Slm hanımlar.. Bir evlilikte yapılmaması gereken her şeyi yapan bir kişiyle (eş diyesim gelmiyor) anlaşmaya ikna olmadığı için çekişmeli boşanma davası açmak zorunda kaldım.Aldatma,evden kovma,hakaret, asagilama vs...
Cekismeli olunca bütün pisliklerini açıklamak zorunda kalıyorsunuz haliyle,ayrıca nafaka tazminat taleplerimiz de karşı tarafı aşırı sinirlendirdi ama ben çekişmeli sürece girmeyelim çocuk da etkilenmesin diye çok direttim kabul ettiremedim.Kendisi davanın reddini talep ediyor beni sanki çok seviyormuş gibi !
2,5 yaşında oğlumuz var benim yanımda kalıyor.Gecen ilk duruşma oldu nafakayı indirmek istedi avukatı ama hakim reddetti.
Esas meseleye gelecek olursam;bu sahis bana 5 ay önce bir tartışma sırasında yazdığım bir iki kelime sebebiyle hakaret davası açtı.Mesajlari hem eksik koydu,o konuya nasıl gelindiğini almadı,hem de aralarda kendi cümlelerini siliklestirip (okunmuyor)benimkileri koyulttu.Bu dava durusmasiz görülecek.Benden savunma ondan beyan dilekçesi istendi.Ben olayda eğer varsa karşılıklı hakaret ve de ağır tahrik olduğunu, mesajların eksik sunulduğunu, tamamını eke koydugumu yazdım.O ise ona iftira attığımı (mesajlar ortada ),bir öğretmen olarak ona hakaret ettiğimi ve bu mesleği icra etmemesi gerektiğinin düşünulerek en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum diye yazmış.
Ya şimdi size soruyorum: Bir insan çocuğunun annesine karşı nasıl bu kadar kötü olabilir bu kadar düşman olabilir ? Avukatım bu dilekçenin sonucu etkilemeyecegi görüşünde fakat ben asıl bu soruya takılıyorum: bir insan nasıl bu kadar vicdansız,kalpsiz, kötü,haset,fesat ve gaddar olabilir aklım almıyor.Ustelik ben çocuğu asla bugüne kadar yaptığı kötülüklere rağmen onu bu işten ayrı tutup mahkeme kararına bağlı kalmadan istediği gibi istediği kadar alıp götürmesine karışmayacak kadar iyi niyetli olduğum halde.
boşanmada hepsi canavara dönüşuyor
neden böyle oluyor inanın anlamıyorum...Zülfü Livaneli nin bir sözü geliyor aklıma hep "sevişirken içiçe geçen solukları karışan, birbirine en yakın hale gelen insanların, sonradan bu kadar yabancılaşmasına, hatta can yakmaya çalışmasına hep hayret etmişimdir. " Önce en büyük haz sonra en büyük nefret ... İki günlük dünyada su kadınları mutlu etmek çok mu zor lanet olsun
