- 28 Mart 2020
- 21.297
- 64.555
- Konu Sahibi pamuk musun nesin
- #1
Herkese merhaba. Buraya pek konu açan, derdini açabilen biri değilim. Son raddeye gelene kadar da içimde yaşarım. Son raddeyi geçti bugün. Bazılarınız biliyor duvar paylaşımlarımdan. Bir süredir sancılı zamanlar geçiriyorum. İlk düğümü çözdüm, boşandım. Düğüm mü çözdüm yeni düğümler mi bağladım bilmiyorum. Konuşmaya çok ihtiyacim var. Düzelecek, iyileşeceksin, herkes bu duruma alışacak diye duymaya çok ihtiyacım var. Uzun olursa özür dilerim.
Eski eşim çok iyi bir insandır ama onunla evlendiğime pişmanım. Keşke hep iyi bir arkadaşım olarak kalsaydı. Iyi bir eş olamadı çünkü. Boşanma sebebimiz cinsellikti. Bir süre vajinismustan sonra ben bu sorunu aşınca onun cinsel problemleriyle karşılaştık. Erken boşalma gibi. Çeşitli arastirmalar, okumalar yaptik. Bu süreçte yapilmasi gereken ne varsa %80'ini ben yaptim diyebilirim. Onun sorunu için ben çabaladım. Penetrasyon ile orgazm şöyle dursun oral ya da elle herhangi bir şey de yapamiyordu. Ön sevişme dışında bir şey yoktu yani. Öyle böyle derken bu süreç 3 4 sene sürdü. Ben defalarca bu konuyu konuştum. Ne yapmamız gerekiyorsa yapalim. Doktor, terapist ya da boşanma ne gerekiyorsa dedim. Seneler boyunca minik adimlarla çabaladı. Zaten iyi de bir insan oldugu için hayat bir şekilde geçiyordu. Eksik geçiyordu ama geçiyordu. Tahammül seviyemi giderek kaybediyordum tabii ki. Zaman içerisinde onun çabalamadığını farkettikçe boşanma fikri iyiden iyiye oturuyordu. Her defasinda yeni baştan şans veriyordum. Çabalayacağına inandırıyordu. Yine öyle bir dönemdeyken eski eşim artık çabalamayacağını, bu haliyle evliliğe devam etmek istedigini, her erkeğin her ilişkide orgazmı sağlayamadığını, bunun o kadar mümkün olmadığını, bazi erkeklerin penis değer değmez boşaldığını ve eşlerinin bunu kabul ettiğini söyledi. Bu şekilde yaşayacağım doktora gitmeyecegim dedi. Duvara çarpmış gibi oldum. Yillarca beni emek verecegine inandırdı. Yıllarım, gençliğim, en sağlıklı yaşlarım heba oldu.
Sonuç olarak boşandım. O ailesine anlatti ben anlattım. Çocuk sahibi olamadik diye anlatti ailesine, karım yüzünden olmadı diye. Cinsel probleminden bahsedemedi. (Bu biraz ortak ksrar gibiydi.) Ben de erkek fertlere cinsellik diyemedigim icin bu sebebi söyledim. Onun ailesi ona şefkat gösterdi, üzüldü. Yaninda oldu sevgi gösterdi haklı buldu. Bana kimse üzülmedi, kimse şefkat göstermedi, başımı okşamadı. Hatta bir grup, eski eşimi haklı gördü. Benim ortada kaldığımı ima etti. Bunlari başkası yaşasa aksini söyler ikna ederdim onu. Kendi kendimi ikna edemiyorum. Birinin bunu bana söylemesi şiddete uğramış hissettiriyor. Ben eşimden ayrılarak iyi bir arkadaşımı kaybettim. Onun ailesinin bazı fertlerinden bana gelen sevgiyi kaybettim. Evimi, eşyalarımı, güzel günlerimi kaybettim. Bir de üstüne bunları yaşıyorum. Hiçbir suçum yokken, her şeyi kaybetmişken bir de bu imalar, sevgisizlikler, yalnız birakmalar beni mahvediyor.
Geçecek mi bu süreç? Yeni bir hayat kurabilecek miyim? Kalbim acıyor. Sevgisiz kaldım. Hayata karşı korku duyar oldum. Tek bir destekçim yok. Hiç suçum yokken senelerim uçup gitti. Bedel ödeyen de yalnızca benim. Niye böyle bir şey yaşadım? Öfkeleniyorum, içim yanıyor. Çok yoruldum.
Güncelleme: Konu 1 ay sonra yeniden anasayfaya düştü. Yeni okuyup üzülen kuzularımı görüyorum. Üzülmeyin nolur. Kapısını yalnızca kendi anahtarımla açtığım bir evim var artık. Bu huzura erişmek isteyen sıkışmış bunalmış tüm ruhların bu huzurun daha fazlasına kavuşmasını tüm kalbimle diliyorum.
Eski eşim çok iyi bir insandır ama onunla evlendiğime pişmanım. Keşke hep iyi bir arkadaşım olarak kalsaydı. Iyi bir eş olamadı çünkü. Boşanma sebebimiz cinsellikti. Bir süre vajinismustan sonra ben bu sorunu aşınca onun cinsel problemleriyle karşılaştık. Erken boşalma gibi. Çeşitli arastirmalar, okumalar yaptik. Bu süreçte yapilmasi gereken ne varsa %80'ini ben yaptim diyebilirim. Onun sorunu için ben çabaladım. Penetrasyon ile orgazm şöyle dursun oral ya da elle herhangi bir şey de yapamiyordu. Ön sevişme dışında bir şey yoktu yani. Öyle böyle derken bu süreç 3 4 sene sürdü. Ben defalarca bu konuyu konuştum. Ne yapmamız gerekiyorsa yapalim. Doktor, terapist ya da boşanma ne gerekiyorsa dedim. Seneler boyunca minik adimlarla çabaladı. Zaten iyi de bir insan oldugu için hayat bir şekilde geçiyordu. Eksik geçiyordu ama geçiyordu. Tahammül seviyemi giderek kaybediyordum tabii ki. Zaman içerisinde onun çabalamadığını farkettikçe boşanma fikri iyiden iyiye oturuyordu. Her defasinda yeni baştan şans veriyordum. Çabalayacağına inandırıyordu. Yine öyle bir dönemdeyken eski eşim artık çabalamayacağını, bu haliyle evliliğe devam etmek istedigini, her erkeğin her ilişkide orgazmı sağlayamadığını, bunun o kadar mümkün olmadığını, bazi erkeklerin penis değer değmez boşaldığını ve eşlerinin bunu kabul ettiğini söyledi. Bu şekilde yaşayacağım doktora gitmeyecegim dedi. Duvara çarpmış gibi oldum. Yillarca beni emek verecegine inandırdı. Yıllarım, gençliğim, en sağlıklı yaşlarım heba oldu.
Sonuç olarak boşandım. O ailesine anlatti ben anlattım. Çocuk sahibi olamadik diye anlatti ailesine, karım yüzünden olmadı diye. Cinsel probleminden bahsedemedi. (Bu biraz ortak ksrar gibiydi.) Ben de erkek fertlere cinsellik diyemedigim icin bu sebebi söyledim. Onun ailesi ona şefkat gösterdi, üzüldü. Yaninda oldu sevgi gösterdi haklı buldu. Bana kimse üzülmedi, kimse şefkat göstermedi, başımı okşamadı. Hatta bir grup, eski eşimi haklı gördü. Benim ortada kaldığımı ima etti. Bunlari başkası yaşasa aksini söyler ikna ederdim onu. Kendi kendimi ikna edemiyorum. Birinin bunu bana söylemesi şiddete uğramış hissettiriyor. Ben eşimden ayrılarak iyi bir arkadaşımı kaybettim. Onun ailesinin bazı fertlerinden bana gelen sevgiyi kaybettim. Evimi, eşyalarımı, güzel günlerimi kaybettim. Bir de üstüne bunları yaşıyorum. Hiçbir suçum yokken, her şeyi kaybetmişken bir de bu imalar, sevgisizlikler, yalnız birakmalar beni mahvediyor.
Geçecek mi bu süreç? Yeni bir hayat kurabilecek miyim? Kalbim acıyor. Sevgisiz kaldım. Hayata karşı korku duyar oldum. Tek bir destekçim yok. Hiç suçum yokken senelerim uçup gitti. Bedel ödeyen de yalnızca benim. Niye böyle bir şey yaşadım? Öfkeleniyorum, içim yanıyor. Çok yoruldum.
Güncelleme: Konu 1 ay sonra yeniden anasayfaya düştü. Yeni okuyup üzülen kuzularımı görüyorum. Üzülmeyin nolur. Kapısını yalnızca kendi anahtarımla açtığım bir evim var artık. Bu huzura erişmek isteyen sıkışmış bunalmış tüm ruhların bu huzurun daha fazlasına kavuşmasını tüm kalbimle diliyorum.
Son düzenleme: