Bir Boşanma Hikayesi

AYN

SİDİKLİ
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
1.489
7

Bir boşanma hikayesi

"Ben yapmam asla" diye düşünebilirsiniz, bu öyküyü okuduğunuzda. "Ne kadar da çirkin davranmış; kadınlığın asaletine yakışır mı?" diye kaşlarınızı çatabilirsiniz.

Ya da "Oh ne iyi etmiş, eline sağlık" da diyebilirsiniz. Sonuçta böyle bir durumla karşılaşırsanız, gerçek anlamda ne yapacağınızı, nasıl davranacağınızı, nasıl bir tepki göstereceğinizi bilemezsiniz. Aklı başında, kariyer yapmış genç bir kadın anlatıyor bunları. Aldatılmış bir kadının gün be gün boşanma öyküsü bu.

Gencecik kızlara soruyorlar, eşiniz sizi aldatırsa ne yaparsınız, diye. "Ben de onu aldatırım" diyorlar; saçmaladıklarının farkında bile olmadan. Aldatma konusunda şakalar yapılıyor her yerde. Oysa aldatma şakaya gelemeyecek kadar ciddi. Ama insanda belki de aklının ucundan bile geçmeyecek tepkiler yaratabiliyor işte. Bakın yaşadığı o acı dolu günleri nasıl dile getirmiş sevgili okurum. Ne kadar gerçekçi ve bir o kadar da ciddiyetle yargılayabilmiş kendini.

Yine de beyler, temkinli olun. Aldatılmış ve boşanmak üzere olan bir kadının tepkilerini önceden kestiremezsiniz. Sakın anlamsız anlamsız, "Benim karım efendi kadındır; yapmaz böyle" diye düşünmeyin. Hiç belli mi olur?

RUMUZ: Perle

Aldatıldım. Hem de yıllarca, farklı kişilerle aldatıldım. Hep hissettim ama peşine düşmedim. Ona o kadar inanıyor ve seviyordum ki; ayrıca araştırmayı kendime yakıştıramadım hiç.

Kesin olarak aldatıldığımı bir şubat günü, müthiş bir gafleti sonucu tesadüfen öğrendim. Ağladım, kahroldum, yumrukladım, hakaret ettim. Ruh sağlığım bozuldu

Çılgınlar gibi yürüdüm, koştum sokaklarda günlerce. Peşime takıldı, ama hiç üzüntü duymadı; sanki bıyık altından gülümsüyor, kendiyle gurur duyuyordu.

İnkár etti, hep inkár etti; aldatmalarına, görüşmelerine devam etti. Bana hiç acımadı.

Adliyeye gittim; boşanma davası açtım. Usulü bilmediğim için pis bir kulübeye gidip sevimsiz bir adama dilekçe yazdırdım, onun iğrenç bakışlarına maruz kaldım. Benim buralarda ne işim vardı?

Gidip arabasının camına hakaret notu bıraktım. Bundan utanıyorum. Her şeyini karıştırdım, elbiselerini, pasaportunu, resimlerini yırttım. Oysa o benim canımdı, içim kan ağladı, ona hiç kıyamıyordum, ona kıyamazdım ben. Ama ayakkabılarını çiğnedim, pijamalarını kestim. Benim ütülediğim gömleklerin, elbiselerin, yıkadığım çamaşırların içinde çapkınlık yaptı, başkasıyla yakınlaştı diye, hediye ettiğim kravatları kestim. Bunları yaptığım için kahroluyorum

Onurlu davranamadım. Gözyaşlarımı içime akıtıp dimdik durabilmek isterdim. Yapamadım. Onu seviyordum. Anı defterim doldu taştı. Acılarım hiç dinmedi, derdimi kimsenin anlayabileceğini düşünmedim. Kimseye anlatamadım.

KENDİMDEN NEFRET EDİYORUM

Ben, bir kariyeri olan, az çok görmüş geçirmiş, sevilip sayılan bir kadın... Ben tüm bunları yaptım. Bağırarak ağladım her yerde. Sokakta bile. Kontrolümü tamamen kaybettim; bundan nefret ediyorum

Günlerce uyudum. Dünya başına yıkılmak, yanmak, kavrulmak, donup kalmak, yüreğine bıçak saplanmak, tarifsiz acılar çekmek gibi, çoğu zaman basmakalıp bulduğumuz ifadelerin ne kadar anlamlı olduğunu o günlerde anladım.

Çok yalnızlık hissettim; şefkat bulmak için yine ona gittim. Başımın okşanmasına ihtiyacım vardı. Sevgisiz ve şefkatsiz, hele aşksız yaşayamazdım. Kime gidecektim. Yine ona gittim.

Yaptığım ve kendime yakıştıramadığım şeyler, yaşadığım kötü anlar hiç yakamı bırakmıyor bugün. Bu anılardan kurtulamıyorum.

Büyük oğlum hastalandı, sabah alıp hastaneye götürdüm. Göğsünde bir ağrı, çok endişelendim. Biz hastanedeyken hiç aramadı. O saatlerde sevgilisine arzu dolu mesajlar gönderiyordu oysa. Okuduğum mesaj tarihlerinden biri de o güne aitti.

Kariyerinde başarılı olsun diye hiçbir sorun götürmedim ona. O ise ona sağladığım bu zamanı onlarla harcarmış meğer. Renkli kağıtlara yazılmış mektuplar, hediye kutuları, prezervatifler buldum çekmecesinde. Bunun ne demek olduğunu, dilerim hiçbir seven kadın yaşamak zorunda kalmaz. Şehvet mesajları okudum telefonunda. Yandım ben, bittim, kayboldum. Hafiyelik yaptım. Oysa bundan nefret ediyorum.

BENİ FARK ETMEMİŞ!

Birazcık romantizm yaşama arzusuyla yüreğim burkulurken, filmlerdeki, romanlardaki her aşk sahnesinde gözlerimden yaşlar süzülürken; sessizce, sevişenlere imrenirken, yaş günümde bir demet nergis beklerken, romantik hediyeleri, mektupları, mesajları o başkalarına verdi. Oysa ben burada hep onu bekledim içim titreyerek.

Mutsuz bir aileden geldiğimden, eşim ve çocuklarıma asla mutsuzluk yaşatmamak üzere hayatımı onunla birleştirdim. Biz hep çok iyi anlaştık, bana hep çok nazik davrandı. Beni hep özgür bıraktı. Bu, onu sevme nedenimdi.

Bana asla baskı yapmadı, aksine benim gibi çekingen bir insanın ufkunu açtı, beni iş hayatımda teşvik etti. Tolerans mı, yoksa ilgisizlik mi diye düşündüğüm çok oldu. Beni hiç kıskandığını görmedim.

Süper anne, süper iş kadını, süper sevgili, süper eş olmaya çalıştım hep. Kilo almamak, onun yanında gurur duyacağı bir imaj olarak yer almak için, yıllarca aç gezdim. "Ben burada aşkım, romantizmim, kadınlığım, dostluğum, ona olan sonsuz desteğimle ve mesleki kariyerimle dururken daha ne aradı" dedim. Yine bütün içtenliğimle, keşke bana söyleseydi aslında ne istediğini, ben onu da yapardım dedim. Yapardım da. Bende olmayan, ya da olan neydi, dedim. Beni fark etmemiş; öyle, dedi.

BİZ DE HERKES GİBİYMİŞİZ

Aldatılmak için bir erkeğin karısı olmanız yeterli. Başka bir kusurunuzun olması gerekmiyor. Anladım.

Panik atak hastası olmuşum, dedim bir gün. Ama sen de çok sinirliydin, dedi, çıktı gitti. Oysa hastanede bana bu teşhisi koydukları sırada, şehir dışından beni aradı. İyiyim, evdeyim, merak etme, dedim; üzülür, kafası karışır, diye. "Sen orda keyfine bak, ben burada kimlerle uğraşıyorum" dedi. Sevgilisiyleymiş meğer...

21 yaşımda tanıdım, sevdim onu. Ona hep saygı, sevgi ve hayranlıkla baktı gözlerim. Biz farklıyız sanıyordum. Herkesten farklı olacaktı her şey. Bunun için çok çaba gösterdim. Bizimle birlikte evlenen herkes boşandı. Başkalarıyla evlendiler, başka şeyler yaptılar.

Oysa ikimiz de sağlıklı insanlardık, Allah bize cömertçe her şeyi vermişti. Düzgün, tertemiz bir yaşantımız olamaz mıydı? Bu, bu kadar zor muydu? Aldatmadan yapamaz mıydı? Dünyaya, nefsimizin bitip tükenmeyecek isteklerini yerine getirme peşinde koşmak için mi geliyoruz? Dünyaya geliş nedenimiz gerçekte bu kadar basit midir?

Aldatmak bir gönül kırmaktır. Tamirsizdir. Benim gönlüm kırık artık.






 
Çok Uzun Ama Çok Içim Burkuldu Yorum Bile Yapamiyoruz
Çok Üzüldüm Zaten Depresyona Girdim Iyice Bittim Yani....
 
hayır ya ben kabul etmiyorum. bukadar basit değil bu kadar güçsüz değil kadınlar. bunu yazanlar tüm duygularını anlatmış ama hata yapmış bi kişinin hayatı için kendi hayatından vazgeçmiş. neden adamın yaptıgı hatanın cezasını kendisine çektiriyor ki. :1no2:
 
hiç uzun gelmedi bana bi solukta okudum..

bi cok kadının kendinden bişey bulabileceği bi yazı.. ne yazıkki günümüzde bunları yaşayan cok bayan var.. ne denebilir ki tüylerim ürperdi
 
"Aldatılmak için bir erkeğin karısı olmanız yeterli. Başka bir kusurunuzun olması gerekmiyor. Anladım.

Aldatmak bir gönül kırmaktır. Tamirsizdir. Benim gönlüm kırık artık."



[B]....Çok güzel bir yazıyı paşlaşmışsın canım..Mesleğim avukat olduğu için biliyorum..Aldatıldığı için boşanmaya gelen kadınlardan duydum bu duyguları..Pisikatristler ve pisikologlarda varsa sitemizde; eminim onlarda bu duyguları aktaran kadınlar olduğunu söyleyeceklerdir..Tıpatıp aynı duygular..Bunu yaşayan bir kadın yazmış !!!..
Niye böyle yapmış, zayıfmış, acizlikmiş diye yorumlamıyorum..asla bu kadar basit duygular değil çünkü..Onların acılarına saygı duyarım..Onlardan birisine rastlarsanız sevgiyle, şevkatle dinleyin ve sabır dileyin..sabırla bu acıdan tez zamanda kurtulmalarını dilerim..

Yazıyı Paylaştığın için çok teşekkürler AYN canım..sağolasın..
[/B]
 
ÇOK ETKİLENDİM HİÇ UZUN GELMEDİ,
DUYGULARINI NE KADAR GÜZEL PAYLAŞMIŞ.
EVET DAHA FARKLI DAVRANABİLECEK KADINLARDA VARDIR.
FAKAT KENDİNİ TAMAMEN EŞİNE, EVİNE ÇOCUKLARINA ADAMIŞ BİR KADIN SIĞINACAK BAŞKA BİR LİMAN BULAMAZ.
NE BAŞKA BİRİNİ, NE YAPACAK BAŞKA BİR İŞİ, NE DE ADAM SENDE AMAAAN DİYECEK YÜREĞİ....
OKURKEN ÇOK DUYGULANDIM ve ÜZÜLDÜM.
NE KADIN NE DE ERKEK NEDE HİÇBİR CANLI YAŞAMASIN BÖYLE ACI DUYGUYU.
YAZILABİLECEK O KADAR ŞEY VARKİ KONU ÜZERİNE....
KİMSENİN EVİNDE OCAĞINDA BÖYLE SIKINTI OLMASIN.
 
bir kadın bu kadar da basit olamaz bence ne bu yaa iyi dayanmış kadın valla ben gebertirdim kocamı
 
Aslında bana yazıdaki kadının duyguları çok doğal geldi. İnsan başına gelmeyen bir olay hakkında yorum yapamıyor,ama yerine kendimi koyduğumda ono ve yaptıklarına hak veriyorum.hayatın her devresinde var. Aldatma çocukluktan başlıyor anneyi aldatmak, öğretmeni aldatmak, ve her yaşta devamı geliyor. Oysa aldatan insan karşısındakini değil kendini kandırdığını anladığında iş işten geçmiş oluyor.
 
neden bu davranislarin basitlik olarak tanimlandigini anlamiyorum. cok sevmis hayatini ona, onu mutlu etmeye adamis oldugunu yazmis. boyle bir durumda kim olsa ayni seyleri hisseder. herkesin tepkisinin ayni olmasini bekleyemezsiniz,belki siz de bu derece uzulursunuz ama onun yaptiklarini yapmazsiniz, bu size onu basit olarak tanimlama hakkini vermez
cokkkk sevmek ve ihanete ugramak neymis ancak yasayinca anlasilacak bir durum. yargilamayalim...

Allah herkesi boylesi durumlari yasamaktan korusun.
 
biz kadınlar çok güçlüyüz gibi görünsekte aslında bu tür olaylara karşı güçsüsüz çünki,kırılganız,ve çok hassasız.
bunu yaşayan kadın duygularını o kadar güzel ifade etmişki üstüne tek laf edilmez .allah kimseye yaşatmasın
 
çok güzel dile getirmiş gerçek her bir satırı gerçek ben alarım )) aynım ellerine sağlık...
 
21 yaşımda tanıdım, sevdim onu. Ona hep saygı, sevgi ve hayranlıkla baktı gözlerim. Biz farklıyız sanıyordum. Herkesten farklı olacaktı her şey. Bunun için çok çaba gösterdim. Bizimle birlikte evlenen herkes boşandı. Başkalarıyla evlendiler, başka şeyler yaptılar.

Oysa ikimiz de sağlıklı insanlardık, Allah bize cömertçe her şeyi vermişti. Düzgün, tertemiz bir yaşantımız olamaz mıydı? Bu, bu kadar zor muydu? Aldatmadan yapamaz mıydı? Dünyaya, nefsimizin bitip tükenmeyecek isteklerini yerine getirme peşinde koşmak için mi geliyoruz? Dünyaya geliş nedenimiz gerçekte bu kadar basit midir?

Aldatmak bir gönül kırmaktır. Tamirsizdir. Benim gönlüm kırık artık.


ayyy çok kotu bişey yaaaa çok etkilendim yemin ediyorum:çok üzgünüm: Allah kimseye yaşatmasın bu acıyı ne olurrrr:çok üzgünüm: :1no2:
 
gerçekten çok güzel anlatmış hissettiklerini...bu sayfalarda evli insanlarla aşk yaşadığını anlatan ve bunu onaylayanlara kapak olsun bu yazı...
 
ben çalışmıyorum ama başıma gelse bukadarda olamazdım.üzülür diye eşine hasta olduğunu söylememiş.ben katlanamamam.eşimi çooooooook seviyorum ama bu kadarda üzerse kalbimle değil aklımla hareket ederim.kendimi bile bile ezdirmemde üzmemde.benimde gururum var.başkasının yanında olduğunu bilipte beklemek ne zordur.bu kadın kocasını çok seviyor adam haketmiyor.artık bıkmadımıki kocasını beklemekten,kocasını başkalarıyla paylaşmaktan.
 
Bu duyguları çok iyi bilirim hepsini yaşadım sabahlara kadar ağladım çocuklarıma babalarını sorduklarında üzülmesinler diye hep yalanlar söyledim , kimselere bişey anlatamadım ,sokakta rastladığım her kadına nefretle baktım ,inanamadım ,herkez yapar benim kocam asla beni aldatmaz diye düşünüyordum ,günlerce yeyip içmedim, ben o kadın gibi bağırıp çağıramadım bile ,hakaret ble edemedim bazen bende ona ayn acıyı yaşatıyım diye düşündüm ama kendime yakıştıramadım hata bendemi diye kendime kahrettim hep ama değil biliyordum bunlar tarifi imkansız acılar ALLAH hiç kimseye yaşatmasın
 
Yazıyı gözyaşlarımla okudum ve emin olun bu duygular birebir yaşanmış duygular aynılarını yaşadım. Geçmişimde o vardı hatırlamak istemiyordum geleceğimse onsuz nasıl olacaktı düşünemiyordum bugün ise bir karanlıktı ve inanılmaz çaresiz hissettim kendimi 22 sene sonunda yaşadıklarımın bir yalan olduğunu düşünmek ne kadar kötü hissettiriyordu beni şunuda anladım.Kadınlar bu aşamada birbirlerinin en büyük düşmanı zaten çok kötü halde olan birisiniz ve etrafınızdada sizi çekiştiren bir sürü kadın ya birazda anlamayı denesek ne kaybederiz.....
 
gerçekten çok güzel anlatmış hissettiklerini...bu sayfalarda evli insanlarla aşk yaşadığını anlatan ve bunu onaylayanlara kapak olsun bu yazı...

canım sana sonuna kadar katılıyorum,bu kapak olsun,ben kendilerini ikinci kadın olarak tanıtanları protesto ediyorum ve onlara SAVAŞ açıyorum
 
canım sana sonuna kadar katılıyorum,bu kapak olsun,ben kendilerini ikinci kadın olarak tanıtanları protesto ediyorum ve onlara SAVAŞ açıyorum

bende bu savaşta sonuna kadar yanındayım...kimse bu hareketini meşru göstermeye çalışmasın...duygu sömürüsü yapmasın.
evet evliliğinde mutsuz olan,hiç sevmediği bi adamla bir ömür geçirmek zorunda kalan,sevgiye aç kadınlar vardır.onlar için gerçekten üzülüyorum...geceleri sevmediğin bi adamın koynuna girmek düşüncesi bile korkunç.ama bu kimseye başkasının evliliğini,kocasını sahiplenme hakkını vermez kardeşim...aldatmayı meşru göstermez...hikaye anlatmasın bana kimse...zira masal dinleyecek yaşı geçtim...
 
yazıyı okurken içimdeki küllenen ateşin tekrar ısındığını hissettim kötü oldum.allah kimseye yaşatmasın diyorum.....
 
X