Arkadaşlar merhaba,
Sonunda beklediğim şey yani regl oldu... Doğrusu ne büyük bir rahatlamaymış bu 20 günlük fazladan bekleyişle anladım, sinir,stres ve gerilim sebebi oldu bana, önüme gelene iki çakasım vardı hele kibar olmayan insanlara....:))) Neyse atlattık...
Serracım yazdıklarını gördüm yumurtalarının bitmesi çok üzücü ama yumurtlama sağlayıcı ilaçlar var diye biliyorum yanlış okumadıysam, herhalde bahsettiğin o ilaç da bunun içindir. Ben henüz kullanmadım belki benim de bitmiştir henüz baktırmadım diğer testlerimden sıra gelmedi. Reglimin üçüncü günü yani bu cuma kan örneği vermeye gideceğim bekle bekle regl beklemekten 1 ay fazla bekledim :)) Eşimin spermiyogram sonuçları normal görünüyor, ama ilk verdiği örnek biraz az çıkmış yoğunluk açısından. Bilmem siz spermiyogram yaptırdınız mı ama kolay değil bence :)) Yabancı bir ortamda ve hiçbir ıslatma malzemesi kullanmadan. Bunları bilin diye yazıyorum ayıp değil arkadaşlar, kayganlaştırıcı malzeme, tükürük vb. kullanmamalısınız yoksa spermleri öldürüyor spermler ya az çıkıyor ya da morfoloji bozukluğu gibi görünüyor. Bizim yumurtalar ne kadar hassas ise spermler de öyle sıcaklık farkına, kimyasal maddeye dayanamıyorlar. Eninde sonunda eşler de örnek veriyor hani heryerde söylemiyorlar bu önemli noktayı. Ayrıca eğer yüksek dozda ilaç, ameliyat narkozu vs.. kullanıldıysa son üç ay içinde o zaman da sperm sayısı düşüyor. Spermler 3 ay içinde yenileniyorlar. Örneğin benim eşim Mart ayında bağırsak ameliyatı oldu biz nisanda örnek verdik ve ilk örnekte sınırın üstünde olsa bile düşüklük gözlemleniyor. Sonraki daha güzel sonuç verdi mesela.
Neyse efendim, ben Cuma günü GATA'ya gidiyorum. Serracım GATA'nın da tüp bebek merkezi olabilir ama sen Avrupa yakası demişsin. Benim bildiğim LİV Hospital var bir de Profilo alışveriş merkezinin yakınında bir yer vardı ismini şimdi hatırlayamadım büyük bir hastane sadece tüp bebek, embriyoloji üzerineydi. Profiloya Mecidiyeköy'den gelişte değil de Gayrettepe yönünden gelen bir yol var o yolun sonunda. Bir bakayım hala ordaysa, yıllardır görürüm ben ve büyük ihtimalle deneyimli bir yer. SSK indirimi de yapıyorlarsa çok iyi. Bu arada yaş sınırı SGK ödemelerinde 40 geçmeden yaptırmak lazım.
Bakalım arkadaşlar işte dünyanın sonu değil, elbette sağlıklı birer bebek hepimize dilerim, hayatımızın canı olacak, bizi yaşama daha da bağlayacak varlığıyla gülümseyeceğimiz biricik bir güzellik olsun. Olmazsa da ne yapalım dertleşir gideriz hayat öyle de böyle de geçiyor.
Ben de bugün bir halt yedim TOEFL kursuna yazıldım :))), sırf kafam dolu olsun da bu konuda takılı kalmayayım diye bir de yüksek lisans için şart biliyorsunuzdur. KPSS sınavı sonrası başlıyorum yazın boş kalmamak için iyi oldu bana. Just English Mecidiyeköy'de hem de bayaa indirimli idi, saat sınırı yok gibi çünkü speaking club lara ücretsiz katılabiliyorsunuz ve yabancı hocalardan ücretsiz özel dersle gidiyorsunuz kursa, düşünen varsa güzel bir kurs YDS ve normal İngilizcede de fiyatları hem uygun hem de hocaları % 80 yabancı.Biliyorsunuz ki kursların özellikle İngilizce kurslarının çoğu para tuzağı, o nedenle iyi kurs bulmak çok önemli, kurs olanakları da çok geniş. TOEFL sonrası da YDS ve ALES var aklımda, anlayacağınız bizim bebeğin anası yabancı dilini ilerletecek bebek olana kadar. Zaten ondan sonra dışarı bile çıkamayabilirim şimdi ne yaparsam kar diyorum
![KK70 :D :D](/styles/default/xenforo/icons/kk/xenforo-smilies-kk70.gif)
![KK70 :D :D](/styles/default/xenforo/icons/kk/xenforo-smilies-kk70.gif)
Siz de yapabildiğiniz herşeyi yapın arkadaşlar ücretli ücretsiz birer kurs, eğitim, burslu imkanlar neler araştırın evet birçok şey parayla ama herşey de parayla değil. Bazı Belediyelerin harika kursları var tamamen ücretsiz...
Yani oyalanın, eve kapanmayın, bahçeniz varsa bahçeyle, balkon varsa balkonda çiçekle vs. ile ilgilenin. Parklar yakınsa parklara gidin hatta termosla çay mı, kek börek mi yapar satarsınız hem oyalanır kitabınızı okursunuz hem de oturduğunuz yerden para kazanırsınız. Artık heryerde internet de var evde tıkılmayın diye söylüyorum arkadaşlar. Ben mesela yalnız bir kadınım, eşim gece çalışıyor ve gündüzleri evde sürekli, ayrıca yakınımda bana denk hanım arkadaşım da yok o yüzden kafayı kurslarla bozdum. Sizin kesin vardır komşudur akrabadır. Benim anne babam da çok uzakta yaşıyorlar kırsaldalar mesela, hani sizle yazışmasam iyice yalnız hissedebilirdim serra, hati,daniel, melek....Bu parkta kek-börek çay satma olayını da geçenlerde yeniköyde yürüken gördüm. Kadınlar temiz temiz stand yapmışlar ve o kesimde zabıta falan da olmadığından rahatça satıyorlar yanlarında çayla... aynı zamanda çimenlerde oturup I padleriyle nete giriyorlar, film seyreden film seyrediyor falan. Hani bunalırsanız diye bir yöntem, gördüğüm şeyi aktarayım dedim çok hoşuma gitti çünkü, maksat illa ki para kazanmak değil orada güzel vakit geçiriyorlardı, az da olsa para kazanıp sohbet, iletişim yaşıyorlardı çok hoştu, aynı şeyi Cihangir parkında da çok gördüm.
Yine uzuuun uzuuun yazdım...Serracım evde veya kapında bir hayvan besliyor musun canım? Ben üç sokak kedisi ve bir de mahallenin köpeği olan bir sokak köpeğini besliyorum. Fırsat buldukça başka sokak hayvanlarını da besliyorum yola su bırakıyorum. Örnek benim bir kedimin kalçası kırılmıştı zalim insanlarca onu ameliyat ettirdim iki kez ve şu an bahçemizde yaşıyor bazen yalnızken eve de alıyorum, mamaları, aşıları, ilaçlarını veriyorum, diğerini de kedi bronşitinden ölmek üzereydi sokakta bulduğumda onu da bebek antibiyotikleri vere vere kurtardık iki üç kere ölğmden döndürdük. Bir tane kirli kedimiz var onu da hep yedirir içiririz. Yani düşkün her türlü sokak hayvanına bakıyoruz elimizden geldiğince, beni biraz olsun tatmin ediyorlar. Hüzünlü zamanlarımda bu hayvancıklar bana neşe veriyorlar, huzur veriyorlar. Hüznümüzün sebebi de ortak biliyorsunuz işte. Bence hayvanlar ve özellikle de sokak hayvanlarına sahip çıkmak lazım onlar bize Allah'ın emaneti günahsız, korunmaya muhtaç varlıklar. İnsanların çoğu kötü ve tekme atıp, öldürmek, onlara eziyet etmek derdindeler.
Bakın benim annemle babam bir köyde yaşıyorlar kendi istekleriyle çok güzel biryer ve çok mutlular. Annem köydeki hayvanlarla ilgili öyle şeyler anlatıyor ki gülersiniz, şaşırırsınız. Dün telefonda konuştuk babamın bahçe işleri için giydiği bir pantolonu varmış annem de onu yıkayıp terasa asmış. Sonra sen arı kuşu kadar minicik bir kuş gel pantolonun cebine gir oraya yuva yap
![KK70 :D :D](/styles/default/xenforo/icons/kk/xenforo-smilies-kk70.gif)
![KK70 :D :D](/styles/default/xenforo/icons/kk/xenforo-smilies-kk70.gif)
Annem de şöyle farketmiş kuş cirk cirk öte öte sürekli pantolona geliyormuş ağzında bir dolu sinek ve böcekle, çer çöple. Yumurtası da kendisi gibi minicikmiş. Yani o pantolon orada kaldı dokunmuyorlar kuşlar yuvadan uçana kadar. İşte hayvan sevgisi böyle birşey ve bence hayvan sevgisi Allah'ı sevmenin en önemli en güzel, en faydalı yollarından biri. O yüzden ben derim ki herkes bir sokak hayvanı beslese sokaklarda sefil hayvan,aç susuz hayvan kalmaz. İnsanlar zaten birçok imkana sahip dili var konuşur, gider hayır kurumundan ister belediyeden ister. Ama düşen bir hayvanın ağzı yok dili yok, üstelik günahsızdır onlar ve bizler onların rızklarını yiyerek hayattayız. Diyeceğim o ki, pet shoptan özel üretim cins hayvan değil sokaktan hayvan bakın öyle büyük bir tatmin ki görmeniz lazım o kadar güzel hayvanlar. Ben artık insanların çoğunu sevemiyorum özellikle kibarlıktan, merhametten, iyilikten nasibini almamış, içlerinde sadece pislik taşıyan insanlardan nefret eder oldum. Bencil insanlardan da, sadece yağ gibi üste çıkıp lafı geçirme derdinde olan basit insanlardan, dedikodudan başka söyleyecek bir güzel sözü olmayan insanlardan nefret eder oldum. İşte o yüzden bazen düşünüyorum, ben bu çocuğu dünyaya getireceğim ama bu tip insanlarla karşılaşacak sürekli, yazık olacak benim birtaneme diyip duruyorum...
Öpüyorum hepinizi, kendinize, eşinize, annenize babanıza, sokaktaki kedinize köpeğinize, ruhunuza iyi bakın...Görüşmek üzere arkadaşlar....