Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Tekrar merhaba kızlar,
Elimden geldiği kadar yaşadığım durumu anlatmaya çalışacağım, hepiniz annesiniz beni çok iyi anlayacağınızı biliyorum.
Öncelikle oğlumun durumunu size kısaca özetlemem lazım ki beni daha iyi anlayabilin. Oğlum daha 6,5 yaşında 2007 doğumlu. 3 yaşında kreşe gitmeye başladı kreş öğretmenleri dikkat dağınıklığı olabileceğini söylediler. Doktora götürdük doğru teşhis için henüz çok erken 6 yaşında tekrar görelim dediler. 5,5 yaşında 1. Sınıfa başladı ve birkaç ay sonra öğretmenler, rehberlik servisi ile görüşmeler neticesinde tekrar doktora gittik ve çok yüksek olmamakla birlikte dikkat dağınıklığı teşhisi kondu ama hiperaktivite yok denildi. Ve biz ilaç kullanmaya başladık. Çok düşük miligramla başladığımız ilacı geçen yılın mayıs ayında bir kademe artırdık. İlaç kullanmakla en azından oğlum sırasında oturmaya dersi dinlemeye başladı ancak yine ödev yapmıyordu okulda. İnanın geçen yıl öğrendiği her şeyi demeyeyim ama yazdığı yüzlerce sayfa yazının %99,9 unu evde biz yazdırdık. Hatta yıl sonu öğretmeni sizin oğlunuz sınıfla birlikte okuma ve yazmayı öğrendi ama bunu siz başardınız benden hiçbir şey öğrenmedi dedi.
Biz dikkat dağınıklığı ilacını yalnızca okula gittiği günler kullanıyoruz çünkü sorunumuz sadece derslerle hiperaktivite yok.
Neyse geçen yıl okullar kapandıktan sonra doktor bizimde talebimizle zeka testine gerek yok ama yapalım içiniz rahat olsun dedi. (Oğlum zeka testi yapıldığını bilmiyor zaten zeka testi falan nedir diye de bilmiyor, nerden bilsin ona oyun gibi geldi o süreç). Sonuç olarak oğlumun zeka düzeyi normal hatta bir miktar normalin üzerinde çıktı.
Geçen yıl en son doktor ziyaretimizde doktor okullar açıldıktan sonra tekrar geldiğinizde ilaca devam edermiyiz onu konuşalım bence gerek olmayabilir demişti.
Bizde bu cuma doktora gideceğimiz için ben geçen hafta çarşambadan sonra ilaç vermeyi kestim ve öğretmene durum hakkında detaylı bilgi verdim ve her gün öğretmenle oğlumun ilaç almadığı bu günlerdeki farklılığı hakkında konuştuk. Aslında öğretmenden aldığım bilgilerle ben bile ikna olmuştum ilacı kesebileceğimize çünkü öğretmen ciddi farklılık olmadığını söyledi her gün.
Pazartesi akşam 8:00 gibi yoldaydım daha servisteyken öğretmen aradı. O gün okulda 4 kıtalık Atatürk şiirini yazdırmış çocuklara Öğretmen, ama oğlum ve bir arkadaşı yazmamışlar. (Oğlum ve diğer çocukta dikkat dağınıklığı problemi var ikisi de ilaç kullanıyor) Diğer tüm çocuklar yazmalarını tamamladıktan sonra öğretmen bu ikisini alıp şöyle demiş,
İşte siz bize ayak uyduramıyorsunuz, eğer herkesle birlikte derse katılmayacaksanız/yazmayacaksanız üzülerek sizi 1. Sınıfa geri göndereceğim demiş. Sonra çocuklara işte arkadaşlarınıza bir şans daha verelim mi falan demiş neyse onlarda evet bir şans verelim demişler ve öğretmen hemen yazılarını yazarlarsa sınıfta kalabileceklerini söylemiş. Diğer çocuk panikle/heyecanla yazmaya başlamış ve bitirmiş yazısını. Oğlumda yazmış ama öğretmenin tabiriye diğer çocuk gibi farkındalık oluşmamış oğlum yazmış şiiri sadece 4 kıtalık şiirin son 2 mısrasını yetiştirememiş. Bunu bana aktarırken benim yaptığım şeye rağmen yazmadı olarak söylüyor bitiremedi demiyor.
Haa bu arada geçen hafta sınav yapmış oğlum yapmamış sınav kağıdını dün eve göndermişti 16 sorunun sadece 2 tanesini doğru yapmış, 9 tanesi yanlış 5 tanesini hiç cevaplamamış (aslına bakarsanız öğretmen sorunun bir tanesini yanlış sormuş neyse).
Bu öğretmenin yöntemleri böyle bi garip. Bir öncekinde oğlum ev ödevini yapmadı diye ki (aslında ödev diye verdiği metni yazmıştık. Oğlum birinci sayfa yazılacak dedi diye bizde o kadar yazdık ancak metnin tamamı yani 3 sayfası da yazılacakmış) oğlumun defterinin resmini çekip akıllı tahtaya yansıtmış ve çocuklara göstermiş arkadaşınızın yaptığı doğrumu diye ve oğlum o gün okulda arkadaşlarının önünde ağlamış. Benim izinde olduğum zamandı bu olay ben okula gittiğimde oğlumun arkadaşları anlattı bunu bana. Sonra akşam sorunca bizimki de aynı şeyi söyledi. Öğretmene sorduğumda hayır resim çekmedim sadece defterini gösterdim dedi. (bence burada yalan söyleyen kesinlikle öğretmen). Neyse ben bu konuyu tanıdığım bir rehber öğretmene anlattığımda ağlamış olması iyi öğretmene tepki vermeyin demişti. Bu olay yaşandığında oğlumun okulda bu konu için ağladığını duyduğumda kendimi okuldan dışarı zor atmıştım neler hissettiğim tahmin edebilirsiniz. O gün saatlerce ağlamıştım.
Neyse son olaya dönecek olursak. Pazartesi öğretmen konuşurken bana şunları da söyledi, ben sizin çocuğunuz hakkında fazla bilgiye sahip değilim daha önce böyle bir öğrencim olmadı, 30 kişilik sınıfta sadece ona 4 kıta yazı yazdırmak için inanılmaz çaba sarf ettim (sarf ettiği çaba az önce anlattığım şeyler). Geçen yıl nasıl bir yol izlendi bilmiyorum, öğretmenlerinin oğlunuz hakkında yazdığı herhangi bir şey yok elimde, bir doktor raporu yok. Siz bana sadece ilaç kullanıyor dikkat dağınıklığı var diyorsunuz bu kadar. Çocuk evden geliyor ödevlerin hepsi yapılmış sayfalarca yazıları yazdırana kadar neler çekiyorsunuz çocuk içinde çok zor her akşam saatlerce bu ödevlerle uğraşmak. Doğru yolda değiliz, rehberlik durumla ilgilenmiyor gerekirse RAM e yönlendirmemiz gerek sizi ki bize bu işi bilen insanlar yol göstersin vs. vs. vs.
Telefonu kapattım ve kendimi tutmayı bırakıp ağlamaya başladım oğlumda yanımda.
Noldu anne diyor. Anlattım bende sen bugün okulda neden yapmadın arkadaşlarınla birlikte derslerini dedim. Tamam anne bir daha yapmıcam özür dilerim vs. vs. ( daha sonra bunu yaptığımada çoook pişman oldum).
Bıraktım onu babasına gittim başka odaya sattlerce ağladım, sustun, ağladım tekrar sustum bu nöbetler arasında gidip oğluma gözlerine bakıp tekrar başladım ağlamaya. (şuanda tutamıyorum kendimi)
Şu detayı da anlatayım eksik kalmasın, Aslında benim okullar açıldığında 1 hafta izin alıp her gün okula taşınmamın nedeni tamda bu konular yüzündendi geçen yıl okulda yaşadığımız her şeyi tüm detayları ile öğretmene anlattım ama geçen yıl doktora verilmek üzere önceki okulun rehberlik servisi rapor veriyordu bize kapalı zarfla bizde onu doktora veriyorduk öğretmen ona takmış onları istiyor öğretmenle ilk konuşmamızda o raporlardan birer kopya isterim diye söylemiştim eski okuldan ama istemedim. Netice de senin okuluna gelen yeni bir öğrenci önceki okul özel okuldu burası devlet okulu süreci siz başlatın dedim. İzinde olduğum dönemde rehber öğretmenle konuştum oğlumla ilgili bütün bilgileri verdim, bebeklikle ilgili bilgileri bile verdim. Öğretmen bana dediki bundan haberim yoktu rehberlik hiç ilgilenmedi dedi. Ama ben rehber öğretmenle görüştüğümü söylemiştim öğretmene. Neyse yarın eşiniz veya siz okula gelin görüşelim hem rehberlik servisinide harekete geçirelim dedi. Tamam dedim.
Benim önemli toplantılarım olduğu için eşim gitti okula. Öğretmen bana söylediklerinin üzerinden geçmiş eşimde rehber öğretmenle görüşmeye gitmiş. Eşim rehber öğretmene kendini tanıtırken öğretmen oğlum için şöyle bir ifade kullanmış Özel Okuldan gelen Çocuk değil mi? Neyse. Onlar görüşürken öğretmende girmiş görüşmeye. Eşim rehber öğretmene sormuş; eşim size oğlumun durumu hakkında bilgileri vermiş neden ilgilenmediniz acaba demiş. Rehber öğretmen ise sınıf öğretmenine bakıp hocam ben gelip çocuğun durumunu sorduğumda siz bana herşey yolunda bir sıkıntı yok demediniz mi demiş. Öğretmende evet dedim demiş. Sonra vs. vs. vs. (Öğretmen bu konuda da yalan söylemiş bana yani).
Dün sabah işe geldim ama resmen bitik vaziyetteydim. Oturdum ve başladım araştırmaya oğlumda gözlemlediğim herşeyi bir bir araştırdım. Ve bir konuda belirtilerin birleştiği bir konu buldum DİSLEKSİ akşama kadar onlarca makale okudum. Okudukça belirtilerde kendimize buldum resmen. Disleksi aynı zamanda dikkat dağınıklığını da içerdiği için biz hep dikkat dağınıklığı diye niteliyoruz ama daha emin olduğumuz bir şey yok bakalım doktor neler söyleyecek.
Bunlar yaşadığımız olaylar asıl benim anlatmak istediğim şey hissettiklerim ve kendimi hırpalamamın nedenleri.
Okula başladığı günden beri çocuğum için ödevleri hep kabus çünkü çok üzerine gidiyoruz., şöyle yap, böyle yap, hadi bitir, bak bu eksik kaldı, dikkat et, yanlış okuma, yanlış yapıyorsun, yapamıyorsun, neden unuttun, okulda neden yapmadın, bunun gibi onlarcası.
Benim çocuğum o ya, evladım, canım, onun yaşayacağı 1 saat fazla ömür için canımı veririm.
Eee peki niye bu kadar zorluyoruz bu çocuğu, yavrum neler çekiyor demek ki elinde değil ki.
2 gündür yiyip bitirdim bu sorularla kendimi, şu yaşadığımız 1,5 yılda neler yaşattık yavrucuğa düşününce, Ne olur ki ya tek harf okuyamasa yazamasa, ömrün yettiğince ona kılavuzluk ederim, çalışamasa kendine bakamasa sürünerek çalışıp bakarım eee peki neden yapıyoruz ona bunlar?
Dün okuldan eve gelince aradım ne yapıyorsun diye öğretmenin verdiği hikaye kitabını okumaya başlamış anne bu akşam ağlamayacaksın okulda yazdım ödevimi dedi. Ben tabi yine saatlerce salya sümük ağladım. Akşam serviste 2 saat yolda ağladım durmadan duyan olduysa kimbilir ne düşündüler.
Şuan yazarken bile ağlıyorum ellerim titriyor. Etrafımda bir sürü insan var.
Yazdıklarıma defalarca ara verdim yazarken kontrol de edemedim karışıklıklar varsa kusura bakmayın nolur zaten çoook uzun olmuş.
Tekrar merhaba kızlar,
Elimden geldiği kadar yaşadığım durumu anlatmaya çalışacağım, hepiniz annesiniz beni çok iyi anlayacağınızı biliyorum.
Öncelikle oğlumun durumunu size kısaca özetlemem lazım ki beni daha iyi anlayabilin. Oğlum daha 6,5 yaşında 2007 doğumlu. 3 yaşında kreşe gitmeye başladı kreş öğretmenleri dikkat dağınıklığı olabileceğini söylediler. Doktora götürdük doğru teşhis için henüz çok erken 6 yaşında tekrar görelim dediler. 5,5 yaşında 1. Sınıfa başladı ve birkaç ay sonra öğretmenler, rehberlik servisi ile görüşmeler neticesinde tekrar doktora gittik ve çok yüksek olmamakla birlikte dikkat dağınıklığı teşhisi kondu ama hiperaktivite yok denildi. Ve biz ilaç kullanmaya başladık. Çok düşük miligramla başladığımız ilacı geçen yılın mayıs ayında bir kademe artırdık. İlaç kullanmakla en azından oğlum sırasında oturmaya dersi dinlemeye başladı ancak yine ödev yapmıyordu okulda. İnanın geçen yıl öğrendiği her şeyi demeyeyim ama yazdığı yüzlerce sayfa yazının %99,9 unu evde biz yazdırdık. Hatta yıl sonu öğretmeni sizin oğlunuz sınıfla birlikte okuma ve yazmayı öğrendi ama bunu siz başardınız benden hiçbir şey öğrenmedi dedi.
Biz dikkat dağınıklığı ilacını yalnızca okula gittiği günler kullanıyoruz çünkü sorunumuz sadece derslerle hiperaktivite yok.
Neyse geçen yıl okullar kapandıktan sonra doktor bizimde talebimizle zeka testine gerek yok ama yapalım içiniz rahat olsun dedi. (Oğlum zeka testi yapıldığını bilmiyor zaten zeka testi falan nedir diye de bilmiyor, nerden bilsin ona oyun gibi geldi o süreç). Sonuç olarak oğlumun zeka düzeyi normal hatta bir miktar normalin üzerinde çıktı.
Geçen yıl en son doktor ziyaretimizde doktor okullar açıldıktan sonra tekrar geldiğinizde ilaca devam edermiyiz onu konuşalım bence gerek olmayabilir demişti.
Bizde bu cuma doktora gideceğimiz için ben geçen hafta çarşambadan sonra ilaç vermeyi kestim ve öğretmene durum hakkında detaylı bilgi verdim ve her gün öğretmenle oğlumun ilaç almadığı bu günlerdeki farklılığı hakkında konuştuk. Aslında öğretmenden aldığım bilgilerle ben bile ikna olmuştum ilacı kesebileceğimize çünkü öğretmen ciddi farklılık olmadığını söyledi her gün.
Pazartesi akşam 8:00 gibi yoldaydım daha servisteyken öğretmen aradı. O gün okulda 4 kıtalık Atatürk şiirini yazdırmış çocuklara Öğretmen, ama oğlum ve bir arkadaşı yazmamışlar. (Oğlum ve diğer çocukta dikkat dağınıklığı problemi var ikisi de ilaç kullanıyor) Diğer tüm çocuklar yazmalarını tamamladıktan sonra öğretmen bu ikisini alıp şöyle demiş,
İşte siz bize ayak uyduramıyorsunuz, eğer herkesle birlikte derse katılmayacaksanız/yazmayacaksanız üzülerek sizi 1. Sınıfa geri göndereceğim demiş. Sonra çocuklara işte arkadaşlarınıza bir şans daha verelim mi falan demiş neyse onlarda evet bir şans verelim demişler ve öğretmen hemen yazılarını yazarlarsa sınıfta kalabileceklerini söylemiş. Diğer çocuk panikle/heyecanla yazmaya başlamış ve bitirmiş yazısını. Oğlumda yazmış ama öğretmenin tabiriye diğer çocuk gibi farkındalık oluşmamış oğlum yazmış şiiri sadece 4 kıtalık şiirin son 2 mısrasını yetiştirememiş. Bunu bana aktarırken benim yaptığım şeye rağmen yazmadı olarak söylüyor bitiremedi demiyor.
Haa bu arada geçen hafta sınav yapmış oğlum yapmamış sınav kağıdını dün eve göndermişti 16 sorunun sadece 2 tanesini doğru yapmış, 9 tanesi yanlış 5 tanesini hiç cevaplamamış (aslına bakarsanız öğretmen sorunun bir tanesini yanlış sormuş neyse).
Bu öğretmenin yöntemleri böyle bi garip. Bir öncekinde oğlum ev ödevini yapmadı diye ki (aslında ödev diye verdiği metni yazmıştık. Oğlum birinci sayfa yazılacak dedi diye bizde o kadar yazdık ancak metnin tamamı yani 3 sayfası da yazılacakmış) oğlumun defterinin resmini çekip akıllı tahtaya yansıtmış ve çocuklara göstermiş arkadaşınızın yaptığı doğrumu diye ve oğlum o gün okulda arkadaşlarının önünde ağlamış. Benim izinde olduğum zamandı bu olay ben okula gittiğimde oğlumun arkadaşları anlattı bunu bana. Sonra akşam sorunca bizimki de aynı şeyi söyledi. Öğretmene sorduğumda hayır resim çekmedim sadece defterini gösterdim dedi. (bence burada yalan söyleyen kesinlikle öğretmen). Neyse ben bu konuyu tanıdığım bir rehber öğretmene anlattığımda ağlamış olması iyi öğretmene tepki vermeyin demişti. Bu olay yaşandığında oğlumun okulda bu konu için ağladığını duyduğumda kendimi okuldan dışarı zor atmıştım neler hissettiğim tahmin edebilirsiniz. O gün saatlerce ağlamıştım.
Neyse son olaya dönecek olursak. Pazartesi öğretmen konuşurken bana şunları da söyledi, ben sizin çocuğunuz hakkında fazla bilgiye sahip değilim daha önce böyle bir öğrencim olmadı, 30 kişilik sınıfta sadece ona 4 kıta yazı yazdırmak için inanılmaz çaba sarf ettim (sarf ettiği çaba az önce anlattığım şeyler). Geçen yıl nasıl bir yol izlendi bilmiyorum, öğretmenlerinin oğlunuz hakkında yazdığı herhangi bir şey yok elimde, bir doktor raporu yok. Siz bana sadece ilaç kullanıyor dikkat dağınıklığı var diyorsunuz bu kadar. Çocuk evden geliyor ödevlerin hepsi yapılmış sayfalarca yazıları yazdırana kadar neler çekiyorsunuz çocuk içinde çok zor her akşam saatlerce bu ödevlerle uğraşmak. Doğru yolda değiliz, rehberlik durumla ilgilenmiyor gerekirse RAM e yönlendirmemiz gerek sizi ki bize bu işi bilen insanlar yol göstersin vs. vs. vs.
Telefonu kapattım ve kendimi tutmayı bırakıp ağlamaya başladım oğlumda yanımda.
Noldu anne diyor. Anlattım bende sen bugün okulda neden yapmadın arkadaşlarınla birlikte derslerini dedim. Tamam anne bir daha yapmıcam özür dilerim vs. vs. ( daha sonra bunu yaptığımada çoook pişman oldum).
Bıraktım onu babasına gittim başka odaya sattlerce ağladım, sustun, ağladım tekrar sustum bu nöbetler arasında gidip oğluma gözlerine bakıp tekrar başladım ağlamaya. (şuanda tutamıyorum kendimi)
Şu detayı da anlatayım eksik kalmasın, Aslında benim okullar açıldığında 1 hafta izin alıp her gün okula taşınmamın nedeni tamda bu konular yüzündendi geçen yıl okulda yaşadığımız her şeyi tüm detayları ile öğretmene anlattım ama geçen yıl doktora verilmek üzere önceki okulun rehberlik servisi rapor veriyordu bize kapalı zarfla bizde onu doktora veriyorduk öğretmen ona takmış onları istiyor öğretmenle ilk konuşmamızda o raporlardan birer kopya isterim diye söylemiştim eski okuldan ama istemedim. Netice de senin okuluna gelen yeni bir öğrenci önceki okul özel okuldu burası devlet okulu süreci siz başlatın dedim. İzinde olduğum dönemde rehber öğretmenle konuştum oğlumla ilgili bütün bilgileri verdim, bebeklikle ilgili bilgileri bile verdim. Öğretmen bana dediki bundan haberim yoktu rehberlik hiç ilgilenmedi dedi. Ama ben rehber öğretmenle görüştüğümü söylemiştim öğretmene. Neyse yarın eşiniz veya siz okula gelin görüşelim hem rehberlik servisinide harekete geçirelim dedi. Tamam dedim.
Benim önemli toplantılarım olduğu için eşim gitti okula. Öğretmen bana söylediklerinin üzerinden geçmiş eşimde rehber öğretmenle görüşmeye gitmiş. Eşim rehber öğretmene kendini tanıtırken öğretmen oğlum için şöyle bir ifade kullanmış “Özel Okuldan gelen Çocuk” değil mi? Neyse. Onlar görüşürken öğretmende girmiş görüşmeye. Eşim rehber öğretmene sormuş; eşim size oğlumun durumu hakkında bilgileri vermiş neden ilgilenmediniz acaba demiş. Rehber öğretmen ise sınıf öğretmenine bakıp hocam ben gelip çocuğun durumunu sorduğumda siz bana herşey yolunda bir sıkıntı yok demediniz mi demiş. Öğretmende evet dedim demiş. Sonra vs. vs. vs. (Öğretmen bu konuda da yalan söylemiş bana yani).
Dün sabah işe geldim ama resmen bitik vaziyetteydim. Oturdum ve başladım araştırmaya oğlumda gözlemlediğim herşeyi bir bir araştırdım. Ve bir konuda belirtilerin birleştiği bir konu buldum DİSLEKSİ akşama kadar onlarca makale okudum. Okudukça belirtilerde kendimize buldum resmen. Disleksi aynı zamanda dikkat dağınıklığını da içerdiği için biz hep dikkat dağınıklığı diye niteliyoruz ama daha emin olduğumuz bir şey yok bakalım doktor neler söyleyecek.
Bunlar yaşadığımız olaylar asıl benim anlatmak istediğim şey hissettiklerim ve kendimi hırpalamamın nedenleri.
Okula başladığı günden beri çocuğum için ödevleri hep kabus çünkü çok üzerine gidiyoruz., şöyle yap, böyle yap, hadi bitir, bak bu eksik kaldı, dikkat et, yanlış okuma, yanlış yapıyorsun, yapamıyorsun, neden unuttun, okulda neden yapmadın, bunun gibi onlarcası.
Benim çocuğum o ya, evladım, canım, onun yaşayacağı 1 saat fazla ömür için canımı veririm.
Eee peki niye bu kadar zorluyoruz bu çocuğu, yavrum neler çekiyor demek ki elinde değil ki.
2 gündür yiyip bitirdim bu sorularla kendimi, şu yaşadığımız 1,5 yılda neler yaşattık yavrucuğa düşününce, Ne olur ki ya tek harf okuyamasa yazamasa, ömrün yettiğince ona kılavuzluk ederim, çalışamasa kendine bakamasa sürünerek çalışıp bakarım eee peki neden yapıyoruz ona bunlar?
Dün okuldan eve gelince aradım ne yapıyorsun diye öğretmenin verdiği hikaye kitabını okumaya başlamış anne bu akşam ağlamayacaksın okulda yazdım ödevimi dedi. Ben tabi yine saatlerce salya sümük ağladım. Akşam serviste 2 saat yolda ağladım durmadan duyan olduysa kimbilir ne düşündüler.
Şuan yazarken bile ağlıyorum ellerim titriyor. Etrafımda bir sürü insan var.
Yazdıklarıma defalarca ara verdim yazarken kontrol de edemedim karışıklıklar varsa kusura bakmayın nolur zaten çoook uzun olmuş.
günaydın kızlar..
okul ödevimiz çok değildi ama kurs ödevimiz baya çoktu.
cumartesi kütüphaneye gittik üye olduk.
günaydın kızlarrr,
Güzel bir haftasonundan sonra yine iş başındayız. Hafta sonumuz güzeldi, annemlerde mangal yaktık, onun haricinde evdeydik. Ödevimiz de 1 sayfa arkalı önlü okuma parçası ve soruları vardı. 1 sayfa da saatlerle ilgili ödev vardı, mesela ortaya saati yapıyor öğretmeni, diyelim ki saat 1 diyor, yanına 1 saat sonrasını, önüne de yarım saat sonrasını böyle karışık soruyor ve benim kız daha kavrayamadı, dün akşam epey sorduk ama zorlanıyo, özellikle öncesi dedi mi, bilemiyo, yarım saatse 1 saat öncesini söylüyo, düşünmüyo daha doğrıusu hemen sallıyo, neyse öyle işte, herhalde bunu da öğrenecekler bir şekilde.
evet canım okul kursuna gidiyor. türkçe ve matematikten. biz geriden geldiğimiz için yararlı olur inşallah..Sanada günaydın cnm,okul kursuna mı gidiyor seninki?bizimde açıldı kurs ama göndermedim ben inşallah pişman olmam.Bizimde dersler çok değildi on kasımla ilgili şiir yazılacaktı çizgili dosya kağıdına birde fasükül testlerimiz vardı matematikten.Ama ben dün sorular hazırladım bayağı saatlerle iligili aylarla ilgili onların üzerinden geçtik.çarpım tablosunda 6 ları ezberletim diyorum ama yanaşmıyo pek,astım odasındaki mantar panoya gidip gelip buna bakarsın ezberlenicek dedim bakalım...
Biz daha çeyreklere gelmedik canım, tam saatler ve yarım saatlerdeyiz. Çarpım tablosunda da sadece 2 leri öğrendik.Günaydın cnm,bizde dün saatleri çalıştık küçük bir çalar saati var oğlanın onda gösterdim sürekli arkadan ayarlayarak çeyrek geçiyo çeyrek var onları kavrattım.şimdilik iyi gidiyoruz hergün tekrarlatıcam.dün 10 kasım töreni vardı ama yetişemedik cuma akşamı rahatsızlanmıştı biraz bizimki uyuyamadık sabaha kadar pek o yüzden cumartesi akşamı sabaha kadar deliksiz uyumuşuz kalktığımızda 10 u geçiyodu gidemedik(
Günaydın canım,Günaydın kızlar nasılsınız bakalım?
Perşembeden beri uğrayamadım malumunuz, yazdıklarınıza da henüz bakamadım.
Birazdan bir toplantıya gireceğim ondan sonra yazılanları okuyacağım. ayrıca cuma günü olanları da yazacağım ama önce şu toplantıyı atlatayım.
Nasıl geçti hafta sonunuz?
Hava güzeldi bir daha zor buluruz herhalde böyle havalara bahara kadar...
Ay canım çok sevindim kitap olayına, benim ki sen oku bana diyor. Allah sabır versin bize.evet canım okul kursuna gidiyor. türkçe ve matematikten. biz geriden geldiğimiz için yararlı olur inşallah..
okumaya teşvik için de kütüphaneye götürdüm cumartesi çok sevdi..zaten gitmeden heyecanlıydı.
eve kitap getirdik severek okudu 2 sefer..çok şaşırdım bende..
evde birçok hikaye kitabı var ama o kitap daha güzel geldi nedense..:))
Biz daha çeyreklere gelmedik canım, tam saatler ve yarım saatlerdeyiz. Çarpım tablosunda da sadece 2 leri öğrendik.
Günaydın canım,
bekliyoruz, git gel toplantıya, burdayız biz.
Ay canım çok sevindim kitap olayına, benim ki sen oku bana diyor. Allah sabır versin bize.
Akşam saatleri yapıyoruz, başladı mızmızlanmaya, bilemediğinde de azıcık bağırdık mı ağlıyor, ne yapacağımı şaşırıyorum artık, hayır hiç sebep yok akşam başladı ağlamaya, ders çalışmak zoruna gitti eminim, ara verdin mi toparlayamıyor, cuma günü serbest bıraktım, pazar zoruna gitti, ahhh ah.okumayı nasıl sevdiririm nasıl hızlandırırım diye düşünüp duruyorum işte.
bazen sabrın taşdığıda oluyor ama insan kendini frenleyemiyor.(
Akşam saatleri yapıyoruz, başladı mızmızlanmaya, bilemediğinde de azıcık bağırdık mı ağlıyor, ne yapacağımı şaşırıyorum artık, hayır hiç sebep yok akşam başladı ağlamaya, ders çalışmak zoruna gitti eminim, ara verdin mi toparlayamıyor, cuma günü serbest bıraktım, pazar zoruna gitti, ahhh ah.
evet canım okul kursuna gidiyor. türkçe ve matematikten. biz geriden geldiğimiz için yararlı olur inşallah..
okumaya teşvik için de kütüphaneye götürdüm cumartesi çok sevdi..zaten gitmeden heyecanlıydı.
eve kitap getirdik severek okudu 2 sefer..çok şaşırdım bende..
evde birçok hikaye kitabı var ama o kitap daha güzel geldi nedense..:))
Günaydın kızlar nasılsınız bakalım?
Perşembeden beri uğrayamadım malumunuz, yazdıklarınıza da henüz bakamadım.
Birazdan bir toplantıya gireceğim ondan sonra yazılanları okuyacağım. ayrıca cuma günü olanları da yazacağım ama önce şu toplantıyı atlatayım.
Nasıl geçti hafta sonunuz?
Hava güzeldi bir daha zor buluruz herhalde böyle havalara bahara kadar...
kütüphane olayı güzel olmuş akıl etmeniz:)kitabı severek okumasıda çok güzel,gelişmeler iyi hep böyle devam etsin kuzucuk maşallah:))
evet kızlar..benim önümde ki takvim geçen senenin miş..son sayfa sadece toplu olarak 2013 ..orayı kullanıyormuş benden önceki memur..
ben de tek tek ayları gösteren sayfayı açtım.o 2012 imiş..
heheheh
küçük bir hata..
bizim oğlan dün çok öksürsümüş
akşam eve gelince de çok öksürdü..ballı süt yaptım içti..biraz kesti ama tam değil..çocuk öksürmekten yanakları ve kulakları kıpkırmızı oldu artık...zorlanıyor..
sıcak havlu yaptım göğsüne ve sırtına koydum
gece biraz ateşi oldu..sabah da vardı..bakalım ..bakıcıya ateş düşürüçü ver dedim..
geçmiş olsun canım.öksürük için pekmez ve zeytinyağı iyi geliyor. bizde geçen gün yaptık.
tek tük öksürüyordu. hadi gel sana pekmezli şurup yapalım dedim.
mesala 1 çay bardağı pekmez içine 1 yemek kaşığı zeytinyağını karıştırıyorsun.
her gün 2 tatlı kaşığı içiyor..daha fazla içebilir gün içinde zararı yok pekmez sonuçta..
hahahah..şaka yaptım..ama bir arkadaşım 23 yaşında girdi menopoza ..bunun yaşı yokmuş arkadaşlar..
2 yıllık evli idi..
eşi ile severek evlendi...eşi iş yerine gelirdi..sırtı terli mi diye bakardı kıza..kızardı hatta terli ise..yemek yememiş ise...o derece düşkündü yani..ama sonra kız adet görmemeye başladı..2-3 ay üzerinde durmamış..doktora gitmemiş..
sonra doktora gittiğinde menopoz demişler..
arkadaşımıza ilaçlar verdiler..kortizon falan..
40 kilo falandı..oldu 60 kilo..
6-7 aylık bir tedavi sonrasında adet göremedi..ve resmen menopoza girdiği söylendi..
eşi ne yaptı biliyor musunuz...arkadaşımızı boşadı...
canım ben 4. sınıf velisiyim, tesadüfen okudum bu yazdıklarını ve çok gıcık oldum, bence öğretmeninizin yaptıkları çok çirkin, etiketi yapıştırmış ve bırakmış bence, çocuğun seneden seneye daha iyi olur bence yıpratma kendini bu kadar, sen üzüldükçe çocuğunda üzülüyor bak
Merhaba, benim oğlumda 2. sınıfa gidiyor ve DEHB var, biz dikkat eksikliği ilacı kullanmıyoruz ama hiperaktivitesi ve takıntıları için düşük dozda sakinleştirici kullanıyoruz. Yazdıklarınızda kendimi buldum biraz, bende çoğu zaman öğretmeninin oğluma karşı davranış stilini beğenmiyorum, ama böyle çocuklar için öğretmenlerin kapasitesi yeterli gelmediğini düşünüyorum. Sınıfımız kalabalık özel ilgi alaka göstermekte öğretmenler çok zorlanıyor, bilhassa devlet okullarında. Ama okulun en iyi öğretmenlerinden biri. Bende çok kez öğretmenle konuştuktan sonra ağladım üzüldüm, hatta çocuğumu üzdüm...
Böyle özel durumlarda çocuğunuzla ilgilenen, çocuğunun durumunu kabullenen bir veli olunca öğretmenler şikayet dozunu arttırıyorlar. Öğretmeni şikayet dozunu arttırıp canınınızı sıkmaya başladığında size tavsiyem, çocuğumun özel durumunu biliyorsunuz zamanla bu durumu aşacağız olduğu kadar vari konuşmalar yapın. O zaman şikayet etmeyi kesiyorlar. Ne yapsak nasıl düzeltmeye çalışsak gibi sürekli tetikte olunca öğretmen şikayet dozunu arttırıyor. Tabi ki sürekli irtibat halinde olun ama çocuğunuzun durumundan dolayı öğretmenine hayıflanmayın. İnşallah zamanla aşacağız, doktoru tek gerekli şeyin sabır olduğunu söyledi tarzında konuşmalar yapın.
Hani çocuğunuzu etiketliyor ya, bunu doktoru ile paylaşın doktor bu yönde bir yazı hazırlasın öğretmenine. Çocuğunuzun durumunu öğretmeninden başka kimsenin bilmesine gerek olmadığını çocuğun rencide edilemeyeceğini falan. Ceza ödül sistemini kullansın ama bu çocuğu arkadaşlarına rezil ederek olmaz. Mesela şöyle yapabilirsiniz. Siz böyle yapmışsınız çok üzülmüş okula gelmek istemiyor tarzı bir konuşma olabilir. Çocuğunuz üzerinden ve doktorunun üzerinden öğretmeninin yanlış tavırlarını geri püskürtebilirsiniz. Bu yöntem çok işe yarıyor. Öğretmeni ile konuşurken çocuğunuzun yanınızda olmamasına da dikkat edin.
Kendinizi tutamayıp çocuğunuzun yanında ağlıyorsunuz ya bunu da yapmayın, çocuğunuzun elinde olan bir rahatsızlık değil bu, ama çocuğunuza sen böylesin ben çok üzülüyorum mesajı veriyorsunuz ve çok üzülüyordur...
Çok zor iğne ile kuyu kazmak gibi bizlere gerekli olan tek şeyde sabır. Allah kolaylık versin...
günaydın kızlarrr,
Güzel bir haftasonundan sonra yine iş başındayız. Hafta sonumuz güzeldi, annemlerde mangal yaktık, onun haricinde evdeydik. Ödevimiz de 1 sayfa arkalı önlü okuma parçası ve soruları vardı. 1 sayfa da saatlerle ilgili ödev vardı, mesela ortaya saati yapıyor öğretmeni, diyelim ki saat 1 diyor, yanına 1 saat sonrasını, önüne de yarım saat sonrasını böyle karışık soruyor ve benim kız daha kavrayamadı, dün akşam epey sorduk ama zorlanıyo, özellikle öncesi dedi mi, bilemiyo, yarım saatse 1 saat öncesini söylüyo, düşünmüyo daha doğrıusu hemen sallıyo, neyse öyle işte, herhalde bunu da öğrenecekler bir şekilde.