Burası zaten gülemeyen kadınların ülkesi

okypete

Nirvana
Kayıtlı Üye
28 Mart 2008
84.873
40.718
698
[h=1]Burası zaten gülemeyen kadınların ülkesi[/h]
Sanki eski yıllara göre daha az gülüyor insanlar. Kocaman bir kalabalıkta gülümseyen insanların tek tük olduğuna, neredeyse hiç olmadığına dikkat etmenizi öneriyorum




FERİDE CİHAN GÖKTAN
Kanserle savaşında derin yaralar almış en son çareleri arayan bir yakınıma “gülmeyi” önermiştim, komedi filmler seyredin ve lütfen gülmeye çalışın, diye. Pratisyen hekimken baktığım çocuk hastalar gülüyorsa bilirdim iyileşeceğini, korkma derdim annesine “Bak çocuğun gülüyor, çok kötü bir şey olsa böyle asla gülmez.” Annesinin telaşlı bakışlarını sakinleştirmek için ben de gülümsemeye çalışırdım. Gülmek iyidir ve iyileştirir.
Sanki eski yıllara göre daha az gülüyor insanlar. Kocaman bir kalabalıkta gülümseyen insanların tek tük olduğuna, neredeyse hiç olmadığına dikkat etmenizi öneriyorum. Gençlerin o dağınık gülüşmeleri, kadınların ritmik ve kreşendo kahkahaları eskisi gibi pek kulağımıza çalınmıyor gibi. Dikkat edin siz de fark edeceksiniz belki de çok daha önceden fark ettiniz gittikçe somurtkan, kimsenin kimseye gülmediği bir toplum olmaya başladığımızı. En çok kadınlardan ve çocuklardan anlarsınız bunu. Yapılan bilimsel çalışmalar kadınların erkelere göre daha çok güldüğünü kanıtlamış. Bu haberi okuyunca şöyle bir durup düşünüyorsunuz haliyle, bu tip çalışmaların hangi ülkelerde yapıldığını... Kadınların gülüşlerinin çocuk kahkahalarına karıştığı mutlu insanların yaşadığı daha doğrusu erkekli kadınlı, insanın insan gibi yaşadığı toplumlarda yapılmış olmalı; kadının gece yarısı tekme tokat sokağa atıldığı, erkeklerinin giderek daha da hiddetlendikleri, sokak ortasında öldürülen bir sürü kadının, kim vurduya giden bir sürü insanın olduğu bir ülkede değil. Giderek kadınların gülmedikleri erkeklerin de daha da öfkeli olduğu bir toplum oluyoruz biz.
Gülme beynimize serotonin salgılatan ve savunma sistemimizi kuvvetlendiren en doğal antidepresanlardan biri. Kahkahanın kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyen interferon gibi maddelerin üretimini arttırdığı iddia ediliyor. Hiç bir ücret ödemeden vücudumuzun ürettiği en içimizden gelen enerji. Öyle bir enerji ki gülen kadınların olduğu bir fotoğraf karesinden bile size geçebiliyor. Ancak gülmenin ayıp olduğu bir gelenekten gelen insanların yaşadığı bu ülkede üstüne üstlük tuhaf toplumsal olaylar, acımasızlık, vicdansızlıkla katmerleşen günlük baskılarla gülmenin doğal enerjisi gittikçe derinlere göçüp kuruyor ve neredeyse yok oluyor. Gülmüyoruz. Gülemiyoruz. Aslına bakarsanız gülmeyince insan da olmuyoruz. Çünkü tebessüm eden, gülen tek canlı insandır.
Kocaman bir gülmenin arkasında onaylanmış kişilikler, mutlu beraberlikler, vicdanlı bir toplum, adaletli bir gelir dağılımı ve geleceğine güvenli insanlar ve toplumlar vardır.
Elimdeki gazeteye, karşımdaki televizyon ekranına, yanımdan akıp geçen insan seline bakarken bir yandan “toplum içinde gülmek iffetsizliktir” söylemini, bir yandan da Türkiye’nin kadınlarını düşünüyorum. Polis ablukasında kim vurduya giden çocuklarının hesabını bile soramayan, çocuklarını savaşa kurban vermiş, kayıp çocuklarını bulamamış annelerin ve şiddete maruz kalmış kadınların aramızda yaşadığı bir toplumdan söz ediyoruz. Aramızda bu kaskatı derinleşmiş yüzlerde yaşayan hüzün küçük parçalara ayrılarak bütün bu coğrafyada yaşayan her kadının yüzüne bir parça bulaşmış olmalı. Gezi olaylarında yok yere çocukları ölen annelerin derin acısı, adaletsizliğin pençesinde kıvranan babaların ince ince, damar damar yayılan öfkesi herkesin yüzüne bir parça bulaşmış olmalı. Ondan bu gülmezliğimiz... Gülemezliğimiz...
Doyasıya gülmek için on dört tane yüz kasının o muhteşem ritmik ve koordineli çalışmasına bir türlü müsaade etmiyor yaşadıklarımız. Hırsızlığın, yolsuzluğun, tecavüzün, şiddetin neredeyse sıradan algılandığı bir ülkede yaşıyor olmak, yüz kaslarınıza her gün yeni bir darbe vurulması demektir. Gülemediğiniz gibi ağlayamıyorsunuz bile. Öyle kaskatı...
Ne yazık ki gülmeyen, gülümsemeyen kadınların ülkesi burası. Gülmenin kahkahanın olmadığı bir yerde hayat da yoktur zaten. Öyle kaskatı...
http://birgun.net/news/view/burasi-zaten-gulemeyen-kadinlarin-ulkesi/3056
 
dışarda çekirdek çitleyip kaldırımda oturan "mahalle karısı "gibi gülmektense hiç gülmem daha iyi.daha asil!
 
gülünce mahalle karısı oluyorsun. somurtki asil ol. öyle deme offişim

asillik ile suratsızlık arasında ki farkla, mutlu olmak ile basit olmak arasında ki farkı ayıramayan güzide yurdum insanlarımız mutsuzluk içimize o kadar işlemiş ki okym
 
asillik ile suratsızlık arasında ki farkla, mutlu olmak ile basit olmak arasında ki farkı ayıramayan güzide yurdum insanlarımız mutsuzluk içimize o kadar işlemiş ki okym
mutsuz olmak somurtmak asaletin önde gideni. mavi kanlı olanlar asla gülümsemez. hep asık suratlıdır ve somurtur.
belkide sorun dişlerdedir ya. kötüıyse gülemiyorlardır.
 
Son düzenleme:
dışarda çekirdek çitleyip kaldırımda oturan "mahalle karısı "gibi gülmektense hiç gülmem daha iyi.daha asil!

ooo " mahalle karası "bence namusluyum diyipte dışarıda her haltı yiyip evde namuslu pozları kesen k..taktan daha asil

dışarda çekirdek çitleyen mahalle karısı bakış açısına bak kuzum sen kaçıncı yüzyıldan kalmasın

 
Son düzenleme:
Dk bir gol 1
Genelde gülen bir insanımdır özellikle eşimleyken biraz komiğiz bence çünkü izmirde yaşıyoruz çoğu şehire göre burda daha fazla gülen insan olduğunu düşünüyorum en azından burada insanların birbirine gülümsemesi ayıp karşılanmıyor
 
ya düşünsene
sitemde biriyle karşılaşsam tanımadığım halde gülümserim selam veririm.
hiç asil değilim ben ya. yok anacım damarlarımda asla mavi kan akmıyor benim
 
Benim düşüncem.sizin düşüncenize birşey diyemem.
Yüzyılla ne alakası var ayrıca.
Ayrıca dedikodu yapmayınız:)))
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…