Boşanmak doğru karar mı sizce de?

pdalk

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
11 Nisan 2024
4
5
35
Merhaba arkadaşlar. Yeni üye oldum ve derdimi ilk kez yazıyorum. Eşimle boşanmak istiyorum ve bunu sanirim uzun zamandır istiyorum ama pişman olurum ve bir daha böyle sevilmem diye aşırı korkuyorum. Ben devlet memuruyum eşim ise yabancı. Pandemi de 9 ay benim evimde turkiyede yaşadık ve evlenelim dedik. Deli gibi aşıktık. O dönem kavgalarımız olunca hep beni ülkesine geri gitmekle tehdit ediyordu. 30 yaşında ve ilk ilişkimde idim. İlk ilişkimdi çünkü babam annemi yıllarca aldattığı ve buna rağmen mutsuz bir evlilik sürdürdüğü için aşırı güvensiz idim ilişkilere ama esim inatçı idi. İlk kez sevildigimi hissettim yani. Dedim ki aşık ve sadakati tamam. Oldukca güvenilir biri. Evlendik. Bu surecte pandemiden çıktık ve o da is aramadı, dil ogrenmedi. Bildiğiniz patates çuvalı desem yeri idi. Hersey benim üzerimde idi. Kendi maddi geçimini ise ailesinin aylık para desteği ile karsiliyordu ki ailesi de oyle zengin degiller. Herkes ve hersey onu memnun etmek üzerine kurulu idi aslinda. Bende bu düzene uydum iliskim yurusun diye. Ayrica haftada en az 2 kez sabaha kadar şişelerce sarap içiyordu. Ki bu tum bu surec boyunca da ne yazik ki degismedi. Pandemi biteli yillar oldu hala boyle iciyor ve icince sacam kiskanclik krizleri ya da paranoyalari basliyor. Neyse ben işten geliyordum,yorgundum ve o yeni uyanmış haliyle bana ne yiyeceğiz diyordu? Dedim ki bu şehirde deniz yok. Adam deniz ülkesinden geldi. Sıkıldı sanirim dedim deniz gören başka ile tasindik. Çalışması için teşvik ettim. Dedi ki bir arazim var satıp is kurucam ama tabi ki olmadi. Ayrica tüm bu surecte ne zaman kavga etsek ya da tartışmak ulkesine gidip beni terk etmekle tehdit ediyordu. Ben kıyafeti kısıtlanan, hem evde hem de işte çalışan, canı sıkılınca onu gezdiren ve bir seks objesi haline döndüm. Her kavgamızda bosanalim diyor sonra aglayarak hayır ya sensiz yapamam diyordu. Ben de tamam diyordum. O kadar seviyorum ki onu hala. Neyse yeni ilde de olmadı. Havuzlu evde oturduk, spor merkezi olan. Markete su almaya bile çıkmadı. Bu kavgalardan birinde dedim ki ya avukata gidicez ya da evlilik terapistine. Terapist gittik ama terapist bize ödev veriyordu. Ama ödevleri yapan genelde ben oluyordum tabi ki. Neyse bir kac seansta sonra calisicam dedi ve ulkesine döndü. Orda freelancer olarak ise basladi ve işini sevdi de. Sonra ben de gittim yanına. Il degil artik ulke degistirdim. Ama kayinvalidemlerinden evimdeyim suan. Kendi evimiz icin bütçemiz yok ve kiralar pahali. Ben 10 yıldır çalışan bir kadınım ve evde işsiz kalmak olmak benim tercihim olmadı hiç. Kaynanam alkolik ve pis. Kayinbabam sessiz ve hasta. Kocam sabah işe giderken annesi donuna kadar utuleyip hazırlıyor. Sabah meyvesuyunu ve kahvesini hazırlıyor. Su istese annesini arayip ayagina istiyor. I da getiriyor. Ona yok diyen yok. Benim yapmayacagimi bildigi icin bana bir sey demiyor ama bu sefer tum is kayinvalideme kaliyor. Sanki peter pan ve wendyiz. O buyumumemis bir çocuk ben ise yillardir gercekci yaşayan bir kadın. Ne o yanlış ne ben. Uymuyoruz artık. Onun isteklerinin kolesi olmak istemiyorum. Öyle bir hava var ki o sizin isteklerinizi cani isterse bir lütuf olarak yapıyor. Siz ise zaten ona hizmet için varsiniz. Ben sessiz ve ihtiyaçları için bağırmayan o ise konuşkan ve ihtiyaçları icin tıpkı marketi yıkan bir çocuk. Yoruldum artık. Bosanalim dedim bu sefer. İlk kez ben dedim bu sefer. Cok üzgün. O da ben de. Psikologa gidicem diyor ama bu kacinci vaat bilmiyorum artık. Umudum kalmadı. Tamam o böyle biri ise e ben de böyle biriyim. Turkiyeye dönmeyi planlıyorum. Ailem destekliyor. Demeselerde net olarak bosan gel dediklerini hissediyorum. Onlarda farkında. Arkadaşlarım da oyle. Bu kacinci bosanma kavgamız. Ki ilk kez ben açtım bu sefer konuyu. Ve ciddiyim ama ağlaması ve beni sevdiğini söylemesi kafamı oyle çeliyor ki. Bir yanım yine inan diyor öte ki yanım bu kacinci artık gör gerçekleri ve kendin ol diyor. Yeni ülke de cok zor. İlk kez işsizim ve herseyimi kayinvalidemler karşılıyor. Terapi desteği de alıyorum 2 yıldır. Ayrica 3 Ay önce annesine kızıp evdeki bufeyi ve içindeki kadehleri kırdı gecenin 3unde. Belki de o an anladim ve dedim ki çocuk yaparsam bu adama yapicam. Alkolik sorumsuz ve sürekli eleştiren doyumsuz bir adama. Aylardır yatakta onu bosuyorum. Vedalasiyorum ama olmuyor. Canim cok yanıyor sevgili kadınlar. Sorun ne o ne ben. Sorun bizim uyumsuzlugumuz. Suan turkiyeye dönme kararı verdim. Herkes kararimin arkasinda. Keske ben karar vermek zorunda kalmasa idim. Keske en azından nefret ettiğim somut bir delilim olsa idi diyorum ama sebep soyut ve bir o kadar da can yakici... Ama olmuyor onunla. Ne dersiniz sizler? Anlaşılmayan yer olursa lütfen eleştirmeden önce sorun. Kisaltt8m cogu seyi yazarken. Çok yaralıyım. Her hücrem ağlıyor. Lütfen nazikçe iletin fikrinizi. Sevgiler.
 
Burada eşlerini defalarca aldattığı halde özür dilemek için ağlayan erkekleri gördük o yüzden bir erkeğin ağlamasına çok anlam yüklemeyin çoğu timsah gözyaşı. Boşanmak için yeterince sebeplerin var tabi karar yine senin ama eşin bomboş bir insan kusura bakmayın ama kadın parası yiyor gibi resmen. Ne güzel aileniz de arkanızdaymış
 
Sorun ne o ne ben. Sorun bizim uyumsuzlugumuz.
Adam nasıl sorun olmuyor? Sorunlu erkek kelimesinin sözlük anlamı adeta. Markete su almaya bile gitmeyip annesinden isteyen sabahlara kadar içen cam çerçeve indiren adamdan bahsediyoruz. Farkında değil misiniz sizi de çamura çukura çekmiş. İşi gücü memuriyeti olan kadın istifa edip kayınvalidesinin bakımına muhtaç hale gelmiş. Bunu sormak zorundayım, böyle adamdan tiksineceğinize nasıl aşık oldunuz? Somut delil derken ne istiyorsunuz başka? Eşinizin 1 tane bile en azından şusu busu iyiymiş diyebileceğim bir huyunu görmedim.
Herkes ve hersey onu memnun etmek üzerine kurulu idi aslinda. Bende bu düzene uydum iliskim yurusun diye.
Kusura bakmayın sizinki aşk değil, efendi köle ilişkisiymiş. Dönün gelin ailenizin yanına. Memuriyetten istifa ettiyseniz geri dönüşü var mı bilmiyorum ama tekrar çalışmaya başlayın. Şanslısınız ki bu parazitten çocuk yapmamışsınız, ömür boyu bağlantıda olmayacaksınız.
 
Niye kendinizi bu adama layık görüyorsunuz ki? Adam her şeyden aciz anladığım kadarıyla ve bir evliliği yürütebilecek yetkinliğe de sahip değil. Ailenizin arkanızda olması büyük şans, kullanın
 
Merhaba arkadaşlar. Yeni üye oldum ve derdimi ilk kez yazıyorum. Eşimle boşanmak istiyorum ve bunu sanirim uzun zamandır istiyorum ama pişman olurum ve bir daha böyle sevilmem diye aşırı korkuyorum. Ben devlet memuruyum eşim ise yabancı. Pandemi de 9 ay benim evimde turkiyede yaşadık ve evlenelim dedik. Deli gibi aşıktık. O dönem kavgalarımız olunca hep beni ülkesine geri gitmekle tehdit ediyordu. 30 yaşında ve ilk ilişkimde idim. İlk ilişkimdi çünkü babam annemi yıllarca aldattığı ve buna rağmen mutsuz bir evlilik sürdürdüğü için aşırı güvensiz idim ilişkilere ama esim inatçı idi. İlk kez sevildigimi hissettim yani. Dedim ki aşık ve sadakati tamam. Oldukca güvenilir biri. Evlendik. Bu surecte pandemiden çıktık ve o da is aramadı, dil ogrenmedi. Bildiğiniz patates çuvalı desem yeri idi. Hersey benim üzerimde idi. Kendi maddi geçimini ise ailesinin aylık para desteği ile karsiliyordu ki ailesi de oyle zengin degiller. Herkes ve hersey onu memnun etmek üzerine kurulu idi aslinda. Bende bu düzene uydum iliskim yurusun diye. Ayrica haftada en az 2 kez sabaha kadar şişelerce sarap içiyordu. Ki bu tum bu surec boyunca da ne yazik ki degismedi. Pandemi biteli yillar oldu hala boyle iciyor ve icince sacam kiskanclik krizleri ya da paranoyalari basliyor. Neyse ben işten geliyordum,yorgundum ve o yeni uyanmış haliyle bana ne yiyeceğiz diyordu? Dedim ki bu şehirde deniz yok. Adam deniz ülkesinden geldi. Sıkıldı sanirim dedim deniz gören başka ile tasindik. Çalışması için teşvik ettim. Dedi ki bir arazim var satıp is kurucam ama tabi ki olmadi. Ayrica tüm bu surecte ne zaman kavga etsek ya da tartışmak ulkesine gidip beni terk etmekle tehdit ediyordu. Ben kıyafeti kısıtlanan, hem evde hem de işte çalışan, canı sıkılınca onu gezdiren ve bir seks objesi haline döndüm. Her kavgamızda bosanalim diyor sonra aglayarak hayır ya sensiz yapamam diyordu. Ben de tamam diyordum. O kadar seviyorum ki onu hala. Neyse yeni ilde de olmadı. Havuzlu evde oturduk, spor merkezi olan. Markete su almaya bile çıkmadı. Bu kavgalardan birinde dedim ki ya avukata gidicez ya da evlilik terapistine. Terapist gittik ama terapist bize ödev veriyordu. Ama ödevleri yapan genelde ben oluyordum tabi ki. Neyse bir kac seansta sonra calisicam dedi ve ulkesine döndü. Orda freelancer olarak ise basladi ve işini sevdi de. Sonra ben de gittim yanına. Il degil artik ulke degistirdim. Ama kayinvalidemlerinden evimdeyim suan. Kendi evimiz icin bütçemiz yok ve kiralar pahali. Ben 10 yıldır çalışan bir kadınım ve evde işsiz kalmak olmak benim tercihim olmadı hiç. Kaynanam alkolik ve pis. Kayinbabam sessiz ve hasta. Kocam sabah işe giderken annesi donuna kadar utuleyip hazırlıyor. Sabah meyvesuyunu ve kahvesini hazırlıyor. Su istese annesini arayip ayagina istiyor. I da getiriyor. Ona yok diyen yok. Benim yapmayacagimi bildigi icin bana bir sey demiyor ama bu sefer tum is kayinvalideme kaliyor. Sanki peter pan ve wendyiz. O buyumumemis bir çocuk ben ise yillardir gercekci yaşayan bir kadın. Ne o yanlış ne ben. Uymuyoruz artık. Onun isteklerinin kolesi olmak istemiyorum. Öyle bir hava var ki o sizin isteklerinizi cani isterse bir lütuf olarak yapıyor. Siz ise zaten ona hizmet için varsiniz. Ben sessiz ve ihtiyaçları için bağırmayan o ise konuşkan ve ihtiyaçları icin tıpkı marketi yıkan bir çocuk. Yoruldum artık. Bosanalim dedim bu sefer. İlk kez ben dedim bu sefer. Cok üzgün. O da ben de. Psikologa gidicem diyor ama bu kacinci vaat bilmiyorum artık. Umudum kalmadı. Tamam o böyle biri ise e ben de böyle biriyim. Turkiyeye dönmeyi planlıyorum. Ailem destekliyor. Demeselerde net olarak bosan gel dediklerini hissediyorum. Onlarda farkında. Arkadaşlarım da oyle. Bu kacinci bosanma kavgamız. Ki ilk kez ben açtım bu sefer konuyu. Ve ciddiyim ama ağlaması ve beni sevdiğini söylemesi kafamı oyle çeliyor ki. Bir yanım yine inan diyor öte ki yanım bu kacinci artık gör gerçekleri ve kendin ol diyor. Yeni ülke de cok zor. İlk kez işsizim ve herseyimi kayinvalidemler karşılıyor. Terapi desteği de alıyorum 2 yıldır. Ayrica 3 Ay önce annesine kızıp evdeki bufeyi ve içindeki kadehleri kırdı gecenin 3unde. Belki de o an anladim ve dedim ki çocuk yaparsam bu adama yapicam. Alkolik sorumsuz ve sürekli eleştiren doyumsuz bir adama. Aylardır yatakta onu bosuyorum. Vedalasiyorum ama olmuyor. Canim cok yanıyor sevgili kadınlar. Sorun ne o ne ben. Sorun bizim uyumsuzlugumuz. Suan turkiyeye dönme kararı verdim. Herkes kararimin arkasinda. Keske ben karar vermek zorunda kalmasa idim. Keske en azından nefret ettiğim somut bir delilim olsa idi diyorum ama sebep soyut ve bir o kadar da can yakici... Ama olmuyor onunla. Ne dersiniz sizler? Anlaşılmayan yer olursa lütfen eleştirmeden önce sorun. Kisaltt8m cogu seyi yazarken. Çok yaralıyım. Her hücrem ağlıyor. Lütfen nazikçe iletin fikrinizi. Sevgiler.
Sadece kuru sevgi ile iyi yürümüş bile?
Sizin düşünceniz ve hayat bakış açısına uyan bir şey göremedim eşinizde itekleme ile yürüyor sistem.. siz çekilince dağılmış
 
Ah canım kadınlar. Iyi ki anlaşıldım. Ayrı ayrı teşekkür ederim hepinize. Ben onun icin herseyi yakmaya hazırdım ta ki yananin kendim olduğunu fark edene kadar. Ben yanınca da kül oldum. Neyse çok şükür ailem arkamda. Onlarda yandığımın farkında. Babam annem kardeşim hepsi gel orada tek kalma sarariz yarani diyorlar. Ucretsiz izinde olduğum için işe devam edicem gidince. Sadece cok üzgünüm. Tüm umutlarım ve romantik hayallerim calindigi icin. Ihtiyaclarimin kaynağı o olsun o kadar isterdim ki.... ama dediğim gibi annesini bir öteki odadan arayıp bana su getir diyen, yemeği beğenmedim diyip gece yarisi annesine yemek yaptıran bir adam. Tek çocuk. Ve ben bunlari dediğimde kendi kendine yap et, kendine yet dedigimde bu benim annemle iliskim diyor, senlik degil diyor. Bu da benim saygımı çok yitirdi. Kendine yetemeyen bana ve hayalimizdeki çocuğa nasıl yetecekti ki. Hep bir açıklaması olacaktı yapmadıklarının. Hala yaprak gibi titriyorum üzüntüden. Gözlerim kan çanağı. Yüreğim son derece yaralı...
 
Ah canım kadınlar. Iyi ki anlaşıldım. Ayrı ayrı teşekkür ederim hepinize. Ben onun icin herseyi yakmaya hazırdım ta ki yananin kendim olduğunu fark edene kadar. Ben yanınca da kül oldum. Neyse çok şükür ailem arkamda. Onlarda yandığımın farkında. Babam annem kardeşim hepsi gel orada tek kalma sarariz yarani diyorlar. Ucretsiz izinde olduğum için işe devam edicem gidince. Sadece cok üzgünüm. Tüm umutlarım ve romantik hayallerim calindigi icin. Ihtiyaclarimin kaynağı o olsun o kadar isterdim ki.... ama dediğim gibi annesini bir öteki odadan arayıp bana su getir diyen, yemeği beğenmedim diyip gece yarisi annesine yemek yaptıran bir adam. Tek çocuk. Ve ben bunlari dediğimde kendi kendine yap et, kendine yet dedigimde bu benim annemle iliskim diyor, senlik degil diyor. Bu da benim saygımı çok yitirdi. Kendine yetemeyen bana ve hayalimizdeki çocuğa nasıl yetecekti ki. Hep bir açıklaması olacaktı yapmadıklarının. Hala yaprak gibi titriyorum üzüntüden. Gözlerim kan çanağı. Yüreğim son derece yaralı...
Tecrübe bunlar, her şey düzelir. Şu an gayet mantıklı düşünüyorsun gözün açılmış toz pembe hayaller gerçekle yüzleşmiş.. Bu adamdan baba olur ama senin istediğin baba olmaz gayet net
 
Tecrübe bunlar, her şey düzelir. Şu an gayet mantıklı düşünüyorsun gözün açılmış toz pembe hayaller gerçekle yüzleşmiş.. Bu adamdan baba olur ama senin istediğin baba olmaz gayet net
Evet benim aradığım koşullar ne yazik ki yok. Olsun diye 5 yıl dayandım toplamda. Ülke degistirdim. 34 yaşında tüm eğitim ve kariyerimi bırakmayı seçtim. Ama olmuyor dediğiniz gibi.
 
Merhaba arkadaşlar. Yeni üye oldum ve derdimi ilk kez yazıyorum. Eşimle boşanmak istiyorum ve bunu sanirim uzun zamandır istiyorum ama pişman olurum ve bir daha böyle sevilmem diye aşırı korkuyorum. Ben devlet memuruyum eşim ise yabancı. Pandemi de 9 ay benim evimde turkiyede yaşadık ve evlenelim dedik. Deli gibi aşıktık. O dönem kavgalarımız olunca hep beni ülkesine geri gitmekle tehdit ediyordu. 30 yaşında ve ilk ilişkimde idim. İlk ilişkimdi çünkü babam annemi yıllarca aldattığı ve buna rağmen mutsuz bir evlilik sürdürdüğü için aşırı güvensiz idim ilişkilere ama esim inatçı idi. İlk kez sevildigimi hissettim yani. Dedim ki aşık ve sadakati tamam. Oldukca güvenilir biri. Evlendik. Bu surecte pandemiden çıktık ve o da is aramadı, dil ogrenmedi. Bildiğiniz patates çuvalı desem yeri idi. Hersey benim üzerimde idi. Kendi maddi geçimini ise ailesinin aylık para desteği ile karsiliyordu ki ailesi de oyle zengin degiller. Herkes ve hersey onu memnun etmek üzerine kurulu idi aslinda. Bende bu düzene uydum iliskim yurusun diye. Ayrica haftada en az 2 kez sabaha kadar şişelerce sarap içiyordu. Ki bu tum bu surec boyunca da ne yazik ki degismedi. Pandemi biteli yillar oldu hala boyle iciyor ve icince sacam kiskanclik krizleri ya da paranoyalari basliyor. Neyse ben işten geliyordum,yorgundum ve o yeni uyanmış haliyle bana ne yiyeceğiz diyordu? Dedim ki bu şehirde deniz yok. Adam deniz ülkesinden geldi. Sıkıldı sanirim dedim deniz gören başka ile tasindik. Çalışması için teşvik ettim. Dedi ki bir arazim var satıp is kurucam ama tabi ki olmadi. Ayrica tüm bu surecte ne zaman kavga etsek ya da tartışmak ulkesine gidip beni terk etmekle tehdit ediyordu. Ben kıyafeti kısıtlanan, hem evde hem de işte çalışan, canı sıkılınca onu gezdiren ve bir seks objesi haline döndüm. Her kavgamızda bosanalim diyor sonra aglayarak hayır ya sensiz yapamam diyordu. Ben de tamam diyordum. O kadar seviyorum ki onu hala. Neyse yeni ilde de olmadı. Havuzlu evde oturduk, spor merkezi olan. Markete su almaya bile çıkmadı. Bu kavgalardan birinde dedim ki ya avukata gidicez ya da evlilik terapistine. Terapist gittik ama terapist bize ödev veriyordu. Ama ödevleri yapan genelde ben oluyordum tabi ki. Neyse bir kac seansta sonra calisicam dedi ve ulkesine döndü. Orda freelancer olarak ise basladi ve işini sevdi de. Sonra ben de gittim yanına. Il degil artik ulke degistirdim. Ama kayinvalidemlerinden evimdeyim suan. Kendi evimiz icin bütçemiz yok ve kiralar pahali. Ben 10 yıldır çalışan bir kadınım ve evde işsiz kalmak olmak benim tercihim olmadı hiç. Kaynanam alkolik ve pis. Kayinbabam sessiz ve hasta. Kocam sabah işe giderken annesi donuna kadar utuleyip hazırlıyor. Sabah meyvesuyunu ve kahvesini hazırlıyor. Su istese annesini arayip ayagina istiyor. I da getiriyor. Ona yok diyen yok. Benim yapmayacagimi bildigi icin bana bir sey demiyor ama bu sefer tum is kayinvalideme kaliyor. Sanki peter pan ve wendyiz. O buyumumemis bir çocuk ben ise yillardir gercekci yaşayan bir kadın. Ne o yanlış ne ben. Uymuyoruz artık. Onun isteklerinin kolesi olmak istemiyorum. Öyle bir hava var ki o sizin isteklerinizi cani isterse bir lütuf olarak yapıyor. Siz ise zaten ona hizmet için varsiniz. Ben sessiz ve ihtiyaçları için bağırmayan o ise konuşkan ve ihtiyaçları icin tıpkı marketi yıkan bir çocuk. Yoruldum artık. Bosanalim dedim bu sefer. İlk kez ben dedim bu sefer. Cok üzgün. O da ben de. Psikologa gidicem diyor ama bu kacinci vaat bilmiyorum artık. Umudum kalmadı. Tamam o böyle biri ise e ben de böyle biriyim. Turkiyeye dönmeyi planlıyorum. Ailem destekliyor. Demeselerde net olarak bosan gel dediklerini hissediyorum. Onlarda farkında. Arkadaşlarım da oyle. Bu kacinci bosanma kavgamız. Ki ilk kez ben açtım bu sefer konuyu. Ve ciddiyim ama ağlaması ve beni sevdiğini söylemesi kafamı oyle çeliyor ki. Bir yanım yine inan diyor öte ki yanım bu kacinci artık gör gerçekleri ve kendin ol diyor. Yeni ülke de cok zor. İlk kez işsizim ve herseyimi kayinvalidemler karşılıyor. Terapi desteği de alıyorum 2 yıldır. Ayrica 3 Ay önce annesine kızıp evdeki bufeyi ve içindeki kadehleri kırdı gecenin 3unde. Belki de o an anladim ve dedim ki çocuk yaparsam bu adama yapicam. Alkolik sorumsuz ve sürekli eleştiren doyumsuz bir adama. Aylardır yatakta onu bosuyorum. Vedalasiyorum ama olmuyor. Canim cok yanıyor sevgili kadınlar. Sorun ne o ne ben. Sorun bizim uyumsuzlugumuz. Suan turkiyeye dönme kararı verdim. Herkes kararimin arkasinda. Keske ben karar vermek zorunda kalmasa idim. Keske en azından nefret ettiğim somut bir delilim olsa idi diyorum ama sebep soyut ve bir o kadar da can yakici... Ama olmuyor onunla. Ne dersiniz sizler? Anlaşılmayan yer olursa lütfen eleştirmeden önce sorun. Kisaltt8m cogu seyi yazarken. Çok yaralıyım. Her hücrem ağlıyor. Lütfen nazikçe iletin fikrinizi. Sevgiler.

Bir insan kendi hayatının içine nasıl eder onu okudum
Evlilik yürüsün de ne olursa olsun, yürümesin efendim böyle adamlara emek verilmesin
Bir tane ömrünüz var sadece bir rakamla da yazayım 1
Ne için heba ettiğinize bir daha bakın
 
Tabiki boşanin. Adamin her hücresi sorunlu. Bu evlilik kesinlikle yürümez. Pandemi dönemi bir boşlukda bulunup evlendiniz galiba
 
Geçmiş olsun ne diyeyim. Aşkın gözü kör dedikleri bu olsa gerek…Somut bir sorun yok demişsiniz ama bence belirttiğiniz her şey somut. İlla dayak atması ya da aldatması gerekmiyor somut gerekçe olması için. Sorun ne o ne ben demişsiniz ama o da doğru değil. Bence adama ait somut sorunlar şunlar:

-Alkolik

-Sorumsuz

-Şiddet eğilimli

-Saygısız

-Bencil

-Narsist

Tüm bu maddeler uzun uzun analiz edilebilir ama gerek var mı? Bence siz de gayet her şeyin farkında, aklı başında bir bireysiniz. Sadece aşk için fedakarlık yapınca düzelir sanan yurdumdaki pek çok kadından birisiniz. Bunun böyle olmayacağını anlayıp bir hayal kırıklığı ve pişmanlık, bunun yanında gelen derin bir aydınlanma yaşıyorsunuz sadece.

Benim size söyleyebileceğim tek şey, geçecek…
İnanın hiç bir erkek şu yaptığınız fedakarlıkları yapmaya değmez. Yeter ki siz kendi hayatınızı değmeyecek birine feda etmeyin. Ben şunu farkettim. 44 yaşındayım ve bu tecrübe hiç şaşmadı. Şu hayatta en çok kendinize değer verin. Siz kendinize değer vermezseniz başkasından değer göremezsiniz. Kocanızın size gösterdiği şey değer değil. Onunki kaybetme korkusu ama size olan aşkından değil. Bir daha böyle fedakarlık yapanı bulamam korkusu. Narsistliğin tipik bir dışa vurumu aslında. Kullanabildiği kadar kullanıp, kaybedeceğini anlayınca timsah gözyaşı döküyor. Kalacağınızı anlarsa tekrar eski haline dönecek adım gibi eminim. Lütfen bunu kendinize yapmayın. Anlıyorum verdiğiniz emeğe yazık olduğunu düşünüyorsunuz. Ama bırakın biraz emek heba olsun ama hayatınız heba olmasın… Umarım doğru kararı verirsiniz…
 
Bu adam sizi nasıl seviyor da bir daha sevilmem diye korktunuz anlamadım ?
 
Memuriyetten istifa etse de geri dönebilir bir süre sonra diye biliyorum ama emin değilim. Yeniden atama diye bir şey vardı galiba. Ama en azından ücretsiz izin akıllılığını yapmışsınız. Bir yanınız aslında aşkınızdan ölseniz de geçim kapınızı bırakmamış.
İçimizdeki ses hep doğru söylüyor. Bir insanla da olmaması gerekiyorsa sana verebileceği tüm zararları vermeye başlıyor. Evren, Allah neye inanıyorsanız o asla olmaması gerekene yâr etmiyor. Bunu bilirim bunu söylerim.
Genelde de böyle yıkımlar sonrasında gereken dersi aldıysa insan, karşısına peri masalını yaşatacak insan da çıkıyor mutlaka.
 
Ucretsiz izinde olduğum için işe devam edicem gidince.
Ay biraz rahatladım. Memur ya da özel sektör farketmez, işinizi bırakmadığınız için çok sevindim. Kötü sonla bitecek gibi görünen ama kahramanın son anda kurtulduğu film senaryosu gibi olmuş. Hiç vakit kaybetmeyin, toplanın hemen dönün. Karşılık, değer görmediğiniz ilişkiye ağlamayın. Devam etseydiniz ve üstüne çocuk yapsaydınız resmen bataklığa saplanırdınız. Sakın ola acaba son bir şans versem mi falan demeyin caymayın.
 
Merhaba arkadaşlar. Yeni üye oldum ve derdimi ilk kez yazıyorum. Eşimle boşanmak istiyorum ve bunu sanirim uzun zamandır istiyorum ama pişman olurum ve bir daha böyle sevilmem diye aşırı korkuyorum. Ben devlet memuruyum eşim ise yabancı. Pandemi de 9 ay benim evimde turkiyede yaşadık ve evlenelim dedik. Deli gibi aşıktık. O dönem kavgalarımız olunca hep beni ülkesine geri gitmekle tehdit ediyordu. 30 yaşında ve ilk ilişkimde idim. İlk ilişkimdi çünkü babam annemi yıllarca aldattığı ve buna rağmen mutsuz bir evlilik sürdürdüğü için aşırı güvensiz idim ilişkilere ama esim inatçı idi. İlk kez sevildigimi hissettim yani. Dedim ki aşık ve sadakati tamam. Oldukca güvenilir biri. Evlendik. Bu surecte pandemiden çıktık ve o da is aramadı, dil ogrenmedi. Bildiğiniz patates çuvalı desem yeri idi. Hersey benim üzerimde idi. Kendi maddi geçimini ise ailesinin aylık para desteği ile karsiliyordu ki ailesi de oyle zengin degiller. Herkes ve hersey onu memnun etmek üzerine kurulu idi aslinda. Bende bu düzene uydum iliskim yurusun diye. Ayrica haftada en az 2 kez sabaha kadar şişelerce sarap içiyordu. Ki bu tum bu surec boyunca da ne yazik ki degismedi. Pandemi biteli yillar oldu hala boyle iciyor ve icince sacam kiskanclik krizleri ya da paranoyalari basliyor. Neyse ben işten geliyordum,yorgundum ve o yeni uyanmış haliyle bana ne yiyeceğiz diyordu? Dedim ki bu şehirde deniz yok. Adam deniz ülkesinden geldi. Sıkıldı sanirim dedim deniz gören başka ile tasindik. Çalışması için teşvik ettim. Dedi ki bir arazim var satıp is kurucam ama tabi ki olmadi. Ayrica tüm bu surecte ne zaman kavga etsek ya da tartışmak ulkesine gidip beni terk etmekle tehdit ediyordu. Ben kıyafeti kısıtlanan, hem evde hem de işte çalışan, canı sıkılınca onu gezdiren ve bir seks objesi haline döndüm. Her kavgamızda bosanalim diyor sonra aglayarak hayır ya sensiz yapamam diyordu. Ben de tamam diyordum. O kadar seviyorum ki onu hala. Neyse yeni ilde de olmadı. Havuzlu evde oturduk, spor merkezi olan. Markete su almaya bile çıkmadı. Bu kavgalardan birinde dedim ki ya avukata gidicez ya da evlilik terapistine. Terapist gittik ama terapist bize ödev veriyordu. Ama ödevleri yapan genelde ben oluyordum tabi ki. Neyse bir kac seansta sonra calisicam dedi ve ulkesine döndü. Orda freelancer olarak ise basladi ve işini sevdi de. Sonra ben de gittim yanına. Il degil artik ulke degistirdim. Ama kayinvalidemlerinden evimdeyim suan. Kendi evimiz icin bütçemiz yok ve kiralar pahali. Ben 10 yıldır çalışan bir kadınım ve evde işsiz kalmak olmak benim tercihim olmadı hiç. Kaynanam alkolik ve pis. Kayinbabam sessiz ve hasta. Kocam sabah işe giderken annesi donuna kadar utuleyip hazırlıyor. Sabah meyvesuyunu ve kahvesini hazırlıyor. Su istese annesini arayip ayagina istiyor. I da getiriyor. Ona yok diyen yok. Benim yapmayacagimi bildigi icin bana bir sey demiyor ama bu sefer tum is kayinvalideme kaliyor. Sanki peter pan ve wendyiz. O buyumumemis bir çocuk ben ise yillardir gercekci yaşayan bir kadın. Ne o yanlış ne ben. Uymuyoruz artık. Onun isteklerinin kolesi olmak istemiyorum. Öyle bir hava var ki o sizin isteklerinizi cani isterse bir lütuf olarak yapıyor. Siz ise zaten ona hizmet için varsiniz. Ben sessiz ve ihtiyaçları için bağırmayan o ise konuşkan ve ihtiyaçları icin tıpkı marketi yıkan bir çocuk. Yoruldum artık. Bosanalim dedim bu sefer. İlk kez ben dedim bu sefer. Cok üzgün. O da ben de. Psikologa gidicem diyor ama bu kacinci vaat bilmiyorum artık. Umudum kalmadı. Tamam o böyle biri ise e ben de böyle biriyim. Turkiyeye dönmeyi planlıyorum. Ailem destekliyor. Demeselerde net olarak bosan gel dediklerini hissediyorum. Onlarda farkında. Arkadaşlarım da oyle. Bu kacinci bosanma kavgamız. Ki ilk kez ben açtım bu sefer konuyu. Ve ciddiyim ama ağlaması ve beni sevdiğini söylemesi kafamı oyle çeliyor ki. Bir yanım yine inan diyor öte ki yanım bu kacinci artık gör gerçekleri ve kendin ol diyor. Yeni ülke de cok zor. İlk kez işsizim ve herseyimi kayinvalidemler karşılıyor. Terapi desteği de alıyorum 2 yıldır. Ayrica 3 Ay önce annesine kızıp evdeki bufeyi ve içindeki kadehleri kırdı gecenin 3unde. Belki de o an anladim ve dedim ki çocuk yaparsam bu adama yapicam. Alkolik sorumsuz ve sürekli eleştiren doyumsuz bir adama. Aylardır yatakta onu bosuyorum. Vedalasiyorum ama olmuyor. Canim cok yanıyor sevgili kadınlar. Sorun ne o ne ben. Sorun bizim uyumsuzlugumuz. Suan turkiyeye dönme kararı verdim. Herkes kararimin arkasinda. Keske ben karar vermek zorunda kalmasa idim. Keske en azından nefret ettiğim somut bir delilim olsa idi diyorum ama sebep soyut ve bir o kadar da can yakici... Ama olmuyor onunla. Ne dersiniz sizler? Anlaşılmayan yer olursa lütfen eleştirmeden önce sorun. Kisaltt8m cogu seyi yazarken. Çok yaralıyım. Her hücrem ağlıyor. Lütfen nazikçe iletin fikrinizi. Sevgiler.
Gerçekten sevildiğinizi mi düşünüyorsunuz
 
Merhaba arkadaşlar. Yeni üye oldum ve derdimi ilk kez yazıyorum. Eşimle boşanmak istiyorum ve bunu sanirim uzun zamandır istiyorum ama pişman olurum ve bir daha böyle sevilmem diye aşırı korkuyorum. Ben devlet memuruyum eşim ise yabancı. Pandemi de 9 ay benim evimde turkiyede yaşadık ve evlenelim dedik. Deli gibi aşıktık. O dönem kavgalarımız olunca hep beni ülkesine geri gitmekle tehdit ediyordu. 30 yaşında ve ilk ilişkimde idim. İlk ilişkimdi çünkü babam annemi yıllarca aldattığı ve buna rağmen mutsuz bir evlilik sürdürdüğü için aşırı güvensiz idim ilişkilere ama esim inatçı idi. İlk kez sevildigimi hissettim yani. Dedim ki aşık ve sadakati tamam. Oldukca güvenilir biri. Evlendik. Bu surecte pandemiden çıktık ve o da is aramadı, dil ogrenmedi. Bildiğiniz patates çuvalı desem yeri idi. Hersey benim üzerimde idi. Kendi maddi geçimini ise ailesinin aylık para desteği ile karsiliyordu ki ailesi de oyle zengin degiller. Herkes ve hersey onu memnun etmek üzerine kurulu idi aslinda. Bende bu düzene uydum iliskim yurusun diye. Ayrica haftada en az 2 kez sabaha kadar şişelerce sarap içiyordu. Ki bu tum bu surec boyunca da ne yazik ki degismedi. Pandemi biteli yillar oldu hala boyle iciyor ve icince sacam kiskanclik krizleri ya da paranoyalari basliyor. Neyse ben işten geliyordum,yorgundum ve o yeni uyanmış haliyle bana ne yiyeceğiz diyordu? Dedim ki bu şehirde deniz yok. Adam deniz ülkesinden geldi. Sıkıldı sanirim dedim deniz gören başka ile tasindik. Çalışması için teşvik ettim. Dedi ki bir arazim var satıp is kurucam ama tabi ki olmadi. Ayrica tüm bu surecte ne zaman kavga etsek ya da tartışmak ulkesine gidip beni terk etmekle tehdit ediyordu. Ben kıyafeti kısıtlanan, hem evde hem de işte çalışan, canı sıkılınca onu gezdiren ve bir seks objesi haline döndüm. Her kavgamızda bosanalim diyor sonra aglayarak hayır ya sensiz yapamam diyordu. Ben de tamam diyordum. O kadar seviyorum ki onu hala. Neyse yeni ilde de olmadı. Havuzlu evde oturduk, spor merkezi olan. Markete su almaya bile çıkmadı. Bu kavgalardan birinde dedim ki ya avukata gidicez ya da evlilik terapistine. Terapist gittik ama terapist bize ödev veriyordu. Ama ödevleri yapan genelde ben oluyordum tabi ki. Neyse bir kac seansta sonra calisicam dedi ve ulkesine döndü. Orda freelancer olarak ise basladi ve işini sevdi de. Sonra ben de gittim yanına. Il degil artik ulke degistirdim. Ama kayinvalidemlerinden evimdeyim suan. Kendi evimiz icin bütçemiz yok ve kiralar pahali. Ben 10 yıldır çalışan bir kadınım ve evde işsiz kalmak olmak benim tercihim olmadı hiç. Kaynanam alkolik ve pis. Kayinbabam sessiz ve hasta. Kocam sabah işe giderken annesi donuna kadar utuleyip hazırlıyor. Sabah meyvesuyunu ve kahvesini hazırlıyor. Su istese annesini arayip ayagina istiyor. I da getiriyor. Ona yok diyen yok. Benim yapmayacagimi bildigi icin bana bir sey demiyor ama bu sefer tum is kayinvalideme kaliyor. Sanki peter pan ve wendyiz. O buyumumemis bir çocuk ben ise yillardir gercekci yaşayan bir kadın. Ne o yanlış ne ben. Uymuyoruz artık. Onun isteklerinin kolesi olmak istemiyorum. Öyle bir hava var ki o sizin isteklerinizi cani isterse bir lütuf olarak yapıyor. Siz ise zaten ona hizmet için varsiniz. Ben sessiz ve ihtiyaçları için bağırmayan o ise konuşkan ve ihtiyaçları icin tıpkı marketi yıkan bir çocuk. Yoruldum artık. Bosanalim dedim bu sefer. İlk kez ben dedim bu sefer. Cok üzgün. O da ben de. Psikologa gidicem diyor ama bu kacinci vaat bilmiyorum artık. Umudum kalmadı. Tamam o böyle biri ise e ben de böyle biriyim. Turkiyeye dönmeyi planlıyorum. Ailem destekliyor. Demeselerde net olarak bosan gel dediklerini hissediyorum. Onlarda farkında. Arkadaşlarım da oyle. Bu kacinci bosanma kavgamız. Ki ilk kez ben açtım bu sefer konuyu. Ve ciddiyim ama ağlaması ve beni sevdiğini söylemesi kafamı oyle çeliyor ki. Bir yanım yine inan diyor öte ki yanım bu kacinci artık gör gerçekleri ve kendin ol diyor. Yeni ülke de cok zor. İlk kez işsizim ve herseyimi kayinvalidemler karşılıyor. Terapi desteği de alıyorum 2 yıldır. Ayrica 3 Ay önce annesine kızıp evdeki bufeyi ve içindeki kadehleri kırdı gecenin 3unde. Belki de o an anladim ve dedim ki çocuk yaparsam bu adama yapicam. Alkolik sorumsuz ve sürekli eleştiren doyumsuz bir adama. Aylardır yatakta onu bosuyorum. Vedalasiyorum ama olmuyor. Canim cok yanıyor sevgili kadınlar. Sorun ne o ne ben. Sorun bizim uyumsuzlugumuz. Suan turkiyeye dönme kararı verdim. Herkes kararimin arkasinda. Keske ben karar vermek zorunda kalmasa idim. Keske en azından nefret ettiğim somut bir delilim olsa idi diyorum ama sebep soyut ve bir o kadar da can yakici... Ama olmuyor onunla. Ne dersiniz sizler? Anlaşılmayan yer olursa lütfen eleştirmeden önce sorun. Kisaltt8m cogu seyi yazarken. Çok yaralıyım. Her hücrem ağlıyor. Lütfen nazikçe iletin fikrinizi. Sevgiler.
Benimde hiccc ama hic icime sinmeyen bir esim var ve iki cocuk. Sadece iki cocuk icin katlaniyorum. Yerinizde olsam asla cocuk yapmadan bosanirdim
 
X