- 1 Şubat 2019
- 157
- 116
- 18
- 32
- Konu Sahibi S u l i e t
- #1
İYi akşamlar ablalarım, kardeşlerim. Bu ara üst üste konu açıyorum sıkılmayın benden ama birilerinin bana destek olması lazım.
“Unutma! Kimsenin yaptığı yanına kâr sayılmayacak. Seni rahatsız edeni, Allah rahat bırakmayacak. Belki bazen erteleyecek, bazen sabredecek.
Ama hesabını sormadan canlarını almayacak.” (Nebi yıldız) Sözleriyle konuya başlamak istiyorum.
Konuların tüm içeriğini geçtim. Yüreğimde koca bir acı var. İlk aşkım, ilk sevdiğim insan , yürekten bağlı olduğum , canım dediğim. Çok çok sevdiğim insanın evlendikten sonra gerçek yüzünü şükür ki sonunda artık görebilmemle evliliğime taş koydum sonunda. Ama emsalsiz bir korku var bünyemde hayattan öyle soyutlamışım ki kendimi. Boşlukta hissediyorum. Evin içerisinde deli gibi dönüp dolaşıyorum. Arayıp ağzıma geleni söyledim ki bu öfke bu kırgınlık saydır saydır bitmez zaten. Boşanmanın boşluğuna düştüm arkadaşlarım 25 yaşımdayım toy muyum diyeceğim yaşımda küçük değil bu kadar mı acizim bilmiyorum normalmi duygular. Siz boşananlar davayı açana kadar ne hissettiniz. Bir cesaret dava açtıktan sonra bu hisler geçti mi? Artık olan oldu düşüncesiyle rahatladınız mı? Evde kalan eşyaları toplama cesareti , mahkemede görme cesaretini nasıl gösterdiniz ne hissettiniz ? Kısaca ben napayımda böyle boşluk hissetmemeyim. Aklıma geldikçe nefret ediyorum, aklımdan gittikçe ciğerim yanıyor. Kararlıyım pazartesi boşanma davası açıyorum. Kendisi hala benim suçum yok diyor yalanları inkar ediyor , biz köprüyü geçene kadar ayıya dayı deriz diyor (ailecek böylelermiş) öyle diyor. Yani olmayacak dönmeyeceğim. Ama kendimi nasıl toparlarım umursamamak istiyorum bitsin istiyorum bu süreç nasıl ? Kendimi çabuk toparlamam gerekli ailemin hiç üzülmesinide istemiyorum. Boşanmak istediğimi bağıra çağıra söyledim. Ki Başka yolu yok kesinlikle allah bir daha yolumu kesiştirmesin inşallah. Oy oy
ben nerelere gidemmm dostlar
“Unutma! Kimsenin yaptığı yanına kâr sayılmayacak. Seni rahatsız edeni, Allah rahat bırakmayacak. Belki bazen erteleyecek, bazen sabredecek.
Ama hesabını sormadan canlarını almayacak.” (Nebi yıldız) Sözleriyle konuya başlamak istiyorum.
Konuların tüm içeriğini geçtim. Yüreğimde koca bir acı var. İlk aşkım, ilk sevdiğim insan , yürekten bağlı olduğum , canım dediğim. Çok çok sevdiğim insanın evlendikten sonra gerçek yüzünü şükür ki sonunda artık görebilmemle evliliğime taş koydum sonunda. Ama emsalsiz bir korku var bünyemde hayattan öyle soyutlamışım ki kendimi. Boşlukta hissediyorum. Evin içerisinde deli gibi dönüp dolaşıyorum. Arayıp ağzıma geleni söyledim ki bu öfke bu kırgınlık saydır saydır bitmez zaten. Boşanmanın boşluğuna düştüm arkadaşlarım 25 yaşımdayım toy muyum diyeceğim yaşımda küçük değil bu kadar mı acizim bilmiyorum normalmi duygular. Siz boşananlar davayı açana kadar ne hissettiniz. Bir cesaret dava açtıktan sonra bu hisler geçti mi? Artık olan oldu düşüncesiyle rahatladınız mı? Evde kalan eşyaları toplama cesareti , mahkemede görme cesaretini nasıl gösterdiniz ne hissettiniz ? Kısaca ben napayımda böyle boşluk hissetmemeyim. Aklıma geldikçe nefret ediyorum, aklımdan gittikçe ciğerim yanıyor. Kararlıyım pazartesi boşanma davası açıyorum. Kendisi hala benim suçum yok diyor yalanları inkar ediyor , biz köprüyü geçene kadar ayıya dayı deriz diyor (ailecek böylelermiş) öyle diyor. Yani olmayacak dönmeyeceğim. Ama kendimi nasıl toparlarım umursamamak istiyorum bitsin istiyorum bu süreç nasıl ? Kendimi çabuk toparlamam gerekli ailemin hiç üzülmesinide istemiyorum. Boşanmak istediğimi bağıra çağıra söyledim. Ki Başka yolu yok kesinlikle allah bir daha yolumu kesiştirmesin inşallah. Oy oy
