- 25 Mart 2010
- 4.016
- 3.929
- 49
Benim babam sabahtan başlardı ertesi günün sabahında elinde bitmiş rakı şisesiyle uyuyakalırdı.Yani kaç şise rakı siz hesap edin.Uyumaz uyutmazdı işe gitmezdi müdürler çalışanlar yürüyen bir çarkı vardı .Ama yaşı ilerledikçe bir lokma ekmeğe muhtaç oldugumuz günler oldu.Yani alkolik adamın geleceği yoktur .Normalde 1 şişe içiyor her gün ama son ayrılık kararından sonra tamamen delirdi ve 3 şişeye kadar çıktı, ayrılık acısı yaşıyorum, aslında bırakmıştım senin yüzünden oldu ondan normal diyor
Ah siz de iyi bir insansınız belli ve çok teşekkür ederim.Ben alkolik bir babanın evladıyım.Ne acılar yaşadık 49 yaşımda hala çözemediğim silemediğim travmalarım var.Babacım tam 40 yıl alkolik yaşadı.Alkolü kendi iradesiyle değil hastalığı nedeniyle bırakmak zorunda kaldı.Çok paralar kazandı tutsaydı şu an bizler birer acun birer ağaoğlu olmuştuk.Ama ne oldu kazandığını yedi bitirdi sattı savdı 65 yaşında el elde baş başta kaldı.Sonra üzerine bide alzaymır oldu.Alkol beynini yedi.Vefat etti 73 yaşında .Hala onun borçlarıyla uğraşıyoruz.Aslında çok iyi insandı.Ama bağımlılıklar insani özelliklerini bitiriyor insanın.Düzelmez eşiniz üzgünüm.Sizin de kariyerinizi kişiliğjnızi özetle hayatınızı bitirir.Yol yakınken bitirin.Kendi yolunuza bakın.Allah iyilerle karşılaştırsın,yardımcınız olsun.
Biz de bu ayrılma kararını aldıktan sonra aynı anlattığınız gibi oldu, ayağa kalkamaz hale geldi, 2 aya yakın bu yoğunlukta devam etti sonra işte 2.kere hastaneye kaldırıldı.Benim babam sabahtan başlardı ertesi günün sabahında elinde bitmiş rakı şisesiyle uyuyakalırdı.Yani kaç şise rakı siz hesap edin.Uyumaz uyutmazdı işe gitmezdi müdürler çalışanlar yürüyen bir çarkı vardı .Ama yaşı ilerledikçe bir lokma ekmeğe muhtaç oldugumuz günler oldu.Yani alkolik adamın geleceği yoktur .
Gördüm evet tamamen tövbe edip tedavi olup dini nedenlerle bırakıp dönmeyenler oldu çevremizde.Ama malesef babam da inançlı biri olmasına rağmen vücudunu bitirene kadar bırakamadı.Biz de bu ayrılma kararını aldıktan sonra aynı anlattığınız gibi oldu, ayağa kalkamaz hale geldi, 2 aya yakın bu yoğunlukta devam etti sonra işte 2.kere hastaneye kaldırıldı.
Evet olmazmış demek, benim eşimde 33 yaşındaydı tanıştık, Almanya gibi yerde doğru dürüst bir evi yoktu, ehliyetini almışlar 10 SENE!!, araba para hiçbir şeyi yoktu. Beraber yaparız sorun değil dedim, önemsemedim. Çünkü çok uyumluydu. Ama kötü de olsa bir işi vardı. Ondan sonra tablo git gide kötüleşti. Bence işe de zor bela gidiyordu, erkek adam işi bırakır mı vs düşünceleriyle girmiş oraya, sonra benden yüz bulunca onu da bıraktı.
Her gün çok kötü değildi dediğim gibi, ama her gün 1 şişe içerdi önceden de. Benim uyumamı bekliyordu işte. Zaten bu koşullarda bir insanın hayatına normal devam etmesi imkansız, bilinci yok, karakteri değişiyor, sen sürekli arkasını toplamalısın vs.
Merak ettiğim bırakan insanlar nasıl bırakıyor? Hiç böyle bir örnek gördünüz mü sağdan soldan?
Merhaba, sizi biraz anlayabiliyorum. Benzer bir durum deneyimliyorum. Ne aşamadasınız şuan? Ben de ayrılık ve terkedilme şemaları olduğu için boşanırsam çok üzülürüm diye korkuyorum dehşet derecede ürküyorum. Daha fazla konuşarak belki birbirimize katkı sağlayabiliriz. Yazın bana lütfen.Herkese selamlar,
*** Arkadaşlar uzun yazmışım, affedin, ben de sinir oluyordum ne bu destan gibi diye ama insan başına gelince biraz da boşalmak için yazıyor aklına gelen her şeyi.
Başlığı açıp açmamakta çok tereddüt ettim. Senelerdir KK üyesiyim, diyet ve goygoy yapmak için üye olmuştum ve bir gün bu başlığı açıp sizlerin tavsiyelerinizi rica edeceğim hiç aklıma gelmemişti.
Türkiye dışında yaşıyorum, iyi bir eğitimim var, elim yüzüm düzgündü, iyi bir işim vardı ama kendimi bildim bileli hep bir değersizlik, anneden gelen sevgisizlik sorunum vardı. Zamanla bir kısmını hallettim. Tam o dönemlerde yaklaşık 4.5 sene önce eşimle tanıştım ve önce beraber yaşamaya sonra kısa sürede evlenmeye karar verdik, Haziran’da evliliğimizin 3. yılı dolacak. Hayatımda kimseden görmediğim sevgiyi / ilgiyi / saygıyı gördüm ilk 2-3 sene, bütün dünyası bendim, benim de oydu ve aşırı tatlıydı.
Ondan daha fazla kazandığım ve daha disiplinli biri olduğum için ortak yaşamımızın çoğu yükünü ben aldım, maddi manevi onu taşıdım, zamanla da annesi gibi oldum. Son 1 sene baktım böyle olmyor finansal sorumluğu ona daha çok verdim ama küçük meblağlardan bahsediyoruz, mesela eve alınan birkaç eşya (diğerlerini ben almıştım full) Asıl konu Eşim tanıştığımızdan beri içki içiyordu ama benim ailemde ve çevremde hep alkol tüketilir, o yüzden sorun görmedim, bilmediğim şey alkolik ve sosyal içicilik aynı şey değilmiş. Hayatımda hiç alkolik birini tanımıyordum. Meğer o sorumluluk alamazmış zaten bu hayat şekliyle.
Evlendikten 1 seneye kalmadan devlet bana dil kursunu zorunlu kıldığı ve ben eşimle -evle -işle uğraşmaktan çok yorulduğum, hepsini bir arada götüremediğim için işimi bıraktım. Çünkü bir gece içtiğinde çok öfkeliydi, diğer gece ayarsız neşeli, terapi yapıyorsunuz, sabaha kadar oturuyorsunuz, dayanamadım işe. Çok büyük bir hataymış şimdi anlıyorum. Hemen arkamdan o da işi bıraktı beni bahane ederek. bulunduğumuz ülkede devlet kiranızı, harçlığınızı veriyor, çalışmanıza gerek bile yok ama karın tokluğuna yaşıyorsunuz. Sadece ek iş gibi bir şey yapıyor bilgisayardan, onu da ben ayarlamıştımonla da evden çıkmasına gerek kalmadan 3-5 içki parasını çıkarıyor.
Bana bir katkısı yok. Evden asla çıkmak istemiyor mümkünse bütün gün tv falan seyrediyor. Etrafında gerçekten destek, pek işinde gücünde aklı başında arkadaşı pek yok.
Zaten alkolikler böyle izole olurmuş zamanla.
Zamanla bana olan sevgisi, saygısı azaldı, aşağılamaları başladı. Seks bitti, onun için de beni suçladı. Benim de ona çünkü dayanamıyordum, çok dırdır yapmaya başladım, düşünün ki akşam 5-6ya kadar yataktan çıkmayan bir adam. Ben ülkenin vatandaşı değilim, o vatandaşı dili biliyor ediyor, ama her şey bana kalıyordu gün sonunda. Anlıyorum ki ben onu aşağıladıkça o da kendini koruma refleksiyle bana karşı saldırıyordu ama napacağımı bilemedim. Defalarca karşıma aldım, gel helalleşelim ayrılalım, sana kötü bir şey demiyorum ama bu hayatın evliliğe uygun değil vs anlattım. Yani çok defa çok sakin konuşmaya onu anlamaya çalıştım. Yeminler etti gelişiyorum değişiyorum öğreniyorum diye. İnanmayı seçtim. Ama işe yaramadı.
Ayık olduğu zamanlarda dünyanın en tatlı adamıydı çoğu zaman, son 1 seneye kadar. Yine belki tanısanız iyi dersiniz, bir çok erkeğe göre tatlıdır
Alkolle ilgili konular bir türlü çözülmeyince Kasım ayında hastaneye kaldırıldı psikiyatri birimine, 11 senedir bağımlıymış, normalde her gün 1 şişe votka içer. Orada ağır depresyon, bağımlılık teşhisi kondu. Terapiler vs 1.5 ay içmedi. Bu aralarda kavgalarımız çoğaldı, bana ilgisinin de azaldığını anladım, yüzleştim, ok ayrılalım bitti dedim. Vay sen misin onu diyen yine içkiye düştü ve ölümüne beni suçladı, ben bırakmıştım senin yüzünden tekrar içtim, sen böyle yapmasaydın içmezdi vs diye halbuki gerçek bu değil. O içmediği 1.5 aylık dönemin sonlarında canı içki çekiyordu söylüyordu, hatta bana yazın tatile gidersek belki içmeme izin verirsin falan diyordu, yani bence durumuna tam ayılmamıştı.
Neyse bu sefer kararım kesindi, bunu anladı ve bana düşman oldu ve her zamankinden çok korkunç içmeye başladı, günde 3 şişe vodka içiyor, sabah öğle akşam sarhoş, salonda kanepenin üstünden kalkamıyordu. Bulunduğumuz ülkede bürokrasi ve ev sıkıntısı var, he diyince kalkıp gidemiyorsunuz, 1 ay boyunca bana o evde cehennemi yaşattı, benim yaptığım evden beni kovdu vs ama kafası hep güzel, ayılınca da özür diliyor ona yumuşak davranırsam. Ben de kalktım annesine gittim durumu anlattım, bugüne kadar hiç anlatmamıştım. Çünkü ailesiyle de uyuşmadım, çok farklı benim değer yargılarımdan, hayatımda bu kadar dini imanı para insanlar tanımamıştım ben. Annesine banka dekontları, fotoğraflar videolar ağzından yazılmış özür mesajlarını gösterdim, komşuları eski iş arkadaşlarını şahit gösterdim, belliydi yani uydurmadığım. Zannettim ki annesi ilgilenecek peşine düşecek, kadın 3 gün ilgilendi evinde tuttu, sonra sallamadı bile. Şu anda 2. Kere hastaneye kaldırıldı mesela, yanında hiç kimsesi yok, annesi bir kere uğramamış, 3 günde 1 arıyormuş. çok üzülüyorum haline çünkü şükür şimdi Türkiye’ye annemin yanına geldim. Ama suçum olmasa da vicdan azabı çekiyorum. Çünkü aslında kötü bir insan değil, çok akıllı komik vs bir sürü iyi özelliği de var. Çocukluktan gelen çok acılar var.
Ama bana eşlik yapmadı maalesef, 4.5 senede 4 kere çamaşır makinesini çalıştırmadı, 1 yemek yapmadı, çocuk gibi, annesi gibi yaptı beni de ki çok düşünceli tatlı şeyler yapmıştır da hayatın karşısında çok az kaldı bunlar. Çok kötü olduğunu, beni çok özlediğini, yavaş yavaş da olsa değiştiğini geliştiğini söylüyor ama bir yandan da bana sürekli saçmalıklarla saldırıyor, karşınızda tam aklı başında biri yok, kötü hissetmemek için her şeyi söylüyor çünkü güçlü değil. Bir yandan da çok öfkeliyim ona çünkü her şeyimi kaybettim; işimi, görünüşümü, güzel evimi, paramı..
Çok uzun yazdım ama aranızda benzer yaşayan varsa siz ne noktada bırakmaya karar verdiniz? Doğru karar olduğunu nasıl bildiniz? Ya bir daha bu kadar sevilmezsem diye korktunuz mu?
Naz Hanım evli misiniz bilmiyorum, evlilik güzellemesi yapacak değilim ama çok kolay bir şey değilmiş, Allah yaşatmasın size. Hem maddi hem manevi hem bulunduğum ülkede bürokratik nedenlerden. Buna rağmen eşimi bırakmaya gönlüm olduğu için, param kalmamasına rağmen, yeni yapılmış sıfır evimi kredi çektim herşeyi mi bıraktım. Önce anneme geldim ve geçici ev buldum ödedim. Yani fazlasıyla gönlüm var ayrılmaya. Bir şeyi değerlendirirken iyi kötü her şeyiyle değerlendiririm, herkes öyle yapsın diye iyi tarafını da yazdım. Ama haklısınız önceki ilişkilerime baktığımda da hep bir şeyleri bırakmakta çok zorlanıyorum, yürüyüp gidemiyorum önem verdiğim şeyleri gerekli olsa bile. Bunun üzerinde çalışıymalıyım.
Bir şeyleri bırakmakta çok zorlanıyorum, gidemiyorum sınırlarımı açıkça çizip yoluma devam etmekte zorlanıyorum… beni tasvir etmişsiniz.Naz Hanım evli misiniz bilmiyorum, evlilik güzellemesi yapacak değilim ama çok kolay bir şey değilmiş, Allah yaşatmasın size. Hem maddi hem manevi hem bulunduğum ülkede bürokratik nedenlerden. Buna rağmen eşimi bırakmaya gönlüm olduğu için, param kalmamasına rağmen, yeni yapılmış sıfır evimi kredi çektim herşeyi mi bıraktım. Önce anneme geldim ve geçici ev buldum ödedim. Yani fazlasıyla gönlüm var ayrılmaya. Bir şeyi değerlendirirken iyi kötü her şeyiyle değerlendiririm, herkes öyle yapsın diye iyi tarafını da yazdım. Ama haklısınız önceki ilişkilerime baktığımda da hep bir şeyleri bırakmakta çok zorlanıyorum, yürüyüp gidemiyorum önem verdiğim şeyleri gerekli olsa bile. Bunun üzerinde çalışıymalıyım.
Merhaba, çok zor bu şemalarla yaşamaya çalışmak, bazen çok dandik şeylerden bile kopamıyorum, çok sağlıksız ilişlileri bile sürdüyorum. Online terapi aldım, aynı sizin yazdıklarınızı söyledi. Yarın yazacağım size.Merhaba, sizi biraz anlayabiliyorum. Benzer bir durum deneyimliyorum. Ne aşamadasınız şuan? Ben de ayrılık ve terkedilme şemaları olduğu için boşanırsam çok üzülürüm diye korkuyorum dehşet derecede ürküyorum. Daha fazla konuşarak belki birbirimize katkı sağlayabiliriz. Yazın bana lütfen.
Evet, öyleymiş, o yüzden 1 gün içmeden geçirmeleri bile onlar için önemli bir zafer görülürmüş. Ki benim eşimde bu da yoktu, 1 gün bile duramıyordu.Alkol bağımlıları genelde ramazanda 1 ay alkol içmez ve “bak 1 ay içmedim istesem bırakırım yani” derler. 1 ay 1.5 ay içmemiş olmak bağımlı olmadığı anlamını taşımaz. Evet bağımlılıktan kurtulma konusunda iyi bir başlangıç olabilir ama motivasyonları çabuk düşer. Bağımlılık tedavisi maalesef ki en zorlu süreçlerden biridir. Hem çok çok çok zor olduğu gibi hem de hiçbir zaman hiç bağımlı olmamış biri gibi olmaz. Örneğin 3 yıl içmez, 1 kere sosyal ortamda bir kadeh bir şey içeyim der, hooooppppp aynı bağımlılık hikayesine geri döner, hiçbir şey değişmemiş gibi içmeye başlar tekrar.
Zaten bu başlığı açalı aylar oldu, içten içe aklı başına gelir diye umuyordum ama hiççç.. aynı tas aynı hamam, geceleri içip beni arıyor ağlıyor bir yandan çok üzülüyorum ama bir yandan sıkıldım bu dramlardanAlkolik olmak bir hastalık olabilir ama tedavisi olan bir hastalık. Kendini suçlu hissetmesi gereken sen değilsin, o böyle bir hastalığa sahipken kimsenin hayatını mahvetmemesi gerekirdi. Sen belki eş olarak katlanırsın ama ilerde çocuğun olunca baba figürü onun için sadece bir utanç kaynağı olacaktır. Çünkü bu insanlar kendi ailesini toplum içinde utandırmadan başka bir işe yaramazlar.
Seni manipüle edip vicdan azabı duymanı istiyorlar. Onlar zaten cocuklarının böyle bir sorunu olduğunu en başından beri biliyolardır. Ne mutlu ki kurtulmuşsun. Sakın ardına bakma. Ben çocuk olarak çok çektim ve kimsenin ne eş olarak, ne çocuk olarak bir alkolikle hayat sürdürmesini istemem. Şimdi kilometrelerce ötedeyim ama izleri inan mezara bile benimle gidecekZaten bu başlığı açalı aylar oldu, içten içe aklı başına gelir diye umuyordum ama hiççç.. aynı tas aynı hamam, geceleri içip beni arıyor ağlıyor bir yandan çok üzülüyorum ama bir yandan sıkıldım bu dramlardan
Bir de yorum yazanlar için ufak gelişme; ailesi o kadar halini gördü, doktor raporları bilmem neler, alkolden hastaneye kaldırıldı gözleri önünde, utanmadan onu bırakıp gittim diye arkamdan adama kaçtı dediler, bana verdikleri bir altın set vardı-başka da bir bok yapmadılar, bana kaç şey aldırdılar verdikleri altın kadar olmasa da-ortada ne adam var ne alakası var, inanamadım bu şeytanlığa, ahlaksızlığa pisliğe uzun süre. Valla hiç aklıma gelmezdi hayatımda böyle insanlarla karşılaşacağım, bunları yaşayacağım. Hayat ne diyim..