Sonradan müdür olmuşsun. Eşin de senin tabirinle düz memurmuş.
Bence insan sürekli değişebilir, ama yükselme fikrinden, misal daha da yükseleceğim bölge müdürü olacağım kafasından eşini sorumlu tutamazsın. Bana kalsa yeterli parayı kazanıyorsan bu hırslar gereksiz, insanı yoruyor.
Ben öğretmenim, üniversite mezunuyum ama tedaş ya da isu da memur olmak istiyorum direkt sınavsız alsalar, çünkü insanlarla duygusal bir bütünlükle bilfiil uğraşmak beni yoruyor. Bütün gün yüzlerce öğrenci arasında psikolojik olarak çok yıpranıyorum. Okulum da zor bir okul. Masa başında hart hurt konuşrsun, prosedür neyse o uygulanır düz memuriyette. İmreniyorum misal.
Eşim lise mezunu memur olsa kafaya takar mıydım, düşünüyorum takmazdım. Mezuniyet o kadar önemli değil, çünkü 90 sonrası çoğu üniversitedeki bilim dalları, öğretim üyeleri gerçek uzman yetiştirmiyorlar. Sadece diplomaya etiket basıyorlar. Yozlaştı yani milli eğitim sistemi. Ben de dahil.
Uzmanlığı, eğitimi geçtim ama kültür farkı feci bir şeydir işte. Ben de bu sebepten boşandım, aynı senin hislerini yaşıyordum. Çocuğum yoktu, 1 buçuk yıl içinde boşandım. ama sen çok uzatmışsın sanki. Ben çocuğum olsa boşanmazdım sanırım. Ama pek muhattap da olmazdım, arkadaşlarımla takılırdım çoğunlukla. Çocuğun yanında da arkadaş gibi takılırdım öyle. Yani bu sebepler boşanmaya yetmezdi. Bu arada tekrar evlendim, bir çocuğum oldu. Şimdi Pişman değilim
sen de boşancaksan neden diye sor kendine. Tekrar evlenmek için mi? Çocuğu olanlar tekrar evlenmemeli. Bu bencilliği, haksızlığı, çocuklarına yaşatmamalılar. Tek yaşamak, eşini evde görmemek için mi boşanacaksın? Olabilir. Sencesi öyleyse, hepiniz için makul. Oğlun da senle yaşar. Maaşını kurtarmak için mi boşanacaksın? Kurtarıp ne yapacaksın? Zaten maddi durumun iyiymiş. Sen neden boşanacaksın?