Benim annemin bir tık sakin versiyonusunuz veya o şekilde anlatıyorsunuz kendinizi diyeyim. Ben de o yaşlardayken müzik, sanat, kitap, el işi gibi bir çok farklı hobiye aşırı ilgi duyuyordum. Okumayı öğrendiğimden beri çok sevdim. Genel olarak hayatımda bir bilgi açlığı var gibi geliyor bana. Kuru bilgi sevmesem de bir insan tecrübeleriyle beraber bu bilgiyi anlatınca bayılıyorum. Forumları okumayı da bundan dolayı çok seviyorum. Okumayı öğrenince küçük şehirdeki hayatım ve ufkum müthiş bir şekilde genişledi. Sürekli para biriktirip kitap alıp kitap okumaya çalışmakla geçti zamanım. Bilgisayar oyunlarına, müzik dinlemeye ve müzik aletlerine, resim yapmaya, el işlerine de çok ilgiliydim. Annem küçükken örgü örerdi öğrenmeyi çok istedim ama izin vermezdi ders çalış derdi. Yapmak istediğim diğer şeyleri hep küçük gördü, kötüledi, yasakladı.
Sabahtan akşama kadar 500 kere ders çalış emrini farklı şekillerde duyardım. 5. sınıftan itibaren, üniversite sınavına kadar dershaneye gittim. Yaz tatili dışında tatilim olmadı. Okulda İngilizce derslerimiz başladığında ben de interneti keşfetmeye başlıyordum. Türkçe internet ve İngilizce internetin büyüklük farklarını görünce İngilizce öğrenmeye de okumayı öğrenmek gibi bakmaya başladım, hep onu diğer derslerimden ayrı bir yere koydum. İngilizce ve geometri en sevdiğim derslerdendi.
Her zaman okul hayatımda başarılı oldum. Annem kitap okumamı asla istemezdi. Odaya kontrole geldiğinde kitabı kapatıp ders kitabını açacak reflekslerimi geliştirdim bunun sayesinde. Liseye giriş sınavı ve üniversite sınavı haricinde hiç bir sınava 1 günden fazla çalıştığımı hatırlamıyorum. Hocayı seviyorsam derste dinlemeyi severdim. İnternetten "hap bilgi" alarak araştırma yapmaya, Vikipedide saatler geçirmeye bayılırdım. Testlerde ve sınavlarda başarılı olmamı mantık duygumun gelişmiş olmasını ve anneme rağmen okuduğum belki yüzlerce çoğunluğu fantastik, bilim-kurgu, "çöp" olan kitaplara borçlu olduğumu düşünüyorum. Annemle ilgili hatırladığım en mutlu anılarımdan biri okuduğum Harry Potter kitabını yürüyüş yaparken anlatmam ve onun da ilgi gösterip gerçekten dinlemesi veya dinliyormuş gibi yapmasıydı.
Müzik aleti çalmayı çok istedim, uzun yalvarmalarım sonucunda aldılar da. 6 ay müzik kursuna gittikten sonra lise sınavına hazırlanmam gerektiği için tekrar göndermediler. Pratik yaparken bile annem sevdiği şarkıları çalmamı istiyordu sadece, zorlandığım çalmam gereken ödev parçalarını çalışmama bile laf ediyordu.
Sonuca gelecek olursak, lisede meslek liselerine gitmeyi istedim, izin çıkmadığı için gidemedim. Üniversitede yüksek puan aldığım için güzel sanatlar sınavlarına girmeme bile izin vermediler. İyi bir puanla, iyi bir üniversitede mühendislik okudum ve bitirdim. Şimdi de fix modern kölelik hayatını yaşıyorum. İşten zaman buldukça nasıl yapsam da sanatımı geliştirsem bunun üstüne bu yaştan sonra bir hayat kurabilsem diye kara kara düşünüyorum.
Bu arada aklımdan 4 işlem yapamam çok basit olmadıkça ve ilkokulda zorladıkları çarpım tablosu ezberleme işini asla yapamadım. Dört işlem yaparken parmak hesabı değil de kağıda yazıyorum alt alta, ilkokul tarzında o şekilde yapabiliyorum. Geometri soruları çözmeyi çok severdim. Asıl zor kısmını çözdükten sonra dört işlem yapıp sonuca ulaşmakta hesap makinesi kullanıyordum, sınavlarda sadece yazarak çözüyordum. Üniversitede hesap makinem hep yanımdaydı. Bundan sonra da elektroniksiz ıssız bir adaya düşsem ve acil bir şekilde adanın alanını hesaplamam gerekse belki ben kuma çubukla yazmaya çalışırken kafasından yapabilen kişi kurtarılır ben kalırım. Bu durumun dışında nasıl gerekli olacak hayal edemiyorum.
Kitap konusunda da şu sıralar en çok okuduğum ve zevk aldığım kitaplar Fizik, kodlama, AI, antropoloji ile ilgili bilgi kitapları. Bazı dönemlerde kurgu okumayı daha çok seviyorum bazen de pek açmıyor.
Size tavsiye olarak da çocuğunuzun yaptığı şeylere ilgi duymaya çalışın, olmuyorsa en azından küçümsemeyin. Ergenlik yaptığı ve sahip olduğu şeyler üzerinden benlik yaratma aşamasıdır bir nevi. Yaptığı, ilgi duyduğu şeyleri küçümsemek çocuğunuzu küçümsemek oluyor onun gözünde. İlgi alanlarına yönelmesine teşvik edin, kısıtlamayın. Benim ailemin yaptığı gibi yalnızca istediğiniz yönde gitmesi için her imkanı sağlayıp diğer yolları kısıtlayıp her istediğini yaptık mutlu edemedik diye başının etini yemeyin. Global pandemi sürecindeyiz, herkes varolmaya yaşamaya mutlu olmaya çalışıyor ve hayattaki asıl önemli şeyleri de görüş açımızdan çıkarmamamız gerekiyor.