savascı içimi acııtın ya ben asadıklarınızı yasamadım ama yzını okudum gözerim doldu içimde hiisettim bir nebze size mutluluk diliyorum mutlulukların umutların enbüğüğü sizin olsun
arkadaşım ben olayların ardından kendimi meşgul olarak tedavi ettim diyebilirim. iş-okul-kurs vb. hazır olmadığımı hissettiğimden ya da kendimi hazır hissettirecek biri değil de tedirgin olmama yol açacak kişilerle karşılaştığımdan belki de, yani benim tembelliğim değil kesinlikle mirmirmirmir uzun bir süre yalnızdım. ardından şu anda 3. yılı devirmiş olduğumuz sevgilimle tanıştık. geçtiğimiz yaz bize çok iyi gelmiş :mymeka: kısa bir ayrılık yaşamamız ilişkimizi daha da kuvvetlendirdi. ben 18-19 yaşamadığım duyguları 28 yaşında yaşayabiliyorum onunla :asigim:
çok teşekkürler güzel dileklerin için a.s.
aman allahım ianamıyorum sabah sabah nasıl içim açıldı
mutluluk gözyaşlarımı dötüm yorgunum canımsın
hep yanımdaydın biliorum bunu tüm kalbimle hissettim
sen hissettirdin bana inan mahkemeden çıktım
anneme dedim ki ben bi int cafeye gitmeliyim k k ya yazıcam
beni merak eden çok özel bir arkadaşım var...
sana söz veriyorum bi daha o kelimeyi kullanmıycam inan o günün şokuyla yazdım o yazıyı biliyorsun her ne kdr çevremde ki insanlar konuşsada duymuycam emin ol
canımı acıtmalarına izin vermiycem
sende hep mutlu ol inş karşına seni hakeden bi insan çıksın ve huzurlu ve mutlu ol tek isteğim bu
lalaemm canımsın sen ya kutlucaz tabi yahu
bekarlığa hoşgeldin partisi, iyiki varsın seni seviyorum
canım chatlak'ım tam beklediğim gibi bir cevap olmuş senden kaydirigubbakcemile5 yukarıda da dediğim gibi, 19-20 yaşlarındaki o kabus hayattan kendimi kurtarmamın en büyük hediyelerinden biri de (gecikmeli de olsa) şu anda yaşadığım ilişkidir herhalde.
fark etmişsindir zamanında o yaşta evlenmekten çekinmeyen ben şimdi 3 yılı geçtik hala evlenme konusunda sevgilimin yanında Çok üzgünüm çoook şeklindeyim. ne kadar ertelersem kardır diyorum, ıskaladığım gençliğimi yaşamaya doyamadım henüz :teytey:
ama şu an mutluysam, bunda benim de payım büyük. o yıllar önce yaşadıklarımdan aldığım dersler. kendime sonsuz saygı duymalıyım önce ki, karşımdaki de duysun. bir kereden bir şey olmaz diye bir şey yok, anladım. baştan tepkiyi verip gerekirse o anda tartışmak ilerisi için huzur demek oluyormuş. karşımdakine hak ettiğinden fazla değer vermemek. ailemi çiğneyebileceğim düşüncesiyle karşındakinin bir taraflarını.... anladın sen onu sengözlerimebaksanab hoş artık bu yaşta neyi alacaksam karşıma koca kazık oldum
vb. birçok şey ama sanırım en önemlisi ilişkiyi mutlu olmak için yaşadığımı unutmamak ve karşındakine de unutturmamak. ailem var, işim gücüm var, acı çekmek için neden biriyle beraber olayım ki? zaten biz mutlu olursak ancak karşımızdakini de mutlu edebiliriz. buna çok inanıyorum.
insanın ne zaman, kiminle karşılacağı belli olmuyor. doğru yer, zaman, kişi... derler ya. sevgilimle tanışana kadar arada tabii ki tanışmak isteyenler, birini tanıştırmayı isteyenler oldu. kimisinde baştan reddettim, kimisinde bir kahve içtim, dedim yok almıyım, ağrısız başımı ağrıtmayayım. ne kadar kararlı bir boşanma olduysa da, önce eski eşe karşı tüm duyguları yaşadım. sinir/öfke-özlem-etkisizlik.... ardından bir zaman sonra merak, acaba? şükür allaha ki bir zaman sonra karşıma çıkardı tekrar ve o merak da bitti. bunlar hep zamanla oldu. toparlanma dönemim diyorum.
sonra da yenilenme: hayata bakışım, önceliklerimi belirleme, bir şey düşünmemek için aşırı meşgul etmek yerine kendimi artık arkadaşlarımla daha çok vakit geçirip, eğlenmek, tabii okul bitip işe başlamış olmanın verdiği bir fark da olmuştu.
daha sonra bir ara hayatımdaki insanların mutluluklarından da etkilenerek "ben de hazırım sanırım artık, bir ilişkiye başlamaya" demiştim içimden. ve şaşılacak bir şekilde diyorum ama belki de ben hazır hissettiğim için karşımdakine o gözle bakmıştım ilk defa uzun sonra...
ay yine çok uzattım, ah be chatlak'ım sen benim kusuruma bakma. sadece sen bana mutluluk verdin mutlu olmanla, ben de paylaşmak istedim. Şeniz