Çektiğim acıların demindeyim bu akşam
Pişman desem değilim
Bir harmanım bu akşam...
Bu konuda daha önce konuştum ama bu açıklıkla konuşmadım sanıyorum ama artık içime sığdıramıyorum. Boğazımda düğüm düğüm, nefes almama bile engel şu an. Kendi kendime yazdığım bir mektuptur, dilerseniz okuyun.
Bir kadın kendini ne zaman kadın hisseder? Benim cevabım 'anne olunca'
Evlendikten sonra cinsel yaşamın meşrulaşıyor, herkes tarafından kabul görüyor ve bunun doğal sonucu 'bebek'
Herkeste bir bebek beklentisi ve tabi ki sende, içinde, yüreğinin taa içinde. Hazırmıyım? Hazırmıyız? acaba derken neden olmasın diyerek kendini koca bir hengamenin içinde buluyorsun.
Önce anneme bile söylemekten çekinmiştim. Dilimin ucuna gelip duruyordu. 'Anne deniyoruz ama olmuyor', 'Anne denedik ama kalp atışını duymadan kaybettik' demek istiyordum ama bir türlü diyemiyordum. Utanıyordum, üzülüyordum, çekiniyordum. Hatta annem bu konuyu açtığında oldukça kibirli davranıyordum. Bir türlü cesaretimi toplayıp açılamıyordum. Konuyu kapatmanın bin bir türlü yolunu arıyordum.
Sonra arkadaşlarım söylenmeye başladı. 'ee yeter artık', 'neyi bekliyorsun', 'ne güzel bir çiftsiniz bir de bebeğiniz olsa'. O kadar zoruma gidiyordu ki içimdeki fırtınalar gece yatağımda, banyoda, yalnız anlarımda kopuyordu.
Kardeşlerim, kardeşlerimin eşleri, kuzenlerim 'Bir yeğen istiyorum', 'Erkek olsun, kız olsun tartışmaları'
Her regl döneminden önce bu ay kesin oldu, karnım ağrıyor, midem bulanıyor, adetim gecikti şükürler olsun oldu bu sefer. Ama döngünün başında yine yeniden yaşanan acı, öfke, hüzün. Acaba yaptığım bir şey yüzünden cezamı mı çekiyorum, nerde hata yaptım ki, çok takıyorum çokkk.......
Ninemi söylemeden geçemeyeceğim, 'Meyvesiz ağaç taşlanır yavrum, yeter artık!'
Sonra çevreme açılma süreci!!! Olmaz olsun, işler daha sarpa sarıyor. Allahtan hayırlısı, herkes anne baba olmak zorunda değil, vardır bunda da bir hayır, 'yurttan bir çocuk alsanıza'. Birde anne olmuşların atakları var, ye iç keyfine bak öyle zor ki çocuk büyütmek. Anne adaylarının ise daha da beter! Yediğin içtiğin ayrı gitmiyor ama hamileliğini 5. ayda paylaşıyor. Gerekçesi ise 'Sizin olmuyor ya söyleyemedim, üzüleceğini düşündüm' yada 'İlk benden duy istedim, önce senin olmalıydı ama kısmet işte' Suratlarında ise acıma dolu gözler, ufaktan da bir sırıtma.
Tikk takkkk zaman işlemeye devam ediyor. Arkdaşların, kuzenlerin evleniyor, hiç çocuk düşünmeyenlerin çocukları doğuyor, büyüyor, okula başlıyor. Onlar adına seviniyorum ama diğer taraftanda kıskanıyorum, içerleniyorum. Her gün ayrı fotolar, videolar. Sosyal medyada anlaşmışlar sanki herkes çocuğunu paylaşıyor. Doğuyor, yürüyor, konuşuyor, dişi çıkıyor....
Bir süre sonra bir bakıyorum ki herkesi gizlemişim, hiç bir sosyal medya paylaşımını görmüyorum hatta artık sosyal medya kullanmıyorum. Yanyana geldiğimizde aralarındaki konuşmalardan kaçıyorum, herkes çocuğu için bir hazırlık içinde. O kadar güzel ki çevremde olup biten, olduramadığım için acı çekiyorum.
Akranlarım sanki sadece gebeliklerini, doğumlarını, hazırlıklarını konuşuyor. Uzaklaşıyorum, çünkü benim söyleyebileceğim bir şey yok. Arkama bakmadan kaçıyorum, saklanıyorum. Görmesinler beni, duymasınlar.
Hıı bir de şunlar var, 'Tıp çok ilerledi', 'A doktoruna gidin', 'Ay o doktor hiç iyi değil, yapamıyor. Hemen doktorunu değiştir', 'Meditasyona gidin','Bilmem ne kürünü denedin mi', 'Bebeğimi sevmek istermisin', 'tatil yapın'........ İç savaş yemin ederim, ne kadar dayanıklısın anbean deneniyor. Herkes beni benden iyi biliyor ne yapacağımı, ne hissettiğimi.
Birde hastane doktor tarafı var. Onu yeme, bunu içme. Al bu ilaçları kullan, kendine her gün iğne yap. Evet çokk güzel, yumurtamız gelişti, topladık, besledik, büyüttük. Sonuç negatif.
Hastanede dondurulmuş embriyomuz var, her hastane önünden geçerken benim miniklerim içeride. Yüzlerini hayal bile edemiyorum. Ellerini kollarını düşlüyorum. Sonra içimi bir korku sarıyor, Allahın gücüne gider, niye bu kadar ısrar ediyorum. Başlıyorum dua etmeye. Allahım ne verirsen hayırlısını ver. Vardır bir bildiğin biliyorum, her şey nasip kısmet deyip içimi soğutmaya çalışıyorum. Öyle ilginç bir ruh hali. Delirdim sanıyorum.
Evettt gizlenmeye devam, sorulardan bıkkınlık gelmiş durumda. Biliyorum bu bir sınav, 4 senedir boğuşuyorum. Ama şunu bilin ki bu benim sınavım, hep birlikte beni sınamanızı istemiyorum artık.
Önümüzde ay (doktorum uygun görürse) yeniden transfer olacağım. Öncelikle anlatıp rahatlamak istedim, şu duygularımı rahatça paylaşmak istedim. Sonra ise çevremin yaşadığım sürece saygı duymaasını istiyorum.
Sağlıcakla kalın, sevgiler