bir gidişin ardından

acemiperi

Şükür Rabbime
Kayıtlı Üye
8 Mayıs 2008
8.605
524
Bir gece yarısı...

Uykusuzluk hatırası (Kara kalemle karalanmış ve belkikara kalemin hayatımızda bıraktığı izlerden pek de geri kalmayan) bir yazı.

Yaşamasak da düşünmenin suç olmadığı bir kaç anı...

Geceyi aydınlatmaya engel nankör sancı...

Bedene ihanet eden beyindeki müthiş ağrı...

Hepsi kelepçe vurmuşken geceme ;

Diyelim kapı çalmışsohbete gelmişsin.Bir kaç bardak çay içmişsin elimdenpek canın istemese de.Biraz da sıkılmışsın sohbetimden.Yorgun gibisinbir çay içer misin? sözünün söylendiği her yerin evimiz sayılabileceği bu dönemin gereğiylesabretmişsin biraz da...Evimiz uzak şehirlerde...

Pek de sevmezmişsin gece yarısı sohbetlerini ama içinden gelmiş...Belki biraz da sevildiğini duymak istemişsin.Oysa kapıya yaklaştığında içindeki ses ; geleceğim bazen uykudayken senbeklenmedik uzak bir konuk gibikapıyı üzerime sürgülemedışarıda bir başıma koyma beniusulca girecek bir yere ilişeceğimgörüntün doyasıya dolunca gözlerime seni kucaklayacak ve çıkıp gideceğim. dizelerini söylemiş.

Ne düşünüyorum biliyor musun? diye başlayan konuşmamın devamını dinlememişsin.Oysa içinden geçirmişsin o ara defalarca(ne olurdu sana biraz daha yakın olupdüşündüklerini yaşayabilseydim.)

Fransız müziği eşlik etmiş geceye sayemdeçayın yanına hiç de gitmeyecekçayın tatsızlığını biraz olsun tatlandıramayacak.Zevksizliğime anlam veremeyip bir kaç şarkı mırıldanmışsınsözleri pek de anlaşılmayan.Bir de o iğrenç sesimle şarkı söylemeye kalkmışım sana eşlik anlamında.Susmuşsun çaresiz.Ne zulüm olduğumu düşünmekten alamamışsın kendini.

...Ve tablolardaki soyut çalışmaların evden çok soyutlanmış olduğunu vurgulasan da defalarcaresimler hakkında bilgi vermekten geri kalmamışım.

Yapmayı bildiğim tek şeydi kek çayın yanınaaslında beğenmeyip tok olduğunu söylesen deçatalın ucunda uzatınca gülümseyerekyutmak zorunda kalmışsın sevgimle beraber...Bir daha kek yemeye tövbe ederek ama herşeye rağmen sevgiyi tatmış olmanın sarhoşluğu ile...

Baktım ki sıkıldın (ellerin anlatır bunu bana) televizyonu açmışım.Türkan Şoray ve Tarık Akan filmi.Türkan Şoray'a dalmışsın derin derin.Onun gözlerini benimkinden daha çok beğenmişsin.Oysa her gözlerimi hayal edişinde aklından geçenin şu şiir olduğunu zannetmişim;ben senin en çok gözlerini sevdim.Kah inadına yeşilkah çocukça mavi.Aydınlıklarmutluluklar hiç biri anlamlı değil gözlerin kadar...Gözlerim kara olsun istemişim o an.Kara gözlerimi çerçeveleyen kara sürmeninbu kara gecenin bıraktığı izden daha derin bir iz bırakmasını istemişim.Bense Tarık Akan'a hiç bakmamışım bile.Bal rengi gözlerine doyamadığımdan.

..Ve ben sana doyamadansen de bana daha fazla katlanamadan çıkıp gitmişsingecenin tüm çekilmezliğini geride bırakarak.Oysa gelişinde sokağa yaklaştırdıkça ayakların seniiçim ürperiyor ya evde yoksan satırlarını geçirdiğini düşünmüşüm aklından.Belki de bir kaç dizesini daha söylediğini türkünün...

Gitmişsin...Öyle derin bir sancı çekmişim kidoğum sancısındanölüm sancısından bin beter.

Gecenin serinliğine kendini teslim etmemek için sardığında montunu bedenineaslında içini ısıtanın bu sahte kuşanmalar olmadığını anlamışsın.Geceden kalan tüm kırıntıları toplamak kalmış hafızandakiler arasından sana...

...Ve aslında saat vurmuş 5'i10'u12'yi...Ne kapı çalmışne sen gelmişsinne de bir anı kazandırmışız yaşanmamışlıklarımıza.Bunu anlayınca daha bir yanmış canım.Biraz ağlamışım ve uyuyakalmışım.

alıntıdır
 
ay bayıldım sankim beni anlatıyor
peri canım ,nerden altıntı bu mutlaka devamını okumalıyım ,mutlakaaa
 
Bir Çin Atasözü Der Kı:

Kopan bir ipe sımsıkı bir düğüm atarsanız, ipin en sağlam yeri artık bu düğümdür! ama ipe her dokuşunuzda canınızı acıtan tek nokta yine o düğümdür!
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…