Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Bunun çıktısını alıp kapıya asmayı düşünüyorumGeçmiş olsun ne diyeyim. Aşkın gözü kör dedikleri bu olsa gerek…Somut bir sorun yok demişsiniz ama bence belirttiğiniz her şey somut. İlla dayak atması ya da aldatması gerekmiyor somut gerekçe olması için. Sorun ne o ne ben demişsiniz ama o da doğru değil. Bence adama ait somut sorunlar şunlar:
-Alkolik
-Sorumsuz
-Şiddet eğilimli
-Saygısız
-Bencil
-Narsist
Tüm bu maddeler uzun uzun analiz edilebilir ama gerek var mı? Bence siz de gayet her şeyin farkında, aklı başında bir bireysiniz. Sadece aşk için fedakarlık yapınca düzelir sanan yurdumdaki pek çok kadından birisiniz. Bunun böyle olmayacağını anlayıp bir hayal kırıklığı ve pişmanlık, bunun yanında gelen derin bir aydınlanma yaşıyorsunuz sadece.
Benim size söyleyebileceğim tek şey, geçecek…
İnanın hiç bir erkek şu yaptığınız fedakarlıkları yapmaya değmez. Yeter ki siz kendi hayatınızı değmeyecek birine feda etmeyin. Ben şunu farkettim. 44 yaşındayım ve bu tecrübe hiç şaşmadı. Şu hayatta en çok kendinize değer verin. Siz kendinize değer vermezseniz başkasından değer göremezsiniz. Kocanızın size gösterdiği şey değer değil. Onunki kaybetme korkusu ama size olan aşkından değil. Bir daha böyle fedakarlık yapanı bulamam korkusu. Narsistliğin tipik bir dışa vurumu aslında. Kullanabildiği kadar kullanıp, kaybedeceğini anlayınca timsah gözyaşı döküyor. Kalacağınızı anlarsa tekrar eski haline dönecek adım gibi eminim. Lütfen bunu kendinize yapmayın. Anlıyorum verdiğiniz emeğe yazık olduğunu düşünüyorsunuz. Ama bırakın biraz emek heba olsun ama hayatınız heba olmasın… Umarım doğru kararı verirsiniz…
Nefret edecek somut delilin mı yok ? Allah aşkına ya daha ne kadar somut delil istiyorsun ?Merhaba arkadaşlar. Yeni üye oldum ve derdimi ilk kez yazıyorum. Eşimle boşanmak istiyorum ve bunu sanirim uzun zamandır istiyorum ama pişman olurum ve bir daha böyle sevilmem diye aşırı korkuyorum. Ben devlet memuruyum eşim ise yabancı. Pandemi de 9 ay benim evimde turkiyede yaşadık ve evlenelim dedik. Deli gibi aşıktık. O dönem kavgalarımız olunca hep beni ülkesine geri gitmekle tehdit ediyordu. 30 yaşında ve ilk ilişkimde idim. İlk ilişkimdi çünkü babam annemi yıllarca aldattığı ve buna rağmen mutsuz bir evlilik sürdürdüğü için aşırı güvensiz idim ilişkilere ama esim inatçı idi. İlk kez sevildigimi hissettim yani. Dedim ki aşık ve sadakati tamam. Oldukca güvenilir biri. Evlendik. Bu surecte pandemiden çıktık ve o da is aramadı, dil ogrenmedi. Bildiğiniz patates çuvalı desem yeri idi. Hersey benim üzerimde idi. Kendi maddi geçimini ise ailesinin aylık para desteği ile karsiliyordu ki ailesi de oyle zengin degiller. Herkes ve hersey onu memnun etmek üzerine kurulu idi aslinda. Bende bu düzene uydum iliskim yurusun diye. Ayrica haftada en az 2 kez sabaha kadar şişelerce sarap içiyordu. Ki bu tum bu surec boyunca da ne yazik ki degismedi. Pandemi biteli yillar oldu hala boyle iciyor ve icince sacam kiskanclik krizleri ya da paranoyalari basliyor. Neyse ben işten geliyordum,yorgundum ve o yeni uyanmış haliyle bana ne yiyeceğiz diyordu? Dedim ki bu şehirde deniz yok. Adam deniz ülkesinden geldi. Sıkıldı sanirim dedim deniz gören başka ile tasindik. Çalışması için teşvik ettim. Dedi ki bir arazim var satıp is kurucam ama tabi ki olmadi. Ayrica tüm bu surecte ne zaman kavga etsek ya da tartışmak ulkesine gidip beni terk etmekle tehdit ediyordu. Ben kıyafeti kısıtlanan, hem evde hem de işte çalışan, canı sıkılınca onu gezdiren ve bir seks objesi haline döndüm. Her kavgamızda bosanalim diyor sonra aglayarak hayır ya sensiz yapamam diyordu. Ben de tamam diyordum. O kadar seviyorum ki onu hala. Neyse yeni ilde de olmadı. Havuzlu evde oturduk, spor merkezi olan. Markete su almaya bile çıkmadı. Bu kavgalardan birinde dedim ki ya avukata gidicez ya da evlilik terapistine. Terapist gittik ama terapist bize ödev veriyordu. Ama ödevleri yapan genelde ben oluyordum tabi ki. Neyse bir kac seansta sonra calisicam dedi ve ulkesine döndü. Orda freelancer olarak ise basladi ve işini sevdi de. Sonra ben de gittim yanına. Il degil artik ulke degistirdim. Ama kayinvalidemlerinden evimdeyim suan. Kendi evimiz icin bütçemiz yok ve kiralar pahali. Ben 10 yıldır çalışan bir kadınım ve evde işsiz kalmak olmak benim tercihim olmadı hiç. Kaynanam alkolik ve pis. Kayinbabam sessiz ve hasta. Kocam sabah işe giderken annesi donuna kadar utuleyip hazırlıyor. Sabah meyvesuyunu ve kahvesini hazırlıyor. Su istese annesini arayip ayagina istiyor. I da getiriyor. Ona yok diyen yok. Benim yapmayacagimi bildigi icin bana bir sey demiyor ama bu sefer tum is kayinvalideme kaliyor. Sanki peter pan ve wendyiz. O buyumumemis bir çocuk ben ise yillardir gercekci yaşayan bir kadın. Ne o yanlış ne ben. Uymuyoruz artık. Onun isteklerinin kolesi olmak istemiyorum. Öyle bir hava var ki o sizin isteklerinizi cani isterse bir lütuf olarak yapıyor. Siz ise zaten ona hizmet için varsiniz. Ben sessiz ve ihtiyaçları için bağırmayan o ise konuşkan ve ihtiyaçları icin tıpkı marketi yıkan bir çocuk. Yoruldum artık. Bosanalim dedim bu sefer. İlk kez ben dedim bu sefer. Cok üzgün. O da ben de. Psikologa gidicem diyor ama bu kacinci vaat bilmiyorum artık. Umudum kalmadı. Tamam o böyle biri ise e ben de böyle biriyim. Turkiyeye dönmeyi planlıyorum. Ailem destekliyor. Demeselerde net olarak bosan gel dediklerini hissediyorum. Onlarda farkında. Arkadaşlarım da oyle. Bu kacinci bosanma kavgamız. Ki ilk kez ben açtım bu sefer konuyu. Ve ciddiyim ama ağlaması ve beni sevdiğini söylemesi kafamı oyle çeliyor ki. Bir yanım yine inan diyor öte ki yanım bu kacinci artık gör gerçekleri ve kendin ol diyor. Yeni ülke de cok zor. İlk kez işsizim ve herseyimi kayinvalidemler karşılıyor. Terapi desteği de alıyorum 2 yıldır. Ayrica 3 Ay önce annesine kızıp evdeki bufeyi ve içindeki kadehleri kırdı gecenin 3unde. Belki de o an anladim ve dedim ki çocuk yaparsam bu adama yapicam. Alkolik sorumsuz ve sürekli eleştiren doyumsuz bir adama. Aylardır yatakta onu bosuyorum. Vedalasiyorum ama olmuyor. Canim cok yanıyor sevgili kadınlar. Sorun ne o ne ben. Sorun bizim uyumsuzlugumuz. Suan turkiyeye dönme kararı verdim. Herkes kararimin arkasinda. Keske ben karar vermek zorunda kalmasa idim. Keske en azından nefret ettiğim somut bir delilim olsa idi diyorum ama sebep soyut ve bir o kadar da can yakici... Ama olmuyor onunla. Ne dersiniz sizler? Anlaşılmayan yer olursa lütfen eleştirmeden önce sorun. Kisaltt8m cogu seyi yazarken. Çok yaralıyım. Her hücrem ağlıyor. Lütfen nazikçe iletin fikrinizi. Sevgiler.