediyorum. annelik gerçekten çılgınca bir şey.
 
İçimi kararttınız yahhhu gideyim annemin ellini öpeyim bunca yıl kahrımı çekti kadınPazar pazar içimi kararttınız yeminle, bahar da geldi şöyle iyi bir flört konusu patlatacak yok mudur
Yoktur işte sorun orada zaten.kimse kimseyle tanışmıyor.kırk yılda bir bir koca bulan alıyor yürüyor işte.ondan sonra gelsin yeni kurbanlar.kimse mutlu değil, ısrarla da hâlâ aynı senaryo.ben niye yaşamaktan bu kadar nefret ediyorum? Dua edin intihar edecek cesaretin bulayım bari.gitmiyor gerçekten gitmiyor.içimdeki hayat öfkesi bitmiyor.
 
Son düzenleme:
36 yaştan bildiriyorum yüklenmiyor hatta her yıl daha da uzaklaşıyor
Gerek de yok zaten.yaşamak güzel birşey değil.herkese ısrarla yazacağım.evet.kirk yılda bir koca bulan kendini süper hayat yaşıyorum sanıyor.o kocayı bulana kadar da herkesin göbeği çatlıyor.istediğim zaman istediğim şeyler olmayacaksa ne anladım ben bu işten? Haki b.nu ödemiyor derler
 
Senin en az bu hayatta 1 kez evliliği deneyimlemen gerek ak kara deme birini kabul et artık
 
sizin gibiydim fazla anaç değilim, uzaktan sevmektir tarzım ama kendi kızımı çok seviyorum tabiki de asla ikinciyi düşünmüyorum.
 
Anne olmaktan ,ömür boyu sorumluluk almaktan, aşırı kaçınan evliliğinin 8.senesinde hamile kalan, ilk öğrendiğinde de depresyona giren biri olarak yazmak istedim.
Şu an 38.haftadayım ve önce hamile kalmama, sonra bebeğin erkek olmasına alışmaya çalışmakla heralde bi ilk trimesterı geçirdim. Kürtajın yasal süresi olan ilk 10 hafta boyunca 3 kere dr randevusu aldım hatta birinde muhakkak aldırıyorum dedim, ancak eşim hiç gönüllü değildi. İlk öğrendiğinde o kdr sevindi ki onun sevincini o gün bozamadım. Ama gece de uyuyamadım. Bunca sene kaçmıştım ve şimdi gerçek olduğunu görünce korkudan kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu. Sonraki günler artık saklayamadım ve hüngür hüngür ağladım eşimin gözlerine baka baka. Yalvardım. Ne olur dedim ben anne olamam, ben o sorumluluğu alamam. Bir damla gözyaşıma dayanamayan adamı ilk kez bu kadar net bu kadar duvar olarak gördüm. Üzülüyordu beni öyle görünce ama kendisi bunu istediği ve o sorumluluğa hazır olduğundan drama yarattığımı düşünüyordu sanırım ve dedi ki tamam, aldıralım. Ama bir daha bu konu aramızda asla açılmayacak. Bana sakın ben anne olmak istiyorum diye gelme dedi. Onun istediği de masumdu “ben artık ikimizin bir çocuğu olsun istiyorum”
Bense kendi yeğenini çok da sevse bir süre sonra enerjisi tükenen, çocuktansa enerjisini iş kariyer konularına odaklamak isteyen, çocuksuz bir hayatı bir kayıp olarak görmeyen, aksine çocuğu engel olarak gören biriydim. Eşim dışında kimle konuştuysam kimse bana sözleşmiş gibi tam anlamıyla destek olmuyordu.
Hatta bende bi problem var heralde diye düşünüp, durdum. Çünkü konuştuğum herkes anne baba olmuştu ve sanırım herkes kendi çocuğunu çok sevdiğinden benim geçtiğim sayfayı çoktan kapatmıştı.
Bekar bir anne olan psikolog dostumun söylediklerini hiç unutmuyorum. “Hayatında başka bir sayfa açılacak. Ben 11’e kadar uyurdum, kızım sayesinde güne erken başlamayı, zamanı organize etmeyi, büyümeyi, sorumluluk ile olgunlaşmayı öğrendim.” Evet biraz büyümeye, annelik ile yüklenen süper güçlere, olgunlaşıp, kendine güvenmeye ihtiyacım vardı.. Kendimi ikna etmemde çocuktan önce kendimi büyütme fikri ağır bastı. 10 haftalık yasal süre bitince de bir rahatlama geldi. Gittiğim doktorlardan biri de dedi ki “hiç bir zaman hazır hissetmeyeceksiniz merak etmeyin. Tatmadığınız bir tecrübeye ve duyguya hazır hissedemezsiniz. Hatta birazdan kalp atışı duyacaksınız, hiçbirşey hissetmeyebilirsiniz sakın suçlu hissetmeyin, kucağınıza aldığınızda bile bişey olmayabilir. Bu hal bir alışma sürecidir. Emek verdikçe duygusu gelir. Size bunu söylüyorum çünkü benimde yolumda böyleydi. Eşim istediği için daha erteleyemedim, ama şimdi 2 çocuğum var. İkisini de çok seviyorum”
Tamam dedim, bu bebeğin dünyaya gelmesi gerekiyor. Bu bir seçim değil sadece bu aynı zamanda kadersel bir hal. Akışa bıraktım ve güzel bir hamilelik geçirdim ve sona geldim. Bundan sonraki süreçte ailemden eşimden çok destek beklediğimi belirttim. Ne kadar çok destek o kadar az depresyon diye düşünüyorum. Şimdi 2 kişilik hayatın 3’e evrilmesini izleyeceğim. Sadece demek istiyorum ki bu duygular aslında o kadar normal ki. Çocuğunuz olması şart değil, mutlak değil, keza olmaması da öyle. Yıllarca istemezsiniz ama birgün kendinizi içinde bulursunuz. Eşinizi çok seversiniz, o sizi serbest bıraksa bile onun için anne olursunuz. Veya birgün eşiniz “evet ya bende geçtim artık biz böyle iyiyiz” der, sizde bir kıpırdanma olur ve bu kez siz istersiniz. Herkes kendine özel bir tecrübe yaşıyor. Kendinizi zorlamayın, çok da kafa yormayın, daha evlenmemişsiniz zaten. Hayat zaten olması gerektiği gibi akıyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…