- 19 Mart 2015
- 2.114
- 1.832
- 133
- Konu Sahibi PapatyamsiHatun
- #1
Annem ile babam boşanmaya karar verdi. Daha doğrusu babam evden gitti 1 hafta önce kadar. Gitme olayı şöyle gerçekleşti: bir arabam var. Arabamı alıp alıp evden kaçıyordu annemi işe bırakma bahanesiyle. Defalarca suçlu olduğu kazalar yaptı. Bir türlü başa çıkamadım. Yakın vakitte çevirmede arabayı ''siz korsan yapıyorsunuz'' diyerek bağlamışlar. Bu bağlama olayından sonra babama var mı böyle bir durum diye sordum ancak hem müthiş tadımız kaçtı hem de şok olduk. Hayır yok dedi. Bende savcılığa gideceğimi söyledim. Ben öyle söyleyince hayır sen öyle yaparsan işler karışır sen karışma ben halledeceğim dedi. Münakaşaya girmemek adına tamam deyip beklemeye başladım. Her gün evden sabah çıkıyor akşam geliyor ''uğraşıyorum araban için halloldu merak etme'' diyor. Bir gün telefonunu yaptığı kazanın kurul sonucuna bakmam için verdi. Bir de ne göreyim, meğer arabayı bağlattıktan sonra heeeerrr allahın günü iki eşli kardeşiyle gezmelere gidiyormuş... Beni oyaladığı gibi savcılığa gitmeme de gözümün içine baka baka engel olmuş. Şok oldum. Durumlar açığa çıkınca ben gidiyorum dedi gitti evden.
Konu upuzun ve karman çorman. O yüzden konu odaklı yazacağım. Merak ettiğiniz hususlara yorumlarda değinirim.
Annem yıllardır çalışıyor, 63 yaşında. Babam yıllardır asla çalışmadı 68 yaşında. Anneme dedemin verdiği evde oturduk. Babam kendimi bildim bilecek müthiş derecede tembel ve sorumsuz bir adam idi. Bence kimse böyle bir babaya rastlamamıştır, o yüzden kafanızda bir şeyler canlandırmak çok zor. Aynı zamanda gözü her daim dışardaydı. Defalarca aldatıldı annem. Ancak dedem müthiş baskıcı bir adam olduğundan dolayı boşanamadı. ( Çok iyi ancak çok baskıcı. Sahip çıkardı ama kan kustururdu. Çocukları için çalışmış yıllarca fakat baskısı sebebiyle herkes kaçmış en tez elden. İşte öyle bir baskı ama iyi mi? Hemde çok iyi. Rahmetli ananeciğimde öyleydi dedemde çok tontondur. )
Her daim evde huzursuzluk hakim. Babam annemin dedikodusunu sağda solda kimi yakalasa yapar. Babamın kuzeni telefonda bana ve anneme etmediği hakareti bırakmadı, bu olayın üzerine babam kuzeninin peşinden koşuşturmaya devam etti. İki eşli bir erkek kardeşi var, onunla çevirmediği dolap kalmadı.
6-7 sene önce bir yer sattı, bize hiç haber vermedi ve o zamanın 750-800 bin tl civarında bir parasını hiç etti. (Annem bu esnada çalışıyordu. Emeklisinin ödenmesi gerekiyordu onu dahi ödemedi. Annemin emeklisini dedem ödedi sonradan. Bırakın annemin emeklisini ödemeyi, hiç unutmam monta ihtiyacım vardı, mont almadı bana. Annem almıştı. ) Anlayacağınız eve bakmadığı gibi, dedemin anneme verdiği evde yaşadık. İki ekmek al dediğinde para ver diyen bir adamdı. Telefonunu karıştırsanız şok olursunuz. Ben oldum. Oralara hiç girmeyeceğim.
Velhasıl kelam annemler 3 kardeş. Dedem bu üç kardeşe birer tane ev verdi (satış yaptı üzerlerine). Birer arsa verdi (o da satış). Ananemin vefatından sonra dükkanla uğraşamadı yakın zamanda da son mal varlığı olan dükkanıda üç kardeşe verdi. Yani her bir kardeş dükkanın 3te 1ine ortak oldu.
Dedem şu anda hayatta. Çokta sağlıklı (akli dengesi yerinde). Dava öncesi yapılacak sağlık kontrollerinde de benzer kanaate varılacaktır. Boşanma davasında şahitlik yapabilir yani. Dedemin malları çocuklarına miras olarak verdiğine dair şahitlik yapması durumunda babam mallara ortak olabilir mi ? Şayet ki olabilir derseniz bu noktada izlememiz gereken yol nedir ?
Konu upuzun ve karman çorman. O yüzden konu odaklı yazacağım. Merak ettiğiniz hususlara yorumlarda değinirim.
Annem yıllardır çalışıyor, 63 yaşında. Babam yıllardır asla çalışmadı 68 yaşında. Anneme dedemin verdiği evde oturduk. Babam kendimi bildim bilecek müthiş derecede tembel ve sorumsuz bir adam idi. Bence kimse böyle bir babaya rastlamamıştır, o yüzden kafanızda bir şeyler canlandırmak çok zor. Aynı zamanda gözü her daim dışardaydı. Defalarca aldatıldı annem. Ancak dedem müthiş baskıcı bir adam olduğundan dolayı boşanamadı. ( Çok iyi ancak çok baskıcı. Sahip çıkardı ama kan kustururdu. Çocukları için çalışmış yıllarca fakat baskısı sebebiyle herkes kaçmış en tez elden. İşte öyle bir baskı ama iyi mi? Hemde çok iyi. Rahmetli ananeciğimde öyleydi dedemde çok tontondur. )
Her daim evde huzursuzluk hakim. Babam annemin dedikodusunu sağda solda kimi yakalasa yapar. Babamın kuzeni telefonda bana ve anneme etmediği hakareti bırakmadı, bu olayın üzerine babam kuzeninin peşinden koşuşturmaya devam etti. İki eşli bir erkek kardeşi var, onunla çevirmediği dolap kalmadı.
6-7 sene önce bir yer sattı, bize hiç haber vermedi ve o zamanın 750-800 bin tl civarında bir parasını hiç etti. (Annem bu esnada çalışıyordu. Emeklisinin ödenmesi gerekiyordu onu dahi ödemedi. Annemin emeklisini dedem ödedi sonradan. Bırakın annemin emeklisini ödemeyi, hiç unutmam monta ihtiyacım vardı, mont almadı bana. Annem almıştı. ) Anlayacağınız eve bakmadığı gibi, dedemin anneme verdiği evde yaşadık. İki ekmek al dediğinde para ver diyen bir adamdı. Telefonunu karıştırsanız şok olursunuz. Ben oldum. Oralara hiç girmeyeceğim.
Velhasıl kelam annemler 3 kardeş. Dedem bu üç kardeşe birer tane ev verdi (satış yaptı üzerlerine). Birer arsa verdi (o da satış). Ananemin vefatından sonra dükkanla uğraşamadı yakın zamanda da son mal varlığı olan dükkanıda üç kardeşe verdi. Yani her bir kardeş dükkanın 3te 1ine ortak oldu.
Dedem şu anda hayatta. Çokta sağlıklı (akli dengesi yerinde). Dava öncesi yapılacak sağlık kontrollerinde de benzer kanaate varılacaktır. Boşanma davasında şahitlik yapabilir yani. Dedemin malları çocuklarına miras olarak verdiğine dair şahitlik yapması durumunda babam mallara ortak olabilir mi ? Şayet ki olabilir derseniz bu noktada izlememiz gereken yol nedir ?