- Konu Sahibi womanwoman
- #1
Nedir diye merak ettiniz değil mi...
Aynı anda iki acı yaşayan kaç kadın vardır ki...
Eşimin cebine gelen bir mesajla aldatıldığımı öğrendim...Bu aldatılmayla yıkılıp kalmış, delirmişken 2hafta sonrada 4 yaşındaki oğlumun lösemi olduğunu öğrendim.Oğlumun acısıyla o anda herşeyi unuttum hemen hastaneye yatıp tedaviye başladık.67 gün hastanede kalıcağımızı ve zor bir tedavi süresi geçireceğimizi söyledi doktorumuz.Hani hep olurya neden ben, neden benim oğlum, Allahın gücüne gitmesin bende öyle diyenlerdendim...zamanla hastalığıda hastaneyede alışmaya başlamıştım ama eşimin bana ve çocuğumuza ilgisizliği hastanede de devam etti.Ziyaretimize gelmek bile istemiyordu ve ben bunu hissediyordum.Arkadaşlarımızdan sevgilisiyle görüşmeye devam ettiğini öğrenince son ziyaretinde '' bizi görmeye böyle geliceksen gelme,defol'' diyerek kovdum.beyfendinin canına minnetmiş ki gelmedi birdaha.
Benim içim içimi yiyordu, bizim mutsuzluğumuz onun mutluluğu olmuştu.Sabahlara kadar sevgilisiyleymiş.Bigün dayanmadım telefon açtım sen nasıl babasın dedim ve bana dediği cevap şu '' o çocuğun benden olduğundan bile şüphem var'' ben birsürü beddular ahlar ederek ''yazıklar olsun sana evladıma Allah böyle bir dert verdi ve sende adice ithamda bulunup tekmeyi at'' dedim ve o anda onu tamamen sildim.
Ben o hastaneden 67 gün sonra çıktım evimede gitmedim annemin evine gittim.Aramız kötüydü akşamları oğlumu görmeye zorla geliyor yarım saat oturup kaçar gibi gidiyordu...
Oğlum üzülmesin diye evime geçtim ama kavgalarımız dahada şiddetlenmiş küfür,dayak,hakarete varmıştı ve en sonunda eşyalarını toplayıp evden ayrıldı.
2 haftada bir Kemoterapi almak için hastaneye yatıyorduk.Yine hastanede olduğumuz bir gün Avukatı aradı '' eşiniz size boşanma davası açtı görüşme için büromuza gelmenizi istiyoruz '' dedi...Dünyam karardı ne diyeceğimi şaşırdım, hastanede olduğumu oğlumu bırakıp gelemeyeceğimi tedavimiz bitince gelebileceğimi söyledim avukatta şaşırdı geçmiş olsun neyi var dedi lösemi dedim.Meğerse avukata oğlunun rahatsız olduğunu söylememiş çok çok özür diledi vicdansız adam diyerek kapadı teli.Tabiki bişey değişmedi boşanma davası açıldı.
Diyeceğim ben onun evladını yaşatmak için uğraşırken onun evladına sırt çevirmesi çok koydu bana...ben günde 3 kere 120 km yol gidip geldiğimi, gece yarısı 41 derece ateşle evladımı hastaneye yetiştirdiğimi bilirim.O bunların hiçbirinde yanımızda yoktu.Eve dönsün diye yalvardım oğlumun onu istediğini, artık dayanamadığımı bu hastalıkla tek başıma mücadele edemediğimi,gücümün tükendiğini en azından evladımız iyileşene kadar yanımızda olmasını sonrada nasıl istiyorsa kabül edeceğimi söyledim.Ama beni dinlemedi benim nasılsa altından kalkabildiğimi söyledi ve ne eve döndü nede boşanma davasını geri aldı.
Evladımın acısına mı yanayım aldatılmışlığıma mı yanayım bilmiyorum.Beni öyle bir hastalıkla tek başıma bıraktı...oğlum üzülmesin diye gözyaşlarımı içime akıttım hep...
Boşanma davamıza 1 hafta varken eve dönme istediğini kabül ettim.Tabiki beni sevdiğinden dönmemişti, işlerini batırmış beşkuruşsuz kalmıştı.
Şimdi 1.5 sene geçti ama hala aramız soğuk.Aynı evi paylaşıyoruz, başkada bir paylaşımımız yok.Koca olarak bende hiçbir değeri kalmadı.çocuğun benden olduğundan bile şüpheliyim lafı hala kulaklarımda çınlıyor,ölünce unuturum ancak...
Çoook ahhh ettim çok.Eğer ki bir hakkım geçmişse helal etmiyorum...
Aynı anda iki acı yaşayan kaç kadın vardır ki...
Eşimin cebine gelen bir mesajla aldatıldığımı öğrendim...Bu aldatılmayla yıkılıp kalmış, delirmişken 2hafta sonrada 4 yaşındaki oğlumun lösemi olduğunu öğrendim.Oğlumun acısıyla o anda herşeyi unuttum hemen hastaneye yatıp tedaviye başladık.67 gün hastanede kalıcağımızı ve zor bir tedavi süresi geçireceğimizi söyledi doktorumuz.Hani hep olurya neden ben, neden benim oğlum, Allahın gücüne gitmesin bende öyle diyenlerdendim...zamanla hastalığıda hastaneyede alışmaya başlamıştım ama eşimin bana ve çocuğumuza ilgisizliği hastanede de devam etti.Ziyaretimize gelmek bile istemiyordu ve ben bunu hissediyordum.Arkadaşlarımızdan sevgilisiyle görüşmeye devam ettiğini öğrenince son ziyaretinde '' bizi görmeye böyle geliceksen gelme,defol'' diyerek kovdum.beyfendinin canına minnetmiş ki gelmedi birdaha.
Benim içim içimi yiyordu, bizim mutsuzluğumuz onun mutluluğu olmuştu.Sabahlara kadar sevgilisiyleymiş.Bigün dayanmadım telefon açtım sen nasıl babasın dedim ve bana dediği cevap şu '' o çocuğun benden olduğundan bile şüphem var'' ben birsürü beddular ahlar ederek ''yazıklar olsun sana evladıma Allah böyle bir dert verdi ve sende adice ithamda bulunup tekmeyi at'' dedim ve o anda onu tamamen sildim.
Ben o hastaneden 67 gün sonra çıktım evimede gitmedim annemin evine gittim.Aramız kötüydü akşamları oğlumu görmeye zorla geliyor yarım saat oturup kaçar gibi gidiyordu...
Oğlum üzülmesin diye evime geçtim ama kavgalarımız dahada şiddetlenmiş küfür,dayak,hakarete varmıştı ve en sonunda eşyalarını toplayıp evden ayrıldı.
2 haftada bir Kemoterapi almak için hastaneye yatıyorduk.Yine hastanede olduğumuz bir gün Avukatı aradı '' eşiniz size boşanma davası açtı görüşme için büromuza gelmenizi istiyoruz '' dedi...Dünyam karardı ne diyeceğimi şaşırdım, hastanede olduğumu oğlumu bırakıp gelemeyeceğimi tedavimiz bitince gelebileceğimi söyledim avukatta şaşırdı geçmiş olsun neyi var dedi lösemi dedim.Meğerse avukata oğlunun rahatsız olduğunu söylememiş çok çok özür diledi vicdansız adam diyerek kapadı teli.Tabiki bişey değişmedi boşanma davası açıldı.
Diyeceğim ben onun evladını yaşatmak için uğraşırken onun evladına sırt çevirmesi çok koydu bana...ben günde 3 kere 120 km yol gidip geldiğimi, gece yarısı 41 derece ateşle evladımı hastaneye yetiştirdiğimi bilirim.O bunların hiçbirinde yanımızda yoktu.Eve dönsün diye yalvardım oğlumun onu istediğini, artık dayanamadığımı bu hastalıkla tek başıma mücadele edemediğimi,gücümün tükendiğini en azından evladımız iyileşene kadar yanımızda olmasını sonrada nasıl istiyorsa kabül edeceğimi söyledim.Ama beni dinlemedi benim nasılsa altından kalkabildiğimi söyledi ve ne eve döndü nede boşanma davasını geri aldı.
Evladımın acısına mı yanayım aldatılmışlığıma mı yanayım bilmiyorum.Beni öyle bir hastalıkla tek başıma bıraktı...oğlum üzülmesin diye gözyaşlarımı içime akıttım hep...
Boşanma davamıza 1 hafta varken eve dönme istediğini kabül ettim.Tabiki beni sevdiğinden dönmemişti, işlerini batırmış beşkuruşsuz kalmıştı.
Şimdi 1.5 sene geçti ama hala aramız soğuk.Aynı evi paylaşıyoruz, başkada bir paylaşımımız yok.Koca olarak bende hiçbir değeri kalmadı.çocuğun benden olduğundan bile şüpheliyim lafı hala kulaklarımda çınlıyor,ölünce unuturum ancak...
Çoook ahhh ettim çok.Eğer ki bir hakkım geçmişse helal etmiyorum...