Ya biraz da bizim insanımız çöp, mal, angut da olsa bir kere yüzüne guleni bırakamıyor, yıllar yılı hamalligini ediyor.
Bugün bile kadın konu açmış, yıllardır beraber yaşıyorlar, diyor ki bir hediye almadı.
E bir hediye almamis, seni düşünüp incelik yapmamış adamla ne fışkı yemeye eve çıktın.
Herkes kendini belli eder, biraz gözünü aç, ilk farkettiginde yol ver gitsin.
İki sene önce hayatımda çoook tatlis bir insan vardı. Anlattığım çocukluk hikayelerimi bile ezberinde tutar, beraber gittigimiz tatilleri kendi çizdiği çizgi kitap haline getirir, beraber izlediğimiz filmlerde çalan şarkıları gitarıyla çalar atar, her ay mektup atar, sırt çantamın yırtılmış kısmını diker, beğendiği her özelliğini takdir eder, gittiğimiz yerlerde ne zamandır gorusmedigim arkadaşlarımla buluşunca dil bilmemesine rağmen yüzünde gülümseme asla sıkılmadan saatlerce oturur, sıkılmadın mi diyince 'neşeyle bir şeyler anlatırken parliyorsun, izlemesi zevk veriyor neden sıkılayım' der. On numara beş yıldız bir adam. Ama adamın bir kusuru vardı mesajlarıma on- yirmi hatta otuz saat sonra dönerdi. Rahatsız olduğumu söyledim, geçiştirmeyi sevmiyormus, müsait olunca uzun uzun yazmayı seviyormuş. Ben bundan da hoşlanmadığımi net bir şekilde söyledim. Cuma haftan nasıl geçti yazıyorum, adam bana pazar gecesi yüz satır mesaj atıyor , fotolar atıyor haftasını anlatıyor
Gerçek manada anlayacağı kadar uyarımı yaptıktan sonra hiç bahanelere siginmadim, 'ama şurası iyi ,burası güzel, birlikte neler yaptık' demedim adamı her yerden sildim, oldu bitti :)
Çünkü neden ben mesaj atınca merak edip de gibi hemen okumayan bir adama sevgilimmis gibi davranayim ki? Ne münasebet?
Bin tane iyi özelliği var. İsterse beş bin tane olsun:) yine de bu bana özensiz davranmasına sebep olamaz. Bence kendisine saygısı olan herkes bunu yapmalı.
Baktın adam salak, baktın adam angut, baktın adam odun, baktın adam sana değersiz hissettiriyor.
Ne uğraşıyorsun ki oldurmaya? "Ben daha iyisine layigim" de, yol ver ittirsin gitsin:)
Bu bebeyle de öyle oldu, bir yıl kadar sonra emailden doğumgünü bahanesiyle tekrar yazıştık, en son ziyaretime geldi, dilimi anadili gibi öğrenme - yanıma taşınma ve (inşallah) hiç ayrılmama kararı aldık . 'Seni üzmemem gerektigini öğrendim' dedi. o mesaj atmayı sevmeyen insan dün sırf mesaj atmamış olmamak için 'bugun Nasrettin hoca diye birini duydum,sen de tanıyor musun' diye falan sorar oldu
Bence işin sırrı oyunu vaktinde terketmeyi bilmekte