Ay canım sakın evlenerek hata yapma. Hele ki ikinci evliliğin olacakmış, çok değil bir iki seneye eyvah dersin ama daha önce de evlenip ayrıldığın için, ister istemez tekrar boşanmaya çekinirsin, kaç yıl bu adamın kahrını çeker durursun.
Öncelikle söylediklerin çok çelişiyor. Kadın çocuklarına darp uygulayan biri olsa, o çocuklar anneye verilmezdi zaten.
Ayrıca " evin yarısı verilmiş, nafaka verilmiş, doyumsuz" diyorsun ama nafaka ve evin yarısı zaten kanuni hak. Burada doyumsuzluktan bahsedilemez. Hatta ben sana şu kadarını söyleyeyim, karşındaki adam sadece üç kuruş nafaka vererek çocuk sorumluluğundan büyük ölçüde kurtulmuş oluyor. Çünkü çocuk büyütmek o kadar zor ki. İşin sadece maddi yönü yok. Hasta olsa sabaha kadar başında bekliyorsun , uykusuz işe gidiyorsun. Okulda bir sorunu olsa , işten izin alıp gitmeye çalışıyorsun. Acil bir durumu olsa, hastaneye ulaşmaya çalışıyorsun. Bebek olsa öz bakımı, büyük olduğunda sosyal/duygusal sorunları oluyor. Ne bileyim, çocukları evde bırakıp dışarı çıkmak çok sayılı oluyor. İnanın tahmin edeceğinden çok çok daha zor çocuk büyütmek. Ve neredeyse kadınların pekçoğu bu sorumluluğu maddi manevi tek başına almaya (haklı olarak) korkar ve boşanmayı son seçenek olarak değerlendirirler. Maalesef ülke yapımızda genellikle erkekten kaynaklı sorunlar oluyor. Karşınızdaki adam tabii ki boşandığı eşini kötüleyecek. Hiç kimse yoğurdum kara demez. Hadi o adam azınlıkta olsun ve her şey anlattığı gibi olsun. Sizin evlilik yine sağlıklı yürümez. Kendin bir çocuğun sorumluluğunu alamayacağını düşünerek çocuk düşünmediğini söylüyorsun, o zaman o çocuklara nasıl bakacaksın ? Babaannede mi kaliyor ? Hep orada kalmaz ki. İlla ki baba evinde de kalacaklar. Karı koca iki kişilik sofra hazırlamak bile zor gelecekken, bir de +2 çocuklara sürekli yemek, bulaşık, çamaşır döngüsüne gireceksin. En ufak bir olumsuzlukta seni kötü bilecekler. Ayrıca bu çocuklar büyüdükçe üniversite okutması, askerliği, düğünleri vs var. Hepsi ciddi maddi masraf demek. Adam bunları maaşıyla sağladığında ( ki yapmak zorunda) bir süre sonra evi geçindiren sadece sen olacaksın ve gözüne batacak. Ben sana gerçekleri yazıyorum, karar senin.
Sen adam için iyi bir seçeneksin çünkü hem gençsin, hem çocuğun yok hem de para getireceksin. Tüm baskısı bu yüzden. Bir daha senin gibi birini bulamaz.
Okuyunca üzüldüm valla. Dilerim evlenerek hata yapmazsın. Çok seviyorsan sevgili olarak devam et ama evliliğe yanaşma derim.
Öncelikle söylediklerin çok çelişiyor. Kadın çocuklarına darp uygulayan biri olsa, o çocuklar anneye verilmezdi zaten.
Ayrıca " evin yarısı verilmiş, nafaka verilmiş, doyumsuz" diyorsun ama nafaka ve evin yarısı zaten kanuni hak. Burada doyumsuzluktan bahsedilemez. Hatta ben sana şu kadarını söyleyeyim, karşındaki adam sadece üç kuruş nafaka vererek çocuk sorumluluğundan büyük ölçüde kurtulmuş oluyor. Çünkü çocuk büyütmek o kadar zor ki. İşin sadece maddi yönü yok. Hasta olsa sabaha kadar başında bekliyorsun , uykusuz işe gidiyorsun. Okulda bir sorunu olsa , işten izin alıp gitmeye çalışıyorsun. Acil bir durumu olsa, hastaneye ulaşmaya çalışıyorsun. Bebek olsa öz bakımı, büyük olduğunda sosyal/duygusal sorunları oluyor. Ne bileyim, çocukları evde bırakıp dışarı çıkmak çok sayılı oluyor. İnanın tahmin edeceğinden çok çok daha zor çocuk büyütmek. Ve neredeyse kadınların pekçoğu bu sorumluluğu maddi manevi tek başına almaya (haklı olarak) korkar ve boşanmayı son seçenek olarak değerlendirirler. Maalesef ülke yapımızda genellikle erkekten kaynaklı sorunlar oluyor. Karşınızdaki adam tabii ki boşandığı eşini kötüleyecek. Hiç kimse yoğurdum kara demez. Hadi o adam azınlıkta olsun ve her şey anlattığı gibi olsun. Sizin evlilik yine sağlıklı yürümez. Kendin bir çocuğun sorumluluğunu alamayacağını düşünerek çocuk düşünmediğini söylüyorsun, o zaman o çocuklara nasıl bakacaksın ? Babaannede mi kaliyor ? Hep orada kalmaz ki. İlla ki baba evinde de kalacaklar. Karı koca iki kişilik sofra hazırlamak bile zor gelecekken, bir de +2 çocuklara sürekli yemek, bulaşık, çamaşır döngüsüne gireceksin. En ufak bir olumsuzlukta seni kötü bilecekler. Ayrıca bu çocuklar büyüdükçe üniversite okutması, askerliği, düğünleri vs var. Hepsi ciddi maddi masraf demek. Adam bunları maaşıyla sağladığında ( ki yapmak zorunda) bir süre sonra evi geçindiren sadece sen olacaksın ve gözüne batacak. Ben sana gerçekleri yazıyorum, karar senin.
Sen adam için iyi bir seçeneksin çünkü hem gençsin, hem çocuğun yok hem de para getireceksin. Tüm baskısı bu yüzden. Bir daha senin gibi birini bulamaz.
Okuyunca üzüldüm valla. Dilerim evlenerek hata yapmazsın. Çok seviyorsan sevgili olarak devam et ama evliliğe yanaşma derim.