aklımdan hiç çıkmayan bir hadisle başlamak istiyorum "kınadığınız başınıza gelmeden can vermeyeceksiniz"
Hadis miymiş gerçekten bu söz, ilk defa duydum ama çok etkilendim. Teşekkür ederim hayatıma aklımdan çıkmayacak bir söz eklediğiniz için. Hadismiymiş gerçekten onu araştırıcam.. Eğer öyleyse sizde yanılmıyorsanız bu söz benim için daha anlamlı olacak.
aklımdan hiç çıkmayan bir hadisle başlamak istiyorum "kınadığınız başınıza gelmeden can vermeyeceksiniz"
Hadis miymiş gerçekten bu söz, ilk defa duydum ama çok etkilendim. Teşekkür ederim hayatıma aklımdan çıkmayacak bir söz eklediğiniz için. Hadismiymiş gerçekten onu araştırıcam.. Eğer öyleyse sizde yanılmıyorsanız bu söz benim için daha anlamlı olacak.
evet peygamber efendimizin hadisi şerifi
Kınamayınız Kınadığınız Şey Başınıza Gelmedikçe Ölmezsiniz Hadisinin Açıklaması By: {_Fatma_} Date: December 05, 2007, 0848 PM
* Kınamayınız Kınadığınız Şey Başınıza Gelmedikçe Ölmezsiniz Hadisinin Açıklaması *
Hz.Abdullah İbnu Ömer anlatıyor ..
* Bir gün Resûlullah minbere çıkıp yüksek sesiyle şöyle nidâ etti
Ey diliyle Müslüman olupda kalbine iman nüfuz etmemiş olan münafıklar. Müslümanlara eza vermeyin, onları kınamayın, kusurlarını araştırmayın. Zira, kim Müslüman kardeşinin kusurunu araştırırsa, Allah da kendisinin kusurlarını araştırır. Allah kimin kusurunu araştırırsa, onu, evinin içinde insanlardan gizli bile olsa rüsvay eder *
*1- Burada Resûlullah insanların kusurlarını araştırmayı münâfıklık olarak ifâde buyurmaktadır. Zîra diliyle Müslüman olup kalbine iman ulaşmayanlar münafıktır. Ancak imanı kemaliyle diyerek kayıtlayacak olursak Müslümanın da kastedildiği anlaşılır ve böylece hitaba Müslüman ve münâfık her iki grup da dâhil olur. Şârihler hadisi böyle anlarlar. Nitekim hadisin devamında kim Müslüman kardeşinin kusurunu araştırırsatabiri için, Müslüman kardeşi tabiri geçmektedir. Münâfık Müslümana kardeş olamayacağına göre, Resûlullah, hitabında fâsık Müslümanı da kastetmiş olmaktadır. Şu halde, hadiste sadece münâfıkların kastedildiğini söyleyenler hadisin zâhirine muhalefet etmiş olur. Hadisin daha âmm olan vechiyle hükmetmek daha doğru, daha isâbetli olur.
* 2- Müslümanlara eza vermeyin ibâresindeki Müslümanlarla kâmil Müslümanlar, yâni diliyle ikrar eden ve kalbiyle de inanmış bulunan Müslümanlar kastedilmiş olmaktadır.
* 3- Müslümanın kınanması demek, geçmiş zamanda işlediği günahları, hataları, kusurları sebebiyle ayıplanması geçmişinin başına kakılması demektir. Âlimler, Müslüman kişi hâlini düzeltmiş ise, eski günahlarından tevbe ettiğinin bilinmesi ile bilinmemesi arasında fark görmezler, her iki halde onların başına kakılmasının câiz olmayacağını söylerler.Ancak, işlemekte olduğu esnada görülen veya yakın zamanda işlemiş olduğu ve fakat tevbe ettiği görülmeyen günahı sebebiyle ayıplanmasına gelince, bu işin, muktedir olan herkese vacib olduğu belirtilmiştir. Hatta duruma göre fiiline hadd veya tazir gerekebilir. Bu durumda müdahale, emri bilmâruf ve nehyi anilmünker sınıfına girer.
* 4- Müslüman kardeşinin kusurunu araştırmama emri, kâmil Müslüman diye kayıtlanmıştır. Fâsık bu yasaktan hariç tutulmuştur, çünkü ondan sakınmak ve başkalarını da sakındırmak gerekir.Müslümanın kusurunu araştırmayı âyeti kerime de yasaklamıştır
* Müminler arasında hayasızlığın yayılmasını arzu edenlere, işte onlara, dünya ve âhirette can yakıcı azâb vardır. Allah bilir, siz ise bilmezsiniz *
* Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının. Zira zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu arayıp tecessüs etmeyin, kimse kimseyi gıybet etmesin. Hanginiz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır...? *
Kaynak :
* İslam Ansiklopedisi
* Hucurat 12
* Tirmizi, Kıyamet, 53 2507
* Şuabul İman, 5/315
* Keşful Hafa, 2/265
* Tirmizî, Birr 85
* Nur 19
Şuan kendi şartlarım içinde bu soruya ben de cevap arıyorum:a015:
2 haftadır babamdayım çocuğumla. eşim yeniden deneyelim diyor.olmayacağını. yapamıyacağımızı defalrca anlattım. sevgi yetmiyor defalarca gördük dedim. sen benim ben senin istediğin gibi olamıyoruz,yıpratıyoruz hem kendimizi hem çocuğumuzu dedim. o da ben hatalarımı gördüm, biliyorum,sende biliyorsun,bizim çocuğumuza bunu yaşatmaya hakkımız yok, ileride o çocuğun halini düşünsene bunu nasıl yapabiliriz ona,hem hala birbirimizi seviyoruz başarabiliriz dedi. sen onun neler yaşıyacağını en iyi bilen kişisin dedi. (benimde annem babam o yaşlarımdayken ayrılmıştı ve kötü yıllar geçirdim ben, zaten hep bunlara kahroluyorum ya.evladım evladım diye)
kafam çok karıştı. bir tarafta ben ailem gururum yaşadıklarım,öteki tarafta evladım,evliliğim ve sevgim. evet çok kötü şeyler yaşadım ama bu sevgi denen şey ne menem birşeymiş. bitmeyince bitmiyor. önemli olan buda değil aslında. oğlum. can damarımı biliyor benim oğlum. o ona bunu yapmayalım diyor. tamam bir müddet ayrı yaşayalım sen düşün bende bu arada sana duygularımı samimiyetimi göstereyim dedi.
bilmiyorum kızlar,değişmeyecek diyorum,biliyorum ama ya ileride pişman olursam diyede düşünüyorum. acaba düzelme ihtimali vardıda herşeyin benmi fırsat vermedim diye pişman olmak istemiyorum da bir taraftan. diğer taraftanda gururunu onuru bu kadarmı yok sayacaksın ne değişecekki diyorum,değermi diyorum. offfffffffffff bilmiyorum nolur birşeyler söyleyin bana nolur
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?