Bundan sonra ne olacak? Güzel şeyler duymaya ihtiyacım var.

pamuk musun nesin

Şimdiden başka zaman yok
Kayıtlı Üye
28 Mart 2020
21.291
64.542
Herkese merhaba. Buraya pek konu açan, derdini açabilen biri değilim. Son raddeye gelene kadar da içimde yaşarım. Son raddeyi geçti bugün. Bazılarınız biliyor duvar paylaşımlarımdan. Bir süredir sancılı zamanlar geçiriyorum. İlk düğümü çözdüm, boşandım. Düğüm mü çözdüm yeni düğümler mi bağladım bilmiyorum. Konuşmaya çok ihtiyacim var. Düzelecek, iyileşeceksin, herkes bu duruma alışacak diye duymaya çok ihtiyacım var. Uzun olursa özür dilerim.

Eski eşim çok iyi bir insandır ama onunla evlendiğime pişmanım. Keşke hep iyi bir arkadaşım olarak kalsaydı. Iyi bir eş olamadı çünkü. Boşanma sebebimiz cinsellikti. Bir süre vajinismustan sonra ben bu sorunu aşınca onun cinsel problemleriyle karşılaştık. Erken boşalma gibi. Çeşitli arastirmalar, okumalar yaptik. Bu süreçte yapilmasi gereken ne varsa %80'ini ben yaptim diyebilirim. Onun sorunu için ben çabaladım. Penetrasyon ile orgazm şöyle dursun oral ya da elle herhangi bir şey de yapamiyordu. Ön sevişme dışında bir şey yoktu yani. Öyle böyle derken bu süreç 3 4 sene sürdü. Ben defalarca bu konuyu konuştum. Ne yapmamız gerekiyorsa yapalim. Doktor, terapist ya da boşanma ne gerekiyorsa dedim. Seneler boyunca minik adimlarla çabaladı. Zaten iyi de bir insan oldugu için hayat bir şekilde geçiyordu. Eksik geçiyordu ama geçiyordu. Tahammül seviyemi giderek kaybediyordum tabii ki. Zaman içerisinde onun çabalamadığını farkettikçe boşanma fikri iyiden iyiye oturuyordu. Her defasinda yeni baştan şans veriyordum. Çabalayacağına inandırıyordu. Yine öyle bir dönemdeyken eski eşim artık çabalamayacağını, bu haliyle evliliğe devam etmek istedigini, her erkeğin her ilişkide orgazmı sağlayamadığını, bunun o kadar mümkün olmadığını, bazi erkeklerin penis değer değmez boşaldığını ve eşlerinin bunu kabul ettiğini söyledi. Bu şekilde yaşayacağım doktora gitmeyecegim dedi. Duvara çarpmış gibi oldum. Yillarca beni emek verecegine inandırdı. Yıllarım, gençliğim, en sağlıklı yaşlarım heba oldu.

Sonuç olarak boşandım. O ailesine anlatti ben anlattım. Çocuk sahibi olamadik diye anlatti ailesine, karım yüzünden olmadı diye. Cinsel probleminden bahsedemedi. (Bu biraz ortak ksrar gibiydi.) Ben de erkek fertlere cinsellik diyemedigim icin bu sebebi söyledim. Onun ailesi ona şefkat gösterdi, üzüldü. Yaninda oldu sevgi gösterdi haklı buldu. Bana kimse üzülmedi, kimse şefkat göstermedi, başımı okşamadı. Hatta bir grup, eski eşimi haklı gördü. Benim ortada kaldığımı ima etti. Bunlari başkası yaşasa aksini söyler ikna ederdim onu. Kendi kendimi ikna edemiyorum. Birinin bunu bana söylemesi şiddete uğramış hissettiriyor. Ben eşimden ayrılarak iyi bir arkadaşımı kaybettim. Onun ailesinin bazı fertlerinden bana gelen sevgiyi kaybettim. Evimi, eşyalarımı, güzel günlerimi kaybettim. Bir de üstüne bunları yaşıyorum. Hiçbir suçum yokken, her şeyi kaybetmişken bir de bu imalar, sevgisizlikler, yalnız birakmalar beni mahvediyor.

Geçecek mi bu süreç? Yeni bir hayat kurabilecek miyim? Kalbim acıyor. Sevgisiz kaldım. Hayata karşı korku duyar oldum. Tek bir destekçim yok. Hiç suçum yokken senelerim uçup gitti. Bedel ödeyen de yalnızca benim. Niye böyle bir şey yaşadım? Öfkeleniyorum, içim yanıyor. Çok yoruldum.

Güncelleme: Konu 1 ay sonra yeniden anasayfaya düştü. Yeni okuyup üzülen kuzularımı görüyorum. Üzülmeyin nolur. Kapısını yalnızca kendi anahtarımla açtığım bir evim var artık. 😌 Bu huzura erişmek isteyen sıkışmış bunalmış tüm ruhların bu huzurun daha fazlasına kavuşmasını tüm kalbimle diliyorum.💙
 
Son düzenleme:
Herkese merhaba. Buraya pek konu açan, derdini açabilen biri değilim. Son raddeye gelene kadar da içimde yaşarım. Son raddeyi geçti bugün. Bazılarınız biliyor duvar paylaşımlarımdan. Bir süredir sancılı zamanlar geçiriyorum. İlk düğümü çözdüm, boşandım. Düğüm mü çözdüm yeni düğümler mi bağladım bilmiyorum. Konuşmaya çok ihtiyacim var. Düzelecek, iyileşeceksin, herkes bu duruma alışacak diye duymaya çok ihtiyacım var. Uzun olursa özür dilerim.

Eski eşim çok iyi bir insandır ama onunla evlendiğime pişmanım. Keşke hep iyi bir arkadaşım olarak kalsaydı. Iyi bir eş olamadı çünkü. Boşanma sebebimiz cinsellikti. Bir süre vajinismustan sonra ben bu sorunu aşınca onun cinsel problemleriyle karşılaştık. Erken boşalma gibi. Çeşitli arastirmalar, okumalar yaptik. Bu süreçte yapilmasi gereken ne varsa %80'ini ben yaptim diyebilirim. Onun sorunu için ben çabaladım. Penetrasyon ile orgazm şöyle dursun oral ya da elle herhangi bir şey de yapamiyordu. Ön sevişme dışında bir şey yoktu yani. Öyle böyle derken bu süreç 3 4 sene sürdü. Ben defalarca bu konuyu konuştum. Ne yapmamız gerekiyorsa yapalim. Doktor, terapist ya da boşanma ne gerekiyorsa dedim. Seneler boyunca minik adimlarla çabaladı. Zaten iyi de bir insan oldugu için hayat bir şekilde geçiyordu. Eksik geçiyordu ama geçiyordu. Tahammül seviyemi giderek kaybediyordum tabii ki. Zaman içerisinde onun çabalamadığını farkettikçe boşanma fikri iyiden iyiye oturuyordu. Her defasinda yeni baştan şans veriyordum. Çabalayacağına inandırıyordu. Yine öyle bir dönemdeyken eski eşim artık çabalamayacağını, bu haliyle evliliğe devam etmek istedigini, her erkeğin her ilişkide orgazmı sağlayamadığını, bunun o kadar mümkün olmadığını, bazi erkeklerin penis değer değmez boşaldığını ve eşlerinin bunu kabul ettiğini söyledi. Bu şekilde yaşayacağım doktora gitmeyecegim dedi. Duvara çarpmış gibi oldum. Yillarca beni emek verecegine inandırdı. Yıllarım, gençliğim, en sağlıklı yaşlarım heba oldu.

Sonuç olarak boşandım. O ailesine anlatti ben anlattım. Çocuk sahibi olamadik diye anlatti ailesine, karım yüzünden olmadı diye. Cinsel probleminden bahsedemedi. Ben de erkek fertlere cinsellik diyemedigim icin bu sebebi söyledim. Onun ailesi ona şefkat gösterdi, üzüldü. Yaninda oldu sevgi gösterdi haklı buldu. Bana kimse üzülmedi, kimse şefkat göstermedi, başımı okşamadı. Hatta bir grup, eski eşimi haklı gördü. Benim ortada kaldığımı ima etti. Bunlari başkası yaşasa aksini söyler ikna ederdim onu. Kendi kendimi ikna edemiyorum. Birinin bunu bana söylemesi şiddete uğramış hissettiriyor. Ben eşimden ayrılarak iyi bir arkadaşımı kaybettim. Onun ailesinin bazı fertlerinden bana gelen sevgiyi kaybettim. Güven veren ilişkimi kaybettim. Evimi, eşyalarımı, güzel günlerimi kaybettim. Bir de üstüne bunları yaşıyorum. Hiçbir suçum yokken, her şeyi kaybetmişken bir de bu imalar, sevgisizlikler, yalnız birakmalar beni mahvediyor.

Geçecek mi bu süreç? Yeni bir hayat kurabilecek miyim? Kalbim acıyor. Sevgisiz kaldım. Hayata karşı korku duyar oldum. Tek bir destekçim yok. Hiç suçum yokken senelerim uçup gitti. Bedel ödeyen de yalnızca benim. Niye böyle bir şey yaşadım? Öfkeleniyorum, içim yanıyor. Çok yoruldum.
İyi insan olsa karım yüzünden çocuğumuz olmadı demezdi.Sorun varsa muayene olmalıydı.Gerekirse psikolojik destek alın.Benimde son bir senede dengem bozuldu.
 
Bir insanı hayatımızdan çıkartmak çürük dişi çektirmek gibi. Dişin çekildiği zaman rahatlarsın. Ama dilin yüzlerce kez dişinin eskiden olduğu yere gider. Sonra zamanla alışırsın ve o eski acısı, boşluk hissi kalmaz hatta yerine daha iyisi bile yapılır.

Şu an o eski güzel günlerinizi özlüyor olabilirsiniz. Ama emin olun biraz zamanla iyi ki bu kararı vermişim diyeceksiniz. Umarım hayatınız umduğunuzdan da güzel olur 🩵 bol güneşli çiçekli baharlı günlere uyanın inşallah 🩷🩷
 
Tabiki yeni güzel günleri göreceksiniz!
Boşanmış ve hayatı bulmuş biri olarak yazıyorum.

Cinsellik evlilikte de ,sevgililikte de çok önemli! Bir ömür bir iktidarsız birini çekmek zorunda değilsiniz.Çabalamışsınız üstelik o istememiş o zaman şutlamanız iyi olmuş.
Ailesine sizi her ne kadar kötülese de içten içe asıl sebebi o biliyor ya,o eziklik ona yeter!

Bu hastalıktır evet,ama çabalayana hastalık. Ben böyleyim beni böyle kabul et oldu paşam. Ne diye evlendin be adam!Başaksının hayatını kararttın.

Uğraşmaya değmez ama zararın neresinden dönersen kardır.
Güzel günler gelecek
 
Bir insanı hayatımızdan çıkartmak çürük dişi çektirmek gibi. Dişin çekildiği zaman rahatlarsın. Ama dilin yüzlerce kez dişinin eskiden olduğu yere gider. Sonra zamanla alışırsın ve o eski acısı, boşluk hissi kalmaz hatta yerine daha iyisi bile yapılır.

Şu an o eski güzel günlerinizi özlüyor olabilirsiniz. Ama emin olun biraz zamanla iyi ki bu kararı vermişim diyeceksiniz. Umarım hayatınız umduğunuzdan da güzel olur 🩵 bol güneşli çiçekli baharlı günlere uyanın inşallah 🩷🩷
Amin, inşallah böyle olacaktır. Eski güzel günlerimizi özlüyorum ama dönüp bakinca bir arkadaş ilişkisi gibiymiş diyorum. Karı koca gibi değil. Zamanla iyi ki demeyi umuyorum. Çok teşekkür ederim.
 
Pamuğum; gözlerimden yaşlar süzülerek okudum yazını.
Biliyor musun, ilk evliliğim çocuk yüzünden bitmişti. Eski eşimin herkesin "bir bebeğiniz olsa keşke" temennisine, iki yüzlü bir biçimde "inşallah biz de çok istiyoruz" gibi yorumlar yapıp, benimle başbaşa kaldığında "kesinlikle istemiyorum" demesi arasında beş yılım geçti benim de.
Evet çok iyi bir insandı arkadaşım olarak kalsaydı. Ailesinden çok sevdiğim insanlar oldu benim de.
Boşanıp Adana'dan İstanbul'a yapayalnız döndüm ve gidecek bir baba evim bile yoktu. Evimi orada yükledim, nakliye geldiğinde gösterecek bir adresim bile yoktu ama başardım. Çok rezillik çektim ama başardım. İş de buldum, ev de buldum hepsi oldu ve öz abim boşandığımı aylar sonra duyduğunda bana dedi ki.
"O şeker gibi adamı niye bıraktın?"
Bu cümleyi yıllardır sindiremedim.
Eski eşimi kime sorsam, methiyeler düzer hakkında. Çok iyi arkadaş, çok iyi amca, çok iyi öğretmen, harika bir enişte, kusursuz bir damat, sevecen bir kardeş, hayırlı bir evlat vesaire...
Ama nasıl bir eşti sorusunun cevabını sadece ben verebilirdim. İnsanların anlamadığı yer burası. Beni de bu nedenle hiçkimse anlamadı, hep bende hata aradılar. Seni de bu nedenle anlamıyorlar.
Ama geçiyor. Yaşadığın her şeyi anlayabiliyorum, keşke seni şimdi kucaklayabilsem, seninle beraber ağlayabilsem, elinden tutup 'inan bana geçecek' diye ikna edebilsem.
Bazen hiç olmak gerekiyor. En dibi görmek. Ben onu yaşadım. Suyun en dibine kadar batınca, topuğun yere çarpıyor en dipten aldığın güç, sana ivme kazandırıyor ve bu kez battığın su, seni yüzeye çıkarıyor. O nedenle diren olur mu?
Klasik olacak belki ama, Şems haklı.
Bırak hayatının altı üstüne gelsin.
Nereden biliyoruz ki altının üstünden iyi olmayacağını?
 
Tabii ki canım benim!

Tabii ki her gecenin bir sabahı var!

Güneş öyle güzel doğacak ki bir gün!

Sen bile inanamayacaksın!

Allahım yolunu,şansını ve bahtını açık etsin inşallah!

Allahım karşına kıymetini bilen iyi insanlar çıkarsın inşallah arkadaşım.
Çok teşekkür ederim şefkatin için. Bana canım benim demen bile ağlattı beni. 🥺 Sevgisizlik çok büyük bir acı.
 
İyi insan olsa karım yüzünden çocuğumuz olmadı demezdi.Sorun varsa muayene olmalıydı.Gerekirse psikolojik destek alın.Benimde son bir senede dengem bozuldu.

Aynısını yazacaktım. Şerefli bir erkek olsa anlaşamadık tutmadı der geçerdi ama kendisi şerefsizlik yapmış.

Konu sahibesi madem o adam zırvaladı, doğruyu yavaştan yayacaksın... önce senin kadın akrabalara söyle sonra karşı taraftan dedikoducu tip varsa ona şöyle. Adam gibi boşanıyor gitseydi uğraşma derdim ama bu şerefsiz hak ediyor.
 
Tabiki yeni güzel günleri göreceksiniz!
Boşanmış ve hayatı bulmuş biri olarak yazıyorum.

Cinsellik evlilikte de ,sevgililikte de çok önemli! Bir ömür bir iktidarsız birini çekmek zorunda değilsiniz.Çabalamışsınız üstelik o istememiş o zaman şutlamanız iyi olmuş.
Ailesine sizi her ne kadar kötülese de içten içe asıl sebebi o biliyor ya,o eziklik ona yeter!

Bu hastalıktır evet,ama çabalayana hastalık. Ben böyleyim beni böyle kabul et oldu paşam. Ne diye evlendin be adam!Başaksının hayatını kararttın.

Uğraşmaya değmez ama zararın neresinden dönersen kardır.
Güzel günler gelecek
Hep bu sebeple kizdim. Ben vajinismusu atlatmak icin çabalamasaydim bana yapilan her şey mübah görülecekti. Beni her durumda yanimda olacafina inandirdi. En ufak sorunda çaba harcamayip ortada birakti ve beni boyle kabul et dedi. E benim taleplerimi kim karşılayacak? Ben bunu eşimden istemeyip kimden isteyeceğim?
 
Bu sizin ortak kararınız mıydı peki? Neden anlaşamadık bitti demiyor da böyle bir gerekçe sunuyor?
Biraz ortak karar gibi oldu. Ben onun cinselliği söyleyemeyeceğini biliyordum. Zaten soylese kabul mu görecekti? Ailesi biraz farklı biri. Benim yeterince çekici olmadığımı, kilolarim oldugunu, bu sebeple oğullarının istemedigini falan düşüneceklerdi taharetten bihaber insanlar. Yani ben suçlanacaktim. M Mevsim hep bahar gördü kilomu da yüzümü de, söyleyebilir yani. Ailesinin begenisine kalmadım tabii.

Her defasinda sordum ona ne diyeceksin nasil aciklayacaksin diye. Bulurum bir şey deyip durdu. Ben de bu sebebi söyle bari dedim. Kismen de doğru bir şey aslinda. Kontrol altinda bir gebelik yasayabilirim ben. Ama korunmamın asil sebebi düzgün cinsellik yasayamamis olmaktı. Bunun duzelmesini bekledim olmadi.
 
Toplumun ikiyüzlülüğü ile karşı karşıyasın. Özellikle kadın-erkek ilişkisi söz konusu oldu mu toplum hep bir erkekle empati yapma, ona hak verme eğiliminde. Toplum nezdinde evlilik sorumluluğu hep kadına ait. Eski eşin de yapılacak en büyük adiliklerden birini yapmış, gider ayak son kalan bıçağı sırtına saplamış. İyi ve şerefli bir adam bunu yapmaz. Anlıyorum cinsellik çok mahrem bir konu. Ama başka türlü seni incitmeden bir açıklama bulabilirdi. İçindeki aşağılık kompleksini böyle akıtmış. Umarım bundan sonra çok mutlu olur ve bu berbat adamı bir daha hatırlamayacak güzelliklerle dolu bir hayat yaşarsın.
 
valla benim bu konuda görüşlerim net
biz ne müslüman dünyanın kalan kısmı -bakınız araplar ya da orta doğudaki/asyadaki müslüman topluluklar- gibi 18-20 yaşında evlenip, kadın olarak doğurmaktan başka da bir görevi olmayıp petrol parasıyla rahaaat rahaaat yaşayabiliyoruz

ne avrupalı amerikalı gibi cinsellikte rahatız
ne de elin japonu gibi 50 yaşında fit tin tin dünya gezebiliyoruz

biz tek eşliliğin ve evliliğin aşırı önemli olduğu kadına evlilikte aşırı yük binen bir milletiz. bir de eş anası babası ailesi derdi çekiyoruz. sosyal bir devlette yaşamayıp ömür boyu bir de elalem ne der kaygısı ve ekonomik buhran çekiyoruz

şu ortamda sevişmeden evlenmek büyük yürek yemek. evlilik tamamen kumar zaten bu kumarı bir de kartları görmeden mi oynayalım?

"iyi insan, efendi insan" dediğiniz adam bile resmen sizi "kusurlu" (!) çıkarmış işin sonunda.

geçmiş olsn. toparlarsınız mutlaka ama böyle yani bu iş. elbetteki eşinizden cinsellik bekleyeceksiniz.

ama işte diyorum ya iyi efendi erkek olsun, eğitimli kültürlü denk olsun, cinsellikte uyumlu olalım (uyum illa müthiş cinsel hayat demek değil iki tarafın da libidosu denk olsun ve ten uyumu yakalansın, demek istiyorum), dünya görüşümüz uysun, aileler hiç sorun çıkarmasın...valla varsa helal olsun, ben göremiyorum. evliliği o yüzden çok çok da gözde büyütmemek gerek bence. olduğu kadar olur olmuyorsa biter. çünkü zaten kaliteli erkeğe denk gelmek aşırı derecede zor.
 
Pamuğum; gözlerimden yaşlar süzülerek okudum yazını.
Biliyor musun, ilk evliliğim çocuk yüzünden bitmişti. Eski eşimin herkesin "bir bebeğiniz olsa keşke" temennisine, iki yüzlü bir biçimde "inşallah biz de çok istiyoruz" gibi yorumlar yapıp, benimle başbaşa kaldığında "kesinlikle istemiyorum" demesi arasında beş yılım geçti benim de.
Evet çok iyi bir insandı arkadaşım olarak kalsaydı. Ailesinden çok sevdiğim insanlar oldu benim de.
Boşanıp Adana'dan İstanbul'a yapayalnız döndüm ve gidecek bir baba evim bile yoktu. Evimi orada yükledim, nakliye geldiğinde gösterecek bir adresim bile yoktu ama başardım. Çok rezillik çektim ama başardım. İş de buldum, ev de buldum hepsi oldu ve öz abim boşandığımı aylar sonra duyduğunda bana dedi ki.
"O şeker gibi adamı niye bıraktın?"
Bu cümleyi yıllardır sindiremedim.
Eski eşimi kime sorsam, methiyeler düzer hakkında. Çok iyi arkadaş, çok iyi amca, çok iyi öğretmen, harika bir enişte, kusursuz bir damat, sevecen bir kardeş, hayırlı bir evlat vesaire...
Ama nasıl bir eşti sorusunun cevabını sadece ben verebilirdim. İnsanların anlamadığı yer burası. Beni de bu nedenle hiçkimse anlamadı, hep bende hata aradılar. Seni de bu nedenle anlamıyorlar.
Ama geçiyor. Yaşadığın her şeyi anlayabiliyorum, keşke seni şimdi kucaklayabilsem, seninle beraber ağlayabilsem, elinden tutup 'inan bana geçecek' diye ikna edebilsem.
Bazen hiç olmak gerekiyor. En dibi görmek. Ben onu yaşadım. Suyun en dibine kadar batınca, topuğun yere çarpıyor en dipten aldığın güç, sana ivme kazandırıyor ve bu kez battığın su, seni yüzeye çıkarıyor. O nedenle diren olur mu?
Klasik olacak belki ama, Şems haklı.
Bırak hayatının altı üstüne gelsin.
Nereden biliyoruz ki altının üstünden iyi olmayacağını?
Çok isterdim yaninda olmayi. Dizine yatmayı hatta.🥺 boşanmayı planlarken bunlari yaşayacağımı bilmiyordum. Çok üzgünüm. Birileri acımı paylaşır sanmıştım. Sanki suçumla boşandım gibi bir hava oluştu. Kahroluyorum. Dilerim hayatimin alti üstünden daha güzeldir. Bekliyorum, umutla...
 
Pamuğum; gözlerimden yaşlar süzülerek okudum yazını.
Biliyor musun, ilk evliliğim çocuk yüzünden bitmişti. Eski eşimin herkesin "bir bebeğiniz olsa keşke" temennisine, iki yüzlü bir biçimde "inşallah biz de çok istiyoruz" gibi yorumlar yapıp, benimle başbaşa kaldığında "kesinlikle istemiyorum" demesi arasında beş yılım geçti benim de.
Evet çok iyi bir insandı arkadaşım olarak kalsaydı. Ailesinden çok sevdiğim insanlar oldu benim de.
Boşanıp Adana'dan İstanbul'a yapayalnız döndüm ve gidecek bir baba evim bile yoktu. Evimi orada yükledim, nakliye geldiğinde gösterecek bir adresim bile yoktu ama başardım. Çok rezillik çektim ama başardım. İş de buldum, ev de buldum hepsi oldu ve öz abim boşandığımı aylar sonra duyduğunda bana dedi ki.
"O şeker gibi adamı niye bıraktın?"
Bu cümleyi yıllardır sindiremedim.
Eski eşimi kime sorsam, methiyeler düzer hakkında. Çok iyi arkadaş, çok iyi amca, çok iyi öğretmen, harika bir enişte, kusursuz bir damat, sevecen bir kardeş, hayırlı bir evlat vesaire...
Ama nasıl bir eşti sorusunun cevabını sadece ben verebilirdim. İnsanların anlamadığı yer burası. Beni de bu nedenle hiçkimse anlamadı, hep bende hata aradılar. Seni de bu nedenle anlamıyorlar.
Ama geçiyor. Yaşadığın her şeyi anlayabiliyorum, keşke seni şimdi kucaklayabilsem, seninle beraber ağlayabilsem, elinden tutup 'inan bana geçecek' diye ikna edebilsem.
Bazen hiç olmak gerekiyor. En dibi görmek. Ben onu yaşadım. Suyun en dibine kadar batınca, topuğun yere çarpıyor en dipten aldığın güç, sana ivme kazandırıyor ve bu kez battığın su, seni yüzeye çıkarıyor. O nedenle diren olur mu?
Klasik olacak belki ama, Şems haklı.
Bırak hayatının altı üstüne gelsin.
Nereden biliyoruz ki altının üstünden iyi olmayacağını?
Mavii 🥹 ne kadar dolu nasıl muhteşem kadınlarsınız. Konu sahibi de sen de.

Konu sahibi, hayatta her şey geçiyor biliyor musun. Unutmak istemesen bile unutuyorsun. Biri geliyor, yaşadığını da yaşayamadıklarını da unutturuyor.
Çocuk niye olmadı senden dolayıymış diyenlere, iktidar sorunu vardı ne zaman birlikte olmayı denesek o mahçup oluyordu ben de zaten çocuk istemiyor gibi konuşuyordum falan diye, günlük dilden profesyonel bir şekilde uydur bir şeyler. Bilinsin onun bir girişimde bulunamadan sana çamur attığı.
İki kişinin ne yaşadığını kimsenin bilmesine gerek yoktu. Anlaşamadık ama çok değer verdiğim bir insan sadece evliliğimizi yürütemedik der kapatırsın, kimseye de söz söyletmezsin ama erkekler sever karşı tarafa yıkılıp vah vah dedirtmeyi.
 
Aynısını yazacaktım. Şerefli bir erkek olsa anlaşamadık tutmadı der geçerdi ama kendisi şerefsizlik yapmış.

Konu sahibesi madem o adam zırvaladı, doğruyu yavaştan yayacaksın... önce senin kadın akrabalara söyle sonra karşı taraftan dedikoducu tip varsa ona şöyle. Adam gibi boşanıyor gitseydi uğraşma derdim ama bu şerefsiz hak ediyor.
Hiç bunu yapabilecek karakterde biri değilim. Kıyamam zaten bunu yapmaya. Ailesi anlaşamadık sebebini kabul etmezdi çünkü cinsellik dışında anlaşıyorduk. Görüyorlardi ne kadar iyi oldugumuzu.
 
Çok isterdim yaninda olmayi. Dizine yatmayı hatta.🥺 boşanmayı planlarken bunlari yaşayacağımı bilmiyordum. Çok üzgünüm. Birileri acımı paylaşır sanmıştım. Sanki suçumla boşandım gibi bir hava oluştu. Kahroluyorum. Dilerim hayatimin alti üstünden daha güzeldir. Bekliyorum, umutla...
Ben de sana içinde pamuk prenses geçen ama güçlü bir kadının hikayesini anlatırdım esas kızı sen olan. Saçlarını tarardım. Hiçbir şey yapamazsam, seninle beraber ağlardım. Sonra burnumuzu falan silip, kahve içerdik.🥰
Üzülme diyemiyorum ama az üzül olur mu?
 
X