Birikimin altın anahtarı "İsraftan kaçınma!"


Karanfilce o evde oturmak ne keyiflidir simdi terrrtemiz,piril piril Gule gule kirlet canim hayirli misafirlerle
Biz bugun esimle gezmeye gittik,sinemaya gittik dugun dernek filmine,guzel filmdi.Yani hos vakit gecirdik,yemek yedik,gezdik falan..hava soguktu ama cok guzeldi kafayi guzel dagittik
Karanfilim bugun ev sutu geldi ama 2 kilo cok az,bundan sadece yogurt yapabilieim.Sur satan kadin siparis usuluyle calisiyor.5 lt sutu cok onceden soylemk lazim.Peyniri ne zaman yapabilirim bilemiyorum,ins n yakin zamanda yapip size de haber veririm
 

evet canım miss gibi bir ev ve deriinnn bi yorgunluk... ikisi nasıl oluyorsa oluyor işte

herkes o filmden bahsediyor ben de merak etmeye başladım. hoş eşim arkadaşıyla ayarlamış o filme gitcekmişiz niye benim haberim yoksa. bi yandan buraya yazıyom diğer yandan eşim bunu söylüyo.
çok gitmeyiz sinemaya ne bilim cimriliğim tutuyo acıyom ona vereceğim paraya ama tiyatroya hiç acımıyorum sanırım evde internetten izleyemiyoz ya ondan

bizim sütçü kapımıza gelir. demişken bugün gelmedi bıraktı mı bizi ne
ama ben çoğunlukla vakıftan alırım bi de annem bazen ilçeden gönderir.

anamm yattığım yeri beğencem bugün.
yarın sabahtan da okul var.
 

Canim arada bir sosyal aktivitelere de katilmak lazim,iki kisi 16 tl sinema bileti inan hic goze gelmiyor.Hele de benim bulundugum yer gibi sifir aktivitesi olan sark hizmeti bolgesinde yasiyorsan..Ee ne yapalim biz de temizligimizi kendimiz yapiyoruz onun yerine 3 ayda bir sinemaya gidiyorz
Saka tabii ki canim lutfen alinma,ama gercekten de asil temizlikci hanimlara verilen paraya cok aciyorum ben
 
Günaydın..
Dün veli toplantımız vardı. Ona gittim tırı-vırı işler yok devlet bize para vermiyo yok hizmetliyi biz tutuyoruz para istiyolar.
Nasıl bir devlet okulu ben anlamıyorum
Devletin para vermediği bir devlet okulu
Sayın boşbakan pardon=)başbakanımız demedimi okullara para vermeyiniz diye cıx cıx cıx boş işler işte at at tutan olur hesabı.
O bitti karton, renkli kalem vs istemiş öğretmenimiz performans ödevlerine başladık.
Meyvem bitmişti meyve felan alim derken bi 50 tl daha suladım hatunlar. =( (hep ben evden çıkınca böyle oluyo işte)

Cumartesi eşimin iş arkadaşının nişanı varmış ben ne giycem yahu =(
olaylar olaylar olaylar..

Bi frambuazlı pasta olsa fena olmazdı he. cnm çekti
 
Son düzenleme:
burası dikkatimi çekti
bu aralar kan grubuna göre beslenmeye takmış biri olarak yani
neden böyle yazdın?

ben şimdi ufaklığı yatırmaya gidicem
iyi geceler kızlar
canım mesela birisi hiç et sevmediğini bahsediyor şıp diye biliyorum A olduğunu..
etçiller ise 0 oluyor genelde. tahmin ettiklerimin 10 da 9 u doğru çıkıyor tabi istisnalar hep var.
bi tek ara grupların bariz özellikleri yok.
mesela B lerin besin aralığı çok geniş. yaşasın B yim diyorum
yok canım neden yanlış anlayayım bizlerin israf etmeme noktaları aynı, zevklerimizin aynı olmasına imkan var mı hiç???
temizlik için ben de acıyorum ama bu yıl çok yoruldum. programım çok kötü her gün dışarılardayım. en azından 3-4 aya bir cam dolap gibi ağır şeylere alayım diyorum.

Allah yardımcınız olsun canım..

nişan için dolabı kurcalasan bişeyler bulamaz mısın?
senin için eski bile olsa hiç görmeyenler için yeni sonuçta...

sabah sabah iyi çekmiş canın yerine hafif bi tatlı yap istersen bugün.
gegn fazla sütüm vardı incir uyutmuası yaptım çok hafif bi tatlı tavsiye ederim.
 
sevimli
ersağın halı şampuanını ilk defa dün kullandım hem kanepeye hem halıya çok güzel parladı baya memnun kaldım.

kızlar ben kanepelerimin üzerini hep örterim açık renk çünkü. zaman zaman üşenip örtmediğim oldu bana baya kirlenmişti. ama kadın az kirlenmiş dedi. 4 yıldır ilk defa siliniyor. bi daha örtüsüz hiç kullanmıycam
 
Canim ben de cocugu olan arkadaslarimdan duyuyorum,okullar her ay para istiyor diye..demek ki gerceklik payi varmis.Acaba pu parayi almaya haklari var mi,sikayet edilecek bir mercii yok mu ki?
Meyveye verilen paraya acima canim,kis mevsimindeyiz,hastaliklar kol geziyor.Bizi hastaliktan koruyacak tek sey taze sebze meyve..
Canin frambuazli pasta cektiyse kos BİM'e tek dilimlik beyaz kremali frambuazli pasta satiliyor,1.5 tl bildigim kadariyla Mado uretiyor Hem az para harcarsin hem tek dilim cok kalori almazsin hem de nefsini korlemis olursun
 

Haklisin karanfilim,insan yogun calisinca temizlige vakit ayiemasi cok zor olur.Zaten kronik yorgun oluyorsun,temizlik zaten yorucu,bir de ertesi gun calismaya devam edeceksen yapacak bir sey yok..Gule gule kirlensin evin
Bu arada dolaptan bir sey giyme fikrine katiliyorum.Senin icin eski olabilir ama baskalari icin yeni..Zaten nisan toreniymis dugun olsa daha bir ozenmek ister insan tabii ki..Bu arada tr-lelli,dikis dikmeyi bikiyor musun?Eger biliyorsan semt pazarlarinda xok guzel kumaslar oluyor,bi elbise seeettiriver diyecektim
Benim annem terziydi,hic kursa gitmedim ama annemden gore gore dikis dikmeyi ogrendim.Simdi dugun olsun bayram olsun kumasimi alip kendim dikerim.Maliyeti 10 tl'yi gecmeyecek eteklere gomleklere yuzlerce tl vermeye hep acimisimdir..
 

ayy ne güzel bi beceri
ben de bu yıl yaz tatilinde mefruşat kursuna gittim anca dikişi öğrendim diyebilirim, acaba seneye de giyime mi gitsem korkuyorum çok zormuş gibi geliyor.
 
ayy ne güzel bi beceri
ben de bu yıl yaz tatilinde mefruşat kursuna gittim anca dikişi öğrendim diyebilirim, acaba seneye de giyime mi gitsem korkuyorum çok zormuş gibi geliyor.
Karanfilce hiic korkutma kendini inan ki hic zor degil.Biz ne okullar bitirdik,ne sinavlara girdik de ogretmen olduk.O zor sinavlari becerdik de dikisi mi beceremeyecegiz Hic korkun olmasin her sey asama asama.Bildigim kadariyla basitten zora ogretiyorlar.Kiz meslek lisekeri veya halk egirim merkezlerinde hicbir ucret odemeden ogretiyorlar.
Gunumuzde tekstil cok gelisti amakalite de bir o kadar azaldi.Yer silmek icin kullanmayacagin gomleklere bir dunya para istiyorlar.Bence her hanimin vikmesi gereken birsey dikis dikmek
 
Evet ya ben onları gördümde hiç denemedim güzelmidir diye? denemek lazım.
Hiç anlamam cnm dikişten
siyah gri pitikareli kumaş pant. giymeyi düşünüyorum(elbise sanki çok abes kaçar tanımıyorum neticede hiç birini bi de nişan)
Siyah deri topuklu bir çizmem yok ve siyah bir bluz almam gerekli.
çizmeyi ucuz bir dükkan var ordan halletmeyi düşünüyorum çokda fena değil kalitesi zaten istiyordum topuklu siyah bir çizme bluzuda burda bi butikden halletcem (benim hiç klasic tarz bişilerim yok ya kumaş pant sevmediğimden olsa gerek)
ayy ne güzel bi beceri
ben de bu yıl yaz tatilinde mefruşat kursuna gittim anca dikişi öğrendim diyebilirim, acaba seneye de giyime mi gitsem korkuyorum çok zormuş gibi geliyor.

Karanfilcecim katılıyorum et olayına eşim 0 etçi ben A otçuyum =)
 
Son düzenleme:
kızlar karnıbaharlarımı haşlıyorum birazdan kızartcam onları. çok tazesini almıştım Allaha şükür aynı kalmış. değilse yarın iki hafta olcak
neden garibim pırsayla karnıbahar böyle sona kalırlar ki her hafta
 
kızlar bu ay doğalgaz faturamız 193 tl gelmiş. eşim yanlış anlamış 255 diye. meğer aidatla birlikteymiş. nasıl sevindim bilemezsiniz
 
kızlar bu ay doğalgaz faturamız 193 tl gelmiş. eşim yanlış anlamış 255 diye. meğer aidatla birlikteymiş. nasıl sevindim bilemezsiniz

Bende bekliyorum sabırsızlıkla nekadar gelicek diye
kapatsak ev soğuyo çok yaksak fatura el yakıyo kısıkta sürekli yanıyo hiç kapatmıyorum bakalım ne gelcek
 
Eskilerden kıtlık zamanlarını çokça dinlemişsinizdir. Aylarca yağmurun yağmadığı, toprağa ne ekseler ellerinin bomboş kaldığı zamanlar. Dedem aylarca ot yediklerini anlatırmış babama. Su yok, sabun yok, tuz yok… Sonraki nesiller bu durumu neredeyse hiç yaşamamışlar. Sanki yıllar geçtikçe herşey bollaşmış, gökyüzü taşıdığı ne varsa yağdırmış, toprak içindekileri alabildiğine dışarı atmış gibi…

Ağzı dualı, gözüne namahrem bir erkek gözü değmemiş ninelerimiz, nur yüzlü, alınlarında secde izleriyle dolaşan. dedelerimiz niye kıtlık çekmişler? Şimdi yaşadığımız toplum tüm azgınlıklarına ve isyanlarına rağmen neden bu kadar nimet bolluğu içinde yüzüyor?

Ebû Talha -radıyallâhu anh- anlatıyor; “Resûl-i Müctebâ Efendimiz’e açlıktan şikâyet ettik ve karınlarımızı açıp gösterdik. Herkes karnına bir taş bağlamıştı. Resûlullâh da karnını açtı. Baktık ki onda iki taş vardı.” (Tirmizî, Zühd, 39)

Bizler çoğu zaman. bir parça kuru ekmeği bile bulamamış bir Peygamberin ümmetiyiz. Efendimizin, sahabelerin, ve atalarımızın yokluk günlerine mukabil, bizler. yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arkamızda bir hayat sürüyoruz. Karınlarımız tıka basa dolu olsada doymayan gözlerimiz var bizim. Elimizi neye atsak nimet, nereye baksak dünya tüm varlığıyla önümüze serilmiş sanki…

İstisnalara sözüm yok ama toplumda “yarın ne yiyeceğim” endişesi taşıyan neredeyse kimse yok. Dolaplarımız, dondurucularımız, kilerlerimiz yiyecek dolu. Şişmanlık toplumun baş hastalığı olmuş. Çoğumuz, Efendimizin sevmediği gibi göbekli. Çocuklarımız semirmiş ve artık kolay kolay hiçbir yiyeceği beğenmiyorlar…

Fakat bizler hiçbir zaman olmadığı kadar şükürsüz ve nankörüz. Oysa dün hayal bile edilemeyen herşeye sahibiz. Çoğumuzun arabası, hatta bazılarının iki arabası var. Tek ev yetmiyor da iki ev alıyoruz. Kim pazardan kıyafet alıyor ki? Etiketindeki markaya bakmadan giysi alan kaç kişi var? Arkası kalın tvler çok yer kaplıyor, LCD ekran olmalı. 55 ekran çok gerilerde kaldı. Oldumu en az 82 ekran olmalı. Oymalı halısı, boncuklu perdesi, tam tekmil yemek takımları… İhtiyaç duyduğumuz şey karnımızı doyurmak, açıkta gezmemek değil artık. Biz dünyamızı cennete çevirmeye çalışıyoruz…

Aynı maaşı alan iki aileden biri yakınıp duruyor, diğeri haline şükrediyor. Ben tek çocukla çift maaşla nasıl geçim yapamıyorlar diye şaşıyorum. Onlar tek maaş, dört çocukla nasıl idare ediyorlar diye bana şaşırıyorlar.

Kimisi çocuklarını mahallesindeki okulda okuturken, kimisi yılda 15 bin tl. verip özel okulda okutuyor. Kimisi 10 yıldır aynı kanepede otururken, kimisi 2 yılda bir takım değiştiriyor. Kimi pek çok gıdayı evinde hazırlarken, kimi marketi evine taşıyor. Sucuksuz, kaşarsız kahvaltı yapamayan, tahin pekmeze ağzını sürmeyen, ıspanağa pırasaya “ıyy” diyen çocukları var çoğumuzun. Elli tane gömleği, elli tane kıravatı olan erkekler, otuz tane eşarbı, bir o kadar çanta ve ayakkabısı olan kadınlar var aramızda. Onca şeyi nasıl giyer, nasıl kullanır bilinmez. Ne lüx kıyafetinden, ne lüx yemesinden ödün vermeyen, sonrada kredi kartlarıyla boğuşup duran bu insanlara sorsanız “Geçinemiyorum, hayat şartları çok zor” diye ağlarlar!

Fransız filozof şair Charles Baudelaire: “Susuzluğumuzdan daha büyük olan bardaklarımız, sürahilerimiz yüzünden utanıyorum.” diyor.

Erkeğin çalışması yetmiyor artık. Hanımlarda çalışıyor. Hanelere giren para miktarı arttıkça ihtiyaçlar artıyor. Dünya için hırs yaptıkça bereket azalıyor. Bereket azaldıkça şikayetler, isyanlar artıyor…

Allah Teâlâ şöyle buyurdu: ‘Ey Âdemoğlu! Kendini
kulluğuma/ibâdetime ver, gönlünü zenginlikle doldurayım, fakirliğini kapayayım.
Böyle yapmazsan ellerini meşgûliyetle doldururum, fakirliğini de kapamam.”
(Tirmizî, Kıyâmet 31)

Kanaat etmeyi çoktan unuttuk! Oysa kanaat rızık genişliğine sebeptir. Her canlının yiyeceği her lokma, alacağı her nefes bellidir. Rabbimiz: “Yeryüzünde rızkı Allah’a ait olmayan hiçbir canlı yoktur. O, onların karar kıldıkları yerleri de, emaneten durdukları yerleri de bilir. Onların hepsi apaçık bir kitaptadır.” (Hud suresi:6)buyuruyor. Kurdu, kuşu, börtü böceği rızıksız bırakmayan Allah’a gereği gibi tevekkül etseydik, kanaat nedir şükür nedir bilseydik, onca nimet içinde olup hâlâ geçinemiyorum dermiydik?

Farkettiniz mi bazı evler nasıl bereketlidir? Az bir parayla borçsuz harçsız yaşarlar. Bazılarınında kazandıkları dolgun maaşlarının beti bereketi yoktur. Ben rızkın mucizevi bir şekilde artıp eksildiğine inanıyorum. Tam bitti sanarken buzluğun gerisinde bir parça kıyma bulursunuz, yağ bitti derken, kilerde açılmamış bir şişe yağ görürsünüz hani… Paranız az kaldı diye bilirken, hesapta olmayan bir miktar parayı farkedersiniz…Hiç ummadığınız bir yerden alacağınız bir meblağ gelir, arkadaşınız bir kilo baklava getirir… Bu rızkın artması değil de nedir?

Ya da üçe alacağınızı beşe alırsınız. Olmadık bir zamanda çamaşır makinası bozulur, yenilemek zorunda kalırsınız. Arabanız arıza yapar, hesapta olmayan tomarla para elden çıkar. Orta halli komşunuz 1 kg kıymayla bir ayı.geçirir de, siz onunla bir hafta idare edemezsiniz…

Onun beş çocuğu, sizin çocuk gibi beslenmediği halde topaç gibi hasta olmadan büyür. Sizin çocuk çürük elma gibi dolanır etrafta. Onu al, bunu al, aman iyi olsun, aman yesin, aldıkça doymayan, verdikçe bilmeyen çocuklarınız olur sizin. Onca para nereye gider, nasıl tükenir anlamazsınız. Şükürsüzlüğünüz vesilesiyle rızkınız daralır da haberiniz olmaz…

Şükür, kanaat, ibadetler, bolca tevbe etmek rızkı artıran sebeplerdendir. Allahtan razı olmak, Allah’ı razı eder! Allahın verdiğine razı olan kulu Rabbimiz darda koymaz…

Sağlığınız huzurunuz yerindeyse, kimseye muhtaç değilseniz, kirasını ödeyebildiğiniz bir eviniz, açıklığınızı örtecek iki kat elbiseniz varsa, bir fakire üç kuruşta olsa sadaka verebiliyorsanız, hele yüreğinizde kamil bir imanınız varsa siz dünyanın en zengin insanlarından birisiniz. Cebi dolu, kalbi boş insanlar dünyanın en fakirlerindendir. Ne kadar çırpınırsanız çırpının, ancak size yazılan kadar kazanırsınız. Bırakıp gideceğiniz bir dünya için, bu kadar çırpınmaya değer mi?

“Sizden kim nefsinden emin, bedeni
sıhhatli ve günlük yiyeceği de mevcut ise sanki dünyalar onun olmuştur.”
(Tirmizî, Zühd 34, h. no: 2347; İbn Mâce, Zühd 9, h. no: 4141).

Bilelimki ibadet etmekten ayakları şişen Rasulümüz (s.a.v) ve sahabeleri zenginliğe, en güzel dünya nimetlerine bizden daha layıktılar. Onların yoksullukları günahları sebebiyle değildi. Bizim zenginliğimiz de hakettiğimiz için veya çok iyi bir kul oluşumuzdan dolayı değil. Bunların hepsi bir imtihan sebebiyledir.

“Dünya tatlı ve hoştur. Allah sizi ona vâris
kılacak ve nasıl hareket edeceğinize bakacaktır. Öyleyse dünyadan sakının…”
(Müslim, Zikir)

Cahide Sultan
 

çooook güzel bir yazı... çok zevk alarak okudum baktım ki cahide yazmış Allah razı olsun.

Rabbim dilimizden ve kalbimizden şükrü eksik etmesin..
 
çooook güzel bir yazı... çok zevk alarak okudum baktım ki cahide yazmış Allah razı olsun.

Rabbim dilimizden ve kalbimizden şükrü eksik etmesin..

Amiin amin Karanfilim..
Bu yaziyi ne zaman okusam sukur ve bereketi arttirmak adina motive olmusumdur her zaman.Bu kadar dogru ve birkac paragrafla ozetlenebilir mi bir yazi?Ne zaman isin icinden cikamayacagimi dusunsem acar bu yaziyi okurum ve sikintidaki hikmetleri hatirlarim.Cahide hanimin ellerine saglik,Allah kendisinden razi olsun..
Sevgili arkadaslar damacana su konusunda basim dertte.Ayda 4 tane aliyoruz ustelik burada eve de getirmiyorlar
Eve getirip tasimak ayri sorun,burada kaloriferleri asiri yakiyorlar aksamlari su ice ice bir hal oluyoruz.Su aritma cihazlarinin suyun kalitesini ve icindeki mineralleri yok ettigini duydum.Burada musluktan icilmiyor,her daim ishal salgini var..Bu konuda siz ne yapiyorsunuz hazir su mu aliyorsunuz?
 

Evet bizde hazır su kullanıyoruz ama çok fazla bitmiyo bizde kışın. Eve teslim tabiki sürekli aldığımız firma var 5-6 yıldır hep ondan alıyorum.
Ayda 1 damacana yetiyo (oğlumun okulu içinde kücük şişelerde alıyorum suluk yasak)
Biz kışın çok fazla ıhlamur tüketiyoruz haftada 3 gün kesin demlenir ayrıca eşim çayı çok içiyo
Ihlamuruda ananemin bahcesindeki ağaçdan her yaz gidip toplayıp kurutuyorum.
Kışında tüketiyoruz. içine zaman zaman dal tarçın,elma kabuğu falanda koyuyorum.
 

biz tatlı su çeşmesinden dolduruyoruz. çaya hazır su güzel olmuyor çünkü. doldurmuşken içmeye de onu kullanıyoruz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…