Çelişmiyor. Bir akrabamın yazlığına gittik çünkü. Her tatil beş yıldızlı otellerde geçirilmiyor. Ayrıca borçlu insanların tatile daha çok ihtiyaçları yok mudur. Çelişkiden kasdınızı anlayamadım.
Bu gün 5. gün. Koskoca bir 5 gün.
Her gün mesajlar atan, defalarca arayan insan derin bir sessizliğe gömüldü.
Ben ne yalanlarla, ne üzüntülerle, ne tür bir ihanetle boğuştum da bu kadar sessiz kalmadım.
Bir kelimeyle savaşamayacak kadar varmış aslında hayatımda. Bu kadarcıkmış.
Bu kadar az-mış aslında.
Bu B'ler Beni Bunalttı!
bu cümlenizi bir düşünün isterseniz.sorun gerçekten "bir kelime" mi yoksa "birikim" mi.eşinizin yaptıklarını duyunca insan aramama sormama soğumayı sizin yapmanız gerektiğini düşünüyor.ama sizde soğuma yok beklenti var tam tersi.gerçeklerle yüzleşmek...evet zordur
tabiki kimsenin sizi neden öle inanıyorsun demeye hakkı yok.
"Namazını kıldı. Oturdu yine" dediğiniz için demiştim. tam hatırlamadığım içinde farklı cümle yazdım.
Bir laf vardır ya "tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakacaksın" diye. Şu an o durumdayım. Beni kaybetmemek için çocuğumuzu kullandı zamanında evet bu doğru. Ama aslında vicdanı bunu uzatmaya el vermez. Bir vazgeçirme biçimi, cahilce evet ama yaralı aslan misali. Bir gün bile ayırmaya kalksa, onu kaldırabilecek güçte değilim. Belki hiç yapmaz, yaşamadan bilemem aslında ama bu ihtimalin varlığı bile korkmama yetiyor. Eğer bir ilişki yaşıyorsanız ilgi ve özen beklemek çok da insani değil mi?
ne kadar kötü arada kalan çocuk için bunların konuşulması...geçen haftalardan konun vardı sanırım eşinin cemaate girdiğinden bahseden sen miydin?..
bence de eşiniz sizi kaybetmemek için söylüyordur çocuğu göstermem diye.bayramın 2. günü malesef birbirimize girdik aileme gitmek istedim bi anda sonra bi baktım valizimi toplarken "gece vakti nereye "dedim am abaktım ki valizi toplarken telaşlandı şuna bir ders vereyim diye valizi toparlamaya devam ettim..ki herşey çözülsün ne derdi var diye..ertesi güne kadar tabi kavga devam....aynısını bana da dedi çocuğu ne yapıp edip alacağım elinden diye..bi yerden sonra tamam al ona da razıyım deyince şok oldu beklemediği bir cevaptı "al dedim al kızımın acısını içime gömerim" dedim hani koz kullanıyordu ya..sonra yavaş yavaş açıldıben çok zorladığım halde açılamıyorum içimi dökemiyorum romantik olmaya çalışıp olamıyorum her zaman arada bi ancak..lütfen beni böyle kabul et diye ağlaması şaşırttı beni hak verdim biraz çünkü ailesinin tarzını biliyorum baba yanıda fazla konuşulmaz !baba çocuğunu kendi babası yanında sevemez!onların tarzı buydu hoş ben hiç takmıyorum yapamam öyledelikafadulden
inan zor kadın kocasından yalnızca ilgi beklerken o da azıcık bu ilgiyi göstermiyorsa kadının ruh hali berbattır!ne eşya ne para sadece ilgi..
ama sana tavsiyem şartlara zaten bunalmışsın ama inan erkek daha fazla bunalıp içinde yaşıyor bu fırtınayı..belki senin eşin de benim eşim gibi yetişmiştir istediği halde olamıyodur...ilgi gösterme bakalım kendi halinde bırak sen çık biraz hava al..kızına üzüldüm inan onlar çok içine atıyor kızını dışarı çıkar hiç değilse ona iyi gelir.Allah yardımcın olsun....
İlk konuştuğumuzda konuyu nereye bağlayacağımıza bağlı. Acele etmiyorum. Ama derse ki yine "sen yetinemiyorsun, mutlu olamiyorsun" hiç düşünmeden bitsin o zaman diyeceğim. 5 yıl, bir insanın küçük şeylerle mutlu olabildiğinin anlaşılması için fazlaca yeterli bir zaman. Bunu anlayamamışsa varsın gitsin yoluna. Kendimi bir bu kadar daha yoramam artık ifade etmek için...
Ya olacak, ya gidecek. "Mış" gibi yapmayacaktı o zaman. Ben en baştan beklentilerimi paylaştım onunla. Kafasına göre yaşamak evliliğin ne tanımına uyar, ne tabiatına. Bir "ihtiyaçları giderme" biçimidir evlilik. Karşılanmadığı noktada tıkanır. Elde olmuyor ki herşey. "Ben artık bunu beklemeyeyim" dediğinizde, beklemekten vazgeçemiyorsunuz. Zaten bir tercih değil. Adı üstünde beklenti. İlişkiden anladığınız buysa, tanımladıklarınızı yaşayamadığınızda ilişkinin anlamı da kalmıyor. Anlamı korumaya çalışıyorum sadece. Tabii burada asıl önemli olan, asıl acıtan da, karşınızdakinin, zamanında farklı biri gibi yaklaşması. Kandırılmayı, ömrümü böyle tüketmeyi içselleştiremem ki. Dolayısıyla bana gösterdiği kişiyi istiyorum ondan. Madem öyle, oynamaya devam etsin. Beni hala istiyorsa hayatında...
Lovelinya teşekkür ederim yorumun için...
Ve arkadaşlar...
Dün gece herşey bitti!
Kelimeler boğazımda düğüm düğüm.
Eve gelince konuşmak istedi "konuşalım" dedim. Çok zor bir insanmışım. Kendimi yeniden anlatmaya çalıştım, bu ilişkiden bu evlilikten ne beklediğimi. Anlatmak çok kolaydı, anlaşılması zormuş demek. İlgi ve özen. Sadece iki kelime. Ama havada kaldı. Konu yine dini mevzulara dayanınca, beni eleştirmeye başladı ve dönüştürmeye çalışacağını hissetiğim an tek bir şey sordum ona. Cemaate girip girmeyeceğini. Onun haricindeki diğer her konuda destek olacağımı söyleyip, sadece bunu kabul etmeyeceğimi belirttim. Gireceğini söyledi. "O zaman bensiz devam edeceksin, ben yokum, bitti" dedim ve aniden kalkıp eşyalarını toplamaya başladı. "Çocuk için konuşuruz bir ara" dedi. "Konuşacak bir şey yok. O benimle kalıyor, sen gidiyorsun sadece" dedim.
Oğlumu yatağıma alıp sabaha kadar onu seyrettim.
Zor günler bekliyor bebeğim bizi, ama annen elinden gelenin fazlasını yapacak.
Darmadağınım...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?