Çeşit çeşit matematik



Çok iyi amaaa buuu !!!!
 
GÖK NE DERİN KUYU

Gök ne derin kuyu...
...Yer alabildiğine sarı.

Yıkanmamış yüzüm ve taranmamış saçlarımla hazırım,
Kırılmadık kemiğim kalmadığına göre, tamamım.
Söv hadi yedi ceddime, biraz da senden kapayım,
Bir taş attım, çıkarabilir misin?

Biliyorum, yutkunmak üç beş yudum su,
Tavana kancalı gözlere fısıldamak uykuyu,
Birkaç adım ötede düşürdüm huzuru
Bir nefes aldım, boğabilir misin?

Delirmiş rüzgarların ters çevirdiği şemsiye gibi gülümsüyorum,
Çığlıklarım fazla saydam, ışığı her köşemden geçiriyorum,
Çaresizliğin çukuruna ektiğim umutları biçiyorum,
Bir kafa topladım, dağıtabilir misin?

Bendeki sadece bir avuntu, bak gök ne derin kuyu;
İnsan patlatabilir mi daha da sıkarsa ruhunu?
Yer alabildiğine sarı, üzerinde yürüdüğüm irin,
Bir kader yazıldı, silebilir misin?

Night
 
18. yaş günümde yazmıştım bunu, ne depresif çocukmuşum la :)

ÖĞRETİYORLAR

Hayatın asık yüzünde gizliydi çizgilerim, yaşım on sekizimde geçmiş;
Silik bir .... daktilosu ayın ...ünde, yazılar ruhumu biçmiş.
Mürekkebi yer çekiminde solmuş bir çiçek gibi,
Hazana hasret dört mevsim içinde, Allah'ın delisi.

Bir geceyi içinde uyutur karabasanlı tüm rüyalarım
Ve bir gündüzü yer, derdiyle yastığa gömdüğüm başım.
Ne zaman ki tuzlu suya hükmetse gözyaşlarım,
Bir çocuk kalbini hazmetmek üzeredir yanılgılarım.

Dizlerim üzerine çöküp kaldığım bir çatı katında masallarım,
Öğretiyorlar...
Birbirlerine tembihliyor sahte simalar.
Yetişkinliğe gizlenmeyi öğrenmiş çocuklar,
Kendilerini kandırmanın yollarını bulmuşlar.

Tek selalık cenazemle kaç diriyi gömdüm.
Canım, ben, on sekizimde öldüm.

Night

Not: Doğum tarihimi sildim ilki ay, ikincisi sayı​
 
MEN-DİL

Ben ağaç kovuğundan çıktım,
Laboratuvar ortamında keşfedildim,
Anam babam yok benim,
İnsan değilim.

Sıvı bir demirim;
İnceldiği yerden kopan bir ip.
İki vakte kalmaz bol fıstıklı helvalar benden
Bir kazan ye, daha da büyü semirip!

On kilo daha kaybettim Somali'ye selam,
Varlığın içinde yokluk bu, nasıl anlatsam?
Ağladın mı sen, ah kıyamam,
Al, men-dil!

Kime ne nasıl delirmişsem,
Kimin ciğerini neresinden eşelemişsem?
Huzurlu yatakları terk etmişsem,
Kırıl ve göster bana içindekini bitanem!

Aldırma, çimlere basmak serbesttir bahçemde,
Ancak kendine gelirsin, topuğuna yediğinde.
Sendeki gibi değil bendeki, oynarken oynamam,
Eski k.ş..ım ben her damağa yakışmam!

Aslını kaybettiğimden suretidir vicdanım,
Sela'mı dinlediğimden aralıktır kulağım,
Papatyaları sevmem, bana kaktüs bul,
Çölün birinde ancak açarım!

Gel gir bana yıkan, pis tutmam;
Derine dalarsan, karışmam;
Ağladın mı sen, ah kıyamam,
Al men-dil!

Night

Notlar:
Mendil: Burun ve ter silmekte, kimi vakit el ve yüz kurulamakta kullanılan, küçük, kare biçiminde bez ya da kâğıt.
Men: Engelleme, yasaklama.
Dil: Lisan/ Farsçada -gönül-​
 
ELMA

Kan kusuyorum, bildiğin sözcüklerle;
Alıp götürecekler beni, uzak dediğim yere.

Ah kuzum, bir bakışlık dünya, gereksiz dert ettiğiniz,
Önemsizsin, kimiz ki biz?

Bilmez misin, elmadır her meyve,
Kovulmak isteyene.

Night​
 
GÖRÜNENDEN ÖTE
DOKTOR BU NE

Görünenden öte bir ülke, kapıları sonuna değin açık;
Kimi zaman rüya olup yaklaşıyor yanıma,
Kimi zaman bir dua ile can buluyor gönülde,
Doktor, bu (gerçek değilse) ne?

Tebessümlendir bu varlığı, şahlandır biraz inancı,
Bir kedinin başını okşamak gibi güzeldir, baş aşağı baktığında acı.
Yeşil akıyor, alay ettiğin arabesk damarı,
Doktor bu (uzaylı değilse) ne?

Hep gülüp geçmektir körelten düşünceyi,
Esaslar ister, durup dinlenmeyi;
Dünyanın yükü bir senin sırtına mı bindi?
Doktor bu (eşek değilse) ne?

Kaçak dövüşme hain, göster tahminimdeki yüzünü,
Boyatma boydan boya fıstıki yeşile güzünü.
Eksi yedinci kattan acele gelin cehenneme,
Doktor bu (harp değilse) ne?

Zehirleme, asıp kesme barışı; ancak ezdirme bayrağı,
Düştüğüm kuyudan çıkmak adına parçaladım tırnakları.
Bir kez de benim için ters çevir arş-ı alayı,
Doktor bu (sır değilse) ne?

Öylece hareketsiz kalıp bir yatakta, görünenden öte,
Bağlıyken deri kayışlarla, istediğin kadar titre,
Bir silah alıp eline dayama artık kafana, bırak yere,
Doktor bu (kalem/kelam değilse) ne?

Night

Parantezleri kapatınca Cem Yılmaz'ın o esprisi oluyor. : p​
 
KİRLETİLMİŞ AŞK

Bendeki kirletilmiş bir aşk,
Bendeki, sende olmayan bir biçim.
Anlaman gayretinde değilim,
Ya da dinlemen...
Nitekim sevdamdır dizlerimde mecalsiz.

Bendeki kirletilmiş bir aşk,
Kimi zaman isyanlara yakın,
Kimi zaman ölümlere,
Ancak hasrettir sahici bir yüze,
Nitekim inancımdır küllenen, yüreğimde çaresiz.

Bendeki kirletilmiş bir aşk,
Hakkıyla "Seviyorum" dediğimde sonlanan.
Rengi beğenilmediğinden lanet fırçalarla boyanan,
Teşbihinde kusur bulunan;
Nitekim beni bana anlatan dillerin lehçesinde yetersiz.

Bendeki kirletilmiş bir aşk,
Safi kendini doğrucu ilan edenlerin zihninde.
Tatmayı umduğum pastalar, başka midelerde erimekte,
Gün ve gün tükenmekte sabır.
Nitekim, sabahların birinde uyanmayı reddedecek kadar kimsesiz.

Bendeki kirletilmiş bir aşk,
Bendeki sende olmayan bir biçim.
Her gittiğim kapıdan kovulmuş,
Her açıldığım suda boğulmuş ve vazgeçmiş sevmekten,
Bir yerde salmışım ipleri, leşimi yokuş yukarı çekerken,
Nitekim tutulmamış sözlerdir, herkes için sevimsiz.

Bendeki kirletilmiş bir aşk,
Adını sayıklarken adresimi unuttuğum,
Caddelerde koşarken, yol yol kaybolduğum.
Sana anlatmak isterken bir nefesin yolculuğunu,
Ücra bir sokakta canımdan olduğum.

İşte...
Bendeki kirletilmiş bir aşk,
Eğer diyorsan ki "Bendeki tertemiz"
Bendeki sende olmayan bir biçim,
Nitekim her lekeyi gösterecek kadar beyaz ve benzersiz.

Night​
 
CİHANIN YANDIĞI YER

Ne acı, yine güllerin yaprak yaprak döküldüğü o hazandayım,
Sanki kemik suyuma çorba karılan o bilindik kazandayım.
Yanındayım yalnızlık, hemen baş ucunda, soyamadığım portakallarla beraber
Ve göğsümün sol yanında raks eder, ayağı üryan zenneler.

Daha neler?!! Ah kabir, açılsan da anlatsan kanım kaynıyor, bu sıcaklık damarlarımda "Bir",
Salıncak olmuş sallanıyor ruhum, evren ters yüz, bedenim zincir!
Cihanın yandığı o yerdeyim, yana yana kül olup savrulduğu her bir yana,
Ve dört nala koşan tüm atlar içimde, "Büyük patlama" var bu yar(a)da.

Night

Büyük patlama/The big bang theory​
 
Bunu da baya gençken yazmışım, sansürledim ve bazı mısraları çıkardım.
Kime sinirlendiğimi hatırlamıyorum ama iyi sinirlenmişim asdhasdh

SERT ERKEK

Bir gün;
Vitesi geri aldım ilerlemek(!) için,
Hareketsizlikten iyidir!

İliştirilince geleneklere erkek,
Göreneklendirilince p.....nk
Ham çökelek gel gel sekerek söyler,
Kadınını severek(!)

Fark etmiyor kapı açıksa,
Gelir giden, çıkar giren
Diren babam diren.
Bu bir siren!

Gelirken takla attı ambulans,
Çok süper oldu bu ambiyans,
Takıver şuracıkta, bir alyans
Nato kafa nato fayans!

Bak kral(!) çıplak bir şempanze,
Al al al bunu tak ters kelepçe!
Kırbaçla hiçliği,
Mahmuzla p..çliği!

Sen bir zamansın,
Yelkovanı akrebe küstürdüğüm.
Sen bir yalansın,
Ak sakallı dedeye öptürdüğüm.

Olsun burası dünya be adamım,
3 günlük tuttuğun defterin,
Birkaç hayvan daha alır zorlasan,
Eminim tek kişilik değil kafesin!
Sirkte misin?!

"Hadi oradan hö..ük!"
"Sana mı kaldı akıl vermek?" diye ötüyor bu düdük.
Şekerim biz çoktan öldük!
Varken ortada bozuk bir radar,
Fırsattan istifade 130la basıyorlar!
Karayolu sıfatlar!

Kimsesizliğimin turşusunu kurdum,
Bu evrende en hasta ruhum!
Dağladım dili sustum,
Hepsini yuttum!

Sindirilmeden çıktı,
Midem biraz farklı,
Hayret, jeton düştü nihayet,
Cinayet l..n bu cinayet!

Bu düzen böyle alış,
Haydi ekrana alkış!
Sıfır bedene birkaç put daha isterim,
36 beden belime küfredeyim!

Ay beni severmiş sert erkek(!)
Sırat köprüsü müsün mübarek?
Senden mi geçmem gerek?!
H.şt k.pek!

Night​
 
YOL

Sen bir gittin...
Ardın sıra düştüm, yol içinde yollar gördüm.
Kiminde saptım, kiminde geçtim, kiminden döndüm.
Kapadım gözlerimi yürüdüm, şimdi düşününce kördüm,
Dünya içinde herhangi bir düş'tüm.

Düştüm...
Oysa ben kibrit tutan ellere muhtaç basit bir mumdum,
Yanmayı beklerken kutbunda dondum.
Dünya dönüyordu ya, ben kaç kez durdum,
Bir hayaldin, kurdukça kurdum.

Ümitti...
"Neden ben" diye sorarken, ağzım kaç cümle tüketti,
Belki giymeye sadece, hüznün tacı gerekti.
Adımlamak varsa yazıda, kaybolmak esprisi,
Gülüp geçmek de güzeldi.

"Sırtından tanırım, yürüyüşünden anlarım seni" dedim,
Sana benzemez yollarda adres adres yittim.
Boğulmazdan evvel, bir yudum suydu derdim,
"Yokluğun sudur" dedim, içtim de içtim.

Hiçtim...
Giydim üzerime yanlışların ıstırap yüklü korsesini,
Tüm kırıklara rağmen iyice sıktım ve bağladım ipini.
Bir isim vardı dilimin ucunda belki "Unuttuğum",
Masallardaydı ancak, tüm kusursuzluğum.

Derdim yol mu yoksa yön mü, düşündüm.
Sen bir gittin, ardın sıra düştüm,
Aslında ben zamanda çok kördüm.
İyi ki gittin, günümü gördüm.

Night​
 
İKİ UÇ

Söyleyeceklerin bittiyse, gidebilirim;
Gittiğim yollardan dönülecekse,
Sana "Beni öldür" diyebilirim.
Zihnime bir kaftan daha giyebilirim.

Belki de, ben adinin tekiyim,
Gündüzün geceye terki,
Aşkın zulme meyli,
Ölüme sebebim.

Güvenme, inkar edebilirim.
Ben küfürbazın biriyim,
Secerenle tanışık dilim.
Dermansız derdim.

Sırtındaki kulunç,
Su aldıran pabuç,
Veremli marpuç,
Masum suç,
İki uç!

Night

 
DUAMTRAK

Ağzım zan, damağım sürç-i lisandır,
Korkarım "Sen" der iken yandığım zaman bitecek;
Kanma can, bir kibir aklıma peydadır,
İman tahtanı yalan takiplerde kül edecek.

Bir beddua ile sarsılsa da gök, "Beterin beteri var" deyip yutkunduğum an,
Bir ilim ihsan eyle, dizde oluk oluk kanayana şükürle baktıran.

Ellerim kirli, avuçlarım can can yaştır,
Korkarım "Zaman" der iken tükenecek ben daha olmadan,
Gönlüm isli, döktüğüm tel tel saçtır,
Ya ecel gelirse salih bir amel ile kucaklaşmadan?

Bir başka yüze daha tükürmeden evvel aynamda görmeliyim nefsimi,
Bir ilim ihsan eyle, o aynalarda hatmetmeliyim gerçek cismimi.

Dudağım tebessüm, ıstırabım yüzüm ardıdır;
Korkarım "Neden?" der iken bir sebep kulağıma çalınacak,
Öldürdüğüm gün, ömre ne ziyandır,
Sahiplendiğim ne varsa bir gün beni aitsiz koyacak.

Omzundan tutup sarsarım olmaz, tam da fani aşklarla dalar iken bir başka uykuya daha,
Bir ilim ihsan eyle, açmalıyım baygın dimağı esaslı bir tokatla.

Gönlüm yare, sabrım kırk yamadır;
Korkarım "Yeter!" der iken yetecek bana günahlarım,
Zorum yare, aşk ile nazdır,
Dilimde küfr-ü inat dirilir isyanım.

Öfkesinden nefrete meylettiğinde bu cahil yaşım,
Bir ilim ihsan eyle, bölünsün ikiye bedende donmuş yürek taşım.

Night
 
SEN GİBİ

Sen gibi göremez onlar, sen kadar saramaz toprak;
Her adımda kaygan zemin, tökezlesen de takılarak,
Yıkıldı bak, aklındaki tapınak, girdiler kapısını kırarak;
Sel almaz bu viraneyi, senelerce ağlasan hıçkırarak.

Sen gibi göremez onlar, sen gibi çizemezler hüznü,
Soldurmuşlar bir bahar günü, çiçeğe durmuş yüzünü,
Aslında, göğü silmektir gece sadece, sen ecele yatarsın,
Adın okunmaz zannettiğin bir yoklamadan kaçarsın.

Sen gibi göremez onlar, sen gibi kim yangın?
Can değil bu sendeki, rahme düşmüş bir kavsın.
Bırak, olması gerektiği gibi, olması gereken yerde kalsın,
Tutun bir kaleme, sus ve mürekkep aksın.

Night
 
Kelime denemeleri yaptığım bi şeymiş bu sanırım, 20-21 yaşlarında yazmış olmalıyım.
Bayadır okumuyordum bunları, diğer laptopta, büssürü yazmışım; oyh.

SIGMUND FREUD

Alış-veriş fişi,
Ego, fil dişi,
Ati dikiş ipi,
Varlık fobi!

Çekiç fikri,
Yalan ninni,
Bakış feci,
Tepede huni.

Yeri mavi
Göğü saki
Kalp sofi
Nefs hobi.

Sosu köri,
Gamsız tipi,
İnat keçi,
Sever kedi.

Yirmilik sabi,
Vakti örfi,
Dert ırsi,
Zeka zayi.

Yürek ezgi,
Vites geri,
Çatal dili
Yok pipi!
Tamam kafi.

Bir iki üç put,
İlaçları yut,
Kaleye bir şut,
Bir dilek tut,
Sigmund Freud!

Night​
 
ÖZÜR DİLER

Bak ne söyleyeceğim sana; bilirsindir dönencenin yengecine sövdüğümü,
Gözlerini dikmiş bir terzinin fakirhanesinde, ölçüye göre öldüğümü.
Cayışlardayım,belki de arayışlardayım... Dur hayır gitmek yok bu kez,
Yapabilirsen bir sözle kulağımdan as, çek dilimi kopar ve beynimi ez.

Sen kafesindeki yuvarlakta döne dur,
Piştim diyorsan, bu hamuru bir de sen yoğur!
Tam olmamışım ben, geri katıp yeniden doğur,
Anlamaya çalışma, yok mahzur!

Hala konuşuyor efendim susmuyor, hay cahil,
Yine bildiğin masalı okursun göstersem kırk delil.
Test sürüşü ister gibi kapısını açmış otomobil.
Bin kızım, edebin edepsizden tahsil!

Hayır hani neresinde ağzım bozulmuş, göster;
Cümleler, içinde, dünyayı çözdüğüm beher,
Dilimdeki diken batsa da, bende gönül muteber;
Kusura bakma eksper(!), bozdumsa çok özür diler!

Night

324728 tekrarda bi şeyler yazdığım için vaktinde, sanırım sonu gelmeyecek.
Öfkeni yesinler asdhada.










 
BEN ÇÜRÜMEKTE

"Ben" çürümekte beynimin arka odalarında, yetişin
Geçmişin ocağında, bir sevgili, kucağında annesinin.
Yıkılıyor evi barkı, bir çocuk hikayelere ne çok inandı,
Rengini unuttu yağmur sonrası açan gökkuşakları.

Aynada yeni bir sohbete davetli, giydi kumaşları,
Onarılmayı bekleyen birkaç priz daha ve bantlı camları.
Yüzünde televizyon, kotluk, halı ve asırlık odası,
Küsmüş bir tavşan dağa, tavşan Alice masalı.

Sihirli küreyi tak prize ve izle, göster harikalar diyarı,
Biraz daha doğrayın yoğurda, şu hıyarı!
Koca bir krallık içinde sanki kalan tek soytarı,
"Ben" çürümekte beynimin arka odalarında, günaşırı.

Night​
 
DAHA ARAYABİLİRSİN

Bir kova salladım göğe, doldur içimi,
Açıldım susam açıldım, her yer harami,
Bu kadar umut, bu yaşta acemi,
Daha arayabilirsin, bulamazsan samimi.

İnsan farktan korkar, bu konu pek sosyolojik,
Oynadığın şey alsında, bir lisanda ritmik jimnastik.
Herkes bir çöplüğün horozu, bak tepelerde ibik,
Dalma derine, kendine gel at da çimdik.

Bir kova salladım göğe, doldur içimi,
Kapandım içime kapandım, kırdım depresifi.
Bu kadar hayal, bu yaşta melami,
Daha arayabilirsin, bulamazsan kendini.

Night

Yine 20-21 yaşlarında karaladıklarımdan. Hepsi birbirine benziyo sanki bunların. :)
Ne nostalji oldu bana ya.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…