• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Büyük umutlarla evlendim ama sanırım pişmanım…

Piraye, adamlar eşlerini pazarlasa satsa iletişim kur, empoze et, yuva kolay kurulmuyor diyecekler. Kocasız olmaz iyi kötü başında biri var diyecekler. Millet minnacık dünyasında yaşıyor, herkes de kendi gibi olsun istiyor. Doğduğu ve tayin olduğu şehri biliyorlar, memlekete gitmeyi de tatil sanıyorlar. Ben 15 senedir yurtdışındayım, genç kızlar cıvıl cıvıl, başarılı heyecanlı kendilerine güveni var. Çünkü elalem diye bir müessese yok. Mutsuzsan bana ne otur çek, evlilik bu denmiyor o kızlara.
Adam evlenir evlenmez gerçek yüzünü göstermiş. Maddi büyük darbeler indirmiş, kızın birikimini sıfırlamak yetmemiş ömründe borç bilmemiş kızı kredi borçlarına boğmuş, o da yetmemiş işten çıkmış paşazade. Bu adamla iletişim kur evliliğine şans ver diyorlar bir de. Sanki birden sihirli değnek değecek adam her şeyi geriye çevirecek sanıyorlar. Sinsi sinsi ev kazığı atma peşindeki adam için diyorlar. Kocaları sanal kumar oynayıp evi arabayı satınca, kredi batağına saplanınca çıngar çıkarıyorlar ama.
Konu sahibine çek, idare et, şans ver diyenler istisnasız daha kötü durumda olup , sömürüldügünün bile farkında olmayan veya bizzat sömüren durumunda olan üyeler zaten...

Cevap yazdığım üyenin konu sahibinden tek farkı, hayatı boyunca şu andakinden daha iyi imkanlarla hiç karşılaşmamış olması...

Çalışmasına rağmen hayati boyunca hiç tatile gitmediği veya sosyal bir yaşama sahip olmadığı, asla aileden bağımsız yaşamadığı için bütün boş vakitlerinde aile ziyareti yapmayi ve erkek hegamonyasinda yaşamayı normal zannediyor mesela...

Bunun normal olmadığını söyleyenleri de "hayırsız evlat" "aile tanımaz vicdansız" "kötü kalpli " "müsrif" "vefasız" "şımarık" kadinlar olmakla taşlayarak, kendi dramını yüceltiyor aslında...

İçten içe biliyor çünkü kendisi için bambaşka, daha özgür, daha mutlu bir hayatın asla mümkün olmadığını. Elindekini kutsayip herkesi kendi cehennemine çagirmaktan başka çaresi yok maalesef.
 
Ama öyle Cirilla kendimden çok güveniyorum çünkü bu hastalığı ben yaşıyorum. İnsanın kendi aklından şüpheye düşmesi kolay bir tecrübe değildir, içgörüden uzaklaşmaya başladığım ataklarımda benim gözüm kulağım, aklım eşimdir. Benim normal-anormal karışmaya başladığım sırada normali tayin edebildiğim kişi eşimdir. İlaçlarımı takip edemeyip aldım mı almadım mı bilmeden defalarca hap atabilecekken (Yanlışlıkla kendimi zehirleyebilecekken), titizlikle takip eden eşimdir. Ben onu hastalığım üzerinden yazdım ve "Kendinizi bir erkeğin insafına bırakın" fikriyle yazmıyorum diye de altını çizdim. Yazdığım şeyler tamamen subjektif ve konudan bağımsız. Paylaşmak istedim içimden geldi ve paylaştım yani ben anlamadım, evet iddialı bir şey ve çok iddialı tecrübelerimiz oldu bizim de zaten. :) Ne diyeyim?

Anladim güvenin ama güvenmenizin nedeni hiç hayal kirikligi yaşamamis olmaniz degil her sartta güvenmek sizin tercihiniz tamamen ve konu hastalik değil burada siz de farkindasiniz zaten yazarken. Insanlarin pay birakmasi cok normal.
 
O konu sahibi, adamın şu an bir işi yok.
6 ayda işi bırakıp kadının altınları yiyen,kadına bir kahve ısmarlayamayan, bir mont alamayan , ailesinden gelen evi satsın da ev sahibi olalım diye bekleyen kadının maddi durumunu ve gücünü harcamasını görüp evlenen onu kandıran ve şikayet eden , gezme anlayışı sadece ailesine gitmek olan, habire ailesiyle vakit geçirmek isteyen bir erkeği savunmaya çalışıyorlar.😂 Sebep? Boşanma olmasın diye. Evlilik devam etsin diye. İnanılmaz.
 
6 ayda işi bırakıp kadının altınları yiyen,kadına bir kahve ısmarlayamayan, bir mont alamayan , ailesinden gelen evi satsın da ev sahibi olalım diye bekleyen kadının maddi durumunu ve gücünü harcamasını görüp evlenen onu kandıran ve şikayet eden , gezme anlayışı sadece ailesine gitmek olan, habire ailesiyle vakit geçirmek isteyen bir erkeği savunmaya çalışıyorlar.😂 Sebep? Boşanma olmasın diye. Evlilik devam etsin diye. İnanılmaz.
Bak sırf o kahve kısmı bile benim için yeterli ki bide her dk anasına gidicem bide benim maddi durumum falan iyi olacak :confused:çalışmıyorum belli bir sabit gelirim yok kendime özel kredi kartim var saha birşey alirken sorduğumu bilmem çok ilginç çok kocam bana bi kahve ısmarlamicak ve ben kahve alirsam benim kahvemden otlanacak bana bi tiksinme geldi
 
Bak sırf o kahve kısmı bile benim için yeterli ki bide her dk anasına gidicem bide benim maddi durumum falan iyi olacak :confused:çalışmıyorum belli bir sabit gelirim yok kendime özel kredi kartim var saha birşey alirken sorduğumu bilmem çok ilginç çok kocam bana bi kahve ısmarlamicak ve ben kahve alirsam benim kahvemden otlanacak bana bi tiksinme geldi
Bu arada kesinlikle çok itici bir davranış bu. Demiş ya konu sahibi eşine niye bana para harcamaktan bu kadar kaçıyorsun diye. Gerçekten kaçıyor. Montu niye ben alayım demiş ya adam.😂 Millet gelmiş diyor eşinden para mı kaçırcan yok evlilikte her şey ortak. Bizim insanımız gerçekten okuduğunu anlamıyor ya. Ben gerçekten yazdım daha önce bu sitede bu yorumu. Eskiden erkekler çok mu zeki kadınlar kanıyor diye düşünürdüm. Yok şimdi diyorum ki kadınlar saf ve kör yoksa erkekler zeki falan değiller. O konuda fikir belirtenlerin konu sahibinin ailesinden farkı yok. Boşanma olmasın diye birkaç ev veya ev parasını feda ederler herhalde. 😂
 
Anladim güvenin ama güvenmenizin nedeni hiç hayal kirikligi yaşamamis olmaniz degil her sartta güvenmek sizin tercihiniz tamamen ve konu hastalik değil burada siz de farkindasiniz zaten yazarken. Insanlarin pay birakmasi cok normal.
Tecrübemin ekstrem kaldığının farkındayım ve her ne kadar anladım da deseniz yaşamadan empati kurmakta zorlanacağını düşünüyorum.
En zor ve eziyetli zamanlarımda, üstelik çoğu insanın damgalamakta beis görmediği, çekindiği mental bir rahatsızlıkta, hiçbir zorundalığı olmadığı halde yanımda olabilen birisi ve gerisi benim için teferruat desem sanırım daha öz ve anlaşılır olacak. Ve güvenmek zaten bir tercihtir, hastalık konusunda da "Benden başka çıkarları olmalı ki beni bırakmıyor" diye düşünebilirim illa güzel yaklaşıyor diye de güvenmemek gayet olası. Biraz paranoyakça belki ama olası. Güvenmek tercihtir zaten. Bunun aksini nerede iddia etmişim? Etmiş miyim ya da farkında olmadan merak ettim. Ya da insanların güven konusunda pay bırakmalarını nerede anormal karşılamışım? 🤔
 
Ben evlendiğim ilk günden beri hata payı bırakmıştım boşandığım kişiye. Hiçbir zaman kendim kadar veya kendimden daha fazla güvenmedim ki. Hatta eski yazılarıma bakabilirsin, hiçbir zaman bunu savunmadım. Birçok defa linç yedim güvensiz olduğum söylendi. Ama kazanan ben oldum. Kendimden çok güvenmiş olsaydım şuan çayımı içip en sevdiğim filmi izlemek yerine, depresyonun dibine vurmuştum muhtemelen. Baya para kazandım zamanında, yarısını alıp gitse ağıtlar yakardım. Ya da davalık olsaydık dava bitene kadar kendime gelemezdim.
Aldatma olmaz, kumar olur, kumar olmaz soğuma, ilgisizlik, hatta ben evlilikten sıkıldım olur. Ben kendime bile %100 güvenmem. İnsan kendisi zaten başını belaya sokuyor tercihleriyle.
Kendine güvenme kısmında ben %50nin üzerine çıkabilir olunca oh çektim, Allah kimseyi böyle bir sağlık sorunu ile sınamasın diyorum. Hayatımın, tecrübelerimin bir tık daha ayrı kaldığını düşünüyorum. Umulmadık taşın baş yarabileceğini de tamamen inkar ediyorum demiyorum ama şimdilik, şu andaki hissiyatım böyle bir güvende dinlenmeyi uygun görüyor ve umarım buradan sınanmam. Ama sınanırsam da yine toparlarım. Çünkü eşim hayatımda eşim olarak var olmadan önce, ben kendime çok ama çok güvenirdim zaten. Aklımı pek beğenirdim. Sonra "Sen çok mu güveniyorsun o aklına? Hadi bakalım" diye yumruğu masaya vuruverdi Bipolar. İnsanın senelerce kimliğini sorgulaması, aklından şüphelenmesi, attığı adımların ne kadar normal ve güvenilir olduğunu sürekli tartma çabası, paranoya seviyesinde kendini incelemesi... Bunları yaşadıktan sonra, kendimden fazla güvendiğim eşimden yıkıcı, bitirici sayacağım bir darbe yesem ben yine kalkarım ya.

Olmaz diyemem, insanoğlu çiğ süt emmiş noktasındayız, katılıyorum size o da ayrı tabii 🙂
 
6 ayda işi bırakıp kadının altınları yiyen,kadına bir kahve ısmarlayamayan, bir mont alamayan , ailesinden gelen evi satsın da ev sahibi olalım diye bekleyen kadının maddi durumunu ve gücünü harcamasını görüp evlenen onu kandıran ve şikayet eden , gezme anlayışı sadece ailesine gitmek olan, habire ailesiyle vakit geçirmek isteyen bir erkeği savunmaya çalışıyorlar.😂 Sebep? Boşanma olmasın diye. Evlilik devam etsin diye. İnanılmaz.
Valla mesajlarına bakınca öyle koca besleyecek kadar gücü olan birine de benzemiyor. Ne bileyim. Çok çok maaşı atıyodur eşine. Ailesinin verdiği eve kadar adamın eline teslim edeceğini düşünmüyorum. Ama konuşmak epey kolay.
 
Bu sizin evlilik anlayışınız demek ki eşiniz batarsa belki verirsiniz o da insafa gelirseniz dua edin de bari siz eşinize muhtaç kalmayın zira evlilik sözleşmesi de yaparsınız beklerim valla bu anlayışla

Kocanız, bakıcı tutma herkes bakıcıyla mı büyüdü, tiyatro etkinliği pahalı, kitap fuarına ne gerek var, et balık tavuk pahalı çocuk yemese de olur, biz de evde başbaşa yiyeceksek makarna yap yiyelim derse kabul eder misiniz? Veya ben sıkıldım çalışmıycam her iş sende artık, çalış para getir, ben yemeği bulaşığı hallederim deyip otursa kabul eder misiniz? Her hafta sonu benim ailemi ziyarete gideceğiz, seninkiler uzakta masraf oluyor dese kabul eder misiniz? Ailem alıyor ediyor diye yalan söyleyip dünya kadar borç yapsa ve bütün altınlarınızı bozdurup ödese kabul eder misiniz? Ya o altınlar yetmedi bir de kredi çek dese çekip verir misiniz? Krediyle de kapanmıyor borç, ben de işten çıktım ne yapsak acaba dese olsun kocam der misiniz? Senin babanın verdiği evi satıp başka ev alalım sen bir de bunun kredisini öde dese tamam der misiniz?

Hem evin harcamalarını faturalarını öde, hem önceden çektiğin krediyi öde, hem altınları ver sıfırlansın, hem de ev için yüklü kredi çek, ne ala memleket. Nolmuş, kocama feda olsun diyorsanız gidin bir doktora görünün. Karı koca değil efendi köle olayı bu kadarı. Bunları kabul edecek bir kişi var mıdır acaba? Kadın-erkek farketmiyor, insanın düşmanı bile bu kadarını yapamaz.

Strobe Strobe Psikolojik hastalığı olan eşler hemen boşansın demiyoruz. Tedavi olmayı reddedip ilaçlarını düzenli kullanmayan benim bir şeyim yok diyenleri boşayın diyoruz. Siz mesela hastaneye yatırılmasanız, evde cam kapı her şeyi kırıp dökseniz, eşinize saldırsanız adama yazık değil mi? Çocuğun veya çocukların da ortamda olduğunu düşünün. Bunları yaşatan eş sizce eş midir? Siz en baştan durumunuzu açıklayıp her önlemi almışsınız. Kendinizi kontrol ediyorsunuz, herkes bilinçli, doktor takibindesiniz. Size hasta bile denemez, gayet duyarlı ve çevresini düşünen birisiniz. Doktora gidip muayene olup teşhis almayan, hastalığı teşhis edilse bile tedaviyi kabul etmeyen, kullanılması zorunlu ilaçlarını kullanmayan sağa sola zarar veren eşle evli kalınır mı? Öldürse felç etse cezai ehliyeti de olmayacak.
Pardon da işi gücü mesleği olan bi insan neden evde otursun ilahi güldürmeyin beni
Nişan aşamasında tanırsın serbest meslekse ona göre yola devam edersin bile isteye girdin bu işe dersin yan gelip yatıp para kazanmayan hayatını idame ettiremeyen bi adamla zaten evlilik yürümez konuyu çarpıtıyorsunuz bizim savunduğumuz meseleler bunlar değil tekrar okuyun isterseniz tiyatro pahalı diyen bi adamla zaten evlenemezdim kusura bakmayın da kendi mesleğim var dengimi seçerim ona göre hayatı bölüşerek paydaşarak yaşarım cimri adam zaten tarzım değil nişan sevgililik bu tip zamanlar niye var insanlar birbirini tanısın diye konu sahibi hanımefendi mücadele edecek diyecek ki ben bunları bunları istiyorum ailemde bunları gördüm sen de bana sağlamaya çalış adamı değiştirecek ha yok adam değişmiyor mu o zaman kaderine küsecek yollarını ayıracak ama ayırmadan evvel şans vermesini konuştuk bi şans tanısın belki adam sıkıntılı döneminde belki adam buhran yaşıyor hemen sıkıldım oynamıyorum yapılamaz bu evlilik
 
Back