• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

çocuğun yaratıcılığı

foni

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
22 Aralık 2010
90
2
98
İstanbul
Yaratıcılığa Bir Hikâye ile Örnek Verecek Olursak;
Bir zamanlar küçük bir çocuk okula başlamış. Çocuk çok küçük, okulsa oldukça
büyükmüş; fakat çocuk bahçeden sınıfa gidilecek yolu öğrendiğinde mutlu olmuş. Bundan
sonra okul ona daha önceki gibi büyük görünmemeye başlamış.
Bir sabah küçük çocuk okuldayken öğretmeni seslenmiş. “Bugün çiçek resmi
çizeceğiz!” bunun üzerine küçük çocuk çok sevinmiş. Zaten resim yapmayı çok seviyormuş.
Her türlü resmi yapabilirmiş. Aslanlar, kediler, kaplanlar, tavuklar, inekler, trenler, tekneler,
otomobiller… pastel boyayı çıkarmış ve çizmeye başlamış; fakat öğretmeni “Bekleyin! Daha
başlamayın!” diye seslenmiş. Herkes hazırlanana kadar beklemişler. “Şimdi” demiş
öğretmeni, “Çiçek resmi çizeceğiz!” Küçük çocuk çok sevinmiş. Birbirinden güzel renkli
çiçekler yapmaya başlamış. Pembe, turuncu ve mavi rengârenk çiçekler. Ancak öğretmeni,
“Bekleyin, ben size nasıl yapacağınızı göstereceğim!” demiş. Hemen bir çiçek resmi çizmiş.
Bu çiçeğin sapı yeşil, gövdesi kırmızıymış. “İşte böyle! Tamam, şimdi başlayabilirsiniz.”
demiş. Küçük çocuk öğretmenin çizdiği çiçeğe bakmış, sonra da kendi çizdiği çiçeğine…
Kendi çizdiği çiçeği daha çok sevmiş; ama bunu söyleyememiş öğretmenine ve hiç kimseye.
Kâğıdın öteki yüzünü çevirmiş ve öğretmenin çizdiğine benzer bir çiçek çizmiş. Yeşil saplı,
kırmızı renkli bir çiçek
Resim 1.7: Resim ve Çiçek19
Başka bir gün öğretmeni, “Bugün hamur çalışacağız!” demiş. Küçük çocuk yine çok
sevinmiş. Hamurla oynamayı seviyormuş. Hamurdan çeşitli nesneler yapabilirmiş, pastalar,
yılanlar, kardan adamlar, filler, kediler, arabalar, kamyonetler… Hamuru yoğurmaya şekil
vermeye başlamış küçük çocuk; ama öğretmeni, “Bekleyin! Daha başlamayın!” diye
seslenmiş. Yine herkes hazır olana kadar beklemişler. “Şimdi” demiş öğretmeni, “Tabak
yapacağız.” Küçük çocuk yine çok sevinmiş. Tabak yapmayı seviyormuş. Çeşitli renkler ve
şekillerde çeşitli tabaklar yapmaya başlamış; fakat öğretmeni, “Bekleyin, ben size tabağın
nasıl yapılacağını göstereceğim.” demiş. Herkes derin bir tabak nasıl yapılır öğrenmiş. “İşte
böyle! Tamam! Şimdi başlayabilirsiniz.” demiş öğretmeni. Küçük çocuk bir öğretmenin
yaptığı tabağa bakmış bir de kendi yaptığı tabağa Kendi yaptığı tabağı daha çok beğenmiş;
ama bunu hiç kimseye söyleyememiş. Hamurunu top haline getirmiş ve öğretmeninkine
benzeyen bir tabak yapmış. Bu derin bir tabakmış. Nihayet küçük çocuk beklemeyi ve
izlemeyi öğrenmiş. Öğretmeninkine yaptığına benzer şeyler yapmayı da. Küçük çocuk çok
geçmeden kendine has şeyler yapamaz olmuş.
Daha sonra küçük çocuk ve ailesi başka bir şehre taşınmışlar. Küçük çocuk başka bir
okula gitmeye başlamış. Bu okul diğer okullardan daha büyükmüş. Sınıfa ulaşmak için
bahçeden yürümek, büyük basamaklardan çıkmak, uzun bir koridordan geçmek
zorundaymış. Daha ilk gün öğretmen, “Bugün bir resim çizeceğiz” demiş. Küçük çocuk
çok sevinmiş ve öğretmeninin haydi şimdi başlayın demesini beklemiş; fakat öğretmeni
hiçbir şey söylememiş. Sadece sınıfın içinde öğrencilerin arasında dolaşmış. Küçük çocuğun
yanına geldiğinde, “Resim çizmek istemiyor musun?” diye sormuş. “İstiyorum.” demiş
küçük çocuk, “Ne çizeceğiz?” öğretmeni, “Buna sen karar vereceksin” demiş. “Nasıl
çizeceğim?” demiş küçük çocuk. “Nasıl istersen öyle çizebilirsin” demiş öğretmeni. “Hangi
renkle boyayacağız?” diye sormuş yine küçük çocuk. “Hangi rengi istersen onunla
boyayabilirsin.” demiş öğretmeni. “Eğer herkes aynı resmi çizerse, aynı renkle boyarsa,
kimin yaptığını nasıl anlayabilirim?” diye sormuş öğretmeni. “Bilmiyorum.” demiş küçük
çocuk.
Bir çiçek yapmaya başlamış, yeşil saplı kırmızı bir çiçek! Daha sonraki günlerde
özgün, birbirinden güzel, rengârenk çiçekler yapmış.
 
Foni cok güzel ve anlamli bir hikaye. Daha öncede okumustum ama bir kere daha okumak güzel oldu, eline saglik, tesekkürler bizimle paylastigin icin.
Eskiden Türkiye`de egitim sistemide böyleydi, simdi daha iyi galiba.
 
Back