Evet bazılarınız beni az çok bilir. Ben ayrılıyorum ve neler yaşadığımı paylaşmak istedim.
Bekar biri olarak 10 yıldır peşimde koşan biriyle evlendim. Önceden evlenmiş boşanmış ve bir çocuğu olan biriyle. Ailem istemedi ama benim ısrarlarımla kabul etmek zorunda kaldılar. dubleks bir dairenin üst katında kaynanam alt katında biz oturacaktık. başta kaynanam çok iyiydi o yüzden onla oturabilirim sandım. evlendiğim gece evde 8 kişiydik. küçük görümcem de o günden sonra evine dönmedi ve bir kızıyla bizimle kaldı. ama ondan sonra kabus başladı. eşimin ilgisizliği, hakaretleri. ailesinin aşağılamaları. sanki onların içindeki düşman gibi muamele gördüm. evliliğimizin 1.yılı sonunda eşim eski eşine evlenme teklif etmiş ve bunu ben ilk eşinden aldığım mesajlardan öğrendim.eşim kabul etti ama bunu çocuğumun üvey babaya gitmesin diye oyun yaptım dedi. bu süre zarfında bir hayat kadınıyla birlikte olup cinsel hastalık bulaştırdı bana. tedavi olduk. tüm bu yaptıklarından sonra bitmeliydi ama aileme onu öyle ateşli savunmuştum ki utandım dönmedim. belki pişman olmuştur artık düzelir dedim (ne ezik bir düşünce). ama o azıttı hamile kaldım hiçç umurunda olmadım. aç olduğumu bildiği halde hamile karısının karşısında yemekler yeyip ama karısına vermeyen, ben hasta olduğumda ateşler içinde yatarken annesini alıp gezmeye giden biri idi. Sorunlu gebelik ti benim ki ev iş yapmamam lazımdı ama normalde işlerini yaptığım çocuğuna baktığım görümcem ve kaynanam hiç bir şekilde yardımcı olmadılar üstüne üstlük sürekli tacizler, hakaretler, tehditler,beddualarla hamileliğimi zehir ettiler. eşimse hep onların tarafını tuttu. en nihayetinde 6 aylık gebeyken kesem yırtıldı ve bebeğimi sezeryanla aldılar.18 saat yaşadı ve öldü. bitti mi bitmedi. bu sefer "Allah herkesin kalbindekini verir" dediler. beni iyice kötü ilan ettiler. oysa ona ihtiyacım varken bana yardım etmeyen kaynanama ben 6 günlük lohusayken "benim belim tutuldu" dedi diye bakmaya başladım. 6 kat dikişime ve 6 günlük evlat acıma hiçç bakmadan ona hazırladığım kahvaltıyı beyenmeyip "kalk salata doğra" "kalk pekmezi de getir" şeklinde eziyetlerine katlandım (hakkatten neden katlanmışım). kendimin çok iyi bir mesleği olmasına rağmen eşimin işyerinde sekreterlik yapıyordum ama karın tokluğuna bile değil çünkü hamileyken çok aç kaldım orda. lohusalığımın 15. günü işe döndüm. Baktım olmuyor hem çalışıyorum gece yarısına kadar hem cebimde para yok ben kendi mesleğimi yapıcam dedim eşimin yanından ayrıldım. tabii köle nasıl isyan eder modunda aylarca benle konuşmadı. sonra bir sekreter aldı. 1-2 ay sonra birden hoop beyimiz değişti.kilo vermeye, spor yapmaya başladı. bütün gardropunu değiştirdi, pahalı parfümler, marka saatler vs... birde yeni son model cep telefonu hemen şifre koydu elinden düşürmez oldu. ben yalnışlıkla telefonunun yakınından geçsem bağırır oldu. hafta içi geç gelmeler, hafta sonu çekip gitmeler başladı. önce üstüne gittim noluyor diye sonra "beni bunaltma" dedi diye biraz bırakayım nasılsa çıkar kokusu dedim. çıktıda. önce kaynanam "siz geçinemiyorsunuz, ayrılın" dedi. benim böyle bir niyetim yok dedim.bir hafta sonra artık benden iyice uzaklaştığından noluyor diye sordum eşime. "ben seni sevmiyorum, hiç sevmedim, ben aşksız bir ömür geçirmek istemiyorum daha gencim (yaşı 36), sen benim ayaklarımı yerden kesmiyorsun, ben biraz yalnız kalıp düşünmek istiyorum karar vermeliyim" dedi "neyin kararıını vericen" dedim. "senle evli kalıp kalmamın" deyince zaten bende bağlantı koptu. "benim hayatım hakkında sen mi karar vereceksin" dedim. 10 gün kadar salonda yattım napcağımı bilemedim ben 2. evladımız olacak ve evlat acım biraz olsun dinecek diye beklerken ne olmuştu. sonra geldi " evliliği kurtaralım" dedi. ama gitti bu sfer o salonda yattı. "hani evliliği kurtaracaktık burda yatarak mı kurtaracan" dedim. "benim burda keyfim yerinde" dedi (tabii ayrı yattığı yerde cep telefonuda yanında) Yetti dedim çıktım evden.3,5 yıllık çileden sonra. Benim onu bunca yaptıklarından sonra istememem lazımken o beni istemiyormuş haspam. Ben hiç istemiyorum.
Biliyorum çoğu insan yuhh bu kadar niye durdun diyeceksiniz şuan bunun cevabını bende sorguluyorum. Sanırım sadece yuvam yıkılmasın diye. Birde belki evladımı kucağıma alma hasletim yüzünden. Şuan yaşım 34 tabii ki bundan ayrılıcam ama içimde tuhaf bir umut var. Belki gerçekten beni seven bir eşim olur ve belki bir gün çocuğum olur umudu. Sizce çok mu geç?