- 14 Ağustos 2024
- 1.331
- 2.623
-
- Konu Sahibi Lilandilan
- #121
Ben tercih etmezdim şahsen, çatışmalar kaçınılmaz bilginiz olsun , ailesi ve nişanlınız ile uyumlu olabileceğinizi düşünmüyorum, iyi düşünün derim ...Merhaba, çözemediğim bir derdim var ve beni tanımayan vicdanlı insanların bana yardımcı olabileceğini düşündüm.
3,5 senedir birlikte olduğum kişiyle 2 aydır nişanlıyım ve birlikte yaşıyoruz. Nişanlım Türkiye'de 15 yıldır yaşıyor, tıp fakültesini bitirmiş, kendisi Mısır asıllı Türk vatandaşı. Muhafazakar bir aileden gelmiyor, hatta benim ailem çok daha muhafazakar diyebilirim. Giydiğime, nerede olduğuma karışmaz. Anlayışlıdır çoğu zaman. Benim çevrem de onu sever, sayar, bizi yakıştırır. Tabii ki belli başlı kusurları vardır ama genel olarak düzenli, bakımlı, temiz, hoş bir insandır ve hoş bir etkisi vardır, çevresi onu sever. Tabii ki ben de.
Bizim problemimiz onun babasının Mısır'da iflas etmesi ve ailesinin İstanbul'da bizim muhitimize taşınarak yeni iş kurmasıyla başladı. Ailesi her ne kadar sevimli insanlar da olsa bir türlü alışıp sindiremiyorum onları. Özellikle dillerini konuştuğunda (ailesi Türkiye'ye yeni taşındıkları için doğal olarak Türkçe bilmiyorlar) benim bu ortamda ne işim var, bir an önce gitsem diyorum. Adetleri farklı, hayat görüşleri farklı (daha Avrupai görüşleri var ve evet bu sorun oluyor mu diye sormayın, bazen valla oluyor. Misafiri eve ayakkabıyla alıyorlar mesela dsdhfjsdkf)
Nişanlım evde ailesi/Mısır'dan arkadaşlarıyla Arapça konuştuğunda da öyle. Arapça'ya özel bir durum değil aslında, genel olarak neden farklı bir dil ve ırk birleşimiyle aile kuruyorum ki diye derin düşüncelere dalıp duruyorum, onu sorgulamaya başlıyorum, keşke biri bu nişanı bozsa ben sevdiğimden yapamayacağım diyorum. Bazen durup dururken nişanlımdan da soğuyorum, sonra tekrar bir şekilde sevdiğim için ve güzel bir ilişkimiz olduğu için ilişkiye devam etme kararı alıyorum. (Kendisi anadili gibi Türkçe konuşuyor bu arada, dil konusunda sıkıntı yaşamıyoruz)
Problem sadece bu da değil. Ben varlıklı bir aileden geliyorum. O da öyleydi - ta ki ailesinin iflasından sonra. Her ne kadar güzel bir mesleği ve kazancı da olsa kendini biraz kötü hissediyor bana karşı, belki de ben hissettirdim bilemiyorum, sanki bana maddi olarak yetemeyecekmiş gibi hissediyor. Belki de bu durum canını sıkıyor ve bu tepkiyi bana veriyor. Ancak benim de canım sıkılmaya başladı artık. Çünkü karşımda kendini yetersiz hisseden erkeği görünce tadım kaçıyor. İster istemez öyle mi diye düşünüyorum artık.
Ama düşünüyorum, düzgün ve dürüst bir insan. Çalışkan, zeki, akıllı, saygılı. Üstelik ben aşık olup peşinden koştum :) Aklım karışık. Bir de çocuğum olduğunda kimlik bunalımı yaşar mı, ne gibi engellerle boğuşur bilmiyorum. Aklım karman çorman. Çoğu zaman ağlıyorum ondan gizli, iş yerimde. 4 ay sonra düğün var. Ne çekip gidebiliyorum ne de yersiz düşünceleri kafamdan atabiliyorum. Zorlanıyorum.
Ben de Arap dilini seviyorum bir dil eğitmeni olarak lakin arap kültürü bana çok ters , sevemiyorum valla ...Yurt dışından gelip böyle para kazaniyorsa azimsayamayiz. Muhtemelen dil bilmek onları bir adım öne atmış tabii ki. Ne diyim iyi düşün derim. Arap dilini severim. Çok güzel bir dil. Bu senin için çok güzel bir fırsat. Kesinlikle öğren derdim. İş hayatın için muthis bir avantaj.Ama Arapları sever misin diye sorarsan hiç sevmem. İrkciliktan değil kulturleri,tarzlarından hazetmiyorum.
Bu şekilde düşünmen ve evlilik yolunda olman çok zıt, yol yakınken dön arkadaşım, çok zor bir ilişki bu ...Sonuçta o evde yemek yiyorum. Midem kaldırmıyor. Kendimi kötü hissediyorum. Yere bir şey düşünce almak dahi istemiyorum. En azından biz geldiğimizde dikkat etmeleri gerekmez mi (ediyorlar da 2 seferdir zaten). Ben kedimden rahatsız olan misafirim geldiğinde kedimi odada bırakıyorum. Misafir görgüsü değil midir... Ama bireysel ilişkinizde sizi neden rahatsız etsin derseniz, evime geldiklerinde çoraplarıyla dolanması hiç hoşuma gitmez. Çünkü o evdeki çoraplarıyla geliyorlar. Zorla terlik giydirip onu takip mi edeyim, valla temizlik takıntılarım da var.
Kesinlikle ben de Mihrimah. Allah affetsin hiç hoşlanmıyorum. Otobüste,restorantta adamları görünce rahatsız oluyorum. Çünkü çok gürültülüler. Görgüsüzlükleri çok. O bedevi ruhları içlerinde.Ben de Arap dilini seviyorum bir dil eğitmeni olarak lakin arap kültürü bana çok ters , sevemiyorum valla ...
Valla ne dillerini ne kültürlerini sevebiliyorum ben. Nötr bile olamıyorum bazen, ben asla Türk olmayan biri ile yapamazdım istediği kadar dilimizi konuşsun. Konu sahibi, hayat yaşayış biçimi herkesin farklı ama şu an yapamayacağınız düşünüp korkuyorsanız yapamazsınız. Kimisi vardır İngiliz, Arap, Türk fark etmez kültür beni bağlamaz diyip yapabiliyor siz öyle değilsiniz belli ki zorlamayın bence.Ben de Arap dilini seviyorum bir dil eğitmeni olarak lakin arap kültürü bana çok ters , sevemiyorum valla ...
hiç kimse için zavallı kedini odaya falan kapatma. kediden rahatsız olan gelmesin. kendi ailenden biri geliyorsa da eğer seni seviyorlarsa senin dört ayaklı dostuna saygı duymak zorunda. zavallı hayvanı odaya kapatıp da ona işkence etmen yanlış. bir odaya kapanmak kediler için işkencedir çünkü.Sonuçta o evde yemek yiyorum. Midem kaldırmıyor. Kendimi kötü hissediyorum. Yere bir şey düşünce almak dahi istemiyorum. En azından biz geldiğimizde dikkat etmeleri gerekmez mi (ediyorlar da 2 seferdir zaten). Ben kedimden rahatsız olan misafirim geldiğinde kedimi odada bırakıyorum. Misafir görgüsü değil midir... Ama bireysel ilişkinizde sizi neden rahatsız etsin derseniz, evime geldiklerinde çoraplarıyla dolanması hiç hoşuma gitmez. Çünkü o evdeki çoraplarıyla geliyorlar. Zorla terlik giydirip onu takip mi edeyim, valla temizlik takıntılarım da var.