kızlar ben 4 aylık evliyim. gelenekleri sevdiğim için düğünden önce çeyiz serme yaptık, bir ay gelen giden baktı eşyalarıma. sonra düğündü balayıydı derken, evimize alışverişimizi yaptık ve yerleştirdim mutfağımı. bakliyattı, sebzeydi vs.
sonra ben iiç yemek yapmadığım için daha önce, bütün konsantremi yemeğin lezzetine verip, mutfağın dağılmasını takmazdım. sonra toparlardım. mesela pirinç poşetten alırsınızda yarım kalır, dökülür fln ya öyle.
1,5 ay fln oluyor, bu pirinçti bulgurdu o tür şeyler dökülmüştür diye bakliyatlarımı koyduğum dolabı düzenleyeyim dedim. dolap dediğimde şu yeni çıkan sebzelikler varya onlardan. dışı hasır içi bez hanı.
çekmecenin birini ters çevirdim, içinden çakmak çıktı. ama direk içinden değil, hasırla bez arasına saklanmış vaziyette. bişey değildir dedim yanlışlıkla içine kaçtı herhalde dedim durmadım üstünde. 1-2-3 derken 4 katın hepsinden ayrı ayrı çakmak çıktı.
bende şüphelendim ama çokta üstünde durmadım, çünkü bir sorunum yoktu evimle ve evliliğimle ilgili.
dünde nerden estiyse ne zamandan beri gitmeye çalıştığım bi bayan hoca vardı, bir arkadasla kısmet işte denk geldi gittik.
çakmaklarda yanımdaydı tesadüf, hani düşünüyodum baktırmayı ama çokta üstüne düşmemiştim, yanımda taşıyodum öylesine, hatta lazım olunca kullanıyodum bile :)
kadın, 4 çakmak 4 yıl dedi, çocuğun olsun, sonra boşanın ve sen cocuğunla dul kal diye yapılmış dedi.
şimdi eşinle aran iyi, bir kaç ay sonra senden soğuyacaktı kocan dedi. ve yapılabilecek muhtemel tarihi verdi. gercektende bnm çeyiz serme zamanıma denk geliyor. yani çekmeceler boşken gidip koydular, eşya bakma bahanesiyle. sonrasında zaten balayından dönüşte alışverişimizi yaptık ve yerleştirdim. bir dahada temizlediğim zaman çekmeceleri kaldırdım ve elime geçti zaten çakmaklar.
kim yapmış diye sordum, kendini korumaya almış göremiyorum dedi.
yanlış anlama ihtimalime karşı evdeki herkese sordum kp kv eşim annem fln herkes o şekilde bi çakmak görmediklerini söylediler, birde alelade içine atılmış bişey değil, hasırla bez içine saklanmış resmen. korktum ya..
kim bu kötü niyetliler nasıl öğrenicem ben??
sonra ben iiç yemek yapmadığım için daha önce, bütün konsantremi yemeğin lezzetine verip, mutfağın dağılmasını takmazdım. sonra toparlardım. mesela pirinç poşetten alırsınızda yarım kalır, dökülür fln ya öyle.
1,5 ay fln oluyor, bu pirinçti bulgurdu o tür şeyler dökülmüştür diye bakliyatlarımı koyduğum dolabı düzenleyeyim dedim. dolap dediğimde şu yeni çıkan sebzelikler varya onlardan. dışı hasır içi bez hanı.
çekmecenin birini ters çevirdim, içinden çakmak çıktı. ama direk içinden değil, hasırla bez arasına saklanmış vaziyette. bişey değildir dedim yanlışlıkla içine kaçtı herhalde dedim durmadım üstünde. 1-2-3 derken 4 katın hepsinden ayrı ayrı çakmak çıktı.
bende şüphelendim ama çokta üstünde durmadım, çünkü bir sorunum yoktu evimle ve evliliğimle ilgili.
dünde nerden estiyse ne zamandan beri gitmeye çalıştığım bi bayan hoca vardı, bir arkadasla kısmet işte denk geldi gittik.
çakmaklarda yanımdaydı tesadüf, hani düşünüyodum baktırmayı ama çokta üstüne düşmemiştim, yanımda taşıyodum öylesine, hatta lazım olunca kullanıyodum bile :)
kadın, 4 çakmak 4 yıl dedi, çocuğun olsun, sonra boşanın ve sen cocuğunla dul kal diye yapılmış dedi.
şimdi eşinle aran iyi, bir kaç ay sonra senden soğuyacaktı kocan dedi. ve yapılabilecek muhtemel tarihi verdi. gercektende bnm çeyiz serme zamanıma denk geliyor. yani çekmeceler boşken gidip koydular, eşya bakma bahanesiyle. sonrasında zaten balayından dönüşte alışverişimizi yaptık ve yerleştirdim. bir dahada temizlediğim zaman çekmeceleri kaldırdım ve elime geçti zaten çakmaklar.
kim yapmış diye sordum, kendini korumaya almış göremiyorum dedi.
yanlış anlama ihtimalime karşı evdeki herkese sordum kp kv eşim annem fln herkes o şekilde bi çakmak görmediklerini söylediler, birde alelade içine atılmış bişey değil, hasırla bez içine saklanmış resmen. korktum ya..
kim bu kötü niyetliler nasıl öğrenicem ben??
Malesef etrafımızda çok fazla kıskanç insan var senin evlenmeni mutlu olmanı çekemeyen bir arkadaşında koymuş olabilir o çakmakları.
