yok sakın ilk adımı sen atma.
zaten gelecek o belli. burnu sürtsün biraz, cocuk gibi şımarmasınlar.
ama barısınca da yine kavgaları attan alma, alıştırma
sen de iyi ki varsın canım
adama bak karı gibi saatlerce çene yapmış, üstüne birde trip yapmış basmış gitmiş..bu ne yaa.. geç geldin diye bu yapılmaz.. ben eşimle nişanlıyken 7 saatlik yoldan gelirdi de o kdar bekletirdim evden senin gibi zor çıktığım için.. ağzını açıp bi laf etmezdi sağ olsun.. nişanlın sadece kendini düşünen bencilin biri bence..bırak istemiyorsa gitsin.. senin bi hatan yok ki.. bunun için ayrılıkmı olurmuş.. inat uğruna evlensinde görsün gününü.. köpek gibi pişman olur ama fayda etmez.. haksız olan o bak sen bişey yapma koşma peşinde..çok sinirlendim şuan..
Sen barışıp bunlar geçince benim konumu oku bir gerçekten çok güzel tavsiyeler vermişler ben de sussun diye özür diliyordum çoğu zaman zaten ama artık haksız bile olsam dilemiyorum olabilir hata yapabilirim, seviyorum, yanındayım ya o yetmez mi?
Zaten gönlünü almak için saatlerce günlerce uğraştırıyor dimi seni de? Hatta barışıyoruz 3 gün sonra aklına geliyor yine naz yapıyor
Kendi haline salınca düzelip geri geliyor çok inatçıdır benim eşim hep kafasının dikine gider ama o yola geldiyse seninki hayli gelir. O sınava girecekse bunun stresi, hıncından sana ne? Böyle diyebilirsin bak bana ne bunun hıncından dersin
Gitsin kum torbası alsın onu yumruklasın
Merak ettim baban polis mi?
Sen barışıp bunlar geçince benim konumu oku bir gerçekten çok güzel tavsiyeler vermişler ben de sussun diye özür diliyordum çoğu zaman zaten ama artık haksız bile olsam dilemiyorum olabilir hata yapabilirim, seviyorum, yanındayım ya o yetmez mi?
Zaten gönlünü almak için saatlerce günlerce uğraştırıyor dimi seni de? Hatta barışıyoruz 3 gün sonra aklına geliyor yine naz yapıyor
Kendi haline salınca düzelip geri geliyor çok inatçıdır benim eşim hep kafasının dikine gider ama o yola geldiyse seninki hayli gelir. O sınava girecekse bunun stresi, hıncından sana ne? Böyle diyebilirsin bak bana ne bunun hıncından dersin
Gitsin kum torbası alsın onu yumruklasın
Ayni seyi bir kere ben dedim. Hangimiz erkek belli degil dedim. Ona da kusmustu. :) Gec bile kalmadim. Sadece kararlastirdigimiz saatten yarim saat falan daha gec cikabilecegimi soyledim evden. Yani oyle sokakta agac falan etmedim. Gercekten taviz tavizi getiriyor. Ben bunu cok iyi anladim. Eskiden beni bekletmemek icin panik yapardi falan, simdi bu sebepten kavga cikiyor. Vay be.
Ayy gercekten ayni bunlar ya. Benimki de durup durup onume getiriyor ayni meseleyi. Sen baristik konu kapandi gitti diyorsun ama o ilk firsatta zaten o gun de oyle yapmistin diye onume getiriyor yeniden. Ben de nasil nefret ediyorum o huyundan. Sinsi gibi ya hic hoslanmiyorum. Insan barisinca baristigina da sevinemiyor ayni konuyu gundeme getirecek tekrar diye.
Kum torbasi da alsa o keyif almaz benim basimin etini didiklemek varken. Huysuz iste. :)
Cok belli oluyor dimi? :)
Söyledi annem. Yapacak bir şeyim yok, her istediğinde çıkıp gezemiyorsunuz diye ayrılalım diyorsan zaten bitsin dedi. Ona da çok kırılmış beyefendi. Benim derdim gezip tozmak mı, beni yanlış anladı falan diyor.
Ben de çok sinirliyimdir ama artık öfkemi kontrol etmeyi ve fevri davranmamayı öğreniyorum yavaş yavaş. O kadar dırdır etti ağır konuştu ama ben ona o hareketi yaptım ya, kendi yaptıkları unutulur benim yaptığım sürekli dile getirilir şimdi. Yoluna falan da çıkamam bu kadar rezillikten sonra. Çünkü onu zaten ben tepeme çıkarttım. Öyle bir şey yapsam devamı gelecek, dahasını isteyecek falan. Hiç başa çıkamam onunla.
Evet canım ayrı şehirlerdeyiz. 1.5 saatlik mesafe var aramızda.
Sabahtan beri kafam dağılsın diye şu forumdayım ama yok hanımlar olmuyor. Benim birilerine derdimi anlatmam ve akıl almam gerek onu anladım.
Burada geçenlerde konu açmış, nişanımda giyeceğim elbiseyle alakalı yorumlarınızı almıştım. Şimdi o elbise boşa gidecek.
Bu sabah terk edildim ben.
Erkek arkadaşımla 1.5 saat uzaklıkta olan iki ayrı şehirdeyiz. Ama şimdi kendisi müfettiş yardımcılığını kazandı ve eğitim için burada Haziran ayına kadar. 15 günde bir sınava tabi tutuluyorlar. Belirli bir puanın altına düşenler de müfettiş yardımcılığından düz memurluğa düşüyor. (Allah korusun) Kendisi de yapısı itibariyle zaten her sınavda deli gibi stres yapan ve resmen huy değiştiren bir insan. Akşam eğitimden sonra gece yarılarına kadar kütüphaneden çıkmadan ders çalışıyor. Tabi bu süre içerisinde her sınavda olduğu gibi gözünün üzerinde kaşın var desen kavga çıkartacak kadar gergin. Ben de huyunu bildiğim için bu dönemi geçene kadar alttan almaya gayret ediyorum.
Mart ayının son haftası nişanımız olacaktı. Her tarihimizi onun sınavlarına göre ayarlamak durumundayız ve ben nişan için bile babamı çok zor ikna ettim. Kendisi ben işe girmeden kesinlikle yüzük takılmasına karşıydı.
Nişan için alışveriş yapmamız gerekiyor. Elbisemi aldık ama daha bir sürü eksiğimiz var, daha alyansımızın akıbeti bile belli değil. O garibim de boş bulduğu vakitlerde halletmeye çalışıyor. Aslında bizim yapmamız gereken şeyler değil sanırım bunlar. Ailelerin de yardım etmesi gerekiyor ama onun ailesi nedense günübirlik buraya gelmeyi teklif etmedi. Bizi oraya çağırıyorlar, ona da babam yanaşmıyor nişan olmadan. İki arada bir derede kaldım yani. Bir de benim babam sorun çıkartıyor. Babam çok baskıcıdır, her şeyimize müdahale eder. Beni kıskanıyor, erkek arkadaşımı öğrendiğinden beri utanmasa evden çıkarmayacak.
Bu alışveriş işi için de tepkisinden korktuğumuz için izin isteyemedik. Çünkü ailesi yok, başbaşa gidip her şeyimizi yapmamıza karşı çıkacak. Annem sağolsun bir bahane bulup çıkardı beni geçen hafta. O gün elbisemi aldık. Geri kalan eksiklerimiz için bu hafta buluşmamız gerekiyordu. Normalde haftasonları da ders çalışır çünkü. Bu hafta sınav olmadığı için rahattı. Ve benimle alışverişe gidebilmek için memleketine gitmedi bu hafta.
Bu sabah buluşacaktık işte... Ama babamın evden çıkmasını beklemem gerekti, o da oyalandı falan derken geciktim. Erkek arkadaşım da zaten babamın beni bu kadar kısıtlamasına sinirleniyordu kendi kendine. Daha buluşmadan sinir küpüne döndü kısacası. Buluştuğumuzda da hala dırdır susmak bilmiyordu. Tamam dedim, geldim işte yanındayım, hala neyi tartışıyoruz? Ama yok susmuyor, konuştukça konuşuyor. Zaten baban beni hiç sevmedi biliyorum... Ayrım yapıyor o... Sorun senin dışarı çıkman değil benim... Benim şimdiye kadar ne yanlışımı gördü, sapık mıyım neyim ki benimle seni dışarı göndermek istemiyor... Bir sürü saatimiz boşa gitti... Bu ve bunun gibi onlarca cümle. Söyleniyor Allah söyleniyor. Bir yalvarmadığım kaldı, sus diyorum ya benim yapacağım bir şey mi var neden benim başımın etini yiyorsun. Ama yok susmadı. Ben de en sonunda dayanamadım ve mümkün olsa sana şimdi bir tane tokat atmak isterdim dedim. Beyefendi bu lafıma çok büyük tepki gösterdi. Bana bunu söyleyecek kadar saygını yitirdiysen babana da saygısızlık edebilir karşına alıp bu konuyu konuşabilirdin dedi. Elimizdeki paketleri bıraktı, ben gidiyorum dedi.
Peşinden gittim dur dedim durmadı. Ben de o an sinirle montundan tutup kendime doğru çekiştirdim. Dur dedim gidemezsin, ama durmadı gitti. Giderken de bırak beni dedi, ben seninle evlenmek istemiyorum.Onu duyunca kulaklarıma inanamadım çünkü kavga da etsek didişsek de dayanamaz bir saat sonra özür üstüne özür dilerdi, gönlümü almayı bilirdi, ve bana çok aşıktı. Sonra bıraktım gitti.
Ben de tıpış tıpış eve döndüm. Binbir taklayla dışarı çıktım ama o gün tamamen boşa gitti.
Annem sorunca da söyledim neler olduğunu. (İlk defa aramızdaki sorunu anneme söyledim ama saklayamazdım zaten. Gider gitmez geri döndüm ve ağlayarak döndüm. )
Arkasından mesaj attı anneni arayıp anlatacağım her şeyi. Ve aradı.
Rahatsızlıklarını dile getirdi. Niye kavga ettiğimizi ayrıntılıca anlattı. Ben onun beni sevdiğine inanmıyorum çünkü benim için hiçbir çabası yok, alışverişe gitmemiz bile mesele oluyor dedi. Annem de siz bilirsiniz oğlum demek ki anlaşamıyorsunuz dedi ve kapattı.
Aramızda ilk defa böyle bir şey oldu 2 senedir. Tam kavuşuyoruz derken hem de... O bana dayanamazdı, hemen arardı.
Ha bir de hemen bir kız bulup görücü usulüyle yaza evleneceğini söyledi. Ben en çok bundan korkuyorum çünkü delidir yapar.
Gözüm sürekli telefonumda ama yok. Aramadı hiçbir şey yapmadı. Ben ne yaparım hiç bilmiyorum. Her şeyimi ona göre ayarlamıştım ve çok seviyorum. Ama bir yandan da içim o kadar kırıldı ki... Ben onu haftalarca sınavı var stresli diye idare ettim alttan aldım, o bana böyle yaptı.
Ne yapmam gerekiyor hiç bilmiyorum ki ben. Aklım beynim durdu ve bunları paylaşabileceğim kimsem de yok.
bu ne ya adama bak ne kadar da rahatsabahtan beri kafam dağılsın diye şu forumdayım ama yok hanımlar olmuyor. Benim birilerine derdimi anlatmam ve akıl almam gerek onu anladım.
Burada geçenlerde konu açmış, nişanımda giyeceğim elbiseyle alakalı yorumlarınızı almıştım. şimdi o elbise boşa gidecek.
Bu sabah terk edildim ben.
Erkek arkadaşımla 1.5 saat uzaklıkta olan iki ayrı şehirdeyiz. Ama şimdi kendisi müfettiş yardımcılığını kazandı ve eğitim için burada haziran ayına kadar. 15 günde bir sınava tabi tutuluyorlar. Belirli bir puanın altına düşenler de müfettiş yardımcılığından düz memurluğa düşüyor. (allah korusun) kendisi de yapısı itibariyle zaten her sınavda deli gibi stres yapan ve resmen huy değiştiren bir insan. Akşam eğitimden sonra gece yarılarına kadar kütüphaneden çıkmadan ders çalışıyor. Tabi bu süre içerisinde her sınavda olduğu gibi gözünün üzerinde kaşın var desen kavga çıkartacak kadar gergin. Ben de huyunu bildiğim için bu dönemi geçene kadar alttan almaya gayret ediyorum.
Mart ayının son haftası nişanımız olacaktı. Her tarihimizi onun sınavlarına göre ayarlamak durumundayız ve ben nişan için bile babamı çok zor ikna ettim. Kendisi ben işe girmeden kesinlikle yüzük takılmasına karşıydı.
Nişan için alışveriş yapmamız gerekiyor. Elbisemi aldık ama daha bir sürü eksiğimiz var, daha alyansımızın akıbeti bile belli değil. O garibim de boş bulduğu vakitlerde halletmeye çalışıyor. Aslında bizim yapmamız gereken şeyler değil sanırım bunlar. Ailelerin de yardım etmesi gerekiyor ama onun ailesi nedense günübirlik buraya gelmeyi teklif etmedi. Bizi oraya çağırıyorlar, ona da babam yanaşmıyor nişan olmadan. Iki arada bir derede kaldım yani. Bir de benim babam sorun çıkartıyor. Babam çok baskıcıdır, her şeyimize müdahale eder. Beni kıskanıyor, erkek arkadaşımı öğrendiğinden beri utanmasa evden çıkarmayacak.
Bu alışveriş işi için de tepkisinden korktuğumuz için izin isteyemedik. çünkü ailesi yok, başbaşa gidip her şeyimizi yapmamıza karşı çıkacak. Annem sağolsun bir bahane bulup çıkardı beni geçen hafta. O gün elbisemi aldık. Geri kalan eksiklerimiz için bu hafta buluşmamız gerekiyordu. Normalde haftasonları da ders çalışır çünkü. Bu hafta sınav olmadığı için rahattı. Ve benimle alışverişe gidebilmek için memleketine gitmedi bu hafta.
Bu sabah buluşacaktık işte... Ama babamın evden çıkmasını beklemem gerekti, o da oyalandı falan derken geciktim. Erkek arkadaşım da zaten babamın beni bu kadar kısıtlamasına sinirleniyordu kendi kendine. Daha buluşmadan sinir küpüne döndü kısacası. Buluştuğumuzda da hala dırdır susmak bilmiyordu. Tamam dedim, geldim işte yanındayım, hala neyi tartışıyoruz? Ama yok susmuyor, konuştukça konuşuyor. Zaten baban beni hiç sevmedi biliyorum... Ayrım yapıyor o... Sorun senin dışarı çıkman değil benim... Benim şimdiye kadar ne yanlışımı gördü, sapık mıyım neyim ki benimle seni dışarı göndermek istemiyor... Bir sürü saatimiz boşa gitti... Bu ve bunun gibi onlarca cümle. Söyleniyor allah söyleniyor. Bir yalvarmadığım kaldı, sus diyorum ya benim yapacağım bir şey mi var neden benim başımın etini yiyorsun. Ama yok susmadı. Ben de en sonunda dayanamadım ve mümkün olsa sana şimdi bir tane tokat atmak isterdim dedim. Beyefendi bu lafıma çok büyük tepki gösterdi. Bana bunu söyleyecek kadar saygını yitirdiysen babana da saygısızlık edebilir karşına alıp bu konuyu konuşabilirdin dedi. Elimizdeki paketleri bıraktı, ben gidiyorum dedi.
Peşinden gittim dur dedim durmadı. Ben de o an sinirle montundan tutup kendime doğru çekiştirdim. Dur dedim gidemezsin, ama durmadı gitti. Giderken de bırak beni dedi, ben seninle evlenmek istemiyorum.Onu duyunca kulaklarıma inanamadım çünkü kavga da etsek didişsek de dayanamaz bir saat sonra özür üstüne özür dilerdi, gönlümü almayı bilirdi, ve bana çok aşıktı. Sonra bıraktım gitti.
Ben de tıpış tıpış eve döndüm. Binbir taklayla dışarı çıktım ama o gün tamamen boşa gitti.
Annem sorunca da söyledim neler olduğunu. (ilk defa aramızdaki sorunu anneme söyledim ama saklayamazdım zaten. Gider gitmez geri döndüm ve ağlayarak döndüm. )
arkasından mesaj attı anneni arayıp anlatacağım her şeyi. Ve aradı.
Rahatsızlıklarını dile getirdi. Niye kavga ettiğimizi ayrıntılıca anlattı. Ben onun beni sevdiğine inanmıyorum çünkü benim için hiçbir çabası yok, alışverişe gitmemiz bile mesele oluyor dedi. Annem de siz bilirsiniz oğlum demek ki anlaşamıyorsunuz dedi ve kapattı.
Aramızda ilk defa böyle bir şey oldu 2 senedir. Tam kavuşuyoruz derken hem de... O bana dayanamazdı, hemen arardı.
Ha bir de hemen bir kız bulup görücü usulüyle yaza evleneceğini söyledi. Ben en çok bundan korkuyorum çünkü delidir yapar.
Gözüm sürekli telefonumda ama yok. Aramadı hiçbir şey yapmadı. Ben ne yaparım hiç bilmiyorum. Her şeyimi ona göre ayarlamıştım ve çok seviyorum. Ama bir yandan da içim o kadar kırıldı ki... Ben onu haftalarca sınavı var stresli diye idare ettim alttan aldım, o bana böyle yaptı.
Ne yapmam gerekiyor hiç bilmiyorum ki ben. Aklım beynim durdu ve bunları paylaşabileceğim kimsem de yok.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?