Bir anne nasıl olur da erkek evladını kız evladından daha çok sever?

The_WitcH

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
1 Ağustos 2013
293
363
41
Merhabalar,

(Tahmin ettiğimden uzun oldu konu ama lütfen sonuna kadar okuyun,lütfen)

Çok öfkeliyim, kırgınım, dertliyim. Konu annem. Ama konunun başı şöyle; Biz iki kardeşiz, erkek kardeşim benden 5 yaş küçük. Annem hep ama hep kardeşime aşırı düşkündür. Çocukken, gençken ve hatta o üniversite okurken hep arkadaş gibiydik kardeşimle, çok yakındık. Sonra hayatına bir kız girdi. Ben kızla da arkadaş oldum, kendimi hiç görümce gibi görmedim, dost olmak istedim. Öyle de olduk. Ama ilişkileri ciddiye binince kızda bazı değişik tavırlar oluşmaya başladı. Annemle babama bir iki kere saygısızlık yaptı. Kardeşim de sevdiği kızın tarafını tuttu filan, araya küslükler girdi. Her defasında ben olaylardan uzak durmaya çalıştım.
Neyse araları düzeldi, kızı istemeye gittik güle oynaya, nişan-kına-düğün, herşey kız nasıl istiyorsa öyle yaptık. Allah yukarda annemle babam hiçbirşeye karışmadılar, zaten yetişkin, okumuş, çalışan insanlar dediler. Evlerinin eşyalarını, evlerini kendileri seçtiler. Babam düğün yapalım mı oğlum dedi, istemediler, o parayı yurtdışında balayı yapmak için kullanacağız dediler. Tamam dedik. Normalde nikah erkek tarafının yaşadığı şehirde yapılır ya, onlar nişanı da kınayı da nikahı da kızın ailesinin yaşadığı şehirde yaptılar, biz sesimizi çıkarmadan minibüslere doluşup gittik, yine ses etmedik. Herşey rayına oturmuş gibiydi.
Evlendiler, kısa süre sonra yine saçma sapan bir sebepten dolayı kızla annem arasında bir sürtüşme yaşandı. Kardeşim ve eşi 1 yıl annem-babamla görüşmediler. Ben taraf tutmak istemedim (her ne kadar annemi haklı görsem de) kardeşimle görüşmeye devam ettim ama hep benim zorumla görüştük. Ne zaman çağırsak eşimle, bize gelmemek için bahaneler uydurdular, biz gitmek istedik, diken üstünde oturduk evlerinde. O dönem ben hamile olduğumu öğrendim. Kardeşim bir gün bile beni arayıp nasılsın diye sormadı. Hamileliğin verdiği duygusallıkla çok ağladım o dönem. Kardeşim benden tamamen koptu. Bir suçum da yoktu ama kardeşim annemle babamın tarafını tuttuğum için beni de hayatından çıkardığını söyledi.
Sonra ben doğum yaptım. Mucizevi bir şekilde bana ellerinde hediyelerle bohçalarla geldiler. Hatta sadece kardeşim ve eşi değil, kızın ailesi de gelmişti. Çok mutlu oldum. Sonra aradaki buzlar kendiliğinden eridi. Annem ve babamla da görüşmeye başladılar, benimle de. Herşey düzeldi derken...
Kız hamile olduğunu söyledi. Havalara uçtuk, çok mutlu olduk. Aylarca maaşımdan para biriktirdim zorluklarla, yeğenime hediyeler yapayım diye. Keza annem de öyle, bebeğe elinden gelen herşeyi yaptı. Gelinimizin bir bayram arefesinde gece 12 de suyu gelmiş, daha doğuma vardı. Bayram nedeniyle annemle babam şehir dışındaydı, zaten kızın ailesi de uzakta. Ben gece 12'de tek başıma, uyuyan çocuğumu eşime emanet ederek arabaya atlayıp hastaneye gittim. Doğumda bir ben vardım yanında. Kızın ailesi ve benim annem-babam sonradan gelebildi. Kız 2 gün hastanede yattı, ben de kardeşimle birlikte orda kaldım. Yeğenimin ilk bezini değiştiren bendim. İnanın çırpındım, kendi çocuğumu 3 gün kayınvalideme yolladım eşimle birlikte, sırf yenidoğan bebekle ilgilenebilmek için.
Bunlar anlatılmaz belki, tabi ki yapacağım, yeğenim o benim ama konuyu daha iyi anlayabilmek ancak böyle mümkün.
Neyse 1 yıl geçti, gelinimizin doğum izni bitti, işe başlayacaktı. Benim oğlum da o dönem kreşe başlayacaktı. Bizim bakıcımızdan çok memnundum, bakıcımızı onlara yönlendirdim. Yeğenime bilmediğimiz biri bakmasın, kıyamam dedim. Annem (benim oğluma 1 saatliğine bile bakmamış olan annem) 2 güne bir bakıcıyı kontrol etmek için kardeşimin evine gitti, hergün aradı bakıcıyı, çocukla ilgilensin diye gözünü üstünde tuttu. Tabi bunların hiçbirini bana yapmamıştı annem, ben de 10 aylıken oğlumu bırakıp işe başlamak zorunda kalmıştım, annem ben çocuk bakamam dedi diye kayınvalideme bırakmıştım. Kayınvalidem haftanın 6 günü çocuğa bakamadı, ağır geldi diye bakıcı buldum. Maddi durumum da pek iyi değildi. 3 gün bakıcı 3 gün kayınvalidem baktı. Oğlum 2 buçuk yaşındayken kreşe verdim mecburen. Çok zorluklar yaşadım. Annemle babam bir gün bile ne maddi ne manevi yardımcı olmadılar bana. Ama ben hiç onlara küsmedim. Hiç saygıda kusur etmedim. Anneme çok zor durumda kaldığımda yarım saatliğine çocuğumu emanet etsem, sonrasında 2 gün çocuğumun ne kadar huysuz ve yaramaz olduğunu dinledim. Eşimi hiç istememişlerdi, ben karşı çıkıp evlenmiştim. Bu nedenle inat yapıyorlar, normal dedim, sustum, hiç gönül koymadım.
Ama yine yine yine gelinimiz saçma sapan bir bahaneyle kavga çıkarıp annemle babamla görüşmemeye başladı. (Çocuğa annem bakmak istemiyormuş diye asıl sebep). Tabi kardeşim de yine yine yine karısının tarafını tuttu. Sonuç; 2 yıldır kardeşim annemle babamı silmiş durumda. Yine ben olaylarla hiçbir alakam olmamasına rağmen arada kaynadım. Kardeşim beni de sildi. Neden diye sorduğumda da, sen onların (annemle babamın) tarafındasın dedi. (Ki gerçekten hiç ama hiç taraf tutmadım, ben yine kardeşimin evine gittim, görmek istedim ama kendimi tarafsız olduğuma inandıramadım. )
Annem bu 2 yılda 2 büyük ameliyat geçirdi, ben hep yanında kaldım. Kardeşim hastanede 10 dk ziyaret edip gitti. Hastanede çocuk gibi yemeğini ben yedirdim, tuvalete ben götürdüm. Çalıştığım için ve babam da hala çalıştığı için anneme bakıcı kadın buldum, anlaştım, evinde bakılmasını sağladım. Bu dönemde kardeşim hiç ortada yoktu. Hep ama hep annemle babamın yanında oldum, eşim annemle tartıştı, küstüler, eşimi umursamayıp iki güne bir çocuğumu alıp annemi ziyarete gittim. Bir kız çocuğu olarak görevim neyse hep fazlasını yapmaya çalıştım. Bu dönemde kendi evliliğimde yaşadığım sorunlar oldu, hiçbirini üzülmesinler diye anlatmadım. Çocuğum pandemi döneminde kreşler kapalıyken perişan oldu orda burda, bir kez sitem etmedim.
Geçenlerde kardeşime mesaj attım, boşanıyorum diye, 2 yıldır bu üçüncü iletişimimiz filandır. Mesajlaşmaya başladık. Bana ve annemle babama saymadığı laf bırakmadı. Söylediği sözlerin ağırlığından iki gün ağladım, yine annem üzülmesin diye anlatmadım. Çünkü annem, kardeşimin onun hakkında söylediklerini duysa felç geçirir.
Sonuç ne mi? Annem hala oğlunu sayıklıyor. En ufak kötü söz söyletmiyor. Ufacık bir konu açılsa, oğluma laf söyleyeni silerim diyor. En son dün anneme dedim ki, biliyorum, onun için beni bile silersin. Sustu. Hayır bile demedi. Neden?
Dilimin ucuna geliyor, anlatsam kardeşim denen o salağın annem için söylediklerini, ne tepki verir acaba annem? Aklı başına gelir mi? Ama söyleyemiyorum, üzüntüden ölür bu sefer. Çünkü her kardeşimle araları bozulduğunda annem hastanelik oldu. Mecbur susuyorum. Ama bu adalet mi?
O karaktersiz kardeş olacak adam, bana evliliğimle ilgili ağza alınmayacak şeyler söyledi. Bu bile bana dokunmadı. Sildim onu bitti. Ama annem için söyledikleri içimi daha çok yaktı. Annem hala oğlum diye gözyaşı dökerken hem de.
Şu an eminim, anneme desem ki, oğlun eve geri dönecek ama tek bir şartla, beni bir daha göremeyeceksin. Düşünmeden tamam der annem. Bu reva mı? Söyleyin bu evlat ayrımının bu kadarı da reva mı?
 
Çok üzüldüm durumunuza. Bu durum bizde de var malesef. Çok olmasa da aradaki farkı hissedebiliyor insan. Ben o yüzden sadece kendime odaklanıyorum. Kimse ne demiş neden küsmüş diye düşünmüyorum. onlar arasındaki sorun onları ilgilendirir. Bundan dolayı bana tavır alan kardeşi ben de silerim. Görüşmek ve alttan almak zorunda değilim her defasında.
 
başlığınıza istinaden yazacağım zira gerçekten çok uzun bir yere özet de yazın ki okunabilsin

o kadar çok ki oğlunu kızından üstün tutan

ama bu o kadının değil yetiştiği ataerkil düzenin sorunu

bir nevi oğlu ona bakar algısı, bir nevi hayatında erkek rolünü aktarması vs vs

hatta belirli bir yaş üstü olup da oğlunu kızından üstün tutmayan var mı

ha sonuçta kızına muhtaç olur bir çoğu ama yine de oğlu üstündür

oğlu ondandır kızı gidip ellere karışır

biz daha 10-11 yaşlarında iken babaannem kuzenini severdi oğul olsun da kuş b.ku olsun diye

yani erkek olsun da isterse değersiz olsun
 
Öncelikle üzücü bir durum biliyorum ama neden böyle oldu diye sürekli buna takılmak sizi daha çok üzer.
Bazen kan bağı bile bazı şeylere yetmiyor.
Kardeşiniz ve anneniz böyle insanlar. Bu saatten sonra değişmeyecekler. Onları böyle kabul edin ve nedenini sorgulamayı bırakın.
Hayatınıza kendinize odaklanın
Yoksa insan hayatına devam edemiyor
Not: Babası tarafından nefret edilen evlat
 
Kardeşinize kıza kıza bu kadar iyilik yapmaya devam etmeniz, annenizin onu çok sevmesinden ötürü.
Annenizden beklediğiniz sevgiyi almanız için, kardeşinizi herşeye rağmen idare etmelisiniz gibi bir bilinçaltı kodlamanız oluşmuş adeta.
Yapmayın bunu kendinize, ona yarandığınız kadar anneniz sizi sevecekse, şurda dursun o sevgi.
 
Son düzenleme:
Hayir reva degil. Ama siz bana çok fedakar geldiniz. Bırakın bu kadar fedakarlık yapmayı. Bırakın kim kime ne söylüyor ne yapıyor?
Bosaniyorum demissiniz. Bu kadar sıkıntının arasında kardeşinin annen için söylediği laflara üzülmeyin sizin derdiniz suan size yeter yeni dertler eklemeyin.
Birşey yazmıştım da neyse sildim iyice üzülmeyin.
 
Bir kız çocuğu olarak görevim neyse hep fazlasını yapmaya çalıştım.

Bu durum aslında biraz da seni özetliyor.
Her yapılana pozitif yaklaşman, gerektiğinde annene babana ses çıkarmaman da etken olmuş.
Kardeşine gelince tipik Türk aile yapısı üzgünüm, bizim toplumuz böyle.
Kıza yüz çevrilir ama gelinle oğlu her zaman el üstündedir.
Erkek ne yaparsa yapsın canımızdır kıymetlimizdir.
Kendini üzme ama sen elinden gelenin fazlasını yapmışsın değer bilmemişler.
Görüşme derim hiç biriyle.

Eşinle olan durumuna da çok üzüldüm :KK43:
 
Merhabalar,

(Tahmin ettiğimden uzun oldu konu ama lütfen sonuna kadar okuyun,lütfen)

Çok öfkeliyim, kırgınım, dertliyim. Konu annem. Ama konunun başı şöyle; Biz iki kardeşiz, erkek kardeşim benden 5 yaş küçük. Annem hep ama hep kardeşime aşırı düşkündür. Çocukken, gençken ve hatta o üniversite okurken hep arkadaş gibiydik kardeşimle, çok yakındık. Sonra hayatına bir kız girdi. Ben kızla da arkadaş oldum, kendimi hiç görümce gibi görmedim, dost olmak istedim. Öyle de olduk. Ama ilişkileri ciddiye binince kızda bazı değişik tavırlar oluşmaya başladı. Annemle babama bir iki kere saygısızlık yaptı. Kardeşim de sevdiği kızın tarafını tuttu filan, araya küslükler girdi. Her defasında ben olaylardan uzak durmaya çalıştım.
Neyse araları düzeldi, kızı istemeye gittik güle oynaya, nişan-kına-düğün, herşey kız nasıl istiyorsa öyle yaptık. Allah yukarda annemle babam hiçbirşeye karışmadılar, zaten yetişkin, okumuş, çalışan insanlar dediler. Evlerinin eşyalarını, evlerini kendileri seçtiler. Babam düğün yapalım mı oğlum dedi, istemediler, o parayı yurtdışında balayı yapmak için kullanacağız dediler. Tamam dedik. Normalde nikah erkek tarafının yaşadığı şehirde yapılır ya, onlar nişanı da kınayı da nikahı da kızın ailesinin yaşadığı şehirde yaptılar, biz sesimizi çıkarmadan minibüslere doluşup gittik, yine ses etmedik. Herşey rayına oturmuş gibiydi.
Evlendiler, kısa süre sonra yine saçma sapan bir sebepten dolayı kızla annem arasında bir sürtüşme yaşandı. Kardeşim ve eşi 1 yıl annem-babamla görüşmediler. Ben taraf tutmak istemedim (her ne kadar annemi haklı görsem de) kardeşimle görüşmeye devam ettim ama hep benim zorumla görüştük. Ne zaman çağırsak eşimle, bize gelmemek için bahaneler uydurdular, biz gitmek istedik, diken üstünde oturduk evlerinde. O dönem ben hamile olduğumu öğrendim. Kardeşim bir gün bile beni arayıp nasılsın diye sormadı. Hamileliğin verdiği duygusallıkla çok ağladım o dönem. Kardeşim benden tamamen koptu. Bir suçum da yoktu ama kardeşim annemle babamın tarafını tuttuğum için beni de hayatından çıkardığını söyledi.
Sonra ben doğum yaptım. Mucizevi bir şekilde bana ellerinde hediyelerle bohçalarla geldiler. Hatta sadece kardeşim ve eşi değil, kızın ailesi de gelmişti. Çok mutlu oldum. Sonra aradaki buzlar kendiliğinden eridi. Annem ve babamla da görüşmeye başladılar, benimle de. Herşey düzeldi derken...
Kız hamile olduğunu söyledi. Havalara uçtuk, çok mutlu olduk. Aylarca maaşımdan para biriktirdim zorluklarla, yeğenime hediyeler yapayım diye. Keza annem de öyle, bebeğe elinden gelen herşeyi yaptı. Gelinimizin bir bayram arefesinde gece 12 de suyu gelmiş, daha doğuma vardı. Bayram nedeniyle annemle babam şehir dışındaydı, zaten kızın ailesi de uzakta. Ben gece 12'de tek başıma, uyuyan çocuğumu eşime emanet ederek arabaya atlayıp hastaneye gittim. Doğumda bir ben vardım yanında. Kızın ailesi ve benim annem-babam sonradan gelebildi. Kız 2 gün hastanede yattı, ben de kardeşimle birlikte orda kaldım. Yeğenimin ilk bezini değiştiren bendim. İnanın çırpındım, kendi çocuğumu 3 gün kayınvalideme yolladım eşimle birlikte, sırf yenidoğan bebekle ilgilenebilmek için.
Bunlar anlatılmaz belki, tabi ki yapacağım, yeğenim o benim ama konuyu daha iyi anlayabilmek ancak böyle mümkün.
Neyse 1 yıl geçti, gelinimizin doğum izni bitti, işe başlayacaktı. Benim oğlum da o dönem kreşe başlayacaktı. Bizim bakıcımızdan çok memnundum, bakıcımızı onlara yönlendirdim. Yeğenime bilmediğimiz biri bakmasın, kıyamam dedim. Annem (benim oğluma 1 saatliğine bile bakmamış olan annem) 2 güne bir bakıcıyı kontrol etmek için kardeşimin evine gitti, hergün aradı bakıcıyı, çocukla ilgilensin diye gözünü üstünde tuttu. Tabi bunların hiçbirini bana yapmamıştı annem, ben de 10 aylıken oğlumu bırakıp işe başlamak zorunda kalmıştım, annem ben çocuk bakamam dedi diye kayınvalideme bırakmıştım. Kayınvalidem haftanın 6 günü çocuğa bakamadı, ağır geldi diye bakıcı buldum. Maddi durumum da pek iyi değildi. 3 gün bakıcı 3 gün kayınvalidem baktı. Oğlum 2 buçuk yaşındayken kreşe verdim mecburen. Çok zorluklar yaşadım. Annemle babam bir gün bile ne maddi ne manevi yardımcı olmadılar bana. Ama ben hiç onlara küsmedim. Hiç saygıda kusur etmedim. Anneme çok zor durumda kaldığımda yarım saatliğine çocuğumu emanet etsem, sonrasında 2 gün çocuğumun ne kadar huysuz ve yaramaz olduğunu dinledim. Eşimi hiç istememişlerdi, ben karşı çıkıp evlenmiştim. Bu nedenle inat yapıyorlar, normal dedim, sustum, hiç gönül koymadım.
Ama yine yine yine gelinimiz saçma sapan bir bahaneyle kavga çıkarıp annemle babamla görüşmemeye başladı. (Çocuğa annem bakmak istemiyormuş diye asıl sebep). Tabi kardeşim de yine yine yine karısının tarafını tuttu. Sonuç; 2 yıldır kardeşim annemle babamı silmiş durumda. Yine ben olaylarla hiçbir alakam olmamasına rağmen arada kaynadım. Kardeşim beni de sildi. Neden diye sorduğumda da, sen onların (annemle babamın) tarafındasın dedi. (Ki gerçekten hiç ama hiç taraf tutmadım, ben yine kardeşimin evine gittim, görmek istedim ama kendimi tarafsız olduğuma inandıramadım. )
Annem bu 2 yılda 2 büyük ameliyat geçirdi, ben hep yanında kaldım. Kardeşim hastanede 10 dk ziyaret edip gitti. Hastanede çocuk gibi yemeğini ben yedirdim, tuvalete ben götürdüm. Çalıştığım için ve babam da hala çalıştığı için anneme bakıcı kadın buldum, anlaştım, evinde bakılmasını sağladım. Bu dönemde kardeşim hiç ortada yoktu. Hep ama hep annemle babamın yanında oldum, eşim annemle tartıştı, küstüler, eşimi umursamayıp iki güne bir çocuğumu alıp annemi ziyarete gittim. Bir kız çocuğu olarak görevim neyse hep fazlasını yapmaya çalıştım. Bu dönemde kendi evliliğimde yaşadığım sorunlar oldu, hiçbirini üzülmesinler diye anlatmadım. Çocuğum pandemi döneminde kreşler kapalıyken perişan oldu orda burda, bir kez sitem etmedim.
Geçenlerde kardeşime mesaj attım, boşanıyorum diye, 2 yıldır bu üçüncü iletişimimiz filandır. Mesajlaşmaya başladık. Bana ve annemle babama saymadığı laf bırakmadı. Söylediği sözlerin ağırlığından iki gün ağladım, yine annem üzülmesin diye anlatmadım. Çünkü annem, kardeşimin onun hakkında söylediklerini duysa felç geçirir.
Sonuç ne mi? Annem hala oğlunu sayıklıyor. En ufak kötü söz söyletmiyor. Ufacık bir konu açılsa, oğluma laf söyleyeni silerim diyor. En son dün anneme dedim ki, biliyorum, onun için beni bile silersin. Sustu. Hayır bile demedi. Neden?
Dilimin ucuna geliyor, anlatsam kardeşim denen o salağın annem için söylediklerini, ne tepki verir acaba annem? Aklı başına gelir mi? Ama söyleyemiyorum, üzüntüden ölür bu sefer. Çünkü her kardeşimle araları bozulduğunda annem hastanelik oldu. Mecbur susuyorum. Ama bu adalet mi?
O karaktersiz kardeş olacak adam, bana evliliğimle ilgili ağza alınmayacak şeyler söyledi. Bu bile bana dokunmadı. Sildim onu bitti. Ama annem için söyledikleri içimi daha çok yaktı. Annem hala oğlum diye gözyaşı dökerken hem de.
Şu an eminim, anneme desem ki, oğlun eve geri dönecek ama tek bir şartla, beni bir daha göremeyeceksin. Düşünmeden tamam der annem. Bu reva mı? Söyleyin bu evlat ayrımının bu kadarı da reva mı?
Kardesin annene cekmis
 
Evet anneniz evlat ayiriyor. Evet lardesiniz icin ne sizin ne annenizin hic bir degeriniz yok. Insanlari bu yastan sonra degistiremezsiniz, sizi sevmedikleri icin suclayamazsiniz. Bunu artik kabullenip baskalarindan sevgi beklemeyi birakin ve sadece cocugunuza ve kendinize odaklanin.
Kendini ailesinden uzak tutan evlat kiymetli oluyor nedense.
 
Evet anneniz evlat ayiriyor. Evet lardesiniz icin ne sizin ne annenizin hic bir degeriniz yok. Insanlari bu yastan sonra degistiremezsiniz, sizi sevmedikleri icin suclayamazsiniz. Bunu artik kabullenip baskalarindan sevgi beklemeyi birakin ve sadece cocugunuza ve kendinize odaklanin.
Kendini ailesinden uzak tutan evlat kiymetli oluyor nedense.
Ne yaparsa yapsın hem de. Her defasında annemi babamı suçlamasına rağmen. Karısıyla ailesi arasında denge kuramamasına rağmen. Ne olursa olsun o daha kıymetli. Annem ameliyat sonrası anestezinin etkisindeyken oğlum-torunum diye ağladı da ağladı. Çok kızdım. Nerde oğlun, nerde? Bak ben burdayım dedim. Ağlama daha fazla artık dedim. Aklım almıyor. Benim tek evladım var, bir de kızım olsaydı aynısını mı yapardım acaba bilemiyorum. Bu mu normali?
 
Merhabalar,

(Tahmin ettiğimden uzun oldu konu ama lütfen sonuna kadar okuyun,lütfen)

Çok öfkeliyim, kırgınım, dertliyim. Konu annem. Ama konunun başı şöyle; Biz iki kardeşiz, erkek kardeşim benden 5 yaş küçük. Annem hep ama hep kardeşime aşırı düşkündür. Çocukken, gençken ve hatta o üniversite okurken hep arkadaş gibiydik kardeşimle, çok yakındık. Sonra hayatına bir kız girdi. Ben kızla da arkadaş oldum, kendimi hiç görümce gibi görmedim, dost olmak istedim. Öyle de olduk. Ama ilişkileri ciddiye binince kızda bazı değişik tavırlar oluşmaya başladı. Annemle babama bir iki kere saygısızlık yaptı. Kardeşim de sevdiği kızın tarafını tuttu filan, araya küslükler girdi. Her defasında ben olaylardan uzak durmaya çalıştım.
Neyse araları düzeldi, kızı istemeye gittik güle oynaya, nişan-kına-düğün, herşey kız nasıl istiyorsa öyle yaptık. Allah yukarda annemle babam hiçbirşeye karışmadılar, zaten yetişkin, okumuş, çalışan insanlar dediler. Evlerinin eşyalarını, evlerini kendileri seçtiler. Babam düğün yapalım mı oğlum dedi, istemediler, o parayı yurtdışında balayı yapmak için kullanacağız dediler. Tamam dedik. Normalde nikah erkek tarafının yaşadığı şehirde yapılır ya, onlar nişanı da kınayı da nikahı da kızın ailesinin yaşadığı şehirde yaptılar, biz sesimizi çıkarmadan minibüslere doluşup gittik, yine ses etmedik. Herşey rayına oturmuş gibiydi.
Evlendiler, kısa süre sonra yine saçma sapan bir sebepten dolayı kızla annem arasında bir sürtüşme yaşandı. Kardeşim ve eşi 1 yıl annem-babamla görüşmediler. Ben taraf tutmak istemedim (her ne kadar annemi haklı görsem de) kardeşimle görüşmeye devam ettim ama hep benim zorumla görüştük. Ne zaman çağırsak eşimle, bize gelmemek için bahaneler uydurdular, biz gitmek istedik, diken üstünde oturduk evlerinde. O dönem ben hamile olduğumu öğrendim. Kardeşim bir gün bile beni arayıp nasılsın diye sormadı. Hamileliğin verdiği duygusallıkla çok ağladım o dönem. Kardeşim benden tamamen koptu. Bir suçum da yoktu ama kardeşim annemle babamın tarafını tuttuğum için beni de hayatından çıkardığını söyledi.
Sonra ben doğum yaptım. Mucizevi bir şekilde bana ellerinde hediyelerle bohçalarla geldiler. Hatta sadece kardeşim ve eşi değil, kızın ailesi de gelmişti. Çok mutlu oldum. Sonra aradaki buzlar kendiliğinden eridi. Annem ve babamla da görüşmeye başladılar, benimle de. Herşey düzeldi derken...
Kız hamile olduğunu söyledi. Havalara uçtuk, çok mutlu olduk. Aylarca maaşımdan para biriktirdim zorluklarla, yeğenime hediyeler yapayım diye. Keza annem de öyle, bebeğe elinden gelen herşeyi yaptı. Gelinimizin bir bayram arefesinde gece 12 de suyu gelmiş, daha doğuma vardı. Bayram nedeniyle annemle babam şehir dışındaydı, zaten kızın ailesi de uzakta. Ben gece 12'de tek başıma, uyuyan çocuğumu eşime emanet ederek arabaya atlayıp hastaneye gittim. Doğumda bir ben vardım yanında. Kızın ailesi ve benim annem-babam sonradan gelebildi. Kız 2 gün hastanede yattı, ben de kardeşimle birlikte orda kaldım. Yeğenimin ilk bezini değiştiren bendim. İnanın çırpındım, kendi çocuğumu 3 gün kayınvalideme yolladım eşimle birlikte, sırf yenidoğan bebekle ilgilenebilmek için.
Bunlar anlatılmaz belki, tabi ki yapacağım, yeğenim o benim ama konuyu daha iyi anlayabilmek ancak böyle mümkün.
Neyse 1 yıl geçti, gelinimizin doğum izni bitti, işe başlayacaktı. Benim oğlum da o dönem kreşe başlayacaktı. Bizim bakıcımızdan çok memnundum, bakıcımızı onlara yönlendirdim. Yeğenime bilmediğimiz biri bakmasın, kıyamam dedim. Annem (benim oğluma 1 saatliğine bile bakmamış olan annem) 2 güne bir bakıcıyı kontrol etmek için kardeşimin evine gitti, hergün aradı bakıcıyı, çocukla ilgilensin diye gözünü üstünde tuttu. Tabi bunların hiçbirini bana yapmamıştı annem, ben de 10 aylıken oğlumu bırakıp işe başlamak zorunda kalmıştım, annem ben çocuk bakamam dedi diye kayınvalideme bırakmıştım. Kayınvalidem haftanın 6 günü çocuğa bakamadı, ağır geldi diye bakıcı buldum. Maddi durumum da pek iyi değildi. 3 gün bakıcı 3 gün kayınvalidem baktı. Oğlum 2 buçuk yaşındayken kreşe verdim mecburen. Çok zorluklar yaşadım. Annemle babam bir gün bile ne maddi ne manevi yardımcı olmadılar bana. Ama ben hiç onlara küsmedim. Hiç saygıda kusur etmedim. Anneme çok zor durumda kaldığımda yarım saatliğine çocuğumu emanet etsem, sonrasında 2 gün çocuğumun ne kadar huysuz ve yaramaz olduğunu dinledim. Eşimi hiç istememişlerdi, ben karşı çıkıp evlenmiştim. Bu nedenle inat yapıyorlar, normal dedim, sustum, hiç gönül koymadım.
Ama yine yine yine gelinimiz saçma sapan bir bahaneyle kavga çıkarıp annemle babamla görüşmemeye başladı. (Çocuğa annem bakmak istemiyormuş diye asıl sebep). Tabi kardeşim de yine yine yine karısının tarafını tuttu. Sonuç; 2 yıldır kardeşim annemle babamı silmiş durumda. Yine ben olaylarla hiçbir alakam olmamasına rağmen arada kaynadım. Kardeşim beni de sildi. Neden diye sorduğumda da, sen onların (annemle babamın) tarafındasın dedi. (Ki gerçekten hiç ama hiç taraf tutmadım, ben yine kardeşimin evine gittim, görmek istedim ama kendimi tarafsız olduğuma inandıramadım. )
Annem bu 2 yılda 2 büyük ameliyat geçirdi, ben hep yanında kaldım. Kardeşim hastanede 10 dk ziyaret edip gitti. Hastanede çocuk gibi yemeğini ben yedirdim, tuvalete ben götürdüm. Çalıştığım için ve babam da hala çalıştığı için anneme bakıcı kadın buldum, anlaştım, evinde bakılmasını sağladım. Bu dönemde kardeşim hiç ortada yoktu. Hep ama hep annemle babamın yanında oldum, eşim annemle tartıştı, küstüler, eşimi umursamayıp iki güne bir çocuğumu alıp annemi ziyarete gittim. Bir kız çocuğu olarak görevim neyse hep fazlasını yapmaya çalıştım. Bu dönemde kendi evliliğimde yaşadığım sorunlar oldu, hiçbirini üzülmesinler diye anlatmadım. Çocuğum pandemi döneminde kreşler kapalıyken perişan oldu orda burda, bir kez sitem etmedim.
Geçenlerde kardeşime mesaj attım, boşanıyorum diye, 2 yıldır bu üçüncü iletişimimiz filandır. Mesajlaşmaya başladık. Bana ve annemle babama saymadığı laf bırakmadı. Söylediği sözlerin ağırlığından iki gün ağladım, yine annem üzülmesin diye anlatmadım. Çünkü annem, kardeşimin onun hakkında söylediklerini duysa felç geçirir.
Sonuç ne mi? Annem hala oğlunu sayıklıyor. En ufak kötü söz söyletmiyor. Ufacık bir konu açılsa, oğluma laf söyleyeni silerim diyor. En son dün anneme dedim ki, biliyorum, onun için beni bile silersin. Sustu. Hayır bile demedi. Neden?
Dilimin ucuna geliyor, anlatsam kardeşim denen o salağın annem için söylediklerini, ne tepki verir acaba annem? Aklı başına gelir mi? Ama söyleyemiyorum, üzüntüden ölür bu sefer. Çünkü her kardeşimle araları bozulduğunda annem hastanelik oldu. Mecbur susuyorum. Ama bu adalet mi?
O karaktersiz kardeş olacak adam, bana evliliğimle ilgili ağza alınmayacak şeyler söyledi. Bu bile bana dokunmadı. Sildim onu bitti. Ama annem için söyledikleri içimi daha çok yaktı. Annem hala oğlum diye gözyaşı dökerken hem de.
Şu an eminim, anneme desem ki, oğlun eve geri dönecek ama tek bir şartla, beni bir daha göremeyeceksin. Düşünmeden tamam der annem. Bu reva mı? Söyleyin bu evlat ayrımının bu kadarı da reva mı?
her ailede bu olaylar ne yazık ki mevcut
inanın sorun erkek yada kız ayrımından değil karekterden kaynaklı , kimileri daha çok kendinden vermeyi seviyor, kimileri ise almayı. siz veren taraf olmuşsunuz.
 
ara ara okuyabildim destan gibi çünkü

Türk toplumunda asıl kızını oğlundan üstün tutan kaç aile var ?

Bizim kuşaktan bahsetmiyorum daha eski kuşaktan bahsediyorum.

Konunun özeti şu : ben ne yaptıysam yaranamadım kardeşim ve eşi doğru saygı göstermiyor ama tepedeler diyorsunuz.

O zaman sizde yapmayın bundan sonra.

Kim size ne kadar saygı gösteriyorsa sizde ona göre davranın. Bu Kişiler anne baba da olsa. Kardeşinizin eşi sizi ne kadar sayıyorsa sizde onu o kadar sayın. Kendinizi hiç edercesine kimseye körü körüne yaranmaya çalışmayın.
İyiliğin kıymet bilindiği bir çağda yaşamıyoruz çünkü.
 
Kardeşinize kıza kıza bu kadar iyilik yapmaya devam etmeniz, annenizin onu çok sevmesinden ötürü.
Annenizden beklediğiniz sevgiyi almanız için, kardeşinizi herşeye rağmen idare etmelisiniz gibi bir bilinçaltı kodlamanız oluşmuş adeta.
Yapmayın bunu kendinize, ona yarandığınız kadar anneniz sizi sevecekse, şurda dursun o sevgi.
Kesinlikle böyle 👍🏻
Ama degistirin bilinc altinizi, bosverin gitsin sizi düşünmeyeni. Elinizden geleni fazlasiyla yapmışsınız iki taraf icin de çünkü.
Evet 1.kendiniz, 2.çocuğunuz olmalı, ucaktaki güvenlik hesabı.
Maalesef, toplumumuzun cogunda var bu başlıkta yazdığınız fikri asamayan aileler.
Bir abla var tanıdığım, sizin gibi büyümüş. 40 yaşından büyüktür belki, boşandı, hâlâ ailesi kiz evlat diye yüzüne bakmıyor, ne yaparsa yapsın havasindalar. Üzücü ama seni iplemeyen aileyi sen de ipleme şu şartlarda. Dilerim cok mutlu olursun arkadasim. The_WitcH The_WitcH
 
Yapıyorlar, görülmemiş şey değil.
İten seviliyor işte.
Benim kvde de kızlarını kayırır, eşimi uşak olarak kullanır.
Dolayısıyla torunlara da öyle😂
Gördüğümüz değer çöpten hallice, hastalıktan gebersek 1 kase çorba getirenimiz olmaz ama kızlar hastayken kv denin evinde çoluk çocuk yatılı kalınır, o derece bakılır.
Annem de ablamı kayırır, nelerle boğuşuyorum umrunda olmaz.
Hatta ablamla aynı anda hasta oluruz, ben yakın otursam da ‘ablamınki ciddi, benimki yememekten’ olur.
Yap bir sulu yemek, iyileşirsin der bana.
Yapacak bir şey yok, veballeri boynuna.
Bunları sorgulamak size acı verir, öyle kabul edin ve içinizde bitirin meseleyi.
 
Bazen kendimi Kırmızı Oda dizisindeki Hediye karakteri gibi hissediyorum. Her an annem karşıma çıkıp sen aslında evlatlıksın diyebilir sanki. Ben de biraz uzaklaşmak istiyorum annemle babamdan aslında ama boşanma sürecinde de iyice yapayalnız kaldım, sığınacağım kimse yok. Annem zaten bir yapsa bin söyler, onu geçtim de babam gizli gizli destek olmaya çalışıyor bana, o da beni güçlü tutuyor.
 
Çok üzüldüm.
Boşanıyor olmanıza da ayrı üzüldüm.
Bundan sonrası için en çok kendinize değer verin ve çocuğunuzla mutlu olun inşallah.
Anne babanıza da "ne kadar ekmek, o kadar köfte" anlayışı ile yaklaşın. Kendinizden vere vere tükenmişsiniz. Toparlanın.
O kardeşinizi de Allah ıslah etsin.
 
X