Bir çocuğum var fiziki ve psikolojik şiddet görüyorum ancak boşanmaya cesaretim yok.

Çünkü bu hayatta ben en çok anne olmayı istedim. Hem de 3 yıl boyunca.
Ya tam çıldırtmalıksınız ama yani
Dayakçı baba mı seçtiniz çocuğa
Çok mantıklı tebrikler

Bence düzelir
Düzelmese bile birbirinizin sırtında vileda sopası kırar rahatlarsınız
Sizi dövmekten sıkılınca da çocuğu döver belki siz kurtulursunuz
 
Boşanan bir öğretmen arkadaşımla da konuştum ben, boşanınca her şey harika mı oluyor, anne ayrı şehirde baba ayrı şehirde okulda anneler günü babalar günü için etkinlikler yapılacak, mahkemede çocuğu almak için iki taraf kavga edecek. Ben bilmiyorum cidden burada boşanıp mutlu olan kaç kişi var ya da evlilikleriniz gerçekten harika mı, dört dörtlük eşleriniz var çok şanslısınız ama ben o şanslı kişi değilim. Birisi demişti ya öğretmenler odasında dedikodun yapılacak diye mi boşanmıyorsun evet tam da öyle benim arkamdan kimse bir evliliği bile yürütemedi demesinler diye deneyeceğim. Sizin gibi klavye delikanlıları çok güzel konuşur çünkü. Ben sizi tanımadığım halde bile ilk mesajları okumaya başladığımda ağlama kirizne girdim ben cahilim ben tam bir salağım, bebeğimi de yaktım kendimi de yaktım diye ama şuan bakıyorum da oturduğunız yerden yorum yapmak size çok kolay. Benim yaşadıklarımı kimse bilmiyor, ben tamamen sindirildim bu evlilikte ve eski güçlü halimi özlüyorum ama olmuyor. İlk başta bütün mesajlara hak verdim ancak şuan benim yerimde olsanız siz de beceremezdiniz boşanma sürecini başlatmayı yeni bir hayat kurmayı. Oturduğunuz yerden konuşmak çok kolay ama.

Valla yargı dağıtıp duruyorsunuz da burada siz değilsiniz asıl mesele daha anne karnında travmalar yaşatmaya başladığınız o bebek mesele.
Siz zaten alışmışsınız bir şekilde kabullenmişsiniz bu hayatı
Ama o sayenizde bir cehennemin içinde yaşayacak
Bunun sorumlusu tabiki sizi göreceğiz siz 15 yaşında zorla evlendirilip eve kapatılmış okuma yazması bile olmayan biri değilsiniz ki
Parası pulu olan güya davranışlarıyla öğrencilerine idol olması gereken bir öğretmensiniz.
öğretmenler odasında boşanmış derlermiş vah vah ne büyük sorun. Çalıştığım kurumda biri var kocası aldattı herkes de biliyor. Kadın kariyerimde üst düzeyde olan biri ve çocuğum küçük diyip boşanmadı. Herkesin gözünde daha ezik durumda şu an. Bu hale düşeceğine bence paşalar gibi boşanıp kızına bir erkeğe asla mecbur olmadığını göstermesi gerekirdi.
Yakında insanlar dayak yiyip yiyip o kocaya yapıştığınızı öğrenince öğretmenler odasında yine konuşulmayacak mısınız?

Şu andan sonra çocuğunuzun hayatından babasından kat be kat siz sorumlusunuz, kendinizi düşünmediğinizi anladık çocuğunuzu nasıl hiç düşünmüyorsunuz?
12 yıllık evliyim, eşim değil bana vurmak, parmağıyla ittirse bu evliliğin bir gün daha sürmeyeceğini çok iyi bilir. Çocuğum yokken de bu böyleydi ama çocuğum olduktan sonra asla bunu kabullenemem. Sizin kendinize ve çocuğunuza reva gördüğünüz hayat bu mu?
 
Bugün okuduğum annesinin kucağında şiddete uğrayan 2. bebek konusu. Çocuğa vurmadı falan demeyin şiddet sadece öyle olmuyor. Bağırma çağırma nasıl korkmuştur. Evlendikten 2-3 ay sonra sözlü şiddet aşağılama başlamış. İtip kakmalar hakaretler dövme, habersiz krediler... Niye devam ettiniz? Ne kadar çok öğretmen konusu okudum böyle koca terörüne karşı ezik duran. Annem istemedi ailem kabul etmedi... Etmesinler, mesleğiniz işiniz gücünüz var bakamaz mıydınız kendinize? Aileden destek yok, kocadan güven yok ama yine de o çocuğu yapayım ben. Hamileyken gözünüzü morartan adamla nasıl barıştınız o kısmı merak ettim. Adamın sırtında vileda sopasını kırmışsınız, sizin de geri kalır yanınız yok şiddette. Artık çocuk oturur seyreder kim kimi daha çok dövecek diye.
Maalesef öyle olmuyor çoçuk oturup izliyor evet sonra da aynısını oyuncağına , sonra arkadaşına , sonra eşine uyguluyor.. ve şuna o kadar eminim ki baba olan eş küçüklüğünde annesine aynı şeyleri yapan bir baba ile büyümüştür. Böyledir zincirleme..
 
Çevresine, ailesine, bebeğine karşı harika bir insan sadece biz evlilikte saygıyı bir yerde kaçırdık sonra da toparlayamadık. Ben de kendimi tutamayıp çok hakaret ettim. Sussan, hakaret etmesen bana ben zaten böyle bir insan değilim diyor. Anlık sinirlerim var diyor. Pişman olup özür diliyor, yarım saat bile sürmüyor pişmanlığı.
Savun bacım savun. Harika bir insan da ayda 30 dakika böyle davranıyor zaten. Aslında sen o anda sussan hiç bir şey olmayacak, olay kapanacak ama hata sende susamıyorsun o da o yüzden böyle sana vuruyor. Aslında asla yapmaz.

Buna mı inanıyorsun? Biz buna mı destek verelim istiyorsun?
 
Boşanan bir öğretmen arkadaşımla da konuştum ben, boşanınca her şey harika mı oluyor, anne ayrı şehirde baba ayrı şehirde okulda anneler günü babalar günü için etkinlikler yapılacak, mahkemede çocuğu almak için iki taraf kavga edecek. Ben bilmiyorum cidden burada boşanıp mutlu olan kaç kişi var ya da evlilikleriniz gerçekten harika mı, dört dörtlük eşleriniz var çok şanslısınız ama ben o şanslı kişi değilim. Birisi demişti ya öğretmenler odasında dedikodun yapılacak diye mi boşanmıyorsun evet tam da öyle benim arkamdan kimse bir evliliği bile yürütemedi demesinler diye deneyeceğim. Sizin gibi klavye delikanlıları çok güzel konuşur çünkü. Ben sizi tanımadığım halde bile ilk mesajları okumaya başladığımda ağlama kirizne girdim ben cahilim ben tam bir salağım, bebeğimi de yaktım kendimi de yaktım diye ama şuan bakıyorum da oturduğunız yerden yorum yapmak size çok kolay. Benim yaşadıklarımı kimse bilmiyor, ben tamamen sindirildim bu evlilikte ve eski güçlü halimi özlüyorum ama olmuyor. İlk başta bütün mesajlara hak verdim ancak şuan benim yerimde olsanız siz de beceremezdiniz boşanma sürecini başlatmayı yeni bir hayat kurmayı. Oturduğunuz yerden konuşmak çok kolay ama.
Aynen abla, o… diyen adamdan dayak ye otur o zaman öyle yazalım sen memnun ol. El kadar sabi dışında üzülecek kimse yok bu konuda. Onu da belli ki ne anası ne babası düşünüyor
 
Sizin durumunuzda boşanmak değil evli kalmak cesaret gerektiriyor bence. Hatta tam bir delilik. Çünkü evliliğiniz artık bir Rus ruleti. Üstelik bu tehlikeli oyuna bir de küçük bir bebek dahil etmişsiniz.
Nereden başlayacağınızı bilmediğinizi söylemişsiniz. Basit bir google aramasıyla da bulunabilir ancak yine de yardımcı olayım;
1. Darp raporu
2. Karakola şikayet
3. İyi bir avukat
4. Uzaklaştırma kararı
5. Boşanma davası
6. Özür grubu yer değiştirme
7. Mal paylaşımı
Şiddet görüyorsunuz. Üstelik bu gayet kanıtlanabilir durumda. Bu durumda can güvenliği sebebiyle istediğiniz yere tayin isteyebilirsiniz. 8 yılllık meslek hayatınızda bunu hiç duymamış olmanız çok tuhaf. Ayrıca kredinin kimin üstüne olduğunun bir önemi de yok. Ev mahkeme kararıyla satılır, kredi kapatılır ve kalan para taraflara paylaştırılır.
Ama siz de biz de boşanmama sebebinizin bu olmadığını biliyoruz.
 
Bazı üyeler konu sahibinin öğretmen olmasına çok şaşırmış ancak ben yıllarımı bu mesleğe vermiş ve onlarca öğretmen tanımış biri olarak hiç şaşırmadım. Öğretmen olduğunuzu söylemeseniz bile “Bu üye %99 öğretmen.” derdim.
Lütfen siz de şaşırmayın artık çünkü öğretmenlerin çok büyük bir kısmı bu profilde. Eskiden eğitimli cahillerdi. Uzun bir süredir eğitim fakültelerinin içi boşaltıldığı için artık hen cahiller hem de eğitimsiz. Bunun temel sebeplerinden biri öğretmenliğin genelde Anadolu’da yoksulluktan kurtulup sınıf atlama aracı olarak görülmesi. Tabii bu profilin eğitim fakültesinden girer girmez tutmaya başladığı bir checklist de var:
1. Atan
2. Birini bul (tercihen üniversiteden olmazsa atandığın okuldan.)
3. Aday öğretmenliğin kalkmadan evlen.
4. Orta sınıf bir ikinci el araba al.
5. Çocuk yap.
6. Kredi çekip ev al.
7. Çocuğa anneler bakarken kredi taksitlerini ödemek için DYK kovala.
8. İkinci çocuğu yap.
9. Herkese evliliğinin ne kadar harika olduğunu göster.
10. Bir çocuk daha yap. (Opsiyonel)
11. Oyunda kal ve ne olursa olsun sürdür.
 
Sabah sabah çok üzüldüm durumuna arkadaşım senin , Bu olayı - bence- daha fazla uzatmadan ilişkini, evliliğini bitirmelisin.
Allah yardımcın olsun ne diyeyim .
 
Kucağımda üç aylık bebeğimle okudum bunu. Aynı şeyleri eşim yapmış olsaydı ilk hareketinde kapının önüne koymuştum kendisini. Sizin için üzüldüm ama yaptığınız karşı yorumlar da kafamı koparttı. En çok anne olmayı istedim demişsiniz, keşke olmasaydınız. Bebeğin iyiliği ve sağlığı için boşanmanız ve düşünce yapınızı değiştirmeniz gerekir bence.
 
Size dayak yiyen bir annenin çocuğu olarak yazayım. Siz umurumda değilsiniz de belki çocuk bakış açısından görürseniz yaptığınız şeyi algılarsınız.

Annemi çok seviyorum. Ama anneme hala çok kızdığım tek bir konu varsa o da dayak yiyip oturması, zamanla beni de bunun içine dahil etmesidir.

Kafamla komodinin kulbunun kırıldığını hatırlıyorum. Senelerce o kulbu tamir etmedim, "ben böyle olmayacağım, annem gibi susup oturmayacağım" dedim her görüşümde. Aynı gün annemin kulağı patlatılmıştı tabii.

Bir başka yumruk yediğim gün intihara kalkıştım. Hastanede polis kontrolü yapıldığı sırada annem "aman kimseye söyleme, başımızda kimse yok aç kalırız" dedi. Söylemedim kimseye bi şey, sevgilimden ayrıldım falan demiştim hem psikiyatriste hem polise.

Hala etkileri sürer üstümde. Anlatmayacağım çünkü anlayabileceğinizi sanmıyorum.

Ama fark ne biliyor musunuz? Benim annem eğitimsiz, okuma yazmayı bile benim sonradan zar zor öğrettiğim, işi, bir güvencesi olmayan bir kadındı. Düşününce kızıyorum ama diyorum ki başka yapacak bi şeyi yoktu, başka yol bilmiyordu. Sizin çocuğunuz sizin çıkar yolunuz olduğunu ama onu feda ettiğinizi bilerek büyüyecek. "En çok anne olmak istedim" sömürülerinizi biz yemedik, o da yemeyecek. Bir ton psikolojik, belki fiziksel hasarla büyüyüp sizden nefret edecek başka şansınız varken "başkaları ne der" uğruna onu bu cehennemin içinde bıraktığınız için.

Siz buradaki kadınlara klavye delikanlısı demeye devam edin ama. Neticede herkes gücü yettiğine ses çıkarıyor.
 
. Sizin gibi klavye delikanlıları çok güzel konuşur çünkü.
ben delikanlı değilim. İki kız, kaybettiği bebekleriyle 4 minnoş annesiyim. Bizi klavye delikanlısı diye etiketlemek seni daha rahat hissettiriyor olabilir ama doğrusunu istersen biz hiç birimiz burada senin rahat hissetmen için yazmıyoruz. Çünkü hayatta hepimizin rahat hissetmediği kararları almamız gerekiyor.
 
Boşanma aşamasında olduğum eşim de ben de eğitimciyiz. 2 çocuk var. Şiddet vardı bizde de. Elin adamının kaprislerini, vurup kırmalarını çekmeyin. Hayatınızı tek başınıza da sürdürebilirsiniz. Olur da hayatınıza biri girerse, o da kötü çıkarsa ondan da ayrılırsınız. Şu an böyle bir korkuyla ayrılmamazlık etmeyin. Önce şu kriminal varlıktan kurtarın kendinizi. Uzaklaştırma alın mutlaka. Darp raporu alın. Size şiddet uygularken ondan habersiz video, ses kaydı almaya çalışın(delil oluyor mahkemede). Ne olursa olsun inkâr edecek çünkü ceza almamak ve kusurlu taraf olmamak için. Evi satmayın hemen. Kalan kısmı tazminatınıza denk bile gelebilir.
 
Maalesef bazı şeyler huydur ve değişmez. Ben küçüklüğümden beri benim hakkımda acaba ne konuşuyorlar ne diyorları düşünen biriydim. Boşanmak evet çok doğru ve güzel bir seçimdi ancak ben çok imrendim bunu başaranlara, hep merak ettim nasıl başardılar nereden başladılar toparlanmaya diye. Benim boşanan arkadaşımın eşi boşanma davası açtı, arkadaşım oğlu için çok üzülüyor, oğlu babaya çok düşkün, arkadaşım boşanma dedi bana, bu yaşadıklarımın hepsini anlatamadım ama.
Size bir tavsiyem var. Büyük bir ihtimalle bu sorunlar düzelir. Şöyleki siz hep kurban rolünde olmayı tercih etmişsiniz, kendi hayatınızı başkalarının size verdiği değere göre şekillendirmeyi tercih etmişsiniz. Şu varki asıl kendini sevmeyen, değer vermeyen sizsiniz. Kendine değer veren insana herkes değer veriyor.

Psk. Fatih Reşit Civelekoglunun evlilik kader mutluluk tercihtir diye bir kitabı var okuyun. Instagram dan takip edin. Videoları var.

Kendinizi sevin kendinize saygı gösterin. Bu dayak ve öfkeden aldığınız muhtemelen ikincil kârın ne olduğunu bı düşünün.
 
Bazı üyeler konu sahibinin öğretmen olmasına çok şaşırmış ancak ben yıllarımı bu mesleğe vermiş ve onlarca öğretmen tanımış biri olarak hiç şaşırmadım. Öğretmen olduğunuzu söylemeseniz bile “Bu üye %99 öğretmen.” derdim.
Lütfen siz de şaşırmayın artık çünkü öğretmenlerin çok büyük bir kısmı bu profilde. Eskiden eğitimli cahillerdi. Uzun bir süredir eğitim fakültelerinin içi boşaltıldığı için artık hen cahiller hem de eğitimsiz. Bunun temel sebeplerinden biri öğretmenliğin genelde Anadolu’da yoksulluktan kurtulup sınıf atlama aracı olarak görülmesi. Tabii bu profilin eğitim fakültesinden girer girmez tutmaya başladığı bir checklist de var:
1. Atan
2. Birini bul (tercihen üniversiteden olmazsa atandığın okuldan.)
3. Aday öğretmenliğin kalkmadan evlen.
4. Orta sınıf bir ikinci el araba al.
5. Çocuk yap.
6. Kredi çekip ev al.
7. Çocuğa anneler bakarken kredi taksitlerini ödemek için DYK kovala.
8. İkinci çocuğu yap.
9. Herkese evliliğinin ne kadar harika olduğunu göster.
10. Bir çocuk daha yap. (Opsiyonel)
11. Oyunda kal ve ne olursa olsun sürdür.
Açılın ben Anadolu'dan yazıyorum. Bazı tesbitleriniz doğru bazıları değil şöyleki;

Anadolu'da artık para. Şuan hayvancılık ve tarım büyük kârlar getiriyor. Marmara, Karadeniz ve İç Anadolu da bulundum yıllarca.

Çünkü herkes yapmıyor, yapanlara talep çok. Hepsinin çarşıda yada başka bir büyükşehirde kirada evleri oluyor. Bir celal amcam var mesela zamanında 3 çocuğuna da ev vermiş. Kendine aldığı şehir merkezindeki arsayı sattığına bin pişman.

Yine Hasan Amca, oğlunun birine kepçe operatörü, kepçe alması için maddi yardımda bulundu. Ev almış çocuklarına yine, kardeşimin kayınailesi hayvancılık ve tarımla uğraşiyor, onlarda aynı sekilde. Bir inegin fiyatı 100bin tl. yani Anadolu o eski fakir değil. Akıllı yatırım yapan işi bilen kazanıyor.

Sizin bahsettiğiniz kesim Ankara'da da vardı." Kızım okusun benim çektiğimi çekmesin, kocası ezmesin."

Gelirden çok anneler, kızı ezilmesin istedi. Özgüvensiz yetiştirdiği kızı daha Beter oldu. Elin oğlu hem parasını yedi hem dövdü.

Bu arada bu sınıfsal bir durum değil kişisel bir mesele. Kendine saygısı olan el üstünde tutuluyor. Kendisine saygıyı kazandığı para, yaptığı iş, bulunduğu sosyal statüye bağlayan hiç kimse umduğunu bulamıyor.
 
Hep anne olmak istemis mis. Bir haber vardi kadin hastaneye gidiyor cocuk babayla kaliyor yemek yemiyor diye bir yumruk atiyor cocuk öluyor. Melek oldu gitti o ama sizin cocugunuz hep cekecek berbat anne baba. Size hakaret etmek istiyorm ama bos yere banlanirim siz hakarete de dayaga da aliskinsiniz. Birde savunmaya gecmissiniz aslinda iyi adam yok bosanmak kolay mi cok kolay tabi sizin gibilerin kocasi altin şeyli oldugu icin bosanmazsiniz. Anne degilsiniz siz dogursanizda emzirsenizde gercek anne degilsiniz.
 
Çocuk kucakta dayak yiyorsun bir de iyi baba diye kendini kandırıyorsun. Bir gün dayağını yerken bebekle yere düşsen çocuk kafasını vursa ne yapacaksın? Şöyle mi diyeceksin “ ya iyi baba bana vuruyordu çocuğuna değil benim hatam düşmeseydim 🥺

Acilen o bebek elinden alınmalı annelik bu değil! Değil vurmak acık söylüyorum çocuğumun yanında bana bağırsa , psikolojik şiddet gösterse boşarım. Eşime de bunu söyledim o da çocuğa karşı aynı şeyi düşünüyor. Ben anne baba psikolojik şiddetiyle büyüdüm kavgalar bağırmalar sürekli korku içindeydim babam yüzünden 12 yaşında panik atak hastası oldum. Durup durup bisey oluyor diye ağlıyordum yorgan altında dualar ediyordum bugün kavga etmesinler nolur Allahım diye.
 
X