Bu da Bizim Sohbet Topiğimiz Olsun...


tatlım merak ettik seni tüm gün olmayınca berreyle msn de oluyoruz oraya gel sık sık =))
 
kk'DAN ALINTIDIR !!!


Bülent avucunu açmış kendisine doğru elini uzatan adama ters ters baktı. Elli yaşlarında gösteren adam görmeye alıştığı hırpani kıyafetli dilencilere benzemiyordu. Üzerindeki giysiler eski fakat temizdi. Eli yüzü temiz ve sağlıklı görünüyordu.

"Sapa sağlam adam gidip çalışacağına dileniyor belki benden daha zengindir" diye düşündü. Zaten canı çok sıkkındı birde sinirlenmişti.

Alaycı bir ses tonuyla:Ekmek parası mı istiyorsun ? diye sordu.

-Hayır çikolata parası lazım!

Bülent'in kızgınlığı şaşkınlığa döndü. `Espri yeteneği olan dilencinin hali de başka oluyor` diye düşündü.

- Niye siz ekmek bulamayınca çikolata mı yiyorsunuz?

- Hayır. Ekmek bulamadığımız günler genellikle bulgur pilavı yeriz onu da bulamadıysak aç yatarız.

Bülent adamın ciddi mi konuştuğunu yoksa dalga mı geçtiğini anlayamamıştı.

-Bu gün karnınız doydu üstüne tatlı mı istedi canınız?

-Fakirin canı mı olur ki tatlı istesin beyim.

- Bu bir kamera şakası mı yoksa sen iş bulamamış stendapçı mısın?

- Hiçbiri değil. Sadece fakirim. Bugün karımın doğum günü ona çikolata götürmek istiyorum.

-doğum gününde yaş pasta alınır bildiğim kadarıyla.

-O bizim için değil zenginler için. Otuz yıllık evliliğimiz boyunca ona bir kez bile yaş pasta alamadım. Ama her doğum gününde mutlaka çikolata götürdüm. Çikolatayı çok sever.

Adamın söyledikleri Bülent'in dikkatini çekmişti. O akşam karısıyla kavga etmiş kapıyı çarpıp kendini sokağa atmıştı. Arabasına da binmemiş sahile kadar yürümüştü. Denizi seyretmek de onu rahatlatmamıştı. Oysa eskiden denizi seyrederken çok rahatlardı.

Dalgalar sıkıntısını alıp götürürdü.Fakat karısının evde ağlıyor olduğunu bildiği için olsa gerek hiçbir şey onu rahatlatmıyordu. Dilenciyle konuşurken biraz kafası dağılmıştı.

"Acabasöyledikleri gerçek mi yoksa uyduruyor mu" diye düşündü.

-Cebinde bir çikolata alacak para yok mu şimdi?

Bülent'in sorusu üzerine adam ceplerini boşalttı bir nüfus cüzdanından başka bir şey çıkmadı.

- Ben dilenci değilim. Işim yok. Günlük çalışırım ne iş bulursam yaparım.Fakat bu gün bütün gün iş aradım aksilik bu ya hiçbir iş bulamadım.

Bülent oturduğu bankı işaret ederek yer gösterdi.

-Oturun biraz dertleşelim bari dedi. Adam çekingen çekingen oturdu yanına.

-Yokmu eşin dostun borç alacak akraban?

-Fakirin akrabaları da fakir olur beyim. Bulurlarsa kendi karınlarını doyururlar.

-Dilenecek kadar çok mu seviyorsun karını ?

-Hem de çok seviyorum. Otuz yılımı aydınlattı o benim.

-Hımmmm. Aşk hemde otuz yıl süren aşk. Hayret doğrusu! Aşkın ömrü en fazla üç yıl diyorlar oysa. Sen otuz yıldan bahsediyorsun.

-Evet. Geçen yıllar sevgimi azaltmadığı gibi artırdı.

-Söyle o zaman nedir evlilikte mutluluğun sırrı? Söylediklerine bakılırsa sen mutluluğun formülünü bulmuş gibisin.

-Ben ilkokulu bile bitirmedim. Öyle formül falan bilmem.

- Formül dediysem kimya formülü sormuyorum canım. Bende altı yıllık evliyim. Sevdiğim kadınla evlendim fakat mutlu değilim. Sürekli kavga ediyoruz.Daha iki saat önce kapıyı çarptım çıktım. Evimiz arabamız işimiz gücümüz her şeyimiz var ama mutlu değiliz. Senin hiçbir şeyin yok ama mutlusun.Para mı acaba bizi mutsuz eden?

-Hiçbir şeyim yok mu? Hayır benim her şeyim var. Benim karım her şeyim.Sevgilim eşim arkadaşım hayat yoldaşım. Hayatımı paylaştığım insandan daha değerli ve daha önemli ne olabilir ki dünyada? Sizin ev araba iş diye her şey dediğiniz şeylerdir aslında hiçbir şey olan.

-Öyle deme şu kadar varlığın içinde bile karım her şeyden şikayet ediyor.Bir de fakir olsam kim bilir ne olur?

-Altın tasın kan kusana faydası yoktur beyim. Sen kadın ruhunu hiç anlamamışsın. Hiçbir kadın iyi bir evde oturduğu hergün çeşit çeşit yiyecekler yediği için mutlu olmaz. Bir kadın kocasının her şeyi olduğunu bildiğinde ancak mutlu olur.

-Sizin mutluluğunuzun sırrı bu mu ?

-Olabilir. Ben karıma değerli şeyler alamıyorum ama ona benim için ne kadar değerli olduğunu hissettiriyorum. O da çok mutlu oluyor.

-Bir kadına değerli olduğunu nasıl hissettirilir?

-Küçük kızı severek.

-Küçük kız mı ? Hangi küçük kız ?

-Yaşı kaç olursa olsun her kadının içinde hiç büyümeyen bir küçük kız vardır. O kızı ne kadar çok sever ne kadar çok mutu edersen o kadını da o kadar mutlu edersin.

-Nasıl yani ?

-Küçük kız neleri sever nelerden hoşlanır bir düşünün. Küçük kızlar hep beğenilmek ilgi görmek isterler. Güzel olduklarını duymaya bayılırlar.Kendilerine prensesmiş gibi davranılmasını beklerler. Küçük kızlar hep prenses olmayı hayal ederler. Sürprizlerden hoşlanırlar. Biraz şımartılmak isterler. Sevilmek ve sevildiklerini hep duymak isterler. Iltifata doymaz küçük kızlar. Öyle değil mi?

-Haklısın. Benim dört yaşımda bir kızım var. Adı Aylin. Her akşam boynuma sarılır "babacığım beni ne kadar seviyorsun?" diye sorar.Giysisini değiştirdiği zaman etrafımda "Baba güzel olmuş muyum?" diye sorar durur.

-Güzelsin demem de yetmez ona. " Harikasın prenses gibi olmuşsun"demeliyim. Dünyanın en güzel kızı demeliyim.

-Işte kadınlar bir ömür boyu bunu duymak isterler. Ben elli yaşındaki karıma böyle davranıyorum. Ömrümüz olurda ****en doksan yıl da yaşarsak ben ona böyle davranmaya devam edeceğim. Ona "bebeğim" diye hitap ediyorum çok hoşuna gidiyor. "Bebeğim bana bir çay yapar mısın?" dediğimde çay yapmak için nasıl koşturduğunu görmelisiniz.

-Hiç kavga etmezmisiniz siz?

-Kavga evliliğin tadı tuzu. Arada biz de tartışırız. Küsüp barışmanın tadı ayrıdır. Benim karım bir keçi kadar inatçıdır. Onunla barışmak için uğraşmak ayrı bir keyif verir bana.

-Benim eşim çok ciddi kadındır. Hiç küçük kız havası yok onda.

-Küçük kızlar büyüdükleri zaman artık sevgi ilgi istemeye utanırlar. En ciddi yada en yaşlı kadının bile o küçük kız mutlaka vardır. Yeter ki sen o tatlı kızı sevindirmeyi mutlu etmeyi bil. Ve o küçük kızı asla aldatma.Yoksa bir daha sana güvenmez ve ne yaparsan yap hep kuşkuyla bakar.Küçük kızlar hem çabuk mutlu olurlar hem de çabuk kırılırlar.Çok narindir onlar.Hoyrat elleri sevmezler. Yumuşak dokunuşları severler.

-Bu tavsiyeni deneyeceğim. Fakat her zaman yapabilir miyim bilmiyorum.Bazen işlerim çok yoğun oluyor o zaman eve çok yorgun gidiyorum.

-Bu sadece bir bahane. O küçük kızı mutlu etmek dünyanın en kolay işi.Çoğu zaman birkaç tatlı söz yeterli olur. Sen o küçük kızı mutlu ettiğinde karşılığını fazlasıyla alırsın. Artık o seni rahat ettirmek için elinden gelen gayreti gösterir. Karısı mutlu olmayan erkek mutlu olamaz. Mutlu olmak isteyen erkek önce hayat arkadaşını mutlu etmelidir. Düşünsene somurtkan mutsuz sürekli söylenen biriyle yolculuğa çıksan ne kadar mutlu olabilirsin.

-Haklısın da bende bütün gün ailem için çalışıp yoruluyorum.

-Yine para yine dış sebepler. Evet para önemli ve gerekli ama kadınlar para için erkekleri sevmezler. Para geçici mutluluklar verir. kadınlar hediye almayı severler. Paran varsa hediye al tabi.Ama hediyeyle mutlu olmasını bekleme. Hediyenin yanına sevgini katmazsan hediyenin bir anlamı yoktur.

Benim hiçbir zaman çok param olmadı. Günlük kazandım günlük yedik.Bazen aç kaldığımız günler oldu. Hiçbir zaman karımın kulaklarına altın küpe takamadım ama her zaman aşk sözleri fısıldadım. Hiçbir zaman boynuna pırlanta gerdanlık alamadım ama hep öpücüklerle sevdim boynunu. Hiçbir zaman ona ipek elbiseler giydiremedim ama kendi bedenimle ipek elbise gibi yumuşacık sardım bedenini ve mutlu ettim onu.

Adam ayağa kalktı.

-Bana müsaade artık gitmeliyim karım merak eder. Sende git evine küçük kızın gönlünü al belki o küçük kız şimdi evde ağlayıp duruyordur.

Bülent de ayağa kalktı. Kuvvetlice elini sıktı.

-Sizi tanıdığıma çok memnun oldum.

Elini bıraktı koluna girdi. Yolun karşısındaki pastaneyi gösterdi.

-Hadi gel eşin için şuradan çikolatalı pasta alalım dedi.

Pastayı aldılar. Adam hayatında ilk defa karısına yaş pasta götürmenin mutluluğuyla bin bir teşekkür ederek evinin yolunu tuttu.

Bülent de pastanenin yanındaki manavdan karısının en sevdiği meyvelerden aldı.

Evine geldiğinde karısı şişmiş gözlerle mutfak masasında oturmuş su içiyordu. Bülent hiç konuşmadan meyveleri büyükçe bir tabağa döküpyıkadı. sonra eşinin önüne koydu.

-Bunlar dünyanın en şanslı meyveleri dedi.Inci hiç konuşmadı.

-Sorsana "niye" diye..

Inci kızgın kızgın: -Niye? Diye sordu.

-Çünkü dünyanın en güzel ve en tatlı kadının midesine gidecek dedi gayet ciddi bir ses tonuyla. Inci şaşırmıştı. Bir anda yüzünün ifadesi yumuşamıştı.

-Bunlar senin sevdiğin meyveler senin için aldım.

-Hayret bir şey! Her zaman kendi sevdiğin meyveleri alırdın. Benim hangi meyveleri sevdiğimi iyi hatırlamışsın. Aslında bu beklediğim istediğim bir şeydi. "bak senin sevdiğin meyveleri aldım"

-Ama şimdi kıymeti yok. Çünkü sana çok kırgınım meyve alarak gönlümü alamazsın.

-Özür dilerim seni kırdığım için.

Sonra Bülent yere diz çöktü.

-Cezam neyse razıyım. Ama bir tek şey istiyorum senden. Seni delice seven bu adamı senden mahrum etme.Bülent yere çömelmiş boynu bükük bir vaziyette çok komik görünüyordu.

Inci kıkır kıkır gülmeye başladı.

-Affetmek o kadar kolay değil. Bakalım hangi cezalara katlanabileceksin dedi.

Bülent işte o zaman ona muzip muzip bakan eşinin içinde sakladığı küçük kızı gördü.Bundan sonra her şey daha farklı olacak diye düşündü......
 
bende seni çok özledim özlemim..
ohh ne güzel bende merak ediyorum ama hiç fırsatım yok gitmeye...
böbreğin ağırıyodu nasıl oldun özlemim..?

Canım canım canım

Fuar aşırı güzel değil çok çok da ucuz değil :)

Böbrek ağrım geçti birkaç gündür hafif yanma vardı sanki idrarımı yaparken ve sanıyorum bugün kum döktüm..ayıptır söyelemesi kum gibi şeyler vardı allah'tan acı çekmedim..
Aşıdan sonra felaket başım ağırdı çok şükür o da geçti bugün.
Sen nasılsın canım?ilaçlarını kullanıyor musun?

yanlız bıraktıznız iyice beni,, özlem bari arasıra msn e gel ya,,,

Bebişşş internete girmedim bu ara pek başım ağırdı..Ama bir kaç kere msni açtım görmedim sizi.
 
selam kızlar smile canım evet bi denk gelmiyoz ya benim iş bitti tatile girdik şimdide temizliğe başladım ama az kaldı salon, oturma odası bitti yarında yatak odasıyla çocuk odası biter öbür günde lavabo ve banyolar en sonda mutfak en korktuğumda mutfak ama ohhhhh mis gibi oldu içime sine sine yavaş yavaş sabah akşam temizlik yapıyorum eeeee siz napıyosunuz
 
Kızlar merhaba,

artık sık sık yazamıyorum işyerinden. Sanırım bu haftada böyle olacak. Zaten diğer hafta izne ayrılıyorum, sürekli burda olurum, görüşürüz...

Oda takımımız geldi. Çok şirin oldu odamız... Perdemiz ve avizemiz de gelince size resmini gönderirim...

Ama hala boya kokuyor, dünden beri camlar hep açık ama sabah girdim odaya kokuyordu... Sanırım birkaç hafta daha böyle sürecek...

Özlemcim iyiyim ben, Durumuz da iyi, kıpır kıpır yavrucum... Ağustos anneleri topiğinde bir arkadaş 34 haftalık doğum yaptı. Hepimizi korku kapladı. Çünkü hiçbir şikayeti yoktu, bir anda sancısı başlamış ve kanama olmuş. Anne de bebek de sağlıklı çok şükür. Ben daha çantamı da hazırlamadım. Bir üşengeçliktir aldı başını gidiyor. Yıkadım elbiseleri ama ütülenip bavula konacak. Yeni bavul almak istiyorum, beğendiklerim çok pahalı. Başka da bulamadım. Evdekilerden mi kullansam diyorum. Bakınıyorum şimdilik işte...

Bugün eşim arkadaşlarıyla balık tutmaya gitti, bizde kızımla keyif yapıcaz.. Belki birazdan alış-veriş merkezine gideriz...

Sen nasılsın canım? İsimsiz bebişimiz nasıl?
İsimde kesin karar var mı?




Elacım haftaya denk geliriz artık, sende sık sık gelmeye başlarsın... Minişin nasıl canım? İsim için kesin karar verdiniz mi?
Bende temzlik yapıcam. Önce halılar yıkamaya verilcek, perdeler yıkanacak. Boyaya filan gerek yok, temiz ev. Ama bunlar bile gözümde çok büyüyor.
Çeyizlik çarşaf-pike takımlarımı çıkardım.Lohusalık döneminde onları sereyim diyorum. Ben doğumdayken annemler filan sererler artık...

Sen ne güzel yarılamış işlerini. Kolay gelsin canım....


Kızlar Selinden haber yok. Selincim nerelerdesin,msn de de yoksun hiç????
 
Son düzenleme:
Bir dakika ya,

Hayatcım sen nasılsın bakim? Tek kaldın topikte...


Gülcan nerelerde, regl oldu mu acaba? Hiç yazmamış, yoksa ben mi görmedim...
 
Bir dakika ya,

Hayatcım sen nasılsın bakim? Tek kaldın topikte...


Gülcan nerelerde, regl oldu mu acaba? Hiç yazmamış, yoksa ben mi görmedim...

günaydın canım,,,

bi koşturmadır gidiyo sende evet ben yanlız kaldım canım sıkılıyoooo:85:

gülcan sanırım tatile gitti ya bi hoşçakalın demeden gitti galiba,,,
 


olsun bakalım napalım bizde senin yolunu gözleriz bıkmadan usanmadan =))

wayy be temizliği bitirdin ha ,, yorma canım kendini,, mutfaktan bende çok korkuyorum hala oraya başlayamadım nası yaparsan banada söyle emi =))
 
Ey beni en en çok sevenim..
Ey beni en en çok kollayıp-gözetenim..
Ey sesimi hep duyanım! Yaralarımı saranım..
Eyy hiç darılmayanım! Çağırınca koşarak gelenim!

Ey bana benden yakınım! Ey beni en çok bilenim!
Ey en çirkinimden sonra bile ?gel? diyenim!
Eyy! Dünya terketse, hiç terketmeyenim!

Ey en en vefalım..Ey Sevgili, en sevgili! Meded!..

Ahh.. Ey kadrini hiç bilemediğim!
Ahh.. Ey nefsimin ilk şahlanışında bir kenara ittiğim..
Ahh.. Ey ?Sendeyim? deyip, ülfetlerde kaybettiğim!
Ahh.. Ey ?Yalnız Sana..? deyip, gayrısına kulluk ettiğim..

Ahh Sevgili! En en Sevgili..
Ahh ya Vedud! Ya Rahim! Ya Sabur...
Ahh ya Tevvab! Ya Afuvv..
Ahh ya Rabbi! Ahh Allah?ım Af Allah?ım!
Tut sana müştak yüreğimi, affet beni....

Hani Rabbim, bir anne nasıl korur-kollar evlatlarını, onlar istemeden ulaştırır ihtiyaçlarını..

Bilir neye ihtiyaçları olduğunu..Hep hazır ve nazırdır hani..
Hep verir, hiç düşünmez canını..

Hani Rabbim, yavrusunun canı acısa canı yanar annenin..
Hasta olsa yavrusu, kalkmaz eli-kolu, hüznünden kalbi acır hani?..

Ey Annelerin kalbine, onları "anne yapan" merhameti, sevgiyi koyan Rabbim!
Onlar, okyanusundan bir zerre ile böyle iseler..Sen nasılsın kimbilir?

Bu duyguyla, gözyaşlarımla kapındayım Rabbim..
Geri çevirme sana müştak yüreğimi, kabul eyle dileğimi..

Ya Rahman! Ya Vedud! Ya Rahim..Ya Latif..

Tut yüreğimi, bırakma beni
 
Smileımmm görüşemedik hiç..iyisin değil mi? neyse az kaldı izne çıkmana görüşürüz bol bol..

Gülcan tatilde acaba regl oldu mu?

Berremmmm yıksun msn de..

Hayat sen de çıkmışsın..

Öpüyoruummmmmmm....
 
slm kızlar ben geldim

kusura bakmayın haklısınız bir hoşçakalın diyemedim özür dilerim

kızlar regl oldum 29.06.2011 hemde tatilin 3 günü sonrada son 2 gün girdim denize dün eve geldik

çok güzel geçti tatil ilk önce ayvalık sarımsaklıya gittik orda 4 gün kaldık

sonra burhaniye örene geçtik orda 6 gün kaldık


sarımsaklıda 2 gün denize girdim örende de son 2 gün girdim ama bol bol güneşlendim hastada olsam da

şimdi evdeyiz çalışmalar devam edeceğiz bir sürü çamaşır var yıkamaya onları yıkamaya başladım biraz da evde temizlik yapacağım

pazartesi işbaşı çok zor olacak 10 gün tatilden sonra

sizler nasılsınız canlarım neler yaptınız

hepinizi çok özleeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeediiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiimmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm
sizinle bir aile olmuşuz valla
 
gülcancım hoşgeldin bizde seni çok özledikk,,


ohh tatilide yaptın geldi ne güzell burda artık kimseler olmuyı bende kendim bi konu açtım orda takılıyorum geliyorum buraya ama kimsec,ikler olmayınca yazmıyorum bende beklerim senide =))
 

canım benim ne konu açtın sen
 
anammm hayat banlandımı...
şakamı buuu...

kıslar bari akşamları gelinde konuşalım olmamı...
çok özledim hepinizi...
smilem,selinim,özlemim,gülcan hayat ve seastre...öpüldünüz...
esramıda ösledim
 

küstüm sana berree beni unuttun
 
kızlar temizliğim bittim ama bende bittim yani ama o kadar temiz hissediyorumki evimi anlatamam her taraf mis gibi herşeyi en ufak eşyayı bile çamaşır suyuyla temizledim ama artık bu bana baya bi gider yarın annemlere gidecem 1 hafta kalacam inşallah gitmişken bebeğin artık kalan eşyalarınıda alayım diyorum yaaa doğum yaklaştıkça korkuyorum
 

tatlım hoşgeldin,,

berreyle msnde konuşuyoruz özürdiliyoooo


senide öpüyo çok özelden msn adresini atıcam sana
 
günaydınnn...
sabahın köründe uyandım yaaa
uyku tutmadı çok işim var bugün temizlik yapıcam daha...
sizler nasılsınız bakalım...
ela'cım küsma bana valla unutmuşum insanlık hali yoksam ben senide çok sefiyorum..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…