Hanım efendi siz hala sigortalı seks işçisi var mı sanıyorsunuz. Onlar genel evler varkendi. Ve genel evde bir kadın gebe kalamaz çünkü devlet düzenli sağlık ve korunma kontrolüne tabi tutar bu bir.
He diyelim evlendi vesika silinmez. Ama işçi gözükmediği için yarın bir gün boşanma gibi durum varlığında gene eşin annenin geçmişini araştırmasını talep etse mahkemeye gene zor bir ihtimal. Sizin o dedikleriniz binde bir ve çoğu çocukların babası tarafından verilmiş bir kimlikleri dahi yok ki velayetleri olsun.
Anne aldatma gibi güven sarsıcı bir harekette dahi mahkeme heyeti anne için olumsuz bir görüşe hakim olur ki siz fahişelikten bahsediyorsunuz.
Velayet kamu düzenini kapsar çocuğun sağlık,eğitim vb ihtiyaçlarının yanında ahlaki yapısıda değerlendirilir.
T. C YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas: 2016 / 18282
Karar: 2018 / 6427
Karar Tarihi: 21.05.2018
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ: Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Rejiminin Tasfiyesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; velayet düzenlemesi yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla kişisel ilişki düzenlemesine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkemece, velayet konusunda görüşlerine başvurulan tarafların ortak çocukları 15.10.2006 doğumlu … ile 13.09.2009 doğumlu … anneleri ile kalmak istediklerini beyan ettikleri halde, “annenin evli olduğu halde eşine karşı sadakate aykırı davranışlar sergilediği, müstehcen fotoğraflarını 3. bir kişiye telefon yoluyla gönderdiği, bu şekilde ki yaşam tarzı ve davranışları ile çocukların anne ile kalmalarının bedeni, fikri ve ahlaki gelişmeleri bakımından ciddi risk teşkil edeceği” gerekçesiyle ortak çocukların velayetlerinin davalı-davacı babaya bırakılmasına karar verilmiştir
Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun “Üstün yararı” (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m, 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m, 1; TMK m. 339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumlan gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir.
Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip
olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir.
bakın kanun budur hanım efendi varsayımlarla ilerlemez ne yazık ki.