her sene muhakkak jane eyre ve uğultulu tepeleri okurum, ama her sene, bıkmadan usanmadan. bu 2si dışında tekrar tekrar okuduğum yüksek topuklar var(murathan mungan), her sene okumuyorum onu ama dönüp dönüp okuyorum. bir erkek hayatı kadın gözüyle bu kadar nasıl güzel ve doğru anlatabilir şaşıyorum.
bunlar dışında genelde stephen king severim, biraz gerilim olacak. dokuzlar yasası, ejderha dövmeli kız serisi, açlık oyunları, dean koontz kitapları...
eşimse empati ve olasılıksız kitaplarını herkese öneriyor, ama ben içlerinden 1 tanesini beğenmemiştim hangisi hatırlamıyorum.
o kadar çok okuyorum ki isimleri kalmıyor aklımda
ha bir de grange kitaplarını severek okudum/okurum
bunların hepsini okudum bir tek yüksek topukları okumadım :)
ayda 4-5 kitap okurum bazen dozjı kaçırım 7 çıktığım oluyor :) o sebeple artık hatırlamıyorum sayıları yazarları isimleri :)
açlık oyunları serisini 3 günde 3 kitabıda bitirdim :)
dün gece 2 de yeşil yol da bitti :) şimdi sırada yine seri bir kitabım var.
stephen king severler için kara kule serisini şiddetle tavsiye ederim. 7-8 kitaptan oluşuyor sayısını unuttum ama stephen kingin en güzel kitabı bence :)
hım dokuzlar yasasını da okumadım sanırım konusu neydi onun ?
şundan dolayı, anlatmaya çalışırken bir şekilde kitabın gizem bölümünü ortaya çıkarmış olurum. kabasını anlatayım, bir ailede, anne-baba-çocuk, başlarına ne gelirse yaşları 9un katlarındayken geliyor. ağır olaylar, ölüm, kaza gibi. bunun nedeni ve ailedeki en son kalan bireyin kurtulmaya çalışması diyebilirim.
