"seninle sandığın kadar ilgilenmiyor" demek aşağı yukarı.
o isimde bir kitap ve ondan uyarlanmış bi film var yine aynı isimde, bulursan tavsiye ederim. iyi bir film değil ama mevzuyu iyi özetliyo filmde. kadınlar birileriyle görüşüyo, adamlar ertesi gün aramıyo. bu kadınlar birbirini hep avutuyo. "ah şekerim, o çocuk utangaç, elbet arıcak seni görürsün" diyolar, veyahut da "sen ondan üstünsün, o yüzden çekiniyor sana yaklaşmaya", veya da "kendi sorunları var, o sorunlar varken seni hayatına dahil ederse kötü şeyler olmasından korkuyodur" gibisinden mesnetsiz laflarla avutuyolar birbirlerini. aslında hepsi yalan, adamlar sadece ortaya olta atıyor ve sonra bu kadınları beğenmedikleri için ortadan kayboluyolar. filmin sonunu güzele bağlamışlar ama istisnalar kaideleri bozmaz neticede.
benim de iş yerimde 10 aydır tepemde dolanan bi akbaba var, hoş çocuk da Allah için. ilk bikaç zamanlar kafaya taktım bunu. yaklaşıyo yaklaşıyo, hatta sana diyim etrafımdaki insanlar bile soruyomuş arkadaşlarıma "x decembera açıldı mı, çıkıyolar mı" diye. düşün yani, millet bile anlamıştı. denyo rezil ediyodu az kalsın beni. ama dediğim gibi, derdini de anlatmadı. sonra ben de senin gibi "erkekler nasıl hoşlandığını bellie der" faan düşünürkene bu filme denk geldim. sonra çaktım köfteyi. oynuyomuş i..nin dölü. artık yanıma yaklaştırmıyorum, fırsat vermiyorum. defalarca rezil ettim bunu tekrar yapmaya kalktığında. şimdi yanıma yaklaşmıyor. görmüyorum hatta uzun zamandır. konu açılmasa hatırlamazdım da.
bundan ötürüdür bacım, seninki de böyle laf atıp ortadan kayboluyosa bil ki niyeti niyet değil. fırsat verme oynamasıyla. bunu yapan çok adam var.
bnde aynı dertten muzdaribim. seninle durumumuz benzer birazcık
:26:
arkadaşların ne dio?
