Öncelikle ben daha 24 yaşındayım..bu durumda kayınvalide olmam çok zor
şunuda belirteyim hakikaten çevresinde olan bitenleri çok iyi takip eden biriyim..
ben birçok bayanın hoşuna gitmeyeceğini bile bile yazdım ve üyelik tarihime ve mesaj sayıma bakarsanız herşeye aman yorum olsunda ne olursa olsun diye yazan biri değilim..
kendimi 2 tarafın yerine koydum sadece..konu sahibinin içinde defalarca çok emek verdiği konusunda yazmış olduğu mesajın sonunda bu NANKÖRLÜK değil mi tarzında şeyler okuyunca o mesajı yazma gereği duydum..
bu durumda eşinin kendi ailesine yaptığı en büyük nankörlük değil mi o zaman?Sonuçta onaylamadıkları bir evlilik yaptı..ONCA EMEKLERİNE RAĞMEN..UNUTMAYIN Kİ O YAŞA KADAR KENDİ KENDİNE BÜYÜMEDİ..ALTINI DEĞİŞEN BÜTÜN GECE UYKUSUZ KALIP ONA HİZMET EDEN ANNESİ VARDI...Ailesinin onca emeğine rağmen evlendi..sorun yok buraya kadar..Ailede tepki olarak hiçbir şeye karışmadı..bunu belirtmek istemiştim sadece..
Oğullarını kıza kötüledikleri oyundan ibaret olamaz mı?Belkide ayrılmaları için böyle bişey uydurmuşlardır..Çünkü konusahibi eşinde bu tarz şeyleri görmediğinide yazmış..
konu sahibinin emeklerinide yoktan saymadım..daha ağır basanı söyledim sadece..
sonuçta evlenmişler(Allah mesud etsin) ve bu konu yüzünden huzursuzluğa değmez..
konu sahibi ne yapması gerekir diye sorarsanız "eşi zaten askerde bunalımda..o kadar ona yüklenmemeli..çünkü telefonda konuşulacak şeyler değil..geldiğinde oturp konuşurlar"..
ben erkekler eşlerini ailesiyle kıyaslasın demedim..kızın aileside kızı çöplükte buldu demedim..
Sadece verilen emekten ve nankörlükten bahsedilince bende kıyaslama yaptım...Zira eşi ailesinin onca emeğine ve istemediklerine rağmen evlendi dedim..yani emeğe göre davransaydı başta ailesinin sözünü dinlerdi..ve nankörlük olayına sıra gelince ailesine yaptığı nankörlük daha büyük bunu demek istedim..
kız tarafının razı olmasıyla iş bitmiyor demek ki...ve ailelerin evlilikte ne kadar önemli olduğu bu konuda açıkça ortada bence...
sonuç olarak eşi askerden gelince oturup konuşurlar..kararlarını verirler..büyütülmesi gereken bir konu değil bence..hele de böyle bir sebepten dolayı boşanmalarını asla istemem..evlilikler bu kadar kolay bitmemeli..
Ben başka bir açıdan bakmak istiyorum.
Niye o şehirde yaşamak istemiyorsun onu sorgulamak lazım önce. Şehri mi sevmiyorsun? Hayat orda pahalı mı? Kendi ailene uzak diye mi? Köy mü, kasaba mı nedir?
Yıllar önce "tamam burada yaşamayacağız" denilmiş ama o zamanki durumlarla şimdiki durumlar arasında dağlar kadar fark vardır eminim. Bunun açıklamasını sana tane tane yapacak olan kişi eşin. Belki ailesini özledi, belki o zaman orda iş bualamayacağını biliyordu, belki o da kendince "bakın ben oldum" mesajını vermeye çalıyor. Komik gibi gelebilir ama erkekler biraz böyleler. Aileleri onları desteklemediği için; yerleşik düzene (göçebeler gibi oldu) geçtiklerinde bunu ailelerine göstermek isteyebiliyorlar.
Eşim yaşadığımız şehirden nefret ederdi, "beni hicbir kuvvet burada tutamaz" derdi ve "ben tamam sen nasıl istiyorsan öyle olsun", "tamam burada yaşamayacağız" derdim. Gel zamaan git zamannn ben çakılı kadro Ankaraya yerleştim, "atandığımı ve başka bir yere istifa edemeden gidemeyeceğimizi" söyledim, bir anlamda verdiğim sözü yedimİstemese bile bu şehirde yaşamayı benim ideallerim uğruna kabul etti. Hic şikayetci değil.
İstememesinin diğer nedeni de aileme yakın olmaktı. Onun anne babası aileler yüzünden boşandığı için en büyük korkusu buydu ve yaşanılanlar yüzünden biz çok fazla yüzgöz olmuştuk. Ona bir güvence verdim ve verdiğim sözü tuttum. Kimse bizim ailemize karışamıyor. Kapımızı kapattığımızda herkes dışarda kalıyor. Ailem tabi ki evime gelip gidiyor, biz onlara gidiyoruz ama evimiz ayrı, yolumuz sapa. Ankara kocaman şehir uzak bir yerden tuttuk kafamız rahat.
Bir de eşinizi belli bir kalıba soktuğunuzdan bahsetmişsiniz. "Kalıp" derken yanlış anlaşılmasın. Ailesinin bile vermediği desteği vermişsiniz. Hayat standardınızı yükseltmişsiniz. Belki kıdem olarak sizden daha önde. Bu çok gurur verici bir durum, ben olsam hayıflanmak yerine eserimle gurur duyardım onun ailesine karşı.
Eğer ailesi birden sahiplenme moduna girdiyse siz; eşinizin hayatında sizin olduğunuzu, bu hayatı tırnaklarınızla kurduğunuzu, kaymağını da kimseye yedirmeyeceğinizi hissettirin. Köşenize çekilip, ahlanıp vahlanarak, hayatın kıyısına geldim, mutsuzum diye depresyona girerek hiçbirşey elde edemezsiniz.
Eşinizi seviyorsanız onunla gidin derim ben. O mutlu olunca sizi de mutlu eder. Çok alakasız durumlar dışında nerede yaşadığınızın bir önemi var mı? Eşiniz vefasız biri değilse, sizin yaptığınız fedakarlıkları da görecektir değil mi?
Evliliklerde böyle uç noktalarda birinin fedakarlık yapması gerekiyor bence. Ben yapmıyorum o da yapmasın ne yapalım; boşanalım... Gidersiniz baktınız olmadı, mutlu değilsiniz, eşinizle konuşur başka bir hal çaresi bulursunuz. Ama siz daha gitmeden ayak diretirseniz yaptıklarınız görmezden gelinecek maalesef.
ben yüksek ama her yerinden deniz görülen bir köyde büyüdüm okulumda deniz kenarındaydı üzülüncede deniz kenarında efkar dağıtırdım sevinincede deniz kenarına atardım kendimi... aptal kafam puanım ziyan olmasın diye bizim oradan değil iç anadoludan bir üniversiteye gittim ilk kez gördüm içanadoluyu ya belki saçma gelecek ama boğuluyorum ya ciddiyim hangi köşeyi dönünce denizi görecem yok... 4yıl oradaydım ama aşamadım bunu olmuyoo. gidersin baktın olmuyo dönersin diyosun ama düşünsene en başta benim o şehirde kesinlikle yaşamayacağımı biliyor ve yaşamak istediğim onunda onayladığı ortak karar verdiğimiz bir yer var...şimdi 1)istediğim kabul ettiği yere gitmiyor sözünüde benide çiğniyor 2)hiç hiç hiç istemediğimi adı gibi bildiği yere götürmek istiyor. sence bu kişi oraya geçtikten sonra sevmedim istemiyom desemde tamam gel gidelim der mi? şimdiye kadar neyimi önemsediki o zamanda önemsesin güvenemiyorum o konuda ama güvenebilmeyi çok isterdim. ya acaba büyütüyor muyum dışardan bakınca nasıl yapar mı ne dersin olur mu sence?
sanırım her harcanan emek zorluk sonucunda güzel şeyler hakedilir diye, herkes ektiğini biçer diyerek yanlış düşündüm.
ben boşuna mı çabaladım ona o kadar emek verdim ama gözünde sıfırım sanki hiç bişi yapmadım boşunamıydı herşey bu nankörlük değil mi?
ben emek verdim sana ben uğraştım şimdi sonradan gelip oğlumuz geecek sen kendin bilirsin ister gel ister gelme yapamazlar" diye kızdığımda durup düşüneceğine dalga geçer gibi cevap verdi. evet sadece bunun için bu kadar emek verdiğim insanın peşine gitmemek kötü ama o yaptıklarımın hiç birini görmemişki ben gözünde sıfır oldum sonradan çıkan ailesi ise ilah...
Bence zehra61 in yazdıklarına fazla tepki göstermişsin.
Anlatırken, kendi verdiğin emekten çok fazla sözetmişsin gerçekten.
zehra61,buna istinaden yazmış.Ama senin ailenin sana verdiği emekle,onun ailesinin ona verdiği emeği karşılaştırmıyor.
Senin eşine verdiğin emekle,ailesinin eşine verdiği emeği karşılaştırıyor.Aslında buna emek demek ne kadar doğru bilemiyorum.Evet bazı fedakarlıklar yapmışsın,eşine okuması için destek olmuşsun,bunlar elbette azımsanmayacak değerler.
Şimdi bir düşünelim,sen bunları neden yaptın ? Eşin,senin ve ailenin istediği gibi biri olsun diye.
Belki siz tanışmasaydınız,o kendi şehrinde,ortalama bir işte mutlu mesut yaşayacaktı,değil mi ?
Sen bu ayrımı o kadar bariz yapmışsın ki,eşinle tanışmanı anlatırken,"biri girdi hayatıma" demişsin.Eşimle tanıştım dememişsin.
Bu kadar emek verdim,istediğimi yapmamakla nankörlük ediyor demeye getirmişsin.
Oysa sen o emekleri,zaten kendi istediğin gibi olsun diye vermişsin.Galiba kızgınlığın kendine.
Allah yardımcın olsun.Sakin ve mantıklı düşünüp en doğru kararı vereceğini umuyorum.
Keşke eşinle telefonda değil de yüzyüze konuşabilsen.Hiç ziyarete gitme imkanın yok mu ? 2 haftaya kadar,hayatının kararını vereceksin gibi görünüyor.Eşin maalesef uzakta ve askerlik gibi psikolojisini etkileyecek bir ortamda bulunuyor.Telefonda gerginlik yaşamanız normaldir.Aslında sana söylediği sözü,anlık kızgınlıkla söylemiş bile olabilir.
Acaba içten ve uzun bir mektup yazsan etkili olur mu ? Suçlamadan,daha önce gelecekle ilgili kurduğunuz hayallerden sözederek ikna edebilirsin belki.
Bi de bu yüzden ayrılınır mı diyenler var gerçekten bu kadar basit mi görüyorsunuz hayatı tek pencereden sizce arkadaş bi sözünü tutmadı diye boşanıcam mı diyor gerçekten yoksa onun derdi yaptıklarının takdir edilmemesi hiçbir teşekkür ve iyiniyet görmemesi bunun artık alışkanlık haline gelmesi ve bundan bıkması hep böyle olacağını farketmesi mi
adım kadar eminim o şehirde kalırsa 1 sene sonra burda her dediğini yaptım ben anasıyla otururken benim destek olup bitirdiği okulla bulduğu işte kazandığı parayla beni aldatıyor gitmeli mi kalmalı mıyım başlığını görürüz herşey böyle başlar önce ilgi sevgi alaka saygı biter düşüncelere seçimlere kararlara saygısızlık derken kişiye saygısızlık sonunda da sen herşeyden vazgeçmiş herşeyini ona adamış ona göre yaşamaya başlamışken pat diye ortalıkta kalıverirsin bunun görmemek için kör olmak görmek için forumun tek sayfasına göz gezdirmek yeterli
Öncelikle ben daha 24 yaşındayım..bu durumda kayınvalide olmam çok zor
şunuda belirteyim hakikaten çevresinde olan bitenleri çok iyi takip eden biriyim..
ben birçok bayanın hoşuna gitmeyeceğini bile bile yazdım ve üyelik tarihime ve mesaj sayıma bakarsanız herşeye aman yorum olsunda ne olursa olsun diye yazan biri değilim..
kendimi 2 tarafın yerine koydum sadece..konu sahibinin içinde defalarca çok emek verdiği konusunda yazmış olduğu mesajın sonunda bu NANKÖRLÜK değil mi tarzında şeyler okuyunca o mesajı yazma gereği duydum..
bu durumda eşinin kendi ailesine yaptığı en büyük nankörlük değil mi o zaman?Sonuçta onaylamadıkları bir evlilik yaptı..ONCA EMEKLERİNE RAĞMEN..UNUTMAYIN Kİ O YAŞA KADAR KENDİ KENDİNE BÜYÜMEDİ..ALTINI DEĞİŞEN BÜTÜN GECE UYKUSUZ KALIP ONA HİZMET EDEN ANNESİ VARDI...Ailesinin onca emeğine rağmen evlendi..sorun yok buraya kadar..Ailede tepki olarak hiçbir şeye karışmadı..bunu belirtmek istemiştim sadece..
Oğullarını kıza kötüledikleri oyundan ibaret olamaz mı?Belkide ayrılmaları için böyle bişey uydurmuşlardır..Çünkü konusahibi eşinde bu tarz şeyleri görmediğinide yazmış..
konu sahibinin emeklerinide yoktan saymadım..daha ağır basanı söyledim sadece..
sonuçta evlenmişler(Allah mesud etsin) ve bu konu yüzünden huzursuzluğa değmez..
konu sahibi ne yapması gerekir diye sorarsanız "eşi zaten askerde bunalımda..o kadar ona yüklenmemeli..çünkü telefonda konuşulacak şeyler değil..geldiğinde oturp konuşurlar"..
konu sahibini de besleyen buyuten anne-babasi var...onlarin emegi, esinin verdigi emekten kat kat daha buyuk kiyaslanamaz derecede...
bir ailenin yanina gidilecekse o zaman konu sahibinin ailesinin yasadigi sehre gidilsin...
neden esinin ailesinin yanina gidiliyor acaba sirf ailesi bu adama emek vermis buyutmus diye mi
arkadaşım defalarca yazmama rağmen herkes ters taraftan anlıyor...
ben "emek verdim" ve "nankörlük değil mi" cümleleri sürekli kullanılınca bende kıyaslama yaptım..kimsenin hoşuna gitmeyeceğini bile bile...
bende hemen bavulunu toplasın kaynanasının yanına gitsinde demedim
eşi askerde bunalımda geldiğinde oturup konuşurlar dedim...ve halen daha çok çok büyütülecek bir olay değil benim gözümde...çünkü bir neticeye varılmış oturulup ciddi ciddi konuşulmuş değil...telefondada eşine o kadar yüklenmemeli bence..belki eşi geldiğinde yelkenleri suya indirecek..
ve hep dikkat ediyorum bir çok buna benzer topikte hemen bayanlar cephe alıyorlar..boşa gitsin_gelen gelir gelmeyen gelmez tarzında...
bende diyorum ki bekara karı boşamak kolay..eşlerinize sevgilinize olan sinirinizi başka bir bayanın zayıf anında onu doldurarak mı çıkaracaksınız..
asla konusahibinin verdiği emeği küçümsemedim..hangi evliikte fedakar bir eş yoktur ki..hep verdiğimiz emeklerin karşılığını mı alıyoruz..bizde o zaman koyverelim gitsin..evli olduğumuz yada sahip olduğumuz erkekler için fedakarlığa değmez çünkü sokaktakiler doğa üstü varlık değil mi? daha iyisini buluruz
konusahibine gelince boşuna doktorlara gidip gelmeyin..sizin ki sinirsel..eşinizin gelmesini bekleyeceğinize oturup bunları düşüne düşüne kendinizi hasta ediyorsunuz..Kendinize başka uğraşlar bulun...mantıklı olun biraz..eşiniz gelmeden ona bu tarz şeyleri konuşmayın..hele de ben sana emek verdim sen nankörlük yaptın hiç deme..ters etki yapar sonra...kalacağı varkende kalmaz .
bir ömür boyu mutlu olmanız dileğiyle...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?