Boşanmalı mıyım bilemiyorum.

Tatlım moralini bozmak istemiyorum ama elinde "hiç" para yok...Ev kiraları 15-20 den başlıyor, özel okuldan alacağın para Max. 25 olacak, bu adam memursa Max. 10 nafaka verse -ki hiç zannetmiyorum vereceğini -ne yedirip ne icireceksin bu çocuklara? Faturaları nasıl ödeyeceksin? Büyüdükçe masrafları artacak... iki kişi çalisip tek bir çocukla zorlanıyor insanlar bu ülkede , evlilik güllük gülistanlık olsa bile bir evde 3 çocuk varsa zaten her şeyden mahrum büyüyor o çocuklar , senin aile desteğin de yok, nasıl olacak? Eninde sonunda vereceksin çocuklari sosyal hizmetlere, şimdiden düşün...Bari çocuklar orda düzgün beslenir birkaç yıl, senin psikolojik gel gitlerine şahit olmadan, sapik babalarından uzakta serpilirler bir süre....
 
Gerçekten soruyor musun hala boşanmalı mıyım diye. 2016 da boşanmalıydın hatta. Yanlışlıkla çocuk yapmak ne demek sene olmuş 2024 hala nasıl yanlışlıkla çocuk yapabiliyor insanlar inanamıyorum. Kafam yarıldı diyorsun git darp raporu al boşan adama da uzaklaştırma kararı çıkart yanına bile yaklaşamasın. Böyle bir adamla büyüterek çocuklarına daha büyük bir haksızlık yapıyorsun
 
Pazartesi dava açıyorum

Ev kirası ödemeyeceğim dert etme. Evim var ve talep edeceğim. En kötü ihtimalle kiranın yarısını alırım. Çalışmaya başlayınca wn kötü ihtimal asgari ücret alacağım. Ayrıca nafaka da talep edeceğim. Hem kaç aile asgari ücret ile geçiniyor bilginiz var mı?
 
yaşadığım mahallede şeref yoksunu biri karısının b*ğazını kesti.
apartmandakilerin polisi çağırmalarının sebebi çocukların çığlıklarıydı.
o çocuklara bu vahşete tanık olmak zorunda bırakmak kadar büyük bir kötülük yapılamazdı sanırım.
çocuklarıma yansıtmıyorum diyorsunuz.
darbe seslerini, dayak yerken kendinizi tutmaya çalışsanız da sizin sesinizi duymadıklarını nereden biliyorsunuz?
belki bu şiddet olayları gece yaşanıyor ve uyudukları için duymadıklarını düşünüyorsunuz.
peki uyanık olmadıklarını, yorganlarının altında korkudan sinmiş bir şekilde size atılan dayağı, edilen küfürleri dinlemediklerini nereden biliyorsunuz?
3 çocukla kolay değil ama boşanırsam çocuklarıma haksızlık eder miyim demek yerine en kısa zamanda kurtulmanın yolunu bulmaya bakın.
annem çocuklara bakar ama annemin kocası sapık, çocukları bırakamam diyorsunuz ya.
en olmadı anneniz de o sapık kocasını boşasın, ana-kız beraber bir hayat kurun.
 
İstemeden 2 cocuk daha mı oldu
 
Anneme söyledim bunu da. Gerisi ona kalmış. Ah keşke öyle yapsa. İkimiz de çok mutlu olurduk.
 
Evi sana bırakırsa güzel olur da bırakacak mi? Nafaka dediğin 2 market poşetini bile doldurmayacak. Kaç ailenin asgari ücretle gecindigini saymadım ama bunu basaranlarin 3 çocugu olmadigini ve buna rağmen asgarî ücret +ailelerin büyük desteği ile bile çok zorlandiklerini biliyorum ....Eskidendi o asgarî ücretle gecinip çoluk çocuk okutan aileler maalesef....
 
Birikim imkansız. Ama evde kalabilmek için elimden geleni yapacağım. Adaletin olduğuna inansam adımlarımı daha rahat atardım ama yok malesef. Ben bir adım atayım da, sonrası gelir inşallah. Böyle olmuyor çünkü
 
Müthiş elit bir aile su fırlatmalar falan dayaklae ahenkle dans ediyorsunuz resmen, dalga geçer gibi bir başlık atınca dalga geçesim geldi yani boşanmayıpta napcan dayağa mı alıştın kız yoksa rutinin normalin olmuş belli ki
 


Sizi defalarca döven ve ailenize hakaret eden adamın koynuna nasıl girebiliyorsunuz ? Kan pıhtılaşmanız da var. İşiniz de yok. Neden tavşan gibi ürüyorsunuz neden neden neden ? Ölürseniz veya felç kalırsanız çocuklarınıza kim bakacak ? Kocanız niçin korunmuyor ? Kocanız sizin ölüm ya da felçli kalma riskinizi bilerek size birlikteliğe zorluyorsa korunmuyorsa .. saf kötülük bu ! Korkunç bir gelecek sizi bekliyor.
 
gerçekten böyle hayatlar var mi ya da kadınlarımız neden bu hayatı kendilerine reva görüyorlar aklım almıyor. ne çevremde ne sülalemde ne eşimin sülalesinde böyle bir duruma sahit olmadım inanamıyorum. evet adam kötüdür ama kadında bu kadar aşağılık psikolojisine girmez ya... hiç mi kendinize öz saygınız yok? "bosanayim mi?" demişsiniz. yok bacim boşanma nasılsa az dövüyormuş şiddet sayısı azaldigina göre eziyet çekmeye devam
 
Çok haklısın bu ülkede hiçbir sistem güvenilir değil, ama dün olmadı ki bu, aşağı yukarı 20 yıldır durum bu ,ve her geçen gün daha kötüye gidiyor. Bunu bildiğimiz için çok çocuk yapmayın, yazık oluyor diyoruz burda ama sen birde öğretmenken , böyle bir cehenneme , bu ortamda göz göre göre üç can getirmişsin, bu kadar sert tepki alman da bu yüzden...Annelik bu değil gerçekten
 

Bir kitap okuyordum, okuduğum şeyler çok canımı sıktı, bu siteye bir gireyim dedim. Girer girmez sizin konunuza rastladım ve diğer yorumları okumadan, çok hızlıca ve uzunca bu cevabımı yazacağım.

Biz iki kardeşiz. Araları hiç iyi olmayan ebeveynler ile büyüdük. Hem annem, hem babam çok çabuk parlayıp sinirlenen, sağları solları belli olmayan insanlardı. Aile birliği içerisinde çocukluk ve ilk gençlik yıllarımızda sürekli bir huzursuzluk vardı. Bize yetişkinlik hayatımızda neler oldu biliyor musunuz? İkimiz de birer “anten” olduk, bir ortama girdiğimizde hızlıca “gerginlik var mı?” diye kontrol eden antenler. En ufak gerginliği, bizimle uzaktan yakından bir alakası olmasa bile, saçma sapan hareketlerle dağıtmaya çalışan soytarılar olduk. İngilizce “class clown”, Türkçe “sınıf soytarıları”na bakarsanız, bu çocukların genellikle böyle gergin ve öngörülemez ailelerden geldiklerini görürsünüz. İkimiz de ilişkilerde dikiş tutturamadık. “Anten” olduğumuz için, en ufak durgunluğunda bile partnerlerimizi “iyi misin, bana mı kızdın, hatalı bir şey mi yaptım, beni hala seviyor musun, terk mi edeceksin yoksa” diye diye darladık. Zaten mutlu ilişkilere inanmadığımız için de eninde sonunda hepsi bitmek durumunda kaldı. Neşeli geçen her günün, gidilen her tatilin, her akraba ziyaretinin, arkadaşta kalınan gecelerin, her pikniğin sonunun kavga ve gerginlikle biteceğine emin olduğumuzdan, hayatımız boyunda hiçbir şeyden zevk alamadık. Ben yıllarca gördüğüm terapi sonrasında anladım ki, bütün sorunlarımın sebebi kavgalı bir evde büyümemdi. Gerçekten mutlu olmam 30’larımın başına denk geliyor. Muzsuz ebeveynlerim, benim hayatımın 30 yılını çaldı! Şimdi onlar da iyi, biz de iyiyiz, ama bu mutsuzluk içinde geçen 30 senemi telafi etmeye yetmiyor. Bizim ailemizde öyle kafa-göz yarma olmazdı, sadece karşılıklı cırmaklama falan olurdu en fazla. Siz bu şiddet ortamında kalarak, 3 çocuğunuzun yetişkinlik hayatlarında mutlu olma hakkını elinden alıyorsunuz. Lütfen “çocukların yanında kavga etmeyiz, çocuklara bağırmaz, çocuklara vurmaz” demeyin, çocuklar siniri ve gerginliği hisseder. Çocuklar mutsuz olur. Çocuklar mutsuzluğu kanıksar.

Geçtiğimiz aylarda resmi olarak yetişkin tip DEB yani dikkat eksikliği teşhisi aldım, kardeşimi de yönlendirdim, ona da DEB tanısı kondu. Akademik başarımız son yıllarda giderek düşüyordu. Hekimim ilaçla beraber bir kitap da tavsiye etti, Gabor Maté’den “Dağınık Zihinler”. Canımı sıkan kitap da buydu zaten. Kitabın 88. sayfasında Maté "annenin ilk aylarda yaşadığı depresyon bebeğin dikkat le ilgili kapasitesinin gelişimini sağlayan ve düzenleyen, doğal yollarla oluşması gereken sosyal süreçleri aksatabilir" diyor. Bunu okuduğum an kitabı kapatıp kaldırdım, bu cümleyi sindirmem birkaç saatimi aldı. Dikkat eksikliği bozukluğumuzun sebepleri arasında annemin mutsuzluğunun olma ihtimali bende şok etkisi yarattı. 30 yıl mutluluklarımı çaldıkları gibi, akademik başarımı da çalmış olabilecekleri düşüncesi beni duygusal bir sarsıntıya itti. Galiba kitabı bitirdiğimde tekrar terapiye başlamam gerekecek. İçinde bulunduğunuz ortamın, çocuklarınızın sadece yetişkinlik hayatlarındaki mutluluklarını değil, başarılarını da negatif yönde etkileme ihtimali var. Bu ihtimal %0.1 bile olsa, bu ortamda kalarak onlara daha fazla haksızlık etmiş olmayacak mısınız?
 
Yıllardır dayak yiyorsun. Ama sorun, eşinin ilgisizliği ve kendine vakit ayıramaman.

En sonki şiddet olayında kafan yarılmış. Aa şükür ki kan akmamış (!). Ama sorun, eşinin ilgisizliği ve kendine vakit ayıramaman.

Kusura bakma da dalga mı geçiyorsun? Eşinin en sonki vukuatında kafana fena darbe yedin sanırım. İyi düşünemiyorsun.

Bunca şeyden sonra burada yazılacak şeyler; "kocana sövmek, 'boşan' demek, 'sen aklını kaçırmışsın' , ' bu adamı neden baba yaptın defalarca!?' " demek olur. Bu dördü dışında farklı bir şey yazan olmaz, söyleyeyim.
 


Dayak yiyen ve genetik hastalıkları olan, hastalıklı DNA larını sonraki kuşaklara aktaran, taşıyıcılığı sağlıklı olmak zanneden, elinde mesleği geliri arkasında duracak anası babası olmayan kadınlar neden ürüyor ? neden neden neden? cehalet değil bu saf kötülük !!

Kadınlar ne ara bu kadar gerizekalı zır cahil oldu anlamıyorum.

Kanında pıhtılaşma sorunu var düzenli regl de olamıyordur ve ağrılıdır..ne demeye halen ürüyorlar


yok efendim birinde akdeniz anemisi vardır taşıyıcıdır kocasından saklar bununla da dalga geçer..doktor nişanlıma söylediğimde rengi attı yüz ifadesi hemen değişti..genetik hastalık taşıyanlar asla çocuk sahibi olmamalı bir sonraki kuşaklara bu kötülüğü yapmamalı maddi manevi inanılmaz yıpratıcı diyor


ya konu sahibi doğum esnasında kan pıhtılasmasından dolayı hayatını kaybetse veya bebekte anomalilikler meydana gelse

konu sahibinin evliliği moka sarmış durumda
cennet mahallesinden fırlama kaynana
sapık üveybaba
böyle leş bir hayata 4.çocuğu da doğursun

daha fazla üreyin hastalıklı hemofili, sma'lı, akdeniz anemili ultra sorunlu genlerinizi sonraki kuşaklara aktarın ve sonra da yardım diye sosyal medyada, metro duraklarında, avmlerde dilenin ..haydi devamke
 
Aynı evin içinde çocuklar hicbir şeyi anlamaz zaten di mi!? Ne saçma.

Bebek bile doğduğunda " ben güvenli bir yerde miyim, seviliyor muyum?" dermiş, ona göre ya huzursuzluk olurmuş ya da mutlu.

Ben bu konuda sadece çocuklara üzüldüm. Böyle bir hayatı kesinlikle hak etmiyorlar. Ve o çocuklar size bu evliliği surdurdunuz diye hiçbir zaman teşekkür etmeyecek. Hatta size kızıp " bize bu hayati mi reva gördünüz? İkiniz de aynisiniz. Ne biçim anne babasiniz" diyecek.
 
Sanırsın çocuklar bitkisel hayatta. Ancak öyle bir şey anlamazlar.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…