• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

bosanma davasından vazgeçmeliyim.

ben unutsamda babamlar unutmaz amcamlar unutmaz.onlar asla istemez bu saatten sonra:( insanlar beni gurursuz onursuz olarak görecek geri dönersem diorum:(

Canim hakkinda hayirlisi olsun.
Evlilik dügün isleri cok zor en cokta aileler yipraniyor..
Dedigin gibi sen sineye ceksende büyükler unutmazlar.
Insallah dogru karari verirsin canim...
 
boşanmazsam gurursuz diyecekler diyorsun boşanırsan da dul ve iki gün evli kalamadı derler.
millete bakarsan hiç bir şey yapamazsın.
Kimse seni etkisine almadan kendin bir karar vermelisin.

sema maraşlının bir hikayesi var tam senle uyuşmasada benzer taraflarınız var bir oku derim .

Yüksek Eşik

Feyza kocasının yüzüne kapadı telefonu. Saffet yine sinirlerini zıplatmıştı. Söylüyor söylüyor hep aynı şeyleri söylüyordu. Oysa Feyza her telefonu, artık yelkenleri suya indirmiştir, diye açıyordu fakat kocasından geri adım göremiyordu. Altı aydan beri ayrıydılar. Beş yıllık evlilerdi ve bu beş yılı Feyza’nın memleketinde annesinin evine çok yakın yerde oturarak geçirmişlerdi. Beş ay önce Feyza’nın annesinin sebep olduğu bir kavga yüzünden Saffet tutturmuştu “Biraz da benim memleketimde yaşayalım.” diye. Saffet: “Annen hayatımıza çok karışıyor, evliliğimizi kötü etkiliyor, benim memleketime gidelim, babam da yaşlandı yardıma ihtiyacı var.” demişti. Feyza bu teklifi kabul etmemişti. “Senin memleketinde ben yaşayamam. Ayrıca ben çalışıyorum, annem çocuğumuza bakıyor, kızım anneannesine alışkın başkasıyla yapamaz.” demişti.
O ne derse desin Saffet ikna olmamış ve tayin istemişti. Tayini bir ay içinde çıkmıştı. Tayin üzerine bir büyük kavga daha kopmuştu. Feyza birkaç parça eşya alıp kızı ile birlikte annesinin evine gelmiş.
ti. Saffet de evin eşyalarını yükleyip memleketine götürmüştü. Şimdi “siz de gelin” diyordu. Fakat Feyza gitmeyecekti, boşanmayı göze almıştı. Derin bir of çekti. Annesi de evde yoktu ki biraz konuşup rahatlasın. Feyza’nın kızı ile birlikte cumartesi pazarına gitmişlerdi.
Salonun bir köşesinde oturmuş, elinde tespih, gözleri bahçedeki ağaçlarda bu dünyada değilmiş gibi yaşayan babaannesine takıldı gözleri. Son yıllarda iyice konuşmaz olmuştu. Feyza onunla uğraşmak istedi biraz:
“Sen ne diyorsun bu işlere babaanne?” diye sordu.
Hiç sesini çıkarmadı babaannesi. Başını çevirip Feyza’nın yüzüne baktı uzun uzun. Tekrar bahçeye döndü yüzünü.
“Konuşsana babaanne ya… Baksana sıkıntım var. İki kelam et, içimi rahatlat.”
Babaannesi hiç kımıldamadı bile. Feyza tam ümidini kesmişken bu kez vücuduyla döndü ondan yana.
“Ben konuşursam suçlu olurum kızım.” dedi.
Feyza babaannesinin ne kast ettiğini anlamıştı. Annesi kayınvalidesini zaten evde istemiyordu, kadının varlığı yokluğu belli değildi ama annesi yine de rahatsız oluyordu. Babaannesi huzurevine gitmek istemişti ama Feyza’nın babası bırakmamıştı. O evde sığıntı gibi yaşamak kadıncağızın çok zoruna gidiyordu. O da “Bu benim imtihanım” deyip kimseyle konuşmaz olmuş, kendini ibadete vermişti.
“Bir şey olmaz babaanne, annem evde yok, hadi biraz konuşalım. Ne diyorsun? Sence Saffet bu inadından vazgeçip geri döner mi?”
“Onu bilemem kızım yalnız bildiğim bir şey var ki bir kadının yeri kocasının yanıdır. Senin annenin evinde ne işin var?”
“Aman babaanne… Durumları biliyorsun evin içinde her şeyi görüyorsun, duyuyorsun. Şimdi şu söylediğine bak. Ne yapayım şimdi Saffet’in memleketine mi gideyim? Çok mutlu bir evliliğim olsa belki giderim ama Saffet’le zaten doğru düzgün anlaşamıyoruz.”
“Anneni hayatına bu kadar karıştırırsan anlaşamazsın kızım. O senin yuvan; annenin değil, sahip çık.”
“Gidemem başka bir şehre, Saffet’in ailesini sevmiyorum.”
“Sevmek istersen seversin kızım. Sen ta en baştan sevmemeye şartlandın. Tanıdım ben onları, iyi insanlar. Kusurları elbette vardır, hepimizin var. Kusurlarını görmezden gelirsen, kocamın ailesi diye saygı duyarsan, seversiniz birbirinizi.”
“Uğraşamam onlarla. Boşanırım Saffet gelmezse, yapacak bir şey yok. Sağ olsun annem yanımda bana destek oluyor.”
“Geri dönen kıza, evinin eşiği yüksek gelir, kızım. Şimdi daha yenisin ana evinde, evliliğinden de hâlâ bir ümidin var; burada misafir gibi duruyorsun ama boşanıp geri dönersen böyle rahat edeceğini sanma.”
“Niye rahat edemeyeyim babaanne. Akşam işten geleceğim annem yemek yapmış, her iş yapılmış, kızıma en güzel şekilde bakılmış. Daha ne isteyeceğim. Yemek yapma kaygısı yok, koca derdi yok. Oh mis gibi hayat.”
“İş kaygısı, koca derdi bende de yok kızım ama hayatım hiç de mis gibi değil. Her şey dışarıdan göründüğü gibi değildir. Annen de baban da kızın için babasının yerini tutamazlar. Tencerede de kahve pişer ama hiçbir zaman cezvede pişen kahvenin yerini tutmaz.”
“Aman babaanne bozma moralimi ya…”
“Konuşalım diyen sensin. Keşke başta deseydin. Gerçekleri değil, sadece annem gibi duymak istediklerimi söyle deseydin, ona göre konuşurdum.”
Feyza ne diyeceğini bilemedi. Babaannesi sözlerine devam etti:
“Tamamen boşanıp geldiğinde her şey sana batmaya başlayacak. Eve gelen misafirlerden tut, annenin hiçbir kasıt olmayan sözlerine kadar. Şimdi kızım bakılıyor diyorsun, o zaman şımartılıyor diyeceksin. Şimdi yemek hazır oluyor diyorsun, o zaman her gün yemek yapılıyor, kilo alıyorum diyeceksin ya da başka şeyler. Hep bir şeylerden rahatsız olacaksın. Bu evde bir daha bekârlık günlerin gibi olamayacaksın. Kocanla yaptığın kavgaları bile özleyeceksin.”
“Kavga da özlenir mi babaanne?”
“Kavgaları ve kavgalardan sonraki barışmaları özleyeceksin. Ah kızım anne baba hiçbir zaman eşin yerini tutmaz. Akşamları annen babanı alıp sarılıp uyurken sen odanda yapayalnız uyuyacaksın.”
Feyza babaannesinin çizdiği tablodan rahatsız olmuştu.
“Yeniden evlenirim canım başka koca mı yok sanki?”
“O kadar kolay mı çocuğuna başka bir adamı baba diye kabul ettirmek. Dertsiz insan yok. Boşanmış biri ile evlensen onun da kendi çocukları varsa başka sıkıntılar çıkar. Niye ortada ciddi bir şey yokken kocandan, çocuğunun babasından vazgeçiyorsun? Hem o kadar da kolay değil koca bulmak. Bu devirde koca karaborsa kızım.”
“Karaborsa mı? Ay niye karaborsa oluyorlarmış, erkek kıtlığı mı var?”
“Erkek kıtlığı yok ama artık erkekler evlenmekten kaçıyorlar. Bu devirde ev geçindirmek zor. Bekâr, dul çok hanım var. Baksana amcanın kızlarının hepsi bekâr, evlenmek istiyorlar ama koca bulamıyorlar. Elindeki adamın kıymetini bil. Sen bırakırsan dışarıda en az beş yüz kadın var, adamı hemen kaparlar.”
“Aman kaparlarsa kapsınlar babaanne, hiçbir özelliği yok. Romantik değil, bir şey değil.”
“Kusura bakma da senin ne özelliğin var kızım? Çok mükemmel kadın mısın? Şimdiki kadınlar dört dörtlük koca istiyorlar, sanki kendileri dört dörtlük kadınlarmış gibi.”
Feyza ne diyeceğini bilemedi babaannesinin sözleri karşısında. Biliyordu babaannesi haklıydı. Bir süre ikisi de sustu.
“Annem ‘Maaşın var, ne koca sıkıntısı çekeceksin?’ diyor.” dedi.
“Şimdi de bu çıktı. Sadece annen için söylemiyorum; eve gelen misafirlerden de duyuyorum. ‘Kızı biz büyütüp, biz okuttuk, elin oğlu parasını yiyor.’ diyorlar. Onlar kızlarının mutluluğunu düşünmüyorlar. Onların derdi para, başka bir şey değil.”
Feyza’nın iyice kafası karışmıştı. Annesinin bencilce davrandığını bazen o da düşünüyordu. Düğün sırasında yapılan alışverişlerde Saffet’in ailesi ile tatsızlıklar olmuştu. Annesi düğünden sonra Saffet’in kendi ailesi ile ilişkisini kesmesini istemiş, bunu damadına belli etmişti fakat Saffet kayınvalidesini hiç dinlememişti.
Feyza zaten kayınvalidesi ile senede bir bayramda Saffet’in zoru ile görüşüyordu, annesi ona bile kızıyordu. Annesi Saffet’in onun direktiflerine göre yaşamasını bekliyordu. Öyle olmayınca da sürekli damadının arkasından konuşuyordu. Annesi istedikleri yapıldığında dünyanın en iyi kadını oluyordu; istedikleri olmayınca da çok şerli olabiliyordu.
Babaannesi eski bir türküyü mırıldanmaya başladı:
“Kadifeden kesesi, kahveden gelir sesi,
Oturmuş kumar oynuyor, ciğerimin köşesi.”
Ah ah eski kadınlar. Kahvede kumar oynayan kocaya bile iyi söylerlerdi. Şimdiki kadınlar işinden eve gelen adam azıcık geç kalsa “Canın çıksın, nerde kaldın?” diyorlar.
“Ne yani babaanne, eski zamanda yaşayan kadınlar gibi sıkıntı mı çekelim?”
“Kızım eski kadınlar gerçekten sıkıntı çektiler fakat yine de şimdikiler gibi her şeyden şikâyetçi olmazlardı. Eskiden yokluk vardı, zorluk vardı, iş güç çoktu. Herkes bir arada otururdu. Şimdiki kızların çoğunun evi ayrı barkı ayrı, iş güç az, her işi makineler yapıyor. Kızların annelerinin sıkıntı dediği de sıkıntı olsa bari. Kızları kocalarını ellerinde kukla gibi oynatamazlarsa bunun adı sıkıntı oluyor. Kendi kızlarının damatlarına yaptıkları sıkıntıyı görse bir de gözleri, bu çokbilmiş annelerin. Kadınların çoğunda bir karış dil. Daha kocaları ağzını açmadan onlar makineli tüfek gibi başlıyorlar. Hiçbir şeyden memnun olmayan çok kadın görüyorum etrafımda.”
“Babaanne erkeklerin hiç mi suçu yok yani?”
“Var kızım elbette var, kusursuz insan olur mu? Fakat erkekler kadınlar gibi sürekli şikâyet halinde değiller. Erkeklere bakıyorum çoğu hanımlarının pek çok eksiklerini gördükleri halde idare etmeye çalışıyorlar. Kadınlar gibi de kolayca yuvalarını dağıtmaya çalışmıyorlar. Kadınlara ne oluyor anlamıyorum.”
Feyza babaannesine hak vermeye başlamıştı. Saffet’i seviyordu aslında, özlemişti de. Boşanmayı istemiyordu; fakat oturulacak şehir konusunda inatlaşmışlardı. Bu inat yüzünden yuvası yıkılacak gibi duruyordu.
“Artık inada bindi babaanne, ben geri adım atamam.”
“Kör inat eşeklerde olur kızım. İnsana inat yakışmaz. İnadın, gururun, kibrin bunların hiçbirinin omzu yoktur başını yaslayacağın. İnadın gece seni sarıp sarmalamaz, üşütür ancak. Vakit varken yuvanı dağıtma kızım.”
Feyza babaannesine bir şey daha söyleyecekti ki dış kapı açıldı; annesi ve kızı Betül gelmişlerdi. Babaannesi hemen yönünü bahçeye çevirdi, tespihini çekmeye başladı. Betül Feyza’nın yanına yaklaştı, mutfağa giden anneannesine duyurmamaya çalışarak “Anne yolda bir adam gördüm aynı babama benziyordu, ben babamı çok özledim. O gelmiyorsa biz yanına gidelim.” dedi. Feyza ne diyeceğini bilemedi. Betül’ün anneannesinin yanında babasından bahsetmeye çekindiğini fark edince üzüldü. Annesi Saffet’in ardından konuşup durduğu için çocuk belli ki babasına kötü bir şey söylenmesin diye susuyordu.
Saffet beş ay içinde iki kez kızını görmek için gelmişti fakat göstermemişlerdi. Feyza’nın annesi çocuğu babasına göstermesine izin vermemişti. Saffet de kızını göremeyince bir daha gelmemişti. Feyza kızına ne büyük kötülük ettiğini o an fark etti. Kendi boşansa bile kızına bunu yapmaya hakkı yoktu. Baba ile evladını birbirinden koparmamalıydı, onların görüşmesine engel olmamalıydı. Ayrıca niye boşanıyordu ki? Babaannesinin söylediklerini düşündü. Kocasını seviyordu. Ayrılırsa pişman olacağını anlamıştı.
Feyza annesinin pazar alışverişinin detaylarını dinlerken sinir oldu birden. En iyi domatesi o bilirdi, en taze kabağı o seçerdi, kimse onu kandıramazdı. Bütün meyve ve sebzeleri tek tek seçmişti, falan filan. Her zamanki haliydi; her şeyi en iyi o bilirdi ve en doğru kararı o verirdi. Bu yüzden olmalı Feyza’nın hayatı için de en doğru kararı verdiğini düşünüyordu.
Feyza annesine fark ettirmeden kızının kulağına eğildi:” Gideceğiz babana merak etme.” dedi. Betül’ün yüzündeki kocaman gülümseme Feyza’nın gözünden iki damla yaş düşmesine sebep oldu.
Az sonra annesi yemek yapmak için mutfağa gittiğinde Feyza tespih çekmeye devam eden babaannesinin yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. “Güzel kadın, ne yaptın bana, bastonunla ben fark etmeden kafama mı vurdun bilmiyorum ama fena halde gözüm açıldı. Bu evin eşiği bana şimdiden yüksek gelmeye başladı. Yarın kızımı da alıp kocamın yanına gideceğim, artık orada yaşayacağım. Bana çok dua et emi?” dedi.
Güldü, babaannesi. Onun buruşuk yüzünde de güller açmıştı. Sıra Saffeti aramaktaydı; kim bilir ne kadar sevinecekti.
 
boşanmazsam gurursuz diyecekler diyorsun boşanırsan da dul ve iki gün evli kalamadı derler.
millete bakarsan hiç bir şey yapamazsın.
Kimse seni etkisine almadan kendin bir karar vermelisin.

sema maraşlının bir hikayesi var tam senle uyuşmasada benzer taraflarınız var bir oku derim .

Yüksek Eşik

Feyza kocasının yüzüne kapadı telefonu. Saffet yine sinirlerini zıplatmıştı. Söylüyor söylüyor hep aynı şeyleri söylüyordu. Oysa Feyza her telefonu, artık yelkenleri suya indirmiştir, diye açıyordu fakat kocasından geri adım göremiyordu. Altı aydan beri ayrıydılar. Beş yıllık evlilerdi ve bu beş yılı Feyza’nın memleketinde annesinin evine çok yakın yerde oturarak geçirmişlerdi. Beş ay önce Feyza’nın annesinin sebep olduğu bir kavga yüzünden Saffet tutturmuştu “Biraz da benim memleketimde yaşayalım.” diye. Saffet: “Annen hayatımıza çok karışıyor, evliliğimizi kötü etkiliyor, benim memleketime gidelim, babam da yaşlandı yardıma ihtiyacı var.” demişti. Feyza bu teklifi kabul etmemişti. “Senin memleketinde ben yaşayamam. Ayrıca ben çalışıyorum, annem çocuğumuza bakıyor, kızım anneannesine alışkın başkasıyla yapamaz.” demişti.
O ne derse desin Saffet ikna olmamış ve tayin istemişti. Tayini bir ay içinde çıkmıştı. Tayin üzerine bir büyük kavga daha kopmuştu. Feyza birkaç parça eşya alıp kızı ile birlikte annesinin evine gelmiş.
ti. Saffet de evin eşyalarını yükleyip memleketine götürmüştü. Şimdi “siz de gelin” diyordu. Fakat Feyza gitmeyecekti, boşanmayı göze almıştı. Derin bir of çekti. Annesi de evde yoktu ki biraz konuşup rahatlasın. Feyza’nın kızı ile birlikte cumartesi pazarına gitmişlerdi.
Salonun bir köşesinde oturmuş, elinde tespih, gözleri bahçedeki ağaçlarda bu dünyada değilmiş gibi yaşayan babaannesine takıldı gözleri. Son yıllarda iyice konuşmaz olmuştu. Feyza onunla uğraşmak istedi biraz:
“Sen ne diyorsun bu işlere babaanne?” diye sordu.
Hiç sesini çıkarmadı babaannesi. Başını çevirip Feyza’nın yüzüne baktı uzun uzun. Tekrar bahçeye döndü yüzünü.
“Konuşsana babaanne ya… Baksana sıkıntım var. İki kelam et, içimi rahatlat.”
Babaannesi hiç kımıldamadı bile. Feyza tam ümidini kesmişken bu kez vücuduyla döndü ondan yana.
“Ben konuşursam suçlu olurum kızım.” dedi.
Feyza babaannesinin ne kast ettiğini anlamıştı. Annesi kayınvalidesini zaten evde istemiyordu, kadının varlığı yokluğu belli değildi ama annesi yine de rahatsız oluyordu. Babaannesi huzurevine gitmek istemişti ama Feyza’nın babası bırakmamıştı. O evde sığıntı gibi yaşamak kadıncağızın çok zoruna gidiyordu. O da “Bu benim imtihanım” deyip kimseyle konuşmaz olmuş, kendini ibadete vermişti.
“Bir şey olmaz babaanne, annem evde yok, hadi biraz konuşalım. Ne diyorsun? Sence Saffet bu inadından vazgeçip geri döner mi?”
“Onu bilemem kızım yalnız bildiğim bir şey var ki bir kadının yeri kocasının yanıdır. Senin annenin evinde ne işin var?”
“Aman babaanne… Durumları biliyorsun evin içinde her şeyi görüyorsun, duyuyorsun. Şimdi şu söylediğine bak. Ne yapayım şimdi Saffet’in memleketine mi gideyim? Çok mutlu bir evliliğim olsa belki giderim ama Saffet’le zaten doğru düzgün anlaşamıyoruz.”
“Anneni hayatına bu kadar karıştırırsan anlaşamazsın kızım. O senin yuvan; annenin değil, sahip çık.”
“Gidemem başka bir şehre, Saffet’in ailesini sevmiyorum.”
“Sevmek istersen seversin kızım. Sen ta en baştan sevmemeye şartlandın. Tanıdım ben onları, iyi insanlar. Kusurları elbette vardır, hepimizin var. Kusurlarını görmezden gelirsen, kocamın ailesi diye saygı duyarsan, seversiniz birbirinizi.”
“Uğraşamam onlarla. Boşanırım Saffet gelmezse, yapacak bir şey yok. Sağ olsun annem yanımda bana destek oluyor.”
“Geri dönen kıza, evinin eşiği yüksek gelir, kızım. Şimdi daha yenisin ana evinde, evliliğinden de hâlâ bir ümidin var; burada misafir gibi duruyorsun ama boşanıp geri dönersen böyle rahat edeceğini sanma.”
“Niye rahat edemeyeyim babaanne. Akşam işten geleceğim annem yemek yapmış, her iş yapılmış, kızıma en güzel şekilde bakılmış. Daha ne isteyeceğim. Yemek yapma kaygısı yok, koca derdi yok. Oh mis gibi hayat.”
“İş kaygısı, koca derdi bende de yok kızım ama hayatım hiç de mis gibi değil. Her şey dışarıdan göründüğü gibi değildir. Annen de baban da kızın için babasının yerini tutamazlar. Tencerede de kahve pişer ama hiçbir zaman cezvede pişen kahvenin yerini tutmaz.”
“Aman babaanne bozma moralimi ya…”
“Konuşalım diyen sensin. Keşke başta deseydin. Gerçekleri değil, sadece annem gibi duymak istediklerimi söyle deseydin, ona göre konuşurdum.”
Feyza ne diyeceğini bilemedi. Babaannesi sözlerine devam etti:
“Tamamen boşanıp geldiğinde her şey sana batmaya başlayacak. Eve gelen misafirlerden tut, annenin hiçbir kasıt olmayan sözlerine kadar. Şimdi kızım bakılıyor diyorsun, o zaman şımartılıyor diyeceksin. Şimdi yemek hazır oluyor diyorsun, o zaman her gün yemek yapılıyor, kilo alıyorum diyeceksin ya da başka şeyler. Hep bir şeylerden rahatsız olacaksın. Bu evde bir daha bekârlık günlerin gibi olamayacaksın. Kocanla yaptığın kavgaları bile özleyeceksin.”
“Kavga da özlenir mi babaanne?”
“Kavgaları ve kavgalardan sonraki barışmaları özleyeceksin. Ah kızım anne baba hiçbir zaman eşin yerini tutmaz. Akşamları annen babanı alıp sarılıp uyurken sen odanda yapayalnız uyuyacaksın.”
Feyza babaannesinin çizdiği tablodan rahatsız olmuştu.
“Yeniden evlenirim canım başka koca mı yok sanki?”
“O kadar kolay mı çocuğuna başka bir adamı baba diye kabul ettirmek. Dertsiz insan yok. Boşanmış biri ile evlensen onun da kendi çocukları varsa başka sıkıntılar çıkar. Niye ortada ciddi bir şey yokken kocandan, çocuğunun babasından vazgeçiyorsun? Hem o kadar da kolay değil koca bulmak. Bu devirde koca karaborsa kızım.”
“Karaborsa mı? Ay niye karaborsa oluyorlarmış, erkek kıtlığı mı var?”
“Erkek kıtlığı yok ama artık erkekler evlenmekten kaçıyorlar. Bu devirde ev geçindirmek zor. Bekâr, dul çok hanım var. Baksana amcanın kızlarının hepsi bekâr, evlenmek istiyorlar ama koca bulamıyorlar. Elindeki adamın kıymetini bil. Sen bırakırsan dışarıda en az beş yüz kadın var, adamı hemen kaparlar.”
“Aman kaparlarsa kapsınlar babaanne, hiçbir özelliği yok. Romantik değil, bir şey değil.”
“Kusura bakma da senin ne özelliğin var kızım? Çok mükemmel kadın mısın? Şimdiki kadınlar dört dörtlük koca istiyorlar, sanki kendileri dört dörtlük kadınlarmış gibi.”
Feyza ne diyeceğini bilemedi babaannesinin sözleri karşısında. Biliyordu babaannesi haklıydı. Bir süre ikisi de sustu.
“Annem ‘Maaşın var, ne koca sıkıntısı çekeceksin?’ diyor.” dedi.
“Şimdi de bu çıktı. Sadece annen için söylemiyorum; eve gelen misafirlerden de duyuyorum. ‘Kızı biz büyütüp, biz okuttuk, elin oğlu parasını yiyor.’ diyorlar. Onlar kızlarının mutluluğunu düşünmüyorlar. Onların derdi para, başka bir şey değil.”
Feyza’nın iyice kafası karışmıştı. Annesinin bencilce davrandığını bazen o da düşünüyordu. Düğün sırasında yapılan alışverişlerde Saffet’in ailesi ile tatsızlıklar olmuştu. Annesi düğünden sonra Saffet’in kendi ailesi ile ilişkisini kesmesini istemiş, bunu damadına belli etmişti fakat Saffet kayınvalidesini hiç dinlememişti.
Feyza zaten kayınvalidesi ile senede bir bayramda Saffet’in zoru ile görüşüyordu, annesi ona bile kızıyordu. Annesi Saffet’in onun direktiflerine göre yaşamasını bekliyordu. Öyle olmayınca da sürekli damadının arkasından konuşuyordu. Annesi istedikleri yapıldığında dünyanın en iyi kadını oluyordu; istedikleri olmayınca da çok şerli olabiliyordu.
Babaannesi eski bir türküyü mırıldanmaya başladı:
“Kadifeden kesesi, kahveden gelir sesi,
Oturmuş kumar oynuyor, ciğerimin köşesi.”
Ah ah eski kadınlar. Kahvede kumar oynayan kocaya bile iyi söylerlerdi. Şimdiki kadınlar işinden eve gelen adam azıcık geç kalsa “Canın çıksın, nerde kaldın?” diyorlar.
“Ne yani babaanne, eski zamanda yaşayan kadınlar gibi sıkıntı mı çekelim?”
“Kızım eski kadınlar gerçekten sıkıntı çektiler fakat yine de şimdikiler gibi her şeyden şikâyetçi olmazlardı. Eskiden yokluk vardı, zorluk vardı, iş güç çoktu. Herkes bir arada otururdu. Şimdiki kızların çoğunun evi ayrı barkı ayrı, iş güç az, her işi makineler yapıyor. Kızların annelerinin sıkıntı dediği de sıkıntı olsa bari. Kızları kocalarını ellerinde kukla gibi oynatamazlarsa bunun adı sıkıntı oluyor. Kendi kızlarının damatlarına yaptıkları sıkıntıyı görse bir de gözleri, bu çokbilmiş annelerin. Kadınların çoğunda bir karış dil. Daha kocaları ağzını açmadan onlar makineli tüfek gibi başlıyorlar. Hiçbir şeyden memnun olmayan çok kadın görüyorum etrafımda.”
“Babaanne erkeklerin hiç mi suçu yok yani?”
“Var kızım elbette var, kusursuz insan olur mu? Fakat erkekler kadınlar gibi sürekli şikâyet halinde değiller. Erkeklere bakıyorum çoğu hanımlarının pek çok eksiklerini gördükleri halde idare etmeye çalışıyorlar. Kadınlar gibi de kolayca yuvalarını dağıtmaya çalışmıyorlar. Kadınlara ne oluyor anlamıyorum.”
Feyza babaannesine hak vermeye başlamıştı. Saffet’i seviyordu aslında, özlemişti de. Boşanmayı istemiyordu; fakat oturulacak şehir konusunda inatlaşmışlardı. Bu inat yüzünden yuvası yıkılacak gibi duruyordu.
“Artık inada bindi babaanne, ben geri adım atamam.”
“Kör inat eşeklerde olur kızım. İnsana inat yakışmaz. İnadın, gururun, kibrin bunların hiçbirinin omzu yoktur başını yaslayacağın. İnadın gece seni sarıp sarmalamaz, üşütür ancak. Vakit varken yuvanı dağıtma kızım.”
Feyza babaannesine bir şey daha söyleyecekti ki dış kapı açıldı; annesi ve kızı Betül gelmişlerdi. Babaannesi hemen yönünü bahçeye çevirdi, tespihini çekmeye başladı. Betül Feyza’nın yanına yaklaştı, mutfağa giden anneannesine duyurmamaya çalışarak “Anne yolda bir adam gördüm aynı babama benziyordu, ben babamı çok özledim. O gelmiyorsa biz yanına gidelim.” dedi. Feyza ne diyeceğini bilemedi. Betül’ün anneannesinin yanında babasından bahsetmeye çekindiğini fark edince üzüldü. Annesi Saffet’in ardından konuşup durduğu için çocuk belli ki babasına kötü bir şey söylenmesin diye susuyordu.
Saffet beş ay içinde iki kez kızını görmek için gelmişti fakat göstermemişlerdi. Feyza’nın annesi çocuğu babasına göstermesine izin vermemişti. Saffet de kızını göremeyince bir daha gelmemişti. Feyza kızına ne büyük kötülük ettiğini o an fark etti. Kendi boşansa bile kızına bunu yapmaya hakkı yoktu. Baba ile evladını birbirinden koparmamalıydı, onların görüşmesine engel olmamalıydı. Ayrıca niye boşanıyordu ki? Babaannesinin söylediklerini düşündü. Kocasını seviyordu. Ayrılırsa pişman olacağını anlamıştı.
Feyza annesinin pazar alışverişinin detaylarını dinlerken sinir oldu birden. En iyi domatesi o bilirdi, en taze kabağı o seçerdi, kimse onu kandıramazdı. Bütün meyve ve sebzeleri tek tek seçmişti, falan filan. Her zamanki haliydi; her şeyi en iyi o bilirdi ve en doğru kararı o verirdi. Bu yüzden olmalı Feyza’nın hayatı için de en doğru kararı verdiğini düşünüyordu.
Feyza annesine fark ettirmeden kızının kulağına eğildi:” Gideceğiz babana merak etme.” dedi. Betül’ün yüzündeki kocaman gülümseme Feyza’nın gözünden iki damla yaş düşmesine sebep oldu.
Az sonra annesi yemek yapmak için mutfağa gittiğinde Feyza tespih çekmeye devam eden babaannesinin yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. “Güzel kadın, ne yaptın bana, bastonunla ben fark etmeden kafama mı vurdun bilmiyorum ama fena halde gözüm açıldı. Bu evin eşiği bana şimdiden yüksek gelmeye başladı. Yarın kızımı da alıp kocamın yanına gideceğim, artık orada yaşayacağım. Bana çok dua et emi?” dedi.
Güldü, babaannesi. Onun buruşuk yüzünde de güller açmıştı. Sıra Saffeti aramaktaydı; kim bilir ne kadar sevinecekti.
canım ben sema maraslının nerdeyse butun kitaplarını okudum hatta yaptıgım bu hatalarıda onun kitapları sayesinde gördüm. oyuzden birazda arkama dönüp bosanmayı tekrar dusunmek istedim.aceleci davranmak istemdim:(
 
canım esimin anneside babasıda emekli insanlar eşim inşaat muhedisi kaynım inşaat muhendisi bi diğer kaynımda elektrik elektronik muhendisi ve hepsi çalışıyor biyerde.yani anlıyacagın okuyan cocuk yok evde hepsi meslek sahibi.esimin ailesinin evi ve arabası var.yani bence maddi durumları cok kotu değil anliyacagın.evet fevri davrandım cok haklısın hatta cok hakaret ettim dogru.ben kendimdeki hatalrı göruyorum.bileziğin paralarına gekince ödemiyecekler canım sadece 7.5 milyara bi set ve bide 1.5 milyara bi bilezik aldılar bunu yparız anca dediler okadar.eşim araya kimseyi sokmadı kendisi benimle konusmaya geldi ama ben bosanma davasını ondan duymalıydım babasından değil:(( sencede öle değilmi?

canım boşver o zaman, kaynında sana aynı değer de takar bilezik.
bak hatalarının farkındasın.
gel vazgeç, ona değil kendine deşans ver. denemeden bilemezsin.
zaten saçma bi mesele.
bak çagır eşini açık açık tek tek sor söyle ama özür dilemen gerekiyor, özür dile.
ailesiyle mesafe koyarsınız olur biter. zaten çalışan insanlarsınız hafta da 1 anca görürsünüz.
sana tavsiyem para için kırmayın birbirinizi para bulunuyor kredi çekilip gene bulunyor ama hayatının erkegini her zaman bulamıyorsun.
al sen o davayı al:D
 
canım ben sema maraslının nerdeyse butun kitaplarını okudum hatta yaptıgım bu hatalarıda onun kitapları sayesinde gördüm. oyuzden birazda arkama dönüp bosanmayı tekrar dusunmek istedim.aceleci davranmak istemdim:(

sevindim bende bekarım ama çoğu bildiğim evlilikle alakalı şeyin yanlış olduğunu sema maraşlı sayesinde farkına vardım.

sema maraşlı nın tatlıya bağlayalım kitabı var peki onu okudun mu? eğer varsa gelinlik ve koca bulunur mu? hikayelerini oku.

gelinlik diye bir hikaye: aynı senin gibi maddi durumlardan en sonda gelinlik patlak veriyor pahalı bir gelinlik kavga ediyorlar herkes kıza aman bırak sen daha iyilerine layıksın tarzında akıllar veriyor en çok ta annesi. hatta düğün için bile gün almışlar düğün günü tuttukları evdeki eşyaları toplamak için eve gidiyorlar annesi ablası kendisi, evini görünce çok kötü oluyor, abla yaptığının yanlış olduğunu gösteriyor ve kızın aklı başına geliyor nişanlısını arıyor nişanlısı cevap vermiyor en son nişanlısının annesini arıyor onu kırdığını vs. dile getiriyır sonra nişanlısıyla konuşuyor ve annesinden ve o laf diyendenlerden gizli gidiyorlar nikaha evleniyorlar gelinlik için kavga eden kız üstünde sıradan bir elbiseyle evleniyor. ve mutlu oluyor bunlar gerçek hikayeler.

inşaAllah evliliğine devam edersin sema maraşlının sitesi var biliyor musun bilmem orda evlilik okulu yapıyor çok fayda görüyorlarmış orayada göz atmalısın.
Allah hakkında hayırlısını versin.
 
canım boşver o zaman, kaynında sana aynı değer de takar bilezik.
bak hatalarının farkındasın.
gel vazgeç, ona değil kendine deşans ver. denemeden bilemezsin.
zaten saçma bi mesele.
bak çagır eşini açık açık tek tek sor söyle ama özür dilemen gerekiyor, özür dile.
ailesiyle mesafe koyarsınız olur biter. zaten çalışan insanlarsınız hafta da 1 anca görürsünüz.
sana tavsiyem para için kırmayın birbirinizi para bulunuyor kredi çekilip gene bulunyor ama hayatının erkegini her zaman bulamıyorsun.
al sen o davayı al:D

ailemde istemiyor babam hele asla istemiyor ailesinin yaptıklarından ve kayınbabamın babama sölediği o sözlerden sonra.bende babamı karsıma almak istemiyorum.ailesine gelince zaten biz izmirdeyiz onlar batmanda.uzagız yani.öle haftada bir görüşemeyiz bile.ama kaynanam sagolsun gece 12de bile arar asla yeni evlidirler aramıyayım ayıptır demez.gece 12de arayıp neyapıosunuz der bide utanmadan ya:)
 
sevindim bende bekarım ama çoğu bildiğim evlilikle alakalı şeyin yanlış olduğunu sema maraşlı sayesinde farkına vardım.

Sema maraşlı nın tatlıya bağlayalım kitabı var peki onu okudun mu? Eğer varsa gelinlik ve koca bulunur mu? Hikayelerini oku.

Gelinlik diye bir hikaye: Aynı senin gibi maddi durumlardan en sonda gelinlik patlak veriyor pahalı bir gelinlik kavga ediyorlar herkes kıza aman bırak sen daha iyilerine layıksın tarzında akıllar veriyor en çok ta annesi. Hatta düğün için bile gün almışlar düğün günü tuttukları evdeki eşyaları toplamak için eve gidiyorlar annesi ablası kendisi, evini görünce çok kötü oluyor, abla yaptığının yanlış olduğunu gösteriyor ve kızın aklı başına geliyor nişanlısını arıyor nişanlısı cevap vermiyor en son nişanlısının annesini arıyor onu kırdığını vs. Dile getiriyır sonra nişanlısıyla konuşuyor ve annesinden ve o laf diyendenlerden gizli gidiyorlar nikaha evleniyorlar gelinlik için kavga eden kız üstünde sıradan bir elbiseyle evleniyor. Ve mutlu oluyor bunlar gerçek hikayeler.

Inşaallah evliliğine devam edersin sema maraşlının sitesi var biliyor musun bilmem orda evlilik okulu yapıyor çok fayda görüyorlarmış orayada göz atmalısın.
Allah hakkında hayırlısını versin.

tsk ederim canım takip edecem bunu bende:)
 
Ben seni pek anlamadim , tamam ailenin yaptiklari hos degil, senin yaptiklarinda hos degil.
Yasiniz kac bilmiyorum ama olgunlukdan uzaksiniz su an.

Esim nisan yapti diyorsun , nisani kiz tarafi yapar, neden siz yapmadiniz ?
Nisan yaptiysaniz evleneceginiz belli nasil KP hazirlikli degilmis ?

Sana 8 bin tl , lik taki yapmislar bunumu az görüyorsun ?
Daha ne yapacaklardi ? Pardon ???

Yok esyamdan utaniyorum diyorsun almsaydin ozaman biraz daha bekleyip daha iyisini alsaydin...
Yani siz nikahlisniz ama beraber yasiyorsunuz dügün olmadan, dogrumu anladim ?
Simdi o evde kim kaliyor ?

Sürekli babami karsima alamam diyorsun , ozaman daha neyi düsünüyorsunki ?
Bence bitir cünkü aranizda saygi simdiden 0.

Esinin ailesi , onlarin yaptiklarini unutacak sen unutmicaksin sorunlar birdaha baslicak , herzaman baslicak hemde, her acildiginda yaran daha derin olacak.

bence düsünme bitir, cünkü sen o aileye isinamasin, onalrda sana isinmaz.
Batman ne kadar uzak olsa da, o da kötü bu sefer kalmaya gelecekler bunu kabul edecekmisin ????
 
ben seni pek anlamadim , tamam ailenin yaptiklari hos degil, senin yaptiklarinda hos degil.
Yasiniz kac bilmiyorum ama olgunlukdan uzaksiniz su an.

Esim nisan yapti diyorsun , nisani kiz tarafi yapar, neden siz yapmadiniz ?
Nisan yaptiysaniz evleneceginiz belli nasil kp hazirlikli degilmis ?

Sana 8 bin tl , lik taki yapmislar bunumu az görüyorsun ?
Daha ne yapacaklardi ? Pardon ???

Yok esyamdan utaniyorum diyorsun almsaydin ozaman biraz daha bekleyip daha iyisini alsaydin...
Yani siz nikahlisniz ama beraber yasiyorsunuz dügün olmadan, dogrumu anladim ?
Simdi o evde kim kaliyor ?

Sürekli babami karsima alamam diyorsun , ozaman daha neyi düsünüyorsunki ?
Bence bitir cünkü aranizda saygi simdiden 0.

Esinin ailesi , onlarin yaptiklarini unutacak sen unutmicaksin sorunlar birdaha baslicak , herzaman baslicak hemde, her acildiginda yaran daha derin olacak.

Bence düsünme bitir, cünkü sen o aileye isinamasin, onalrda sana isinmaz.
Batman ne kadar uzak olsa da, o da kötü bu sefer kalmaya gelecekler bunu kabul edecekmisin ????
nişan yaptı derken nişanda takılan takıları kıyafetleri eşim aldı anlamında dedim yanlıs anlamıssın
 
ben seni pek anlamadim , tamam ailenin yaptiklari hos degil, senin yaptiklarinda hos degil.
Yasiniz kac bilmiyorum ama olgunlukdan uzaksiniz su an.

Esim nisan yapti diyorsun , nisani kiz tarafi yapar, neden siz yapmadiniz ?
Nisan yaptiysaniz evleneceginiz belli nasil kp hazirlikli degilmis ?

Sana 8 bin tl , lik taki yapmislar bunumu az görüyorsun ?
Daha ne yapacaklardi ? Pardon ???

Yok esyamdan utaniyorum diyorsun almsaydin ozaman biraz daha bekleyip daha iyisini alsaydin...
Yani siz nikahlisniz ama beraber yasiyorsunuz dügün olmadan, dogrumu anladim ?
Simdi o evde kim kaliyor ?

Sürekli babami karsima alamam diyorsun , ozaman daha neyi düsünüyorsunki ?
Bence bitir cünkü aranizda saygi simdiden 0.

Esinin ailesi , onlarin yaptiklarini unutacak sen unutmicaksin sorunlar birdaha baslicak , herzaman baslicak hemde, her acildiginda yaran daha derin olacak.

Bence düsünme bitir, cünkü sen o aileye isinamasin, onalrda sana isinmaz.
Batman ne kadar uzak olsa da, o da kötü bu sefer kalmaya gelecekler bunu kabul edecekmisin ????
ayrıca bizim imam nikahımız yapıldı resmi nikahımız yapıldı düğün olmasımı gerekiyor aynı evde olmak için?ozmn düğün olsun bunlar olmasın demekki onemli olan bu?beraber yasamak nikahsız insanlar için olur benim eşimle yasıyordum.ayrıca biraz bekleseydin demişssin ben tam 1.5 sene nişanlı bekledim bişeyler olsun die.bi nişan 5 senemi sürer?sevgililik dönemini sölemiyorum bile.ayrıca nişan için ısrar edende karsı taraftı.
 
ayrıca bizim imam nikahımız yapıldı resmi nikahımız yapıldı düğün olmasımı gerekiyor aynı evde olmak için?ozmn düğün olsun bunlar olmasın demekki onemli olan bu?beraber yasamak nikahsız insanlar için olur benim eşimle yasıyordum.ayrıca biraz bekleseydin demişssin ben tam 1.5 sene nişanlı bekledim bişeyler olsun die.bi nişan 5 senemi sürer?sevgililik dönemini sölemiyorum bile.ayrıca nişan için ısrar edende karsı taraftı.

canım ben 8 yıl bekledim:D çok şükür evlendik, mutlu olduk:)
ona söyle çıksın gelsin babanla o konuşsun.
eminim babanda o esnada dogru kararı verecektir.
olmayacaksa zaten olmaz ama dene şansını.
 
canım ben 8 yıl bekledim:D çok şükür evlendik, mutlu olduk:)
ona söyle çıksın gelsin babanla o konuşsun.
eminim babanda o esnada dogru kararı verecektir.
olmayacaksa zaten olmaz ama dene şansını.

kızlar eşimle konustum babamlarada söledim görüşüyoruz die ama babam kızdı neden kendi basına karar verdin dedi.ailesi neden gelip benimle konusmadı dedi.kayınbabam babamı eşimle kavgamızın 3.gunu arayıp biz ailece düşündük karar verdik bu bizim ailemizin kararıdır oglumuz bosanma davası acacak kızınıza söleyin demişti.babamda bosanmak için aradılar şimdi oğulları barısmak istior simdi neden gelip biz düğüne 20gun kala bunu yaptık size haber vermeden salonu iptal ettik ben sizi arayıp 3gun sonra kızınıza böle söleyin dedim hata yaptım bu gencler ayrılmasın demiyorklar dedi.seni istemedikleri için barısmada araya girmiolar ama bosanmada gerekeni söyliyebiliolar dedi. bende eşime söledim eşimde seda ben karsılasmalarını istemiyorum sorun cıkacak yıne biz sıkıntı yasıyacaz iste ben geleyim beni dövsün sesimi çıkarmam ama annem babam için bişey diemem ben onların agzını tutamam bizimkiler alttan almaz bozarlar işi oyuzden istemiorum dedi.buraya kadar tamam dedim bende haklı dedim.ama sonra döndu dediki hem bide ailemle ilgisi yok olayın ailem gelip ne diyecek özürdilerizmi diecek 55 yasındaki adamlar?ben istedim babanı arayıp sölemelerini zaten dedi.bende dedimki hadi diyelimki sen bi hata yaptın onlardan bunu istedin sen 28 yasındasın daha evliliğin basındasın bazı seyleri bilmiosun belki usulu yani tamam peki ailen neden 3gun sonra arayıp bunu babbam bu sekilde dile gitrdiler dedim ailenin oglum bizim aramamız dogru olmaz die sana dogru yolu göstermeleri gerekirdi dedim.ama daha beter yıkıcı oldular dedim.iyide benim babam onu dediğinde seninkide zaten daha önce bosanmaları gerekiyordu olmıyacak bi işti demiş buna nediyecen dio!sinirden patladım!tabiki babam bole diyecek ne diyecekti lutfen benim kızımı bosanmayın die yalvaracakmıydı dedim adamın gururu kırıldı kız babası olarak tabi bunu diecek dedim.kızlar eşimin böle konusması benim tekrar guvenimi sarstı.söledikleri çelişio çunku.
 
Son düzenleme:
kızlar eşimle konustum babamlarada söledim görüşüyoruz die ama babam kızdı neden kendi basına karar verdin dedi.ailesi neden gelip benimle konusmadı dedi.kayınbabam babamı eşimle kavgamızın 3.gunu arayıp biz ailece düşündük karar verdik bu bizim ailemizin kararıdır oglumuz bosanma davası acacak kızınıza söleyin demişti.babamda bosanmak için aradılar şimdi oğulları barısmak istior simdi neden gelip biz düğüne 20gun kala bunu yaptık size haber vermeden salonu iptal ettik ben sizi arayıp 3gun sonra kızınıza böle söleyin dedim hata yaptım bu gencler ayrılmasın demiyorklar dedi.seni istemedikleri için barısmada araya girmiolar ama bosanmada gerekeni söyliyebiliolar dedi. bende eşime söledim eşimde seda ben karsılasmalarını istemiyorum sorun cıkacak yıne biz sıkıntı yasıyacaz iste ben geleyim beni dövsün sesimi çıkarmam ama annem babam için bişey diemem ben onların agzını tutamam bizimkiler alttan almaz bozarlar işi oyuzden istemiorum dedi.buraya kadar tamam dedim bende haklı dedim.ama sonra döndu dediki hem bide ailemle ilgisi yok olayın ailem gelip ne diyecek özürdilerizmi diecek 55 yasındaki adamlar?ben istedim babanı arayıp sölemelerini zaten dedi.bende dedimki hadi diyelimki sen bi hata yaptın onlardan bunu istedin sen 28 yasındasın daha evliliğin basındasın bazı seyleri bilmiosun belki usulu yani tamam peki ailen neden 3gun sonra arayıp bunu babbam bu sekilde dile gitrdiler dedim ailenin oglum bizim aramamız dogru olmaz die sana dogru yolu göstermeleri gerekirdi dedim.ama daha beter yıkıcı oldular dedim.iyide benim babam onu dediğinde seninkide zaten daha önce bosanmaları gerekiyordu olmıyacak bi işti demiş buna nediyecen dio!sinirden patladım!tabiki babam bole diyecek ne diyecekti lutfen benim kızımı bosanmayın die yalvaracakmıydı dedim adamın gururu kırıldı kız babası olarak tabi bunu diecek dedim.kızlar eşimin böle konusması benim tekrar guvenimi sarstı.söledikleri çelişio çunku.lutfen yardım edin
 
Sonuç ne oldu çok merak ettim..
Daha baştan mide bulandırıcı durumlar yaşanmış..
Unutmak çok zor olur..
Ailelerin işin içine girdiği kavgalar böyle rezilliğe yol açıyor işte..
 
"aileler yarışıyor " gibi bir şey olmuş. evliliğinizi bu kadar umuma açık hale getirmeye devam edecekseniz, sorunları eşinizle aranızda halletmek yerine ailelere şikayet edecekseniz, boşanın gitsin.
 
kızlar eşimle bosanma davası actık ailesiyle çok sorun yasadım davadan vazgecemiliyim bilemiyorum.eşim insanları aramıza cok soktuk kendimize bakamadık yanlıs yaptık diyo.aslında ikimizde bosanma davası actık ama o davasını geri çekti ben çekmedim eşimin ailesi ile ben cok sorun yasadım nişan döneminden beri.maddi anlamda hiç destekleri olmadı.üstelik bide şimden beklediler.nişanlıyken eşimin kredi kartıyla gidip küçük kaynımın nişanlısına 3 milyara bilezik aldılar.bende buna kızdım kaynanamı aradım oglun nişanlısına bilezik alıyo bizim paramızla dedim.yeter artık dedim.sonra kayınbabamda beni bi cafeye cagırdı gittim konustuk adam dindü dediki biz alırız oglumuzun kredi kartı değilmi bu seni ilgilendirmez sen zaten okızı kıskandıgın için böle tepki veriyıosun dedi.bende alakası yok dedim kimse maddi olarak yardım etmiyo biz evlenecez ben bide 3 milyar kımsenin bilzeik borcunu odemek istemiyorum dedim.hayır sen okızı kıskandın biz zaten kendimizi onların evliliğine hazırlamıstık size hazır değidik oglumuz evlenmek istoyroum deyince kıramadık bişey demedik dedi.tabi bu benim çok zoruma gitti eşime anlattım oda aradı kavga etti ailesiyle.tabi bunu kaynanam sonra burnumdan getirdi oglu benim yuzumden kavga etti onlarla die.kaynanam beni aradı yegeninin düğünü vardı düğüne gel dedi.bende gelmiyorum dedim zaten beni gelininiz olarak görmüyomussunuz artık sizi diğer gelininiz temsil eder orda dedim.olurmu öle sey kızım dedi sende bizim gelinimissin dedi.yok dedim baba herseyı yuzume acıkca söledi ben anladım dedim.gel eve konusalım dedi ben o eve gelmem kusura bakmayın dedim beni gelininiz olarak görmuyosanız ne işim var dedim.sonra benim tayuınım çıktı tayın ıcın nıkah kıydık eşim baska yerdeydi.düğün hazırlıklarına basladık esimin ailesi yine hiçbişeyde yardım etmedi hatta bigun ceyiz getireceklerdi 100tlyı benden istediler.bende eşime ailen beskurusu için geberiyo ne adi insanlar bide erkek tarafı olacaksınız dedim sende erkekmisin bi karını bile koruyamadın dedim elimde bunun uzerine bosanalım dedi.bende alen için bosanıyosan bosanalaım dedim.bısure ben aileme sölemedim duzeltı gıbı olduk enson kuafor meslesinde sıkıntı yasandı.kufore eltimin gelecegını söledi bende istemiyorum dedim oda ısrar etti ogelecek diye.kavga ettik ondan baska kimse yokmu ailende bi omu var dedim kaldıkı kız nişanlı ve benden kucuk beni kucuk dusuryosun dedim.sonra esimde son noktayı gelince ben koyacam dedi.bende babama söledim babamda aradı eşime bagırdı kızıdı.3 gun sonra kayınbabam aradı babamı biz ailece 3 gun dusunduk bosanmalarına karar verdik bu bızım ailemizin kararıdır oglumuz bosanma davası acacak kızınıza soleyin demiş babamda agzına geleni sölemiş.sonra bosanma davası actık ikimizde.eşim simdi duzeltelim hata yaptık dio ama ben bukadar insan duydu bide babadı o terbiyesizliği yaptı die hazmedemiyorum.

zor bi durum bilemedimki şmdi üzüldüm snn adına
 
canim ailelerinizi herseyinizden haberdar etmenize gerek yok.siz tartisir barisirsiniz ama aileler oyle degil.kizimi/oglumu uzdu diyip dusman olurlar unutmazlar.herseyi ailenize anlatmayin derim hatta hicbiseyi.kendi aranizda cozun.ben sende de hata gordum.
 
canım senin anlattıklarından anladığım kadarıyla sen biraz maddiyatçısın para mevzularına aklını çok takıyosun ilk zamanlarda bazen oluyo böyle şeyler fakat, burda düşünmen gereken eşinle bundan sonra mutlu bi evlilik yaşayabilcekmisiniz?herşeyi bi kenara bırakabilcekmisiniz?oda yanlış cümleler kuruyo aslında pek olgun deil gibi erkeklerin olgun olması gereken yerde artık hiçbişeyi düşünmeden bize bakalım demesi yerde kadınlardan olgunluk bekliyolar bazen aileler çok önemli etken evlilikte fakat siz kafa kafaya verdikten sonra hiçbşeyin önemi yok madem siz bu işin içinden çıkamıyosunuz bi yardım almayı deneyin terapi görün iyi bi aile terapistine gidip derdinizi anlatın hakkınızda hayırlısı olsun
 
kızlar eşimle bosanma davası actık ailesiyle çok sorun yasadım davadan vazgecemiliyim bilemiyorum.eşim insanları aramıza cok soktuk kendimize bakamadık yanlıs yaptık diyo.aslında ikimizde bosanma davası actık ama o davasını geri çekti ben çekmedim eşimin ailesi ile ben cok sorun yasadım nişan döneminden beri.maddi anlamda hiç destekleri olmadı.üstelik bide şimden beklediler.nişanlıyken eşimin kredi kartıyla gidip küçük kaynımın nişanlısına 3 milyara bilezik aldılar.bende buna kızdım kaynanamı aradım oglun nişanlısına bilezik alıyo bizim paramızla dedim.yeter artık dedim.sonra kayınbabamda beni bi cafeye cagırdı gittim konustuk adam dindü dediki biz alırız oglumuzun kredi kartı değilmi bu seni ilgilendirmez sen zaten okızı kıskandıgın için böle tepki veriyıosun dedi.bende alakası yok dedim kimse maddi olarak yardım etmiyo biz evlenecez ben bide 3 milyar kımsenin bilzeik borcunu odemek istemiyorum dedim.hayır sen okızı kıskandın biz zaten kendimizi onların evliliğine hazırlamıstık size hazır değidik oglumuz evlenmek istoyroum deyince kıramadık bişey demedik dedi.tabi bu benim çok zoruma gitti eşime anlattım oda aradı kavga etti ailesiyle.tabi bunu kaynanam sonra burnumdan getirdi oglu benim yuzumden kavga etti onlarla die.kaynanam beni aradı yegeninin düğünü vardı düğüne gel dedi.bende gelmiyorum dedim zaten beni gelininiz olarak görmüyomussunuz artık sizi diğer gelininiz temsil eder orda dedim.olurmu öle sey kızım dedi sende bizim gelinimissin dedi.yok dedim baba herseyı yuzume acıkca söledi ben anladım dedim.gel eve konusalım dedi ben o eve gelmem kusura bakmayın dedim beni gelininiz olarak görmuyosanız ne işim var dedim.sonra benim tayuınım çıktı tayın ıcın nıkah kıydık eşim baska yerdeydi.düğün hazırlıklarına basladık esimin ailesi yine hiçbişeyde yardım etmedi hatta bigun ceyiz getireceklerdi 100tlyı benden istediler.bende eşime ailen beskurusu için geberiyo ne adi insanlar bide erkek tarafı olacaksınız dedim sende erkekmisin bi karını bile koruyamadın dedim elimde bunun uzerine bosanalım dedi.bende alen için bosanıyosan bosanalaım dedim.bısure ben aileme sölemedim duzeltı gıbı olduk enson kuafor meslesinde sıkıntı yasandı.kufore eltimin gelecegını söledi bende istemiyorum dedim oda ısrar etti ogelecek diye.kavga ettik ondan baska kimse yokmu ailende bi omu var dedim kaldıkı kız nişanlı ve benden kucuk beni kucuk dusuryosun dedim.sonra esimde son noktayı gelince ben koyacam dedi.bende babama söledim babamda aradı eşime bagırdı kızıdı.3 gun sonra kayınbabam aradı babamı biz ailece 3 gun dusunduk bosanmalarına karar verdik bu bızım ailemizin kararıdır oglumuz bosanma davası acacak kızınıza soleyin demiş babamda agzına geleni sölemiş.sonra bosanma davası actık ikimizde.eşim simdi duzeltelim hata yaptık dio ama ben bukadar insan duydu bide babadı o terbiyesizliği yaptı die hazmedemiyorum.

Konu baya olmuş gerçi ama şu satırları okuyunca yazmadan duramayacağım dedim..

Kusura bakmayın da nişanlıyken kv arayıp hesap sorma lüksünü nereden buluyorsunuz anlamadım.. Evet oğullarının kartı alırlar..Oğulları izin vermeyecek..Nişanlına kızacağına ailesini arayıp kızmak nedir ya :19: Daha nişanlıyken bu kadar karışmak,yüzgöz olmak yanlış (bence)...

Artık evlenirken aileler yardım etmiyor ki..gücü yeten bir şey yapıyor..Çok mu önemli altınlar döşemeleri,paralar dökmeleri.. Bir de bunun için eşinizi aşşalamış,hakaret etmişsiniz!Pes!

Eşiniz neden davayı geri almış anlamadım.. Siz vazgeçmeyin davadan yakmayın adamın başını.. :31:
 
adam değil böyleleri erkek mi bu be aileside çok şerefsiz adi insanlarmış kardeşim

ALLAH YARDIMCIN OLSUN SENİN ÇEKTİĞİNİ ONLARIN KIZLARI 1000 KATINI ÇEKSİN İNŞALLAH
 
Back