Öncelikle merhaba. Yorumlarınızla rahatlayacağıma inandığım için buraya yazmak istedim. Benim hikayem oldukça karışık kısaca yazmaya başlıyorum. 10 aydır sevdiğim biri var, ben daha yeni yeni seviyorken bir akrabasıyla çıktığını öğrendim. Bildiğiniz aşıktı. Aylar geçti dayanamadım "ondan yüz buldum" ve sevdiğimi itiraf ettim. Benden umudu kes benim işim belli olmaz ayaklarına yattı bu. Karşısında ağlattı zırlattı beni. Biraz zaman geçti ayrıldılar. Benden hoşlanmaya başladığını, o kızı zamanında çok sevdiğini ama artık çok sıktığını, sevmediğini söyledi. Beni çok rahat kandırdı yani. Tabi ben aşık modundayım daha dün ben onu seviyorum benden umudu kes dediği aklıma bile gelmiyor. Gerçi yaşayan bilir aylarca beklediğin, olacağı konusunda tek bir umudunun bile olmadığı bir insanı bir anda yanında bulmak öyle böyle bir mutluluk değil. Baya zaman geçti bekledim kıza dönecek mi diye, dönmedi. Çıkmaya başladık. Sözde 10 gün çıktık ama 5 ayımız birlikte geçti bana aşkım bile diyordu bu 5 ay içerisinde. Kıskançlıklar, hediye almalar.. Anlayacağınız sevgili gibiydik ama bunun ismini koymamıştık. 5 ay çıktık diyebilirim yani. Madem seviyor, neden adını koymadınız diye sorarsanız, ben de bilmiyorum. Yok şu derslerin stresini üzerimizden atalım yaz gelsin, yok şu olay halledilsin kafamız rahatlasın derken 5 ay oyaladı beni. Yazın birlikte olacaktık (yanlış anlamayın) birbirimize çok daha fazla bağlı olacaktık. Hayatında yalnızca ben vardım. Bunlar hep onun ağzından çıkan sözler. Neyse yaz geldi onun bahsettiği streslerden arındık bütün engeller kalktı beraber olmamamız için hiçbir sebep yok, yani ben öyle sanıyorum. Varmış.. Hala onu seviyormuş. Yazın birbirimizden ayrılmayacağız diyen adamın o akrabasıyla barıştığını öğrendim. Ortak bir arkadaşımız var, ona ben hala Gözde'yi seviyorum demiş bizimki. Geçen gün de yakın bir arkadaşım benimkini Gözde'nin evine girerken görmüş. Bende aptallık, 1 aydır görmüyorum acayip özledim diyip kalkıp evlerinin önüne gittim. Biraz uzağa oturdum yaktım bir sigara balkonlarına bakıyorum. Gözde hanım balkona çıkmasın mı! Neye uğradığımı şaşırdım. Sinirlendim kalkıp gittim giderken benimkiyle karşılaştım. Şakayla karışık kovdu beni "ne işin var lan senin burda, yürü git evine. Kendimi sana göstermiyorum işte fena mı kızım" falan yaptı öküz. Dün ağzımın içine düşen adam bugün beni azarlıyor. İkisi de facebook hesaplarını dondurmuşlardı, ikisi de kullanmalarını istemiyor birbirlerinin. Benimki 2 gün önce açmış. Kızınki hala kapalı. İster istemez bir umut oluştu ne yapacağımı bilmiyorum acaba ayrıldılar mı falan diye düşünüyorum. Ben artık sabahlamaktan, bendeki eşyalarına bakmaktan, atkısını koklayıp ağlamaktan bıktım. Çok özlüyorum onu tahmin edemezsiniz.. Tabiki asla onunla konuşmak gibi bir aptallık yapmam ben acımı içimde yaşamaya alıştım. Onunla konuşmak değil yani derdim. Ama bu kadar zaman geçti hala çok seviyorum. Çok özlüyorum. Onu içimden atamıyorum. İnsan ilkini nasıl unutsun..
"Yaşlarla yürüyorum karanlıklara, güya bırakacağım seni siyahımda. Başka kollarda yabancı ellerdesin, dayanamıyorum.. Yetti gel canıma.. Dalıp gitmekle mi geçecek bu ömrüm? Şarkılarda iç çekmek midir her günüm.. Sen başka sefalarda, ben bu hallerde.. Hep susacak mıyım? Kahretmem mi kadere?"
"Yaşlarla yürüyorum karanlıklara, güya bırakacağım seni siyahımda. Başka kollarda yabancı ellerdesin, dayanamıyorum.. Yetti gel canıma.. Dalıp gitmekle mi geçecek bu ömrüm? Şarkılarda iç çekmek midir her günüm.. Sen başka sefalarda, ben bu hallerde.. Hep susacak mıyım? Kahretmem mi kadere?"