Aynı kader.
Ben de 1 yılım dolmadan ailemin evine döndüm maalesef.
2 Mart' tan bu yana annemlerleyim.
Üstelik eşim mesaj atarak söyledi evliliğin bittiğini.
Çabaladım, elimden gelenin fazlasını yaptım, gururu hiçe saydım.
Sonunda anladım ki sen tek başına ne yaparsan yap, karşındakinin ruhu kadar, yüreği, kişiliği kadar yol alabiliyorsun.
Ve avukatla görüştük, protokol hazırlamışlar. İmzayı attım.
Şimdi 1 yılın dolmasını bekliyoruz.
İnsan önce çok ağlıyor, arasın istiyor. Sevsin istiyor.
Ağladığı anlarda onun da ağlamasını, üzülmesini diliyor.
Sonra yavaş yavaş geçiyor. Ama acıta acıta.
Dualarla, müzikle, kitapla, sporla kafa dağıtıp iyileşmeye çalışıyorsun.
Olmadık anlarda ağlıyorsun tekrar.
Bazen gülüp eğlenirken buluyorsun kendini, dur yahu üzgün olmam gerek diyorsun.
Havada kalıyor her şey, tüm hayatın. Aynen böyle hissediyorsun. Her şey havada gibi.
Şimdi diyorum ki, insanlar annesini babasını, evladını kaybediyor.
Yarı ölü yarı diri yaşamaya devam ediyor.
Sen bir koca için mi zırlıyorsun?
Böyle düşününce daha olumlu bakıyorum.
Elbette aile kolay kurulmuyor ve bu kadar kısa zamanda bitmemeli. Günah.
Ama bir de daha sonradan yarı yolda bırakılmaktansa en başında bittiği için şükretmek var.
Rabbim hakkımızda en hayırlısı neyse onu versin inşallah.