Konu gayet güzel olmuş, tebrikler Nemesis14 :)
Ben eş seçimindeki hataların büyük bir kısmını bile bile lades demeye bağlıyorum. Sevginin, aşkın tek başına yeteceğini düşünüp ilişkilerinde mantık aramayan kadınlar var. Şimdiki heyecanın ve aşkın yerini, zamanla sevgi ve arkadaşlık alır. Bunu düşünerek seçim yapmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Sadece aşk yetmez, sadece mantıkta yetmez. Hem aşık olduğumuz, hem de arkadaş olabildiğimiz kişilerle birlikte olmalıyız.
Kimse birbirine benzemez, ama ilişkilerde ortak zevkler olmalı. İnsanlar bir araya geldiklerinde bundan keyif almalı.
İkinci olarak, yetiştirilme tarzının çok önemli olduğuna inanıyorum. Eğer bir kadın, çocukluğunu ve gençliğini özgürce yaşadıysa, aşırı kıskançlık ve baskıyla yaşayamaz. Aslında bir çok insan bu şekilde yaşayamaz. Bir sürü kişinin eşim beni evden çıkarmıyor, kayınvalidem kapanma baskısı yapıyor, çalıştığım için laf ediyorlar şikayetlerini okuyoruz burda. Bu tip sorunlar kendisini sevgililik döneminden belli eder. Daha sonra değişir diye ummanın yanlış olduğunu düşünüyorum, çünkü bu yetiştiriliş tarzıyla ilgili.
Ayrıca, ailelerin ilişkiye müdahale etmemesi çok önemli. Bu nedenle karşımızda sağduyulu ve iki tarafı idare eden bir insan olmalı. Evlenmeden önce elbette tam bilemeyiz ama erkeklerin bu konuda kendilerini belli ettiğini düşünüyorum. Görmezden gelmeyelim lütfen, aşk gözümüzü kör etmesin.
En baştan evlilikten beklentilerimizi, kırmızı çizgilerimizi konuşmalıyız. Ve bunlardan taviz vermemeliyiz. Çünkü ne yazıkki sonrasında herkes her şeyi bizden bekliyor. Bu iş hayatında da böyle, evlilikte de, arkadaşlık ilişkilerinde de.
Bir de birlikte olduğumuz insanı, evlenince değiştireceğimiz, tabiri caizse baştan yaratacağımız bir obje gibi görmeyelim lütfen. Olduğu gibi kabul edebildiğimiz kişilerle birlikte olmalıyız.