Can Dündar'ın mahkemede yaptığı savunmanın tam metni


Gazetecilerin hapse atıldığı, basın özgürlüğü olmadığı yönetime demokrasi denmez.

Bunun böyle olacağı belliydi, bu adamı eninde sonunda harcayacaklardı zaten. Müebbet verirler herhal.
 


Aksine halk her şeyi bilmeli. Halk devletin tüm politikasını tüm şeffaflığıyla görmeli ki, kime neye oy verdiğini bilsin.

Halkı cahil bırakma çabası Avrupa'da 1400lerde matbaanın icadı ve kitapların bollaşmasıyla bitti. Türkiye'de ne zaman bitecek ki acaba?

Haber almak hakkımız ve özgürlüğümüz, koyun değil insanız.

Kaleme, düşünceye, ağıza yasak, zincir olmaz. İfade özgürlüğü anayasa ile korunur. İfade edilen şey yalan veya iftiraysa bunun cezası da mahkemede kesilir. Can Dündar'ın haberinde iftira yok. Tırlar gün gibi basıldı işte. Yapılan savunma da iftira yalan değil, altı üstü silah yeaaaa ne olacak şeklinde dikkatle okursanız.
 
genel olarak dusuncelerını yorumlarını sevdıgım ve begendıgım bırı oldugunuz ıcın yorumuma bunuda dahıl ederek
yapıyorum bu sebeple benı yanlıs anlamanızı asla ıstemem :)
eger halk herseyı bılmelıyse; mit herseyı desıfre etmelı...
jandarma karakolda tum bılgıler halka acılmalı...
:)
o tırda o sılahın belkı olması gerekıyordu belkı ayrıntıları 1 kısının bıle bılmesı kotu sebeplere sonuc olacaktı :) fransa da amerıkada ıngıltere de neden hersey gızlı kalıyor kımse sorgulamıyor nıye bunlar ortaya cıkarılmaya calısılmıyor da bıze mahsus bılemedım :)
halk herseyı bılemeyecegı gıbı bılmemelı de
hem halkın hem devletın hemde ılerleyen yonetımın guvenlıgı acısından
guvenlık bunu gerektırır
acıklanması desıfre edılmesı gereken seyler devletı denetlemesı ıcın gorevlendırılmıs kısıler tarafından yapılsın ve yayınlansın
boyle vatandasın elıne dılıne dustumu bılgıler sonuc bu oluyor... bu bılgılerı kımın ne sekılde ne nıyetle kullanacagını bılemeyız
 
ama mitte suç işliyorsa bir gazetecinin görevini yapması yanlış değil
 
ama mitte suç işliyorsa bir gazetecinin görevini yapması yanlış değil
tabıkı yanlıs degıl asla gazetecılerın gorevını yapmasını yanlıs bulmuyorum
sunu ters buluyorum
bazı seyler vardır hassas olunması gereken ,cok detaya gırmeden haber verılmelı uslubu cok onemlı...
tayyıbın bazı sozlerını uslubunu nasıl yanlıs buldugum yerler varsa
kılıcdaroglunu nasıl elestırdıgım yonler varsa
can dundar da bukadar onemlı bı bılgı verırken 2 kere dusunmelı elestırısını yapıyorum, hem kendı hem bu konuyla alakalı kısılerın guvenlıgı acısından sınırlı kalmalıydı.
gazetecılık , acık sozluluk , ozgurluk adı altında herseyı alanen ortalıga yaymamalıyız
yok sex kasetlerı ortaya duser, yok derın devlet ortalıga sacılır, yok mit jandarma bırbırıne gırer ... sonra bunu yayan kısıler ulkemız cok kotu tanıtılıyor yonetılıyor der .
bu bıcok ulkede oluyor ama bı bıze mahsus en ozgur olma adı altında herseyı futursuzda basına aktarma :)
demek ıstedıgım sadece bu
nasıl bız teror orgutlerı hakkında bıle konusurken uyarı alıyoruz haklı oldugumuz halde
sevmedıgımız partı mensupları hakkında konusurkende
ulke ıle alakalı bı seyı basına sunarkende dıkkat etmek gerek aynı sey
 
ırangate

İran-Kontra skandalı
veya Irangate, Ronald Reagan yönetimi sırasında Kasım 1986'da ortaya çıkan politik bir skandalın adı. ABD yönetim kademesinden bazı kişilerin, İran'a silah satması ve gelirlerin yasa dışı bir şekilde Nikaragua'da dönemin solcu yönetimini devirmeye çalışan anti-komünist Kontraları desteklemek için kullanılmasını kapsar.[1]Skandalla ilişkili önemli miktarda belge, Reagan yönetimi görevlilerince ya imha edilmiş ya da müfettişlerden gizlenmiştir.[2] [3] Skandal günümüzde dahi bilinmeyenlerle doludur.ABD ve İran arasında silah ve çeşitli askeri malzeme satışlarına ilişkin resmi olmayan görüşmeler 1986 Kasım'ında Lübnan'da yayın yapan Ash-Shiraa adlı dergi tarafından ortaya çıkarılmış, skandalın büyümesi üzerine Ronald Reagan bir televizyon konuşması yaparak olayın varlığını inkar etmiştir.[4] Bir hafta sonra (13 Kasım'da), Reagan tekrar bir televizyon konuşması yaparak İran'a silah satışı yapıldığını doğruladı fakat bunun rehinelerin kurtarılması amacına yönelik olarak yapılmadığını söyledi. [5]
 
Watergate Skandalı

Bu skandal Ocak 1973'te patladı. Skandalı Washington Post gazetesinden Bob Woodward ve Carl Bernstein ortaya çıkardı. Bu skandal dünyada, modern anlamda araştırmacı gazeteciliğin gerçek başlangıcı sayılmaktadır. Skandalda, Başkan Nixon tarafından görevlendirilen CIA ve FBI ajanlarının, seçimlere hazırlanan Demokrat Partililerin Watergate binasına yerleştirdikleri dinleme ve kopya cihazlarıyla binadaki önemli konuşmaları ve belgeleri kopyaladıkları ortaya çıkıyordu. 1972 Başkanlık seçimleri sırasında yapıldığı anlaşılan bu skandalın ortaya çıkmasıyla, başkan Nixon'un adamları ve kendisi suçlanmaya başlandı. Nixon uzun süre bu suçlamaları reddetti. Ancak dönemde Beyaz Saray'da güvensizlik ortamı içinde, hükümetle kongre arasında ciddi tartışmalar olurken gazetelerde de yeni belgeler ortaya çıkarılıyordu. Başkan artık toplumun çok geniş bir kısmınca, işlediği cürümü örtbas etmeye çalışmakla suçlanıyordu. Gazetelere göre Nixon, gelişmelerin kendi aleyhine doğru gittiğini 1973 Aralık ayında, Başkan Yardımcısı Spiro Agnew'in istifaya zorlanmasıyla anlamıştı.

Sonunda Nixon'a istifa çağrıları yükselmeye başladı. Fakat Nixon suçun gerçek sebebini kamuoyundan saklayarak, suçlanmış olduğu birçok davadan birisi olan vergi kaçakçılığı yaptığı ithamını kamuoyuna açıkladı. Ve böyle bir iftira yüzünden istifa etmeyeceğini açıkladı. Bunun üzerine Amerika Birleşik Devletleri Anayasa Mahkemesi (Supreme Court) komisyonunca Nixon'a karşı 7 Şubat 1973'te kamuyouna açık oturumlar yapacak olan Ervin Komisyonunu oluşturdu. Ekim ayı öncesi Nixon, Senatodan önce, ABD'de devletin yüksek mevkiisindeki bir memur ya da politikacıyı, görevi kötüye kullanma ya da ihmalkarlık ithamı ile suçlamak anlamına gelen "impeachment" ile uyarılarak komisyonca istifaya çağrıldı. Nixon sorgulamasında 10 Şubat 1973'te Nixon'un partisinden Jason Friedman adlı üst düzey bir yönetici ve Nixon'un yakın arkadaşı, başkanlık odasında bu konuyla ilgili yapılan tüm konuşmaların banda alındığını söyledi. Nixon bunu ilk başta yalanladı ve vermedi. Ancak daha sonra, impeachment'ten korktuğu için verdi ve suçlu bulundu. Nixon Ağustos 1974'te istifasını verdi. Ekim 1974 ve Ocak 1975'te de Nixon'un eski kabinesine dava açıldı ve aralarında eski Adalet Bakanı John Mitchell'in de bulunduğu 4 önemli sanık mahkum oldu. Nixon'dan sonra Gerald Ford başkan seçildi. Bu ABD için Dışişlerinde de çöküş yaşayan (Pentagon Papers ile) bir başkan için tam bir son oldu. Ancak iki araştırmacı gazetecinin ortaya çıkardığı bu olay sayesinde insanların politikacılara karşı olan güveni ve içinde, kendisine ve kanuna aykırı olayların olmasına izin verebilen bu politik sisteme karşı olan güvenini temelden sarstı.

Böyle bir ortamda "Kukla Başkan" Gerald Ford'da başarılı olamamıştır. Ve Watergate binasının gözde adayı, Demokratlardan James (Jimmy) Eart Carter 1976 başkanlık seçimleri sonucunda başkan olmuştur.

NOT: Olayı ortaya çıkaran iki gazeteci, Bob Woodward ve Carl Bernstein ortaklaşa çıkardıkları kitapta "All The President's Men" olaya nasıl zorluklardan sonra ulaştıklarını anlatırken, Başkan Nixon'un vergi kaçakçılığı yaptığını da belgeleriyle ortaya koyuyorlardı.
 


Kako trollukten kac para aliyorsun
 
Wikileaks

Julian Assange önderliğindeki WikiLeaks organizasyonu, ABD Dışişleri Bakanlığı ve dünya genelindeki ABD büyükelçilikleri arasındaki ayrıntılı yazışmalardan oluşan 251.287 gizli belgenin bir önbelleğini elde etti ve belgeleri yayınladı. Belgeleri beş büyük gazetenin (El País, Le Monde, Der Spiegel, The Guardian ile The New York Times) desteği altında dağıttı ve ilk 220 diplomatik belge 28 Kasım 2010 tarihinde yayımlandı.[1][2][3] Belgelerin yaklaşık 100 bini "hizmete özel" (confidential), 15 bini "gizli" (secret) olarak sınıflandırılırken, "çok gizli" (top secret) sıfatını taşıyan hiçbir belge yayınlanmadı. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın toplam 270 büyükelçilik ve konsolosluklarla günlük yazışmalarına dayanan belgeler içinde Washington'dan sonra 7918 belge ile en fazla belge ABD Ankara büyükelçiliği tarafından hazırlananlardan oluşmaktadır. Belgelerin çoğu, ABD ile Orta Doğu ülkeleri arasındaki diplomatik ilişkilere dayanmaktadır.[4] WikiLeaks, birkaç ay içinde aşamalı olarak belgelerin tamamını yayımlamayı planlamaktadır.[2]

28 Kasım günü belgelerin planlanan açıklanmasına bir saat kadar kala, WikiLeaks bir dağıtık hizmet aksatma saldırısına uğramakta olduğunu açıkladı;[5] fakat belgelerin yine de dünyaya duyurulacağını söyledi.[6]

Belgelerin açıklanmasıyla birlikte Wikileaks ve en yetkili ismi Julian Assange üzerindeki maddi ve manevi baskılar arttı. Wikileaks sitesi sürekli olarak saldırılara maruz kaldı ve site alan adı ve sunucusuyla ilgili sorunlar yaşadı.[7] PayPal, Amerikan hükümetinden gelen baskı iddialarıyla Wikileaks'in hesabını dondurarak bağışları engelledi.[8][9][10] MasterCardve Visa da Wikileaks'e para akışının önünü kesti.[11][12] Jullian Assange hakkında tecavüz suçlamasıyla Interpol tarafından kırmızı bülten çıkartıldı ve Londra'da gözaltına alındı.[13][14] 9 gün tutuklu kalan Assange, kefaletle serbest bırakıldı.[15]
 
odul olan sayılı haberlerı degılde ıcerde yatan her ulkenın gazetecılerı de ınceleyebılırız :)
belkıde o tırda o sılahların olması gerekıyordu
bız bılemeyız gercekde neler olup bıtıyor
mit ın yaptıgı seyden devletın nasıl haberı olmayacak hepsı bırbırıyle baglantılı hepsı bırbırınden ızınlı...
eger daha ıyısını yapabılıyorsak hepımıze yol acık arkadaslar daha ıyısı olup bız yapalım
ısın ıcıne gırdık mı vallahı kafayı yerız :)
 

Tabi ki rezaletler, yolsuzluklar halı altına itilmemeli aman ele güne rezil olmayalım kafasıyla.
Gazeteciler halkı aydınlatma yükümlü.
 

Bilmukabele sizi severim:))

O zaman tırlar Türkmenlere gitmiyordu diyen başbakan yardımcısı Tuğrul Türkeş de casusluktan yargılanmalı, onun Can Dündar'dan farkı nedir?
 
Bilmukabele sizi severim:))

O zaman tırlar Türkmenlere gitmiyordu diyen başbakan yardımcısı Tuğrul Türkeş de casusluktan yargılanmalı, onun Can Dündar'dan farkı nedir?
evet katılıyorum...
kanun kısıye gore olmamalı
 
öfff hakkaten sonra da bir şey yazınca da ukala, kibirli, kendini beğenmiş, bizi aşağılıyorsun falan diyorsunuz.
e pes ama yani...
Arkadaşlar dünyanın her yerinde ama bakın her yerinde bu bir haberdir ve bunu öğrenen gazeteci çatır çatır bu haberi yapar.
ve bu yüzden gazeteciyi içeri atan ülke Basın Özgürlüğünün bir tarafına su kaçırmış demektir. bana şu ülke bu ülkeyle gelmeyin. isterseniz en muhteşem ülkeyi örnek gösterin bir şey yanlışsa yanlıştır.
kaldı ki...
İster o silahlar Türkmenlere gitsin, ister ÖSO'ya gitsin, isterse IŞİD'e benim gözümde zerre farkı yoktur. siz bir ülkenin içindeki silahlı gücü destekler ona lojistik sağlarsanız yangının üzerine mazot dökmüş olursunuz.
saf ya da naif değilim
her devlet savaştaki ülkeye para, silah yardımı yapar, kendi çıkarına uygun olan gruba koltuk çıkar.
ama siz de saf ya da naif olmayın.
bunu yakalayan her gazeteci de bu haberi basar.
basmayan gazeteci değildir.
şimdi öyle vatan haini falan diye bikbikleyenler, aynı şeyi Cehape hükemetü yapsa ve AKP'li bir gazeteci bunu ortaya çıkarsa demokrasi, insan hakları havarisi ilan ederdi.
bizi yemeye de çalışmayın.
omurganız bu kadar oynak olmasın. iyi değil, genç yaşta kireçlenir her yeriniz.
Can Dündar'a gelince.
kendisi adını artık Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu gibi dimağlara kazıtmış, Türk Tarihine unutulmaz bir gazeteci olarak geçmiştir.
mahkum olursa da yatıp çıkacak kadar "delikanlı"dır, "kimileri" gibi korkup kaçacak kadar tabansız değildir.
ne demiş Nazım "Sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa"
herkese hayırlı ve sağlam eklemler dilerim.
 
Son düzenleme:
Dünya istihbarat servislerinin yetkileri
ABD’nin 18 adet gizli istihbarat servisi vardır, daha çok CIA ve NSA bilinir, bunlar kendi vatandaşları dahil tüm dünyayı dinlerler, okurlar, takip ederler, fişlerler, tüm dünya genelinde operasyon yaparlar, kantarın topuzunu biraz kaçırınca “temsili bir tiyatro” olarak kongre’de hesap veriyormuş gibi yaparlar.

Hiç bir ABD’li gazeteci bu istihbarat servislerinin yasalarını tv’lere çıkıp sorgulamaz.

İstihbarat belgeleri basına sızdıranlara “vatana ihanet suçu ile dava açılır”.

Wikileaks belgeleri sızdıran ABD’li asker ömür boyu hapis cezasına çaptırıldı.

ABD’li gazeteciler ABD’li olduklarından ABD’li istihbarat birimlerine düşman değildir.

İngiliz halkı istihbarat servislerinin adını bilmez, neden MI6’nın adının MI5’e çevirildiğini bilmez.

İngiliz gazeteciler İngiliz olduklarından İngiliz istihbarat birimlerine düşman değildir.

Mossad dünyanın her yerinde, ülkemizde istediği gibi operasyon yapar, yaptırır, hiç bir İsrailli bunu sorgulamaz.

Sorgulayamaz.

Sorgulayana bırakın İsrail de, başka ülkeler de bile gazetecilik yaptırmazlar.

Bütün bu durumlar, Rus, İran vs. gizli servisleri için geçerlidir.

Ancak Türkiye’de MİT’e çok geç kalınmış bir şekilde uluslararası operasyon yetkisi verilince Türk gazeteciler bundan rahatsız olur.

Acaba neden?

Acaba neden Türk medyasının bazı kesimleri Türk devletinin istihbaratından böylesine ölesiye nefret eder?

Neden hiç bir zaman Fransız bir gazeteci Fransız gizli servisinin Afrika’da işlediği günahlardan dolayı tvlerde açık oturumlarda bu konuyu gündeme getirmez?

Neden hiç bir İngiliz evladı İngiliz gizli servisinin son 200 senedir Müslüman coğrafyasında işlediği günahlardan bihaber yetişir?

Bu kadar çok “yabancı sevdalısı” olan bir ülkede Mit’e süper yetkiler, uzay teknolojileri verseniz ne olur?

Neden “Türk” gazeteciler Türk istihbarat servisine verilen “uluslararası operasyon yetkisinden” rahatsız olur?

Anlamayan beyhude akıllılar için, son olarak, bir kez daha, bir tekrar daha:

Neden bir ülkeye mensup olan, o ülkenin vatandaşı olarak bilinen, o ülkenin pasaportunu taşıyan bazı gazeteciler, pasaportunu taşıdıkları ülkenin istihbarat servisine verilen “uluslararası” yetkilerden rahatsız olurlar?

Yoksa pasaportunu “kalplerinde” taşıdıkları başka ülkeler ile, gazetecilik yaptıkları fiziki olarak pasaportunu taşıdıkları ülkenin çıkarları çatışınca, pasaportunu kalplerinde taşıdıkları ülkenin tarafını seçmek zorunda mı kalırlar?

Bu kafalar “bir başkadır benim memleketim” diye şarkılar okurken acaba hangi memleketi kastederler?

Barış Tarımcıoğlu/Haricihaber.com
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…